Hadi biraz ensestten konuşalım.

Aileye “kutsallık” atfedenlerin, konuşmaktan, duymaktan ve görmekten bilinçli olarak kaçındığı ensest vakaları, aile içi şiddetin bir parçası lakin çoğu vaka görünür değil. Görünür olan istismarları, 2014 yılı itibarıyla, on kadından birinin çocukken yaşadığı ise istatistiklerle sabit.

Ensestin görünür olmamasının en büyük nedeni, aile içinde yaşanmasından dolayı hem mağdurun anlatmakta zorlanması hem de yürürlükteki sistem tarafından halının altına süpürülmesi.

Ama yağma yok, konuşacağız. En korunaklı alan sandıkları evlerinde, babaları veya diğer aile bireyleri tarafından, korunmaları gerekirken, istismara uğrayan çocukları unutturmayacağız.

Ensest vakalarında faillerin genellikle sistem tarafından korunduğunu veya görmezden gelindiğini, aslında hepimiz biliyoruz. Ek bir bilgi daha verelim, istatistiklere geçen yani görünür olan ensest vakalarının ağırlıklı olarak faili, çocuğun öz babası. Sonrası; dayı, amca, ağabey şeklinde devam ediyor.

Öte yandan ensest vakaları, aynı kadın cinayetlerinde olduğu gibi, anaakım medya tarafından etik bir haber dili yerine pornografik bir biçimde ele alınıyor. Mesela; ya çocuk veya kadının hikâyesinde/görselinde pornografik öğeler ön plana çıkarılıyor, ya metin erkek merkezli/özneli bir dille yazılıyor, ya da fail erkeğe “sapık, cani, canavar” denerek konu münferitleştiriliyor.

Tabii herkese ve her şeye rağmen, ensest şiddeti duyurmaya ve görünür kılmaya çalışan bilinçli bireyler de her sosyal konumda var olmaya devam ediyor. Mağdur çocuğu için, evli olduğu erkeğin ekonomik, cinsel, psikolojik ve fiziksel şiddetine maruz kalmasına rağmen mücadele eden kadınlar, bu noktada takdire şayan ve her türlü desteği hak etmekte.

Fail, öz baba Ayhan Şengüler

Bakın, 9 Ekim 2023’te size, Kurana Hizmet Vakfı’nda çalışan Ayhan Şengüler’in tecavüzüne uğradıktan sonra onunla evlenmeye mecbur bırakılan Zeynep’in ve öz babası Ayhan Şengüler tarafından istismara uğrayan 4 yaşındaki kızı Elif’in hikâyesini anlatmış, Kurana Hizmet Vakfı hakkında da ayrıntılı bilgiler vermiştim. (Zeynep ve Elif isimlerini, mağdurları korumak adına mahlas olarak kullandım.)

O dönem Anadolu Adliyesi savcısı, Zeynep’in şikâyeti üzerine açılan istismar soruşturmasında, kovuşturmaya yer yok demişti ve boşanma davasındaki karara göre de Ayhan Şengüler’in, Elif’le şahsi ilişki kurma hakkı bulunmaktaydı.

Hâlbuki İstanbul Anadolu Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğünün 07.04.2023 tarihinde hazırladığı ve boşanma davasının sürdüğü Anadolu 2. Aile Mahkemesi’ne ilettiği Sosyal İnceleme Raporu’nda (SİR) Elif için şöyle denmekteydi:

“İletişim becerisi ve ifade yeteneğinin çok iyi düzeyde olduğu, diyaloğa açık ve meraklı bir çocuk olduğu, genel görünümünün bakımlı ve temiz olduğu, babası hakkında konu açıldığında konuşmak istemediği ve suskunlaştığı gözlenmiştir. Babasıyla görüşmek istemediğini belirmiştir.”

Raporda ayrıca; ”Dosyada henüz davacının iddialarını doğrulayan bir bilgi bulunmamakla birlikte, iddialarının göz ardı edilemeyecek riskler taşıdığı, bu nedenle dava sonuçlanıncaya kadar çocukla davalı arasındaki şahsi ilişkinin engellenmesinin gerekli bir tedbir olduğu düşünülmektedir.” ibaresi de yer alıyordu.

Artık çocuk, Ayhan Şengüler’le görüşmeyecek

Zeynep tekrar bana ulaştı ve Ayhan Şengüler’in küçük Elif’le hâlen görüşme hakkı olduğunu, istismar faili babayla görüşmemesi için kızını evden kaçırmak zorunda kaldığını, bundan dolayı Ayhan Şengüer’in avukatı tarafından tehdit edildiğini ve büyük bir kaygı yaşadığını, aktardı.

Aile mahkemesinin hâkimi değişmişti ve yeni kadın hâkim, bir ara kararla konuyu değerlendirecekti fakat bu kararı beklerken geçen her gün, Elif’i risk altında bırakmaktaydı. 08.11.2023’te hem Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un özel kalemiyle görüştüm hem de mail yoluyla ayrıntılı şekilde durumun aciliyetini aktardım ve raporları ilettim. Elbette yaşanan gecikme ve ihmalle ilgili yapacağım haberde yer vermek üzere, görüşlerini de sordum.

Neyse ki haber yapmama gerek kalmadan 14.11.2023’te Anadolu 2. Aile Mahkemesi, “Tarafların müşterek çocuğu ile davalı baba arasında mahkememizin 24/06/2022 tarihli ara kararı ile kurulan kişisel ilişkinin sosyal inceleme raporu göz önüne alınarak kaldırılmasına, yeniden tedbiren kişisel ilişki kurulmasının davalı baba yönünden sosyal inceleme raporu düzenlendiği takdirde değerlendirilmesine” karar verdi.

Böylelikle ŞİMDİLİK küçük Elif’le istismar faili baba Ayhan Şengüler’in görüşmesi, mahkeme kararıyla engellendi.

İstismar dosyası yerinde sayıyor!

Peki, istismar dosyasında gelişme oldu mu? Hayır, fail Ayhan Şengüler hâlen elini kolunu sallayarak aramızda dolaşıyor.

Zeynep’in şikâyeti, İstanbul Anadolu cumhuriyet savcısı tarafından; “Mağdur çocuğun alınan ifadesinde babası olan şüphelinin kendisine karşı cinsel istismarda bulunduğnu, olayı arkadaşına anlattığını beyan ettiği, tanık arakadaşın alınan ifadesinde olaya dair bilgi ve görgüsünün bulunmadığını beyan ettiği, şüphelinin alınan ifadesinde suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği, kolluk tutanaklarından anlaşılacağı üzere olay anını gören herhangi bir kamera yahut tanık bulunmadığı, 21.02.2023 tarihli adli tıp kurumu raporunda yapılan hymen ve anal muayenede akut ve kronik travmatik lezyona rastlanmadığının belirtildiği, yeterli delil elde edilemediğinden kovuşturmaya yer olmadığına” denerek 05.04.2023’te reddedilmişti.

Oysa;

*Elif’in beyanı, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk İzlem Merkezi‘nin 21.02.2023 tarihli raporunda ciddiye alınmış, adli makamlara, istismar doğrultusunda tedbir tavsiye edilmişti.

*Elif olay tarihinde 4, olayı anlattığı arkadaşı ise 5 yaşındaydı. Zeynep’in iddiasına göre kolluk, Elif’in arkadaşı yerine annesinin ifadesine başvurmuş, anne, konuya dair bilgisi olmadığını söylemiş ve sonra Zeynep’i arayarak özür dilemişti.

*4 yaşındaki küçük bir çocuk babasıyla baş başayken, evde herhangi bir kameranın bulunmaması veya tanığın olmaması da hiç anormal değildi. Soralım: Şimdiye kadar kaç ensest vakasının dosyasında, kamera kaydı ve olay anına tanık bulunuyordu?

*Adli tıp raporuna gelirsek; eğer savcı, küçük Elif’in, babasının ona nasıl dokunduğu ve istismar ettiğini anlattığı ifadesini inceleseydi, zaten “Hymen ve anal bir lezyonla travma bulunmadığına göre istismar yoktur.” kararını vermezdi. Yine soralım: Şimdiye kadar kaç ensest vakasında failin iz bıraktığını gördünüz? Hatırlatayım: Ensest failleri, asla sapık ya da hasta olmadığından ve gayet bilinçli bir şekilde bu suçu işlediklerinden, iz bırakmamaya azami özen gösterir. İstismarı tanımlayamayacak ve yardım isteyemeyecek yaştaki çocukların mağdur edilmesi de yine faillerin bilinçli ve kurnazca suç işlediğinin göstergesidir. İstismarlar, dokunarak başlar, tecavüze kadar varır. Failler bu suçu işlerken, işte tam da; “Tanık yok, kamera yok, iz yok, o zaman kovuşturmaya da yer yok.” benzeri kararlardan güç alırlar. Araştırmanızı tavsiye ederim.

Selin Nakıpoğlu: Dosyanın kapanmasına izin vermeyeceğiz

Bu dosya için mücadele eden ve Elif’in avukatlığını üstlenen hukukçu Selin Nakıpoğlu’na istismar dosyasındaki hukuki gelişmeleri sorduk.

Nakıpoğlu; “İstismara maruz kalan çocuk müvekkilimin şikâyeti üzerine açılan soruşturma dosyasında, kamu davası açılması talebimiz reddedilmiş ve kovuşturmaya yer yok, denmişti. Bu karar üzerine Sulh Ceza Hâkimliğine itiraz ettik. Geçtiğimiz hafta, 4. Sulh Ceza hâkimiyle görüştüm ve bana ‘Henüz karar vermedim.’ dedi. Şu anda hâkimin kararını bekliyorum. Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki sürecin, Eylül’den beri, bu kadar uzaması dahi başlı başına bir adaletsizlik. Kaldı ki savcı, dosyadaki üç net delile rağmen bu kararı vererek, delilleri hiçbir şekilde incelemediğini de belli etmiş. İsteğimiz, sulh ceza hâkiminin bu delilleri gerçekten incelemesi. Çünkü bu dosyada, bir cinsel istismar dosyasında olmayacak kadar delil var. Hâkimliğin kararından sonra da başvuracağımız hukuki yol ve yöntemler mevcut ama şu anda bu kararı bekliyoruz.” dedi.

Nakıpoğlu ayrıca; “Bu dosyanın kapatılmasına asla göz yummayacağız. Dosyada üç uzman raporu, çocuğun anlatımları ve ses kayıtları mevcut. 4 yaşındaki çocuğun böyle bir kurgu yaptığını düşünmek, bırakın hukuk insanlığını, insanlığa sığmaz. Dosyadaki somut deliller olmasa bile, zaten çocuğun beyanı esastır. Tip olarak babasına benzer erkeklerden korkan, bir erkekle aynı masada oturmaya bile tahammül edemeyen bir çocuktan bahsediyoruz. Meslekte yirmi senem bitti ama beni çok etkileyen ve en zeki küçük müvekkillerimden biridir bu çocuk. Onun yaşadığı şiddetin sonuna kadar peşindeyiz ve dosyanın kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Bu dosya, son derece politik bir dosyadır ve kapatılırsa belli güç odaklarından korkulduğu içindir. Bizim mücadelemiz de işte bu güç odaklarına dair.” diye ekledi.

“Kendimi çok sıkışmış hissediyorum”

Aile içi şiddete ve enseste karşı çıkarak mücadele eden, “kurulu düzenini” bozan kadın ve annelerin, bu mücadele sürecinde karşılaştıkları en önemli engellerden biri de ekonomik çıkmaz. Devletin onlara her türlü desteği ve güvenceyi sunması şart.

Kızı Elif için mücadele eden Zeynep’in haberini yazanlar, okuyanlar ya da ona ve kızına üzülenler, şu anda Zeynep ne durumda biliyor musunuz? O zaman kendisi anlatsın:

“Kendimi bir anne olarak çok sıkışmış hissediyorum. Kalbim kaldırmıyor. Yıllardır mücadele ediyorum ama artık önümü göremiyorum. Çok yalnızlaştım. Ailem de benimle görüşmüyor. Kurana Hizmet Vakfı’ndakiler; ‘Seni bu ülkede barındırmayız.’ diyerek beni tehdit etmişti ya, gerçekleşti. Ne geçinebiliyor ne de barınabiliyorum. İşsizim. Sosyal hizmetlerden verilen 2 bin TL yardım ve 750 TL nafaka, sadece çocuğumun bezine yetiyor. Ev kiramı ödeyemiyor, ev sahibi tarafından baskı görüyorum. Bizi evden atacak. Ne yapacağımı bilmez durumdayım. Çocuğumu korumaya kararlıyım ama öyle kötü durumdayım ki… Acilen bir işe, kreş desteğine ve ekonomik yardıma ihtiyacım var, ayakta duracak hâlim kalmadı.”

Benim de buradan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ve en çok da Emine Erdoğan’a açık çağrımdır: Bu dosyada taraf olun ve Zeynep’le küçük Elif’i yalnız bırakmayın. Zeynep’in acilen bir işe, maaşa ve desteğe, Elif’in de kreşe ihtiyacı var.

Bizlerse, avukat Selin Nakıpoğlu’nun da altını çizerek belirttiği gibi, bu dosyanın takipçisi olacağız ve kapatılmasına asla izin vermeyeceğiz.

Not: Zeynep’e, yapabileceği maaşlı bir iş vermek veya kira yardımı yapmak isteyenler, aracılığımla ona ulaşabilir. Yetkililerde ise zaten tüm bilgileri mevcut.



QOSHE - Çocuk ensest mağduru, baba Ayhan Şengüler hâlen serbest! - Aslıhan Gençay
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Çocuk ensest mağduru, baba Ayhan Şengüler hâlen serbest!

17 0
27.11.2023

Hadi biraz ensestten konuşalım.

Aileye “kutsallık” atfedenlerin, konuşmaktan, duymaktan ve görmekten bilinçli olarak kaçındığı ensest vakaları, aile içi şiddetin bir parçası lakin çoğu vaka görünür değil. Görünür olan istismarları, 2014 yılı itibarıyla, on kadından birinin çocukken yaşadığı ise istatistiklerle sabit.

Ensestin görünür olmamasının en büyük nedeni, aile içinde yaşanmasından dolayı hem mağdurun anlatmakta zorlanması hem de yürürlükteki sistem tarafından halının altına süpürülmesi.

Ama yağma yok, konuşacağız. En korunaklı alan sandıkları evlerinde, babaları veya diğer aile bireyleri tarafından, korunmaları gerekirken, istismara uğrayan çocukları unutturmayacağız.

Ensest vakalarında faillerin genellikle sistem tarafından korunduğunu veya görmezden gelindiğini, aslında hepimiz biliyoruz. Ek bir bilgi daha verelim, istatistiklere geçen yani görünür olan ensest vakalarının ağırlıklı olarak faili, çocuğun öz babası. Sonrası; dayı, amca, ağabey şeklinde devam ediyor.

Öte yandan ensest vakaları, aynı kadın cinayetlerinde olduğu gibi, anaakım medya tarafından etik bir haber dili yerine pornografik bir biçimde ele alınıyor. Mesela; ya çocuk veya kadının hikâyesinde/görselinde pornografik öğeler ön plana çıkarılıyor, ya metin erkek merkezli/özneli bir dille yazılıyor, ya da fail erkeğe “sapık, cani, canavar” denerek konu münferitleştiriliyor.

Tabii herkese ve her şeye rağmen, ensest şiddeti duyurmaya ve görünür kılmaya çalışan bilinçli bireyler de her sosyal konumda var olmaya devam ediyor. Mağdur çocuğu için, evli olduğu erkeğin ekonomik, cinsel, psikolojik ve fiziksel şiddetine maruz kalmasına rağmen mücadele eden kadınlar, bu noktada takdire şayan ve her türlü desteği hak etmekte.

Fail, öz baba Ayhan Şengüler

Bakın, 9 Ekim 2023’te size, Kurana Hizmet Vakfı’nda çalışan Ayhan Şengüler’in tecavüzüne uğradıktan sonra onunla evlenmeye mecbur bırakılan Zeynep’in ve öz babası Ayhan Şengüler tarafından istismara uğrayan 4 yaşındaki kızı Elif’in hikâyesini anlatmış, Kurana Hizmet Vakfı hakkında da ayrıntılı bilgiler vermiştim. (Zeynep ve Elif isimlerini, mağdurları korumak adına mahlas olarak kullandım.)

O dönem Anadolu Adliyesi savcısı, Zeynep’in şikâyeti üzerine açılan istismar soruşturmasında, kovuşturmaya yer yok demişti ve boşanma davasındaki karara göre de Ayhan Şengüler’in, Elif’le şahsi ilişki kurma hakkı bulunmaktaydı.

Hâlbuki İstanbul Anadolu Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğünün 07.04.2023 tarihinde hazırladığı ve boşanma davasının sürdüğü Anadolu 2. Aile Mahkemesi’ne ilettiği Sosyal İnceleme Raporu’nda (SİR) Elif için şöyle denmekteydi:

“İletişim becerisi ve ifade yeteneğinin çok iyi düzeyde olduğu, diyaloğa açık ve meraklı bir çocuk olduğu, genel görünümünün bakımlı ve temiz olduğu, babası hakkında konu açıldığında konuşmak istemediği ve suskunlaştığı gözlenmiştir. Babasıyla görüşmek istemediğini belirmiştir.”

Raporda ayrıca; ”Dosyada henüz davacının iddialarını doğrulayan bir bilgi bulunmamakla birlikte, iddialarının göz ardı edilemeyecek riskler taşıdığı, bu nedenle dava sonuçlanıncaya kadar çocukla davalı arasındaki şahsi ilişkinin engellenmesinin gerekli bir tedbir olduğu düşünülmektedir.” ibaresi de yer alıyordu.

Artık çocuk, Ayhan Şengüler’le görüşmeyecek

Zeynep tekrar bana ulaştı ve Ayhan Şengüler’in küçük Elif’le hâlen görüşme hakkı olduğunu, istismar faili babayla görüşmemesi için kızını evden kaçırmak zorunda kaldığını, bundan dolayı Ayhan Şengüer’in avukatı tarafından tehdit........

© P24


Get it on Google Play