Cumhuriyet dönemi Türk sinemasının temellerini Muhsin Ertuğrul gibi tiyatro kökenli yönetmenler ve oyuncular atmıştı. Çünkü göreceli olarak yeni sayılabilecek bir sanat disiplini olarak sinemanın kendine en benzer disiplin olan tiyatrodan kopya çekmesi kadar doğal bir şey yoktu. İkinci kuşak ise ilk kuşağın deneyimlerinden oldukça fazla bir şekilde faydalanmış olsa da salt sinema disiplini içinden gelen daha genç yönetmenlerden oluşmaktaydı. Bu yönetmenlerden bir tanesi Orhan Atadeniz’di.

İyi bir kurgucu olan Orhan Atadeniz sinemanın mutfağını bilen biriydi. Kardeşi Remzi Yılmaz Atadeniz’i Erman Film’de çalışmaya teşvik ederek bir anlamda onun ilk öğretmeni olacaktı. Sinema sevgisi çocukluktan gelen Orhan Atadeniz mahalleliye evin bodrum katında film gösterimleri yaparak bir anlamda amatör olarak sektöre atılmış birisiydi. Yılmaz Atadeniz’in anlatımına göre bu gösterimlerden birinde ev yanma tehlikesi atlatmıştı. Orhan Atadeniz 1952 yılında Tarzan İstanbul’da isimli filmi çekerek bir elin parmakları kadar bile olmayan fantastik film envanterine hiç de azımsanmayacak bir katkıda bulanacaktı. Bu filmin bir başka özelliği ise filminde kurgucu olarak Yılmaz Atadeniz’in isminin geçmesi idi. Montaj işini Yılmaz Atadeniz yapmasa da ağabeyi Orhan onu sinema ile daha çok kaynaştırmak için ismini jeneriğe montajcı olarak yazdırmıştı. Yılmaz başta kurgu ses olmak üzere sinemanın mutfağında yetişmeye başlarken ağabeyi Orhan, aktris Necef Uğurlu(*) ile evlilik hazırlıklarına başlamıştı. Derken 1953 yılında Orhan Atadeniz evde hava gazından zehirlenerek hayata veda edecekti.

Öteki Sinema © 2023 | 0 yorum | yazının devamı »

QOSHE - Yılmaz Atadeniz’in Anısına Saygıyla (1932-2023) - S. Özgür Ilgın
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yılmaz Atadeniz’in Anısına Saygıyla (1932-2023)

14 0
14.12.2023

Cumhuriyet dönemi Türk sinemasının temellerini Muhsin Ertuğrul gibi tiyatro kökenli yönetmenler ve oyuncular atmıştı. Çünkü göreceli olarak yeni sayılabilecek bir sanat disiplini olarak sinemanın kendine en benzer disiplin olan tiyatrodan kopya çekmesi kadar doğal bir şey yoktu. İkinci kuşak ise ilk kuşağın deneyimlerinden oldukça fazla bir şekilde faydalanmış olsa da salt sinema disiplini içinden gelen daha genç yönetmenlerden oluşmaktaydı. Bu yönetmenlerden bir tanesi Orhan Atadeniz’di.

İyi bir kurgucu olan Orhan Atadeniz sinemanın mutfağını bilen........

© Öteki Sinema


Get it on Google Play