Hatm-i Hâcegân-i Nakşibendiyye-i aliyye, esas i’tibariyle başlangıcında, isti’ğfar, öncesinde sonrasında, Fatiha ve Salavât-ı Şerifelerle birlikte, 1000 kerre, İhlas-ı Şerif’in okunmasından ve sonunda du’a’dan ibarettir.

Hatm-i Hâcegân- Nakşibendiyye-i aliyye’nin esası, 1000 İhlas-ı Şerif’in okunması olduğuna göre, bu Hatm’in ehemmiyyetini daha iyi idrak edebilmek için, evveliyyetle, İhlas-ı Şerif’in fazelatlarine bir bakmak lazımdır; Şöyleki, Buuuhârî’nin, Ebû Said ve Katâde bin Nu’man radiya’llâhu anhümâ’dan rivayetine göre, Nebî salla’llâhu aleyhi ve sellem Efendimiz: “ Nefsim, Yed-i Kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, şüphesiz, o, Kur’ân’ın üçte birine muadildir, ya’nî, ihlas Suresi.” ( Meşârıku’l- Envar Cild/2/Sahife/ 169)

Müslim’in Ebû’d- Derda radiya’llâhu anh’den rivayeti’ne göre, Resûlü Ekrem, salla’llâhu aleyhi ve sellem Efendimiz: “ Muhakkak ki, Allah Celle Celâluhû, Kur’ân-ı Kerimi Üç cüz’e( Üç kısma), taksim etmiştir( tecezzî etmiştir), “ Kulhüvallâhu Ahad”( ya’nî, İhlas Suresi),Kur’ân’ın bu üç cüzünden birisidir.”

Merhum, İmam-ı Nevevî, “ Şüphesiz, üç nahiye’dir( üç tarafı vardır); Kısas, Ümem-i Salife( geçmiş kavimler ve bu kavimlere gönderilen Peygamber’ler hakkındaki, kıssa’lar) Allah’ın va’z’ettiği hükümler ve Allah’ın sıfatları... Ve “ Kulhüva’llâhu Ahad,” şu üç’den birisidir.”( Meşârıku’l- Envâr/ Cild/1/ Sahife/ 104)

Resûlü Zîşan Efendimiz, salla’llâhu aleyhi ve selem Efendimiz, bir gece Hücre-i Saâdeti Teşrif’lerinde, Mü’minlerin annesi, Aişe Mutahhare Validemiz, radiya’llâhu anha’ya : Ey Aişe! Bu gece, Kur’ân-ı Kerim’i hatm’etmeden, dört bin dirhem tasadduk etmeden( sadaka vermeden), Ka’be-yi Muazzama’yı ziyaret etmeden, Cennetteki mekân’ını(Makam’ını) hazırlamadan, bütün dargın olduklarınla barışmadan( sulhu te’min etmeden uyumayasın,” buyurmuştu da. Aişe Validemiz, Ey Allah’ın Resûlü! Bir gce’de benim bunların hiçbirisine takatim yetişmez,” deyince, Resûlü Ekrem salla’llâhu aleyhi ve sellem Efendimiz: “ Ey Aişe! Bir İhlas, Sülüsü Kur’ân’a muadildir, dolaysiyle, hulûsi Kalb’le, bir Fatiha, üç İhlas-ı Şerif okursan, Kur’ân-ı Krim’i hatmetmiş gibi ecir ve mükafaat kazanırsın...

İhlas ve samîmiyyetle, 4 Fatiha-i Şerif’e okursan, dörbir dirhem tasadduk etmiş gibi sevap kazanırsın...

On kerre, “ Lâ ilâhe ille’llâhu vahdehû lâ şerîke leh, Lehülmülkü vele’hülhamdü vehüve ala küli şey’in Kadîr,” tehlilini okursan, Ka’be-yi Muazzama’yı ziyaret etmiş gibi ecir ve sevap kazanırsın.

Yine uyumadan önce, 10 kerre, “ Lâ havle velâ kuvvete illâ bi’llâhi’l- Azîm, el- Müteâl’i” okursan. Cennetteki mekân ve Makamını hazırlamış olursun. Ve yine bu gece, uyumadan evvel, bütün mü’minler için isti’ğfar’da bulunursan, bütün dargınlarınla barışmış, sulh te’min etmiş olursun!

“Ey Aişe! Görüleceği üzere bu söylediklerimin hepsini bu gece uyumadan evvel yapabilrsin,” buyurmuştu...

Ebû Hüreyre radiya’llâhu anh’den, rivayete göre, Resûlu’llâh salla’llâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur. “ Her kim günde yüz kere,” Allah’dan başka ilah yoktur, yalnız O vardır, O’nun eşi ve ortağı yoktur, mülk O’ nundur Hamd O’ nundur, O, her şeye kâdirdir,” Meâlindeki Tehlil du’a’sını okursa, bu du’a’ o kimse için on köle azadlamak sevabına muadil olur ve ona yüz hasene(sevap) yazılır, yüz musibet de ondan ondan mahvolunur. O gün içinde akşama erişinceye kadar şeytan şerrinden eminlik olur. Ve o kimsenin bu du’a’yı okumasından daha faziletli hiç bir kimse evrâd ve ezkâr getiremez. Meğerki, bu du’a’yı ondan daha çok okumuş ola!

Ebû Eyyûb Ensârî VE İbn-i Mes’ud radiya’llâhu anhüma’dan Nebî salla’llâhu aleyhi ve selem’den, bu Tehlil hadisini rivayet ettikleri ve her kim bu du’a’yı on kere okursa İsmail Peygamber neslinden on esir( köle) azadlamış gibi sevâba müstehak olur, buyrulduğunu naklettikleri rivayet olunmuştur.”( Tecrid-i Sarih/ Cild/12/ Sahife/350)

Ebû Hüreyre radiya’llâhu anh’den, Resûlu’llâh salla’llâhu aleyhi ve sellem’in : “ Her kim günde yüz kere, “ Sübhâna’llâh’i ve bi-hamdihî= Allah’ı tesbih ve Allah’a hamd ederim,” derse, o kimsenin ( Allah hakkı olan) günahları- denizlerin köpüğü kadar çok olsa bile- mahv-u mağfiret olunur” buyurduğu rivayet olunmuştur.” ( Tecrid-i Sarih/ Cild/ 12/ Sahife/352)

( Yukarıdaki hadisi Şerifte afv, mutlak zikrolunmuştur, hududu( sınırları) zikrolunmamıştır. Bunu diğer nas’ların delaletiyle öğreniyoruz. Şöyleki, “ Eğer siz men’ olunduğunuz büyük günahlardan çekinirseniz, biz de sizin öbür günalarınızı bağışlarız.” ( Nisâ/ 4/31) Kavli Şerifi mucibince büyük günahlardan içtinap edilmesi şartıyla, istiĞfar etmeksizin bile afvolunacağı tebşir buyrulmuş oluyor. Çok kolay ve büyük tebşir ihtiva eden bu du’a’ya devam olunmalıdır. Ancak, bütün şârih’lerin ehemmiyyetle kayd’ettikleri üzere, bu afv Allah hakkına âid olan günâhların afvıdır. Kul hakkı ise, yalnız helâllaşmakla sâkıt olacağından, Hadisin tercüme ederken, bunun Allah hakkına âid olmak üzere diye kayıdladık. Esasen bu nev’i afv hususunda, diğer hadislerde de bu tavzih nazar-ı i’tibara alınmalıdır...

Ebû Musâ’( EL- Eş’arî) radiya’llâhu anh’den Nebî sala’llâhu aleyhi ve sellem’in: “ Rabbini zikreden kimse ile zikretmeyen kimsenin benzeri, diri ile ölü gibidir, buyurduğu rivayet olunmuştur.” ( Tecrid-i Sarih/ Cild/12/ Sahife/353)Hadis N0:/2160)

( Zikreden mü’min diriye, gâfil de ölü’ye teşbih buyrulmuştur. Zikreden mü’min hâlıkı’na karşı hâlıkını anarak bir varlık bir canlılık göstermiş ıoluyor. Allah’ı zikirden gaflet eden hissiz( duygusuz) ise, ölü’den farksızdır.)...

Ebû Muse’l- Eşa’rî radiya’llâhu anh’den rivayete göre şöyle demiştir: Resûlullâh salla’llâhu aleyhie ve sellem Hayber’e gazaya giderken mücahid’ler bir vâdiye eriştiklerinde yüksek sesle, “Allâhu Ekber, Allâhu Ekber, Lâ ilâhe ill’ellâh”,= Allah büyüktür, Allah büyüktür, Allah’tan başka ilâh yoktur!” diye tekbir almışlardı. Bunun üzerine Resûlullâh onlara: Nefsinize acıyınız! ( Yavaş tekbir getiriniz! Çünkü) ne sağırı çağırıyorsunuz ne de gâibe sesleniyorsunuz. Muuuuuhakkak ki siz, iyi işiten ve size çok yakın olan Allah’a du’a’ ediyorsunuz. O her zaman sizinle beraberdir! Buyurdu.( Ravî Ebû Muse’l- Eşa’rî der ki,:) bu sırada ben Resûlullâh salla’llâhu aleyhi ve sellem’in binitinin( at veya deve) arkasında idim. Ben de: “ Lâ ve lâ kuvvete illâ bi’llâh= Kulun ihatası ve kuveti yoktur. Ancak bu, Allah’ın inayetiyle hâsıldır! Demeye başladım. Resûlullâh benim sesimi işitti ve : - Ey Abdullâ ibn-i Kays! ( Ebû Muse’l- Eşa’rî) diye seslendi. Ben de:- Burunuz yâ Resûla’llâh, emrinizi almaya hazırım! Dedim. Resûlullâh: Ey Abdullah, sana cennet hazinelerinden büyük bir hazine değerinde bir kelimeye( bir cümleye) delâlet edip bildireyim mi? buyurdu. Ben de:- Biuldir, yâ Resûla’llâh; babam, anam sana feda olsun! dedim. Resûlullâh: - O KELİME, lâ havle ve lâ kuvvete illâ bi’llâh’dır! Buyurdu.

QOSHE - CUM’A  SOHBETİ  ( 5 / 30 ) - Mustafa Akkoca
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

CUM’A  SOHBETİ  ( 5 / 30 )

13 0
22.12.2023

Hatm-i Hâcegân-i Nakşibendiyye-i aliyye, esas i’tibariyle başlangıcında, isti’ğfar, öncesinde sonrasında, Fatiha ve Salavât-ı Şerifelerle birlikte, 1000 kerre, İhlas-ı Şerif’in okunmasından ve sonunda du’a’dan ibarettir.

Hatm-i Hâcegân- Nakşibendiyye-i aliyye’nin esası, 1000 İhlas-ı Şerif’in okunması olduğuna göre, bu Hatm’in ehemmiyyetini daha iyi idrak edebilmek için, evveliyyetle, İhlas-ı Şerif’in fazelatlarine bir bakmak lazımdır; Şöyleki, Buuuhârî’nin, Ebû Said ve Katâde bin Nu’man radiya’llâhu anhümâ’dan rivayetine göre, Nebî salla’llâhu aleyhi ve sellem Efendimiz: “ Nefsim, Yed-i Kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, şüphesiz, o, Kur’ân’ın üçte birine muadildir, ya’nî, ihlas Suresi.” ( Meşârıku’l- Envar Cild/2/Sahife/ 169)

Müslim’in Ebû’d- Derda radiya’llâhu anh’den rivayeti’ne göre, Resûlü Ekrem, salla’llâhu aleyhi ve sellem Efendimiz: “ Muhakkak ki, Allah Celle Celâluhû, Kur’ân-ı Kerimi Üç cüz’e( Üç kısma), taksim etmiştir( tecezzî etmiştir), “ Kulhüvallâhu Ahad”( ya’nî, İhlas Suresi),Kur’ân’ın bu üç cüzünden birisidir.”

Merhum, İmam-ı Nevevî, “ Şüphesiz, üç nahiye’dir( üç tarafı vardır); Kısas, Ümem-i Salife( geçmiş kavimler ve bu kavimlere gönderilen Peygamber’ler hakkındaki, kıssa’lar) Allah’ın va’z’ettiği hükümler ve Allah’ın sıfatları... Ve “ Kulhüva’llâhu Ahad,” şu üç’den birisidir.”( Meşârıku’l- Envâr/ Cild/1/ Sahife/ 104)

Resûlü Zîşan Efendimiz, salla’llâhu aleyhi ve selem Efendimiz, bir gece Hücre-i Saâdeti Teşrif’lerinde, Mü’minlerin annesi, Aişe Mutahhare Validemiz, radiya’llâhu anha’ya : Ey Aişe! Bu gece, Kur’ân-ı Kerim’i hatm’etmeden, dört bin dirhem tasadduk etmeden( sadaka vermeden), Ka’be-yi Muazzama’yı ziyaret etmeden, Cennetteki mekân’ını(Makam’ını) hazırlamadan, bütün dargın olduklarınla barışmadan( sulhu te’min etmeden uyumayasın,” buyurmuştu da. Aişe Validemiz, Ey Allah’ın Resûlü! Bir gce’de benim bunların hiçbirisine takatim yetişmez,” deyince, Resûlü Ekrem salla’llâhu aleyhi ve sellem Efendimiz: “ Ey Aişe! Bir İhlas, Sülüsü Kur’ân’a muadildir, dolaysiyle, hulûsi Kalb’le, bir Fatiha, üç İhlas-ı Şerif okursan, Kur’ân-ı Krim’i hatmetmiş gibi ecir ve mükafaat kazanırsın...

İhlas ve samîmiyyetle, 4 Fatiha-i Şerif’e okursan, dörbir dirhem tasadduk etmiş........

© Önce Vatan


Get it on Google Play