Siz gittiniz, enkazınız halâ arkanızda, tüm camia ellerinde kürekler, bu moloz yığınını toplayamıyor…

Suya “Buu” demeyi bıraktığım günden bu yana Beşiktaş’ı izler, maçları takip ederim. Ben hayatım boyunca böyle rezil, böyle eksik, böyle gurursuz bir takıma şahit olmadım. Olayın vahametini anlamayanlar için biraz daha örneklendirmek gerekirse, hayatta en nefret ettiğiniz kişiyi düşünün. Hani denir ya, “ne yapsam içim soğumaz!” işte tam da o kişiden bahsediyorum. Ona hayalinizdeki kötülüğü uyguladığınızı düşünün şimdi… Şu an Beşiktaş taraftarının yaşadığı his tam da bu. Artık şuna ne bir şekilde kani oldum ki, Beşiktaş’ın bir önceki yönetimi bu camiaya, bu kötülüğü planlı ve bile isteye yapmış! Düşman olsalardı ancak bu kadarını yapabilirlerdi! Siz Beşiktaş’ı çaresiz bıraktınız. Siz sadece kendi doğrularınızı uyguladınız! Sizin bu camiada adınızın anıldığı her ortamda bu rezil sezon hatırlanacak. Güçlü başkan diye geldiniz, bu camiayı güçsüz bıraktınız.

Biraz olsun sahaya yüzümüzü çevirecek olursak, hemen hemen her maç oyunu sol kanada yığan ve Ferdi üzerinden sahaya oyun aklı koyan Fenerbahçe, derbide yine aynı oyunu oynadı ve Ferdi ile Beşiktaş’ın sağ kanadını sürüklese etti! Beşiktaş’ın oynamaktan çok oynatmamaya çıktığı ilk yarı sonunda, tabelada 1-1 yazsa da, rakamlar %60 ile Beşiktaş’ın topu Fenerbahçe’ye bıraktığını gösteriyordu. Buraya kadar en azından plan tutmuştu! Sorun, planın 2. kısmındaydı. 60. Dakika sonrası özellikle Aboubakar, Tayfur ve Ghezzal gibi isimlerle Beşiktaş’ın oyunu da skoru da tutma planı, takımın kalitesizliğinden dolayı suya düştü. Beşiktaş o kadar kötü bir takım ki, topu dahi tutamayacak haldeydi.

Beşiktaş’ın parasını düşündükleri için Tadic’i almayanlar, dün akşam Tadic 1 gol 1 asist yaparken televizyonları karşısında viskilerini yudumluyorlardı! Üzülen kim? Dün o yağmur altında mahvolan kim? Sen! Beşiktaş’ın gerçek sahipleri olan sen! Demek ki neymiş, bu işler öyle kongre salonuna toplama kampı gibi otobüslerle adam toplayıp, kürsülerde parayla ağlattığınız, ararsınız bu başkanı dedirttiğiniz, dakikalarca kendinizi ayakta alkışlattığınız gibi olmuyormuş! Derbide sahada 2 ayrı takım vardı! Sarı lacivertli takım, başkanı ve yönetenleri tarafından camiasına değer verilerek kurulmuş bir takım, siyah beyazlılar ise, camiasından ve kendi taraftarından nefret eden yönetici ve başkanın kurduğu bir takım. Hani dediniz ya kürsüden tam da ayrılırken “Hakkınızı helal edin” inanın size bu camiada gerçek Beşiktaşlı hiçbir taraftar HAKKINI HELAL ETMİYOR!

QOSHE - KUL HAKKI - Şafak Malatya
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

KUL HAKKI

3 0
09.12.2023

Siz gittiniz, enkazınız halâ arkanızda, tüm camia ellerinde kürekler, bu moloz yığınını toplayamıyor…

Suya “Buu” demeyi bıraktığım günden bu yana Beşiktaş’ı izler, maçları takip ederim. Ben hayatım boyunca böyle rezil, böyle eksik, böyle gurursuz bir takıma şahit olmadım. Olayın vahametini anlamayanlar için biraz daha örneklendirmek gerekirse, hayatta en nefret ettiğiniz kişiyi düşünün. Hani denir ya, “ne yapsam içim soğumaz!” işte tam da o kişiden bahsediyorum. Ona hayalinizdeki kötülüğü uyguladığınızı düşünün şimdi… Şu an Beşiktaş taraftarının yaşadığı his tam da bu. Artık şuna ne bir şekilde kani oldum ki, Beşiktaş’ın bir önceki yönetimi bu camiaya, bu kötülüğü planlı ve bile isteye yapmış! Düşman olsalardı ancak bu kadarını yapabilirlerdi! Siz Beşiktaş’ı çaresiz bıraktınız. Siz sadece kendi doğrularınızı........

© Önce Vatan


Get it on Google Play