Kuzey Kore’den Güney Kore’ye yönelik mesajlar sertleşirken, NK News'in uydu görüntülerine ilişkin analizine göre, başkent Pyongyang'da Güney Kore ile birleşme umudunu simgeleyen büyük bir anıtı yıktı. Kuzey Kore’nin “Yüce Lideri” Kim Jong Un’un bu ayın başında anıtın kaldırılması emrini vermesinin ardından harekete geçilmiş gibi gözüküyor. Kim Jong-un, 2023’ün sonunda iki Kore'nin “barışçıl bir şekilde yeniden birleşmesinin artık mümkün olmadığını” da söylemişti. Kim, Yüksek Halk Kuzey ve Güney'den, Kore yarımadasının ana hatlarını gösteren bir amblem tutan iki kadını gösteren beton kemeri "göze batan" olarak tanımladı. ay Kuzey'in onay parlamentosu olan Yüksek Halk Meclisi’ndeki konuşmasında, Kuzey ve Güney'den, Kore yarımadasının ana hatlarını gösteren bir amblem tutan iki kadını gösteren anıtın “gözleri tırmaladığını” söylemişti. Koreler arası dönüm noktası niteliğindeki bir zirvenin ardından 2000 yılında inşa edilen “Yeniden Birleşme Kemeri”, Kuzey Kore’nin Güney’le yeniden birleşme umudunun sembolüydü.

Anıtın yıkılması, Kim’in Güney ile barışçı biçimde birleşme politikasından vazgeçme konusunda ciddi olduğuna dair güçlü bir sinyal göndermeyi amaçladığı görülüyor. Kuzey Kore lideri, böylece hem kendi ülkesi içine, hem de dışına, “birleşmeyi unutun” demiş oluyor.

Kim’in sert ifadeleri ve sembolik anıtı yıktırması dışında, askeri alanda gövde gösterileri de art arda gelmeye başladı. Son olarak da, 29 Ocak’ta Devlet haber ajansı KCNA, Kuzey Kore’nin yeni stratejik seyir füzelerini bir hafta içinde ikinci kez test ettiğini bildirdi. Ajans, söz konusu seyir füzelerinin donanmasının nükleer silahlanmasını hızlandıran ve yeni geliştirilen denizaltından fırlatıldığını da belirtti. Kim Jong Un’un da, “Pulhwasal-3-31” adlı bu füzenin fırlatılışını izlediği de yazılıyor. KCNA, füzelerin ülkenin doğu kıyısındaki denizin üzerinde 7.421 saniye 7.445 saniye boyunca uçtuğunu ve belirtilmeyen bir ada hedefini vurduğunu ve uçuş süresinin iki saati aştığını gösterdiğini söyledi. Güney Kore Ordusu da, 28 Ocak’ta aptığı açıklamada, Kuzey'in kendi kıyısı açıklarında çok sayıda seyir füzesi ateşlediğini açıklamıştı. Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı (JCS) açıklamasında, "Ordumuz, Kuzey Kore'nin provokasyonlarının ek işaretlerini izlemek için ABD ile yakın koordinasyon içindedir" demişti.

Kim Jong Un’un sertleşen tavırları ve açıklamalarını, ciddiye almalı mı yoksa almamalı mı? Eski CIA analisti Robert L Carlin ve Kuzey'i birkaç kez ziyaret eden nükleer bilim adamı Siegfried S Hecker, “Kim Jong Un'un 1950'deki büyükbabası gibi stratejik bir karar alarak savaşa gittiğine inanıyoruz” tezini savunan bir makale yazdı. Kuzey Kore konusunda özel haberler yapan 38 North sitesinde yer alan bu makale, Asya Pasifik analistleri genelinde tartışma yarattı.

Carlin ve Hecker, Kim Jong Un’un gerçekten de “savaşa girmek” gibi bir adımı atamayacağ, buna cesaret edemeyeceği öngörüsünün yanlış olduğunu öne sürüyorlar. Yazarlar, Kim’in gerçekten de Güney Kore ve/veya Japonya’ya füze saldırısı düzenlemesi halinde, “Washington ve Seul'ün kendi rejimini yok edeceğini ‘bildiği’ şeklindeki artık rutin” argümanın geçerli olmadığını savunuyorlar. Carlin ve Hecker, “Politika yapıcıların düşündüğü buysa, bu, Kim'in tarih görüşünün temelden yanlış okunmasının ve (hem Kim hem de Washington açısından) bir felakete yol açabilecek ciddi bir hayal gücü başarısızlığının sonucudur” diyorlar.

Carlin ve Hecker’ın görüşü şöyle: Kuzey Kore’nin “kesin kopuşuna” dair ilk işaretler 2021’in ortasından itibaren gelmeye başladı. Kuzey Kore Yönetimi, Amerika Birleşik Devletleri'nin küresel olarak “geri çekilmekte” olduğuna kanaat getirdiler. Yazarlar, Kuzey Kore’nin Yüce Lider ailesinin “üç Kim’i”; dede Kim Il Sung, baba Kim Jong Il ve oğul Kim Jong Un’un, ABD’yi perspektiflerinin odağına koyduğunu ve husumet kisvesi altında, ilişkileri düzeltmek istediklerini öne sürüyorlar. Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başarısız olan Şubat 2019 Hanoi zirvesinin, Kim Jong Un’un görüşlerini nasıl etkilediği ve Kuzey'in politika seçeneklerini nasıl yeniden değerlendirdiğinin tam olarak anlaşılamadığına inanıyorlar.

Öncesine de gidersek, Haziran 2018'de Başkan Donald Trump ile Singapur'da yapılan zirve, Kim için büyükbabasının hayal ettiği ve babasının teşebbüs ettiği ancak hiçbir zaman gerçekleştiremediği, ABD ile ilişkilerin normalleştirilmesi hedefinin başarısızlığa uğraması anlamına geliyordu. Bu nedenle de Kim, Hanoi’deki ikinci zirve için elini taşın altına koydu. Bu zirve de başarısız olduğunda, Kim için travmatik boyutta itibar kaybı yaşandı. Carlin ve Hecker, “Ağustos 2019'da Başkan Trump'a yazdığı son mektup, Kim'in ne kadar riske girdiğini ve kaybettiğini hissettiğini” diyorlar.

Perspektifteki bu değişimle de beraber, Kuzey'in yaklaşımında büyük bir “yeniden düzenleme” başladı: Şubat 2022'deki Putin-Xi zirvesi ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesiyle beraber Pyonyang’ın, ABD’ye sırt dönüşü ve Çin ile Rusya'ya yönelik stratejik yönelimi çoktan başlamıştı. Kuzey Kore’nin Çin ile ilişkilerin daha da iyileşme yolunda gittiğini söyleyemeyiz; hatta, aksine Çin-Kuzey Kore ilişkilerinde soğuma işaretleri var. Ancak, Rusya Savunma Bakanı'nın Temmuz ayındaki ziyareti ve geçtiğimiz Eylül ayında Rusya'nın Uzak Doğu'sunda yapılan Putin-Kim zirvesinin de gösterdiği gibi, Rusya ile ilişkiler özellikle askeri alanda istikrarlı bir şekilde gelişiyor.

Carlin ve Hecker, “Kuzey'in, küresel gelişmelerin kendi lehine döndüğüne” yönelik anlayışın, Pyongyang'da “Kore sorununa askeri çözüme” yönelik karar aldığına dair tezlerine şu kanıtları gösteriyorlar: 2023'ün başında, Kuzey Kore’nin kendi nüfusuna yönelik üst düzey açıklamalarında “savaş hazırlıkları” ana fikri düzenli olarak yer almaya başladı. Kim Jong Un da, "yeniden birleşmeyi başarmak için devrimci bir savaşa hazırlık" çağrısında bulunan dili, artan dozda kullanmaya başladı.

Mart’ta da Kuzey Kore’deki basında yer alan yetkili makaleler, Kore Cumhuriyeti'ne (ROK veya Güney Kore) yeni bir yaklaşımın sinyalini verdi ve Kuzey'in askeri gücü için meşru bir hedef olarak göstermeye başladı. Aralık’ta daki Plenum/Genel Kurul toplantısında Kim, “Kuzey-Güney ilişkileri artık akraba veya homojen olarak değil, birbirine düşman ve iki savaşan devlet arasındaki ilişkilere sabitlenmiştir” dedi.

Carlin ve Hecker’ın çok ciddi ve gerçek bir tehlikeye dikkat çektiğini düşünen Asya Pasifik uzmanları kadar, Kuzey Kore’nin savaşa hazırlandığı tezini abartılı bulanlar da var. Çoğu kişi savaşın hâlâ olası olmadığını savunurken, bazıları daha sınırlı bir saldırının henüz olası olmadığından endişe ediyor. Her halükârda, Kuzey Kore’nin sembolik “Yeniden Birleşme Kemeri”nin yıkılmasını, “barışçı bir adım” olarak nitelemek zor.

QOSHE - Kuzey Kore savaşa mı hazırlanıyor? - Hazar Gökçen Öney
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kuzey Kore savaşa mı hazırlanıyor?

28 0
29.01.2024

Kuzey Kore’den Güney Kore’ye yönelik mesajlar sertleşirken, NK News'in uydu görüntülerine ilişkin analizine göre, başkent Pyongyang'da Güney Kore ile birleşme umudunu simgeleyen büyük bir anıtı yıktı. Kuzey Kore’nin “Yüce Lideri” Kim Jong Un’un bu ayın başında anıtın kaldırılması emrini vermesinin ardından harekete geçilmiş gibi gözüküyor. Kim Jong-un, 2023’ün sonunda iki Kore'nin “barışçıl bir şekilde yeniden birleşmesinin artık mümkün olmadığını” da söylemişti. Kim, Yüksek Halk Kuzey ve Güney'den, Kore yarımadasının ana hatlarını gösteren bir amblem tutan iki kadını gösteren beton kemeri "göze batan" olarak tanımladı. ay Kuzey'in onay parlamentosu olan Yüksek Halk Meclisi’ndeki konuşmasında, Kuzey ve Güney'den, Kore yarımadasının ana hatlarını gösteren bir amblem tutan iki kadını gösteren anıtın “gözleri tırmaladığını” söylemişti. Koreler arası dönüm noktası niteliğindeki bir zirvenin ardından 2000 yılında inşa edilen “Yeniden Birleşme Kemeri”, Kuzey Kore’nin Güney’le yeniden birleşme umudunun sembolüydü.

Anıtın yıkılması, Kim’in Güney ile barışçı biçimde birleşme politikasından vazgeçme konusunda ciddi olduğuna dair güçlü bir sinyal göndermeyi amaçladığı görülüyor. Kuzey Kore lideri, böylece hem kendi ülkesi içine, hem de dışına, “birleşmeyi unutun” demiş oluyor.

Kim’in sert ifadeleri ve sembolik anıtı yıktırması dışında, askeri alanda gövde gösterileri de art arda gelmeye başladı. Son olarak da, 29 Ocak’ta Devlet haber ajansı KCNA, Kuzey Kore’nin yeni stratejik seyir füzelerini bir hafta içinde ikinci kez test ettiğini bildirdi. Ajans, söz konusu seyir füzelerinin donanmasının nükleer silahlanmasını hızlandıran ve yeni geliştirilen denizaltından fırlatıldığını da belirtti. Kim Jong Un’un da, “Pulhwasal-3-31” adlı bu füzenin fırlatılışını izlediği de yazılıyor. KCNA, füzelerin ülkenin doğu kıyısındaki denizin üzerinde 7.421 saniye 7.445 saniye boyunca uçtuğunu ve belirtilmeyen bir ada hedefini vurduğunu ve uçuş süresinin iki saati aştığını gösterdiğini söyledi. Güney Kore Ordusu da, 28 Ocak’ta aptığı açıklamada, Kuzey'in kendi kıyısı açıklarında çok sayıda seyir füzesi ateşlediğini açıklamıştı. Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı (JCS) açıklamasında, "Ordumuz, Kuzey Kore'nin........

© P24


Get it on Google Play