Konya ve civarında, hatta, bütün Orta Anadolu’da, ilk Kursumuz, o tarihlerde, Konya’nın bir İlçesi olan, Karaman’da açılmıştı. Devrin Karaman Vâiz’i, Merhum, Şükrü Taşkıran, Karaman ve civar’dan gelen talabeyi, gece-gündüz, demeden çok sıkı, bir tedris ile, Tekâmülaltı seviyesine yükseltmişti. Genç vaiz, henüz askerlik vazifesini ifa etmemişti, askere alındı.Şükrü Taşkıran Hoca’nın dayısı, İstiklal Harbi gazilerinden, kendisine İstiklal Madalyası- Berâeti tevcih edilmiş, İstanbul’da, Sultanhamam, Mahmudbey’de hanları bulunan, Karaman’da ve bütün Türkiye’de Çok Saygın bir şahsiyyet... Karaman’ın, azgın, azılı, C.H.P.’li’leri, Kursa hep karşı olmalarına ramen, Şükrü Hoca Kurs’un başında iken, ses çıkartmıyorlar- çıkartamıyorlardı. Ne zamanki Şükrü Hoca askere alındı, fitne,fesad ve fücuru artırdılar, ma’alesef, Kurs ve talebe dağıtıldı.

Konya civarındaki, hatta, Orta Anadolu Bölgesindeki bu tek Kurs’un dağıtılması, İstanbul’da, Hazreti’miz, yakınları tarafından, deriun bir hüzünle-üzüntüyle karşılandı. Çok üzülenlerden birisi de, Konyalı, Merhum, Mustafa Doğanbey idi. Efendi Hazret’lerine: “ Efendim, Benim Memleketim, Konya- Beyşehir, Doğanbey Nahiyesi, burada Benim Aileme aid, üçer katlı iki Konağımız var. Ayrıca, İstanbul’a, İzmir’e göç etmiş hemşehirli’lerimizin. çok sayıda evleri var, buralarda 50-60, talebe’yi rahatlıkla barındırabiliriz. Topluca Tedrisat için Nahiyemizde bulunan, Cami’kebîr ve diğer bir camii de, mahfilleri, son cemaat yeri, Meşrute ve müştemilatı çok müsaid. İzin verirseniz dağıtılan- dağılan Kursumuzu, Bizim Nahiye Doğanbey’de toplayalım.

Hazreti Üstaz’ımız çok memnun kalır, Mustafa Doğanbey’e du’a buyurur. Dağıtılan- dağılan Kursumuz, Doğanbey Nahiye’sinde, yeni talebenin de, ilavesiyle toplanır. Doğanbey’de, toplanın Kursa, Hazreti Üstaz’ımızın ve Çırpanlı, Hoca’mızın ilk talebe’sinden, Alanya’lı, Zühdü’nün Hüseyin Lakaplı, Merhum, Hüseyin Özge Hoca’mız gönderilir. Talebe’nin iaşe ve ibateszi için, başta, Merhum, Konyalı, Mustafa Doğanbey olmak üzere, Doğanbey’den İstanbul’a, İzmir’e göç eden zengin Doğanbey’li’ler seferber olurlarlar. Doğanbey Halkı da elinden geleni yapar. Ders’ler devam ediyor, her şey yolunda gidiyor, Halk, talebe, hoca, herkes mutlu derken, “ Din garip olarak başladı, yakın bir zamanda yeniden gurbete dönecek. İnsan’ların fesad’a, sürüklediklerini ıslah eden, garip’lere , müjdeler olsun,” Hadis-i Şerif’i fehvasıca, Din’in garip olduğu dönemlerde, müslümanların kaderi, hicrettir.Müslümanların garip olduğu, Mekke döneminde, ilk önce, Habeşuistan’a, sonra Medine’ye hicret ettikleri gibi, Karaman’dan Doğanbey’e hicret eden, talebe için Doğanbey’de de, zuhur eden fitne, fesad ve fücûr sebebiyle, bir başka yere, hicret yolu göründü. Ama, nereye?!..

Doğanbey sokaklarında, kahvehane’lerde, her yerde, kursun dağılacağı konuşuluyor, üzülenler olduğu gibi, sevinenler de var.” Ne güzel yerleşmişler, Allah’ın kitabını okuyorlar, Dinimizi öğreniyorlar, kimseye bir zararları yok, bakışlarıyla bile, olsun, kadınlarımızı kızlarımızı rahatsız etmiyorlar. Sokakta, bir yere giderken, at gözlüğü takğılmış, gibi, sadece önlerine bakıyor, sağını, solunu, yukarısını görmüyorlar. Yazık, şimdi bunlar nereye gidecekler,” diye, üzüntü beyan edenlerin yanında, buradan gitsinler de, nereye giderlerse, gitsinler,” diye sevinenler de, var.

1957 Yılı’nın güz aylarıdır, Eylül- Ekim. Kağnı Ustası,Huğlu’lu,Hacı Mehmed Tanık.. Huğlu,Silah ve Savunma Sanayi’inde bir dünya markası haline gelen, Huğlu, Konya Beyşehir’in, Konya Selçuk Üniversitesi’ne bağlı, iki Yüksek Meslek Okulu’nu bünyesinde barındıran, Anadolu’daki ba’zı il merkezlerinden, daha ziyade, vergi tahsil edilen, Mahallesidir. Huğlu’da, Silah Sanayi’i gelişmeden önce, bu bölge’de devrin nakil vasıtaları, At arabalarıyla, kağnı’ları yeniden yapan, ta’mir eden, dönütüren usta’lar, hep Huğlu’lu ustalardı.Harman kaldırıldıktan sonra güz aylarında,Eylül, Ekim, Kasım aylarında herbir usta bir köye gider, üç ay müddetle, yeni kağnı, at arabası yapar, ya da ta’mir ve dönüşümünü yaparlardı.

Huğlu’lu Hacı Mehmed Tanık, At arabası, kağnı yapmak, ta’mir ve dönüşüm için Doğanbey’de’dir.Kurs’la alakalı fitne, fesad ve fücura şahid olur, Kurs’un dağılıyor olmasından dolayı derin üzüntü duyuyordu.Kurs’la yakînen alakadar olanlarla ve Kurs’un hocası, Merhum, Hüseyin Özge ile görüşür, “ Ne olur! Kursu dağıtmayın, Bizim Köyü’müze, Huğlu’ya buyurun, Sizi, bağrımıza basacağız! der. İstişare edilir, Konyalı vasıtasıyla, İstanbul’a , Efendi Hazretlerine ulaşılır, izin istenir, Kabul edilince, Bu kerre, Doğanbey’den, Huğlu’ya hicret için, hazırlıklara başlanır...

QOSHE - TESPİTLER  (  9  /  24 ) - Mustafa Akkoca
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

TESPİTLER  (  9  /  24 )

17 0
06.11.2023

Konya ve civarında, hatta, bütün Orta Anadolu’da, ilk Kursumuz, o tarihlerde, Konya’nın bir İlçesi olan, Karaman’da açılmıştı. Devrin Karaman Vâiz’i, Merhum, Şükrü Taşkıran, Karaman ve civar’dan gelen talabeyi, gece-gündüz, demeden çok sıkı, bir tedris ile, Tekâmülaltı seviyesine yükseltmişti. Genç vaiz, henüz askerlik vazifesini ifa etmemişti, askere alındı.Şükrü Taşkıran Hoca’nın dayısı, İstiklal Harbi gazilerinden, kendisine İstiklal Madalyası- Berâeti tevcih edilmiş, İstanbul’da, Sultanhamam, Mahmudbey’de hanları bulunan, Karaman’da ve bütün Türkiye’de Çok Saygın bir şahsiyyet... Karaman’ın, azgın, azılı, C.H.P.’li’leri, Kursa hep karşı olmalarına ramen, Şükrü Hoca Kurs’un başında iken, ses çıkartmıyorlar- çıkartamıyorlardı. Ne zamanki Şükrü Hoca askere alındı, fitne,fesad ve fücuru artırdılar, ma’alesef, Kurs ve talebe dağıtıldı.

Konya civarındaki, hatta, Orta Anadolu Bölgesindeki bu tek Kurs’un dağıtılması, İstanbul’da, Hazreti’miz, yakınları tarafından, deriun bir hüzünle-üzüntüyle karşılandı. Çok üzülenlerden birisi de, Konyalı, Merhum, Mustafa Doğanbey idi. Efendi Hazret’lerine: “ Efendim, Benim Memleketim, Konya- Beyşehir, Doğanbey Nahiyesi, burada Benim Aileme aid, üçer katlı iki Konağımız var. Ayrıca, İstanbul’a, İzmir’e göç etmiş hemşehirli’lerimizin. çok sayıda evleri var, buralarda 50-60, talebe’yi rahatlıkla barındırabiliriz. Topluca Tedrisat için Nahiyemizde bulunan, Cami’kebîr ve diğer bir camii de, mahfilleri, son cemaat yeri, Meşrute ve müştemilatı çok müsaid. İzin verirseniz dağıtılan-........

© Önce Vatan


Get it on Google Play