JEOPOLİTİK

İktidara geldikten sonra bölge ülkeleri ile ilişkiler geliştirme yoluna giden Taliban; Pakistan, Çin, İran ve Özbekistan gibi ülkelerle yapılan ekonomik ve politik görüşmelerde Afganistan’ın savaş sonrası toparlanması ve ekonomisinin hızla kalkınması adına işbirlikleri geliştirmeye çalışmaktadır.

Taliban’ın 2021 yılında ülke yönetimini devralmasıyla Afganistan’ın uluslararası ilişkileri ciddi oranda azalmıştır. Yabancı yatırımcıların çoğunun ülkeyi terk ettiği, Batılı devletlerce ambargo uygulanan ve yurt dışı ekonomik varlıkları dondurulan Afganistan için Taliban bölge ülkeleri ile ilişkiler geliştirme yoluna gitmiştir. Pakistan, Çin, İran ve Özbekistan gibi ülkelerle yapılan ekonomik ve politik görüşmelerde Afganistan’ın savaş sonrası toparlanması ve ekonomisinin hızla kalkınması adına işbirlikleri geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu yazıda, Afganistan’ın bölge ülkeleri ile olan ilişkilerinin dinamiklerinin incelenecektir.

Pakistan

Pakistan ve Afganistan arasındaki ilişkiler 2021 yılında Taliban’ın iktidara gelmesiyle karşılıklı gerginliğe evrilmiştir. Bu gerginliğin altında yatan sebepler; Afganistan Taliban’ı ile Pakistan Taliban’ı olarak bilinen Tehreek-i Taliban Pakistan (TTP) arasındaki ilişki, Durand Hattı’ndaki sınır problemleri ve Pakistan’da sayıları 1,7 milyonu bulan Afgan mültecilerdir (Mir, 2023).

Pakistan, Taliban’dan TTP’ye verdiği desteği çekmesini ve Durand Hattı’na riayet etmesini istemektedir. Durand Hattı, Pakistan ve Afganistan arasındaki tartışmalı bir sınır hattıdır. Günümüzde de bu sınırda hâlâ çatışmalar meydana gelmektedir. Bölgedeki Peştu nüfusu ikiye ayırarak bir kısmının Pakistan’da bir kısmının Afganistan’da kalmasına neden olan hattın İngilizler tarafından çekilmesi, Peştuların baskın olduğu Taliban için hâlâ tam olarak kabul görmüş değildir. Bundan dolayı 2021 sonrasında Pakistan sınırında yaşanan çatışmalarda artış gözlemlenmektedir (Kaura, 2022).

Durand Hattı, (The Durand Line, 2024)

Pakistan-Afganistan ilişkilerinde bir başka gerilim noktası olan TTP, Pakistan yönetimine karşı saldırılar gerçekleştirmekte ve şeriatın tesisinin ülke genelinde egemen olmasını savunmaktadır. Taliban, Pakistan’ı hedef alanı olarak belirleyen TTP’yi Pakistan’ın iç sorunu olarak gördüğünü ifade etmişse de Pakistan, Taliban’ın TTP’yi desteklediğini iddia etmektedir. Taliban sözcüsü Zebihullah Mücahid “İslam Emirliği, hiç kimsenin Afganistan topraklarını Pakistan’a karşı kullanmasına izin vermiyor. İslam Emirliği’nin zaferinden sonra Pakistan’da güvensizliğin artması, Pakistan’daki güvensizliğin arkasında bizim olduğumuz anlamına gelmez. Afganistan’da silahlar güvendedir. Çalınmaz. Silah kaçakçılığı yasaktır ve her türlü yasa dışı faaliyet engellenir” diyerek Pakistan’ın iddialarını yalanlamıştır (Pakistan should solve its domestic problems on its own, t.y.). Fakat Pakistan’ın geçici başkanı Enver-ul Hak Kakar, Taliban’ın iktidara gelmesiyle Pakistan’da meydana gelen intihar saldırılarının yüzde 500, terör saldırılarının yüzde 60 arttığını belirterek bu saldırıların TTP kaynaklı olduğunu ve 2.267 sivil vatandaşın hayatını kaybettiğini dile getirmiştir. Bu saldırıyı gerçekleştirenlerin Afganistan’dan iadesinin talep edildiğini fakat Taliban’ın hiçbir şey yapmadığını belirtmiştir (Siddique, 2023).

Pakistan, bölgede Hindistan ile rekabetinin yanında iç politikada da TTP ile mücadele verirken bu sıkışmışlık hissinin aşılması için Taliban’a TTP konusunda baskıda bulunmaktadır. TTP’nin Taliban’ın baskısı altında hareket ettiğine inanarak Taliban’ı baskılamak amacıyla ülkedeki Afgan mültecileri bir baskı unsuru olarak kullanmaya başlamıştır. Ayrıca denize kıyısı olmayan Afganistan’a Pakistan üzerinden giden konteynırlara da el koyarak bu baskıyı çeşitlendirmektedir. Taliban bu durumu alternatif ticaret yolları arayarak, İran’ın Çabahar Limanı üzerinden telafi etmeye çalışmıştır (Siddique, 2023).

Ekim 2023’ten beri yarım milyona yakın Afgan’ın Pakistan’dan sınır dışı edildiği kaydedilmişse de Taliban’ın TTP’ye olan desteğini çekeceğini düşünmek gerçekçi gözükmemektedir. Bunun en büyük nedeni Taliban tarafından Usame Bin Ladin’i teslim etmek yerine ABD işgalinin göze alınmasıdır. Bu kıyasla bakıldığında Taliban’ın Pakistan’ın baskılarına karşı kendine bağlılık yemini etmiş TTP üyelerinin teslim edilmeyeceğini söyleyebiliriz. Fakat yine de Pakistan’ı yatıştırma amacı ile Taliban TTP üyeleri ve ailelerinden oluşan bir grubu Pakistan sınırına yakın yerlerden alarak Afganistan’ın farklı yerlerine yerleştirmiştir. Pakistan bu süreçte Afganistan’da Taliban’la savaşa girebilecek durumda olmasa da sınır çatışmaları, TTP üyelerine yönelik saldırılar gerçekleştirmeye devam edecek diyebiliriz, fakat bu süreç muhtemeldir ki Taliban’ın TTP’nin Pakistan’daki eylemlerini durdurabilecek bir karar almasıyla sonuçlanmayacaktır. Taliban bunu Pakistan’ın iç işi olarak görmeye devam edecek ve en fazla Afganistan’daki TTP üyelerini Pakistan’a saldırmaktan alıkoymak için sınır bölgelerinden uzaklaştıracaktır. Pakistan ise muhtemeldir ki Afgan mültecilerin hepsini sınır dışı edene kadar bu durumu bir baskı aracı olarak kullanmaya devam edecektir.

İran

Afganistan’ın batı sınırı komşularından olan İran’la ilişkisinde öne çıkan en önemli unsurlar; sınır çatışmaları, Suriye Savaşı’na İran saflarında savaşmaya gönderilen paralı Afgan milisler ve İran’daki Afgan mültecilerdir. Sınır çatışmalarının meydana gelmesinin altında yatan motivasyonlara bakıldığında Hilmend Nehri üzerindeki su paylaşımı göze çarpmaktadır. Hilmend Nehri’nden temin edilen suyun ciddi şekilde azaldığını ifade eden İran, bundan dolayı ciddi bir su sıkıntısı yaşamaktadır (Toğa, 2023). Taliban yönetimi ise nehrin su miktarındaki azalmadan kaynaklı olarak İran’a gönderilen suyun azaldığını belirterek bu durumun kasıtlı olmadığını açıklamıştır (Taliban-İran çatışmalarında son durum, 2023).

Hilmand Nehri, (Hajihosseini vd., 2016)

Afganistan-İran ilişkilerinde bir diğer önemli sorun ise çoğunluğu Hazaralardan (Şii oldukları için İran’ın yakınlık duyduğu bir topluluktur) oluşan Afganların Suriye’ye ve Irak’a İran saflarında savaşmaya gönderilmesidir. Bu durum Taliban iktidara gelmeden önce başlamıştır. İran’daki Afgan mülteci erkeklerin gönüllü veya ikamet izinlerinin iptal edilmesi tehdidiyle zorla savaşa gönderilmesinin yanı sıra Kabil’de ofisler açılarak da savaşa paralı asker toplayan İran, Fatımiyyun ve Zeynebiyyun Tugaylarını kurarak bu insanları savaştırmaktadır (Hajihosseini vd., 2016). Bu durum Türkiye için de ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Zira bu kişiler savaştan döndükleri zaman düzensiz göçmen olmaya devam etmekte ve İran üzerinden Türkiye’ye gelebilmektedir.

İran’da Afganistan’dan göç etmiş çok sayıda düzensiz göçmen bulunurken bu göçmenler ABD işgalinin sonlanmasıyla kademeli şekilde sınır dışı edilerek ülkelerine gönderilmektedir. Ekim 2023’ten beri bakıldığında İran’ın sınır dışı etme politikasında Pakistan kadar ciddi oranlar göze çarpmasa da bu durum artmıştır.

İki ülke arasındaki sorunların dışında, Taliban’ın 2021’de iktidara gelmesinin ardından İran, diğer birçok ülke gibi büyükelçiliğini veya konsolosluğunu geri çağırmamış ve Afganistan’la ekonomik ve siyasi ilişkilerini sürdürmekte istekli olduğunu göstermiştir. Taliban temsilcilerinin İran’a gerçekleştirdiği görüşmelerle beraber İran temsilcileri de Afganistan’a gelerek ticari ve siyasi ilişkilerini artırmaya çalışmışlardır. Taliban yönetiminin başbakan yardımcısı Molla Abdul Ghani Beradar, İran’la ikili ticaret hacminin 10 milyar dolara ulaşacağını belirterek Herat-Khawaf demiryolu hattının faal hale getirilmesi, bazı ticari kalemlere tercihli tarifelerin uygulanması, su kaynaklarının yönetimi ve Afganistan’ın İran Çabahar Limanı üzerinden ithalat-ihracat yapabilmesi gibi konularda mutabakat zaptı imzalanmıştır. Bununla beraber İran’ın Afganistan’daki madencilik sektörüne yatırım yapabilmesinin de iki ülke arasında ilişkileri geliştireceği ifade edilmiştir (Raqib, 2023).

Çin

Çin, 2021’de Taliban iktidara gelmeden önce ABD’nin bölgedeki varlığından dolayı “sessiz yatırım” yaklaşımını benimserken Taliban’ın iktidara gelmesiyle Afganistan’la siyasi ve ekonomik ilişkilerini doğrudan geliştirme yoluna gitmiştir (Rasooli̇ vd., 2023, s. 2623). Çin, ABD’den farklı olarak Afganistan’la ekonomik ilişkiler kurmak isterken bunu ülkenin iç politikasına ve iç işlerine karışmadan gerçekleştirmektedir. Bu nedenle Taliban’ı da göz ardı edemeyeceği bir politik güç olarak görerek iktidara geldiği ilk günden beri ilişkilerini geliştirmiştir. Çin’in bu yaklaşımının arkasında, Afganistan’ın güvenli ve istikrarlı bir ülke haline gelmesi arzusu yatmaktadır.

Afganistan’ın güvenliğinin Çin için önemli olmasının çok boyutlu nedenleri vardır. Bunlardan ilki, Doğu Türkistan’daki Uygurların Taliban, DAEŞ ve el-Kaide gibi örgütler içinde kendilerine yer bularak Çin’in iç güvenliğine tehdit oluşturmasıdır.

İkincisi, Afganistan iç güvenliği ve istikrarının Çin’in Kuşak ve Yol Projesi için hayati önem taşımasıdır. Yeni İpek Yolu olarak düşünülen Kuşak ve Yol Projesi’nin geçiş güzergâhında yer alan Afganistan’ın istikrara kavuşmasıyla Çin Afganistan’ı hem Orta Asya ve Pakistan’a bağlayacak hem de İran üzerinden Türkiye’ye ve Avrupa’ya erişerek Kuşak ve Yol Projesi’nin ulaşım rotasını tamamlayacaktır. Zhao Hong’a göre, Afganistan aynı zamanda Çin’in Orta Asya, Ortadoğu ve ötesinde “ekonomik ve stratejik etkiyi genişletme” stratejisini uygulayarak jeopolitik gücünü artıracaktır (Hong, 2013, s. 27). Çin’in Asya ve Avrupa jeopolitiği için hayati önem taşıyan bu hamle için Afganistan’a ekonomik destekte bulunması, stratejik ortaklık geliştirmesi gibi seçenekler masada durmaktadır (Gerstl, 2023).

Kuşak ve Yol Projesi, Çin için olduğu kadar Afganistan için de önemlidir. Savaş nedeniyle yıkılan altyapının onarılması ve kalkınmanın sağlanması için Taliban’ın ihtiyaç duyduğu ekonomik desteğin karşılanmasına olanak sağlamaktadır. Ayrıca ülkedeki madenlerin¹ işletilmesi için Çin’le görüşmeler gerçekleştirilmektedir. Kabil’de yer alan Mes Aynak bakır madeni ve Amu Derya havzasında bulunan bir petrol sahası Çinli şirketler tarafından devralınmış fakat henüz işletilmeye başlanmamıştır (Afganistan Taliban yönetiminde nasıl değişti, komşularının ana endişeleri neler?, 2023).

Afganistan, 17-18 Ekim 2023 tarihlerinde Çin’in başkenti Pekin’de düzenlenen 3. Kuşak ve Yol Forum’na, Sanayi ve Ticaret Bakanı vekili Nooruddin Azizi’nin katılımıyla Çin’le diplomatik ve ekonomik ilişkilerini güçlendirmiştir (Cash, 2023).

Eylül 2023’te Çin, Taliban ile diplomatik ilişkilerini geliştirip bir üst seviyeye taşımış, Afganistan’a ilk resmî büyükelçisini atayarak Taliban yönetimindeki ülkeye ilk büyükelçi atayan devlet olmuştur. Zhao Xing büyükelçi atanarak, geçici Başbakan Hasan Akhund ve geçici Dışişleri Bakanı Amir Khan Muttaqi tarafından kabul edilmiştir. 2023’ün Aralık ayında Mevlevi Asadullah olarak bilinen Bilal Karimi, Afganistan’ın Çin büyükelçisi olarak görevlendirilmiş ve 30 Ocak 2024 tarihinde Çin yönetimince kabul ederek göreve başlamıştır (Hasrat, 2024). Böylece Taliban’ın ilk resmî büyükelçisi olmuştur. Karşılıklı büyükelçilerin atanmasına rağmen Çin Taliban yönetimini henüz diplomatik olarak tanımamıştır.

Muhtemeldir ki tüm bu ilişkiler ve karşılıklı ihtiyaçlar göz önüne alındığında önümüzdeki süreçte Taliban’ın en çok destek alacağı, madencilik ve altyapı konularında yatırımlarına izin vereceği ülke Çin olarak görünmektedir.

Diğer Bölge Ülkeleri ile İlişkiler

Afganistan 2021’de barış anlaşmasının imzalanmasının ardından altyapı ve kalkınma faaliyetlerine girişmiştir. Bunun için gereken finansmana sahip olmayan ülke, komşu ülkelerle işbirliği yaparak ortaklık kurmuş, özellikle madencilik, taşımacılık ve demiryolu alanlarında yatırımlara kapısını açmıştır.

Afganistan Maden ve Petrol Bakanı vekili Şeyh Şabuddin Delawar, İslam Emirliği’nin bütün yabancı yatırımcılara kapılarının açık olduğunu belirtmiştir. Kırgızistan ile madencilik yatırımlarına ilişkin görüşmeler gerçekleştirilirken (Kyrgyz Investors Interested in Afghanistan’s Mining, 2023) yük taşımacılığı, kargo transferleri ve demiryolu bağlantılarının güçlendirilmesine yönelik olarak Türkmenistan ile işbirliği yapıldığı açıklanmıştır. Bununla beraber Aralık 2023’te Türkmenistan’dan gelen teknik bir heyet Andkhoi-Shiberghan ve Torghandi-Herat demiryolu hattı projelerini Afgan mevkidaşları ile inceleyerek yeniden yapımına karar vermişlerdir (Afghanistan, Turkmenistan to Establish Joint Committee to Bolster Trade, Transit, 2023).

Afganistan, Ağustos 2023’te en büyük su projesi olan Qush Tepa Projesi konusunda Özbekistan ile görüşmeler gerçekleştirmiştir. İki ülkenin tarım alanında ilişkilerini güçlendirmek, yatırımları artırmak ve çiftçilere tohum tedariki gibi konuların yanında, Amu Derya Nehri üzerine kurulacak Qush Tepa kanalının Afganistan’a yönlendireceği suyun Özbekistan sınırında şiddetin artmasına neden olabileceğine dair endişeler dile getirildiyse de, Özbekistan Sulama Bakan Yardımcısı Azim Jan Nazarov Özbekistan’ın Qush Tepa Projesi için Afganistan ile işbirliği içinde olduğunu ifade etmiştir (Uzbekistan Ready to Support Afghanistan in Implementation of Qush Tepa Canal, 2023).

Qush Tepa Kanalı Projesi ve Bölge Ülkelerin Yaklaşımı

Qush Tepa Kanalı’nın Muhtemel Güzergâhı (Uzbekistan Pursues Dialogue with Afghanistan on Fraught Canal Project, 2023)

Taliban, 2021’den önce başlamış olan Qush Tepa Kanalı Projesi’ne oldukça önem atfetmektedir. Bu kanal projesiyle Amu Derya Nehri’nden aktarılan su ile Afganistan’ın tarım sektörü canlanacak, 550.000 hektarlık arazi çölleşmekten kurtarılacak ve iş kaynağı çoğalacaktır. Kanalın Belh, Cevzcan ve Feryab illerine aktaracağı suyun bu şehirlerdeki arazilerde kullanılması amaçlanmıştır.

Ayrıca bu proje, Taliban’ın altyapı çalışmalarına, kalkınmaya ve yönetişime önem verip vermediğine ve ekonomiyi ayağa kaldırıp kaldıramayacağına dair ipucu veren ilk mega projedir. Bu nedenle yapabilirliklerini Afgan halkına kanıtlamayı arzulamaktadır. Taliban bu projeyi hayata geçirerek “özerlik, bağımsızlık ve güç” göstermek istemektedir (The Taliban are digging an enormous canal, 2023). Bundan dolayı projede şu anda 5.500 kişi ve 3.300 iş makinası koordineli olarak çalışmaktadır. Projenin ilk etabı bitmiş olup, 280 km’lik kanalın 100 km’den fazlası inşa edilmiştir (Samoon, 2023).

Projenin ilke aşamasının finansmanı, vergi kaçırma olaylarının ve yolsuzluğun önlenmesiyle ülke hazinesinden karşılansa da, Taliban iktidara geldikten sonra ülkeye uygulanan ekonomik yaptırımlar ve dış yardımların kesilmesiyle ciddi bir bütçe açığı içine girmiştir. Bu nedenle projenin ikinci etabında ülkedeki madenlerin özellikle de Dar-e-Souph Madeni’nin işletilmesinden elde edilen gelirin kullanılması kararlaştırılmıştır (“Afghanistan Is Building an Enormous Canal to Draw Water from Amudarya River. This May Affect Water Availability Situation in Central Asia.”, 2023).

Kanal, Afganistan’a ciddi fayda sağlayacak olsa da Amu Derya Nehri’nin geçtiği ülkeler olan Özbekistan ve Türkmenistan’ın bu projeye ilişkin derin endişeleri vardır. İklim değişikliği ve küresel ısınma nedeniyle suya erişimin kritik hale geldiği Orta Asya’da Fergana Vadisi gibi bir sorun haline gelmesi beklenmese de elektrik konusunda Özbekistan’a bağlı olan Afganistan’ın enerji kırılganlığını artıracak tehlikeler taşımaktadır.

Özbekistan’ın en önemli gelir ve istihdam kaynaklarından olan pamuk üretimi için Amu Derya’dan gelen suyun kullanması, ülkeyi nehre bağımlı kılmıştır. Bu durumun farkında olan Taliban sözcüsü Zabiullah Mujahid: “Başka uluslardan bir damla su bile almıyoruz, çünkü biz [almak] istemiyoruz ve ihtiyaç duymuyoruz. Bu nedenle hiçbir ülke bu konuda endişe duymayacak ve Özbekistan ile iyi ve dostane ilişkilere sahibiz. Ve inanıyoruz ki onlar Afganistan’ın büyümesini ve ayakta durmasını destekliyorlar ve bu alanda bizimle çalışıyorlar” diyerek Özbekistan’ın endişelerini gidermeye çalışmıştır (Qooyash, 2023).

Afganistan’da yaşanan çatışma ve savaşlardan dolayı Amu Derya Nehri’ni kullanamayan Afganlar, Qush Tepa Kanalı’nın ulusal hakları olduğunu düşünmekte ve bunun Afganistan’ın su güvenliğini sağlamak açısından hayati önemde olduğunu ifade etmektedirler (Samoon, 2023).

Afganistan, Amu Derya Nehri havzasının yüzde 25’ini topraklarında barındırmakta ve nehrin su üretiminin yüzde 28’ini gerçekleştirmektedir. Fakat Özbekistan ve Türkmenistan’dan çok daha az su tüketerek nehrin yıllık ürettiği suyun yalnızca yüzde 6,25’ini kullanmaktadır. Özbekistan yüzde 41,25 ve Türkmenistan yüzde 28,75 oranıyla nehrin suyunu kullanırken, Tacikistan yüzde 9,4 su kullanımı ile elektrik üretmektedir (Samoon, 2023).

Özbekistan, Qush Tepa Kanalı’nın inşası ile ilgili endişelere sahip olsa da, Amu Derya Nehri üzerinde uluslararası bağlayıcılığı olan anlaşma bulunmamaktadır. Özbek yetkililer Qush Tepa Kanalı’na ilişkin “uluslararası normlara uygun olarak ve Afganistan’ın ayrıcalıklarını ve haklarını tam olarak düşünerek” işbirliği yapmaya hazır olduklarını belirtseler de Afganistan hiçbir sözleşmeye taraf değildir (Uzbekistan Pursues Dialogue with Afghanistan on Fraught Canal Project, 2023). Bu nedenle Taliban’ın kullanım haklarını uluslararası hukukta hangi sözleşmeye dayandıracağı belirsizdir.

Kaynaklar

Afganistan Taliban yönetiminde nasıl değişti, komşularının ana endişeleri neler? (2023, Eylül 29). BBC News Türkçe. https://www.bbc.com/turkce/articles/cv2l5p51p49o

Afghanistan is building an enormous canal to draw water from Amudarya River. This may affect water availability situation in Central Asia. (2023, Şubat 20). News Central Asia (nCa). https://www.newscentralasia.net/2023/02/20/afghanistan-is-building-an-enormous-canal-to-draw-water-from-amudarya-river-this-may-affect-water-availability-situation-in-central-asia/

Afghanistan, Turkmenistan to establish joint committee to bolster trade, transit. (2023, Aralık 3). https://thekabultimes.com/afghanistan-turkmenistan-to-establish-joint-committee-to-bolster-trade-transit/

Cash, J. (2023, Ekim 17). Taliban representative arrives in Beijing to attend Belt and Road Forum. Reuters. https://www.reuters.com/world/taliban-representative-arrives-beijing-attend-belt-road-forum-2023-10-17/

Gerstl, A. (2023). China in its immediate neighborhood: A benevolent power or a hegemon? içinde Contemporary China. Routledge.

Hajihosseini, H., Hajihoseini, M., Morid, S., Delavar, M., & Booij, M. (2016). Hydrological Assessment of the 1973 Treaty on the Transboundary Helmand River, Using the SWAT Model and a Global Climate Database. Water Resources Management, 30, 4681-4694. https://doi.org/10.1007/s11269-016-1447-y

Hasrat, A. S. (2024, Ocak 30). Chinese president accepts Mawlavi Asadullah as Afghan ambassador. https://pajhwok.com/2024/01/30/chinese-president-accepts-mawlavi-asadullah-as-afghan-ambassador/

Hong, Z. (2013). CHINA’S AFGHAN POLICY: THE FORMING OF THE “March WEST” STRATEGY? The Journal of East Asian Affairs, 27(2), 1-29.

Kaura, V. (2022, Aralık 2). Pakistan-Afghan Taliban relations face mounting challenges. Middle East Institute. https://www.mei.edu/publications/pakistan-afghan-taliban-relations-face-mounting-challenges

Kıllıoğlu, M. E. (2020). Suriye İç Savaşındaki Afganlılar: İran Hazara Fatımiyyun Tugayı. FSM İlmi Araştırmalar İnsan ve Toplum Bilimler Dergisi, 0(16), Article 16. https://doi.org/10.16947/fsmia.849090

Kyrgyz investors interested in Afghanistan’s mining. (2023, Aralık 5). https://thekabultimes.com/kyrgyz-investors-interested-in-afghanistans-mining/

Mir, A. (2023, Kasım 16). In a Major Rift, Pakistan Ramps Up Pressure on the Taliban. United States Institute of Peace. https://www.usip.org/publications/2023/11/major-rift-pakistan-ramps-pressure-taliban

Pakistan should solve its domestic problems on its own: Taliban. (t.y.). Anadolu Agency. 29 Ocak 2024, https://www.aa.com.tr/en/asia-pacific/pakistan-should-solve-its-domestic-problems-on-its-own-taliban/3048004

Qooyash, H. R. (2023, Şubat 19). Mujahid: Afghanistan Has Right to Use Amu River Water. TOLOnews. https://tolonews.com/afghanistan-182128

Raqib, S. (2023, Aralık 26). Afghanistan, Iran; two neighbors with good political and economic relations—The Kabul times, Afghanistan Trustable News Agency. https://thekabultimes.com/afghanistan-iran-two-neighbors-with-good-political-and-economic-relations/

Rasooli̇, M., Yawar, M. E., Sharify, A. J., & Haqyar, E. (2023). China-Afghanistan Relations: Change to the Path of Strategic Partnership. Akademik Tarih ve Dusunce Dergisi, 10. https://doi.org/10.46868/atdd.2023.606

Samoon, N. (2023). The QushTepa Project: Afghanistan’s Bid to Reclaim Foreclosed Water. https://pajhwok.com/opinion/the-qushtepa-project-afghanistans-bid-to-reclaim-foreclosed-water/

Siddique, A. (2023, Kasım 28). “Collision Course”: Will The Afghan Taliban Choose Pakistan Or The Pakistani Taliban? RadioFreeEurope/RadioLiberty. https://www.rferl.org/a/32169660.html

Taliban-İran çatışmalarında son durum. (2023, Mayıs 29). Mepa News. https://www.mepanews.com/taliban-iran-catismalarinda-son-durum-60380h.htm

The Taliban are digging an enormous canal. (2023, Şubat 16). The Economist. https://www.economist.com/asia/2023/02/16/the-taliban-are-digging-an-enormous-canal

Toğa, O. (2023, Mayıs 30). İran’ın Hirmend Nehri Hassasiyetinin Arka Planı—İRAM Center – İran Araştırmaları Merkezi. İran Araştırmaları Merkezi. https://www.iramcenter.org/iranin-hirmend-nehri-hassasiyetinin-arka-plani-2383

Uzbekistan pursues dialogue with Afghanistan on fraught canal project. (2023, Mart 24). https://eurasianet.org/uzbekistan-pursues-dialogue-with-afghanistan-on-fraught-canal-project

Uzbekistan ready to support Afghanistan in implementation of Qush Tepa canal: Azim Jan Nazarov. (2023, Ağustos 28). https://thekabultimes.com/uzbekistan-ready-to-support-afghanistan-in-implementation-of-qush-tepa-canal-azim-jan-nazarov/

__

¹Ülkede bakır, mermer, altın, petrol, doğalgaz, uranyum ve lityum rezervleri bulunmaktadır.

GÜLNAZ YÜCEL DURMUŞ

2020 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olmuştur. 2020-2022 yılları arasında İLKE Vakfı’nda araştırmacı olarak çalışmış, 2023 yılında Milli Savunma Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Yüksek Lisans Programı’nı “Çevresel Güvenlik ve İklim Değişikliğine Bağlı Göçler: Afganistan” başlıklı teziyle bitirmiştir. Şu anda Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü’nde Çevre Bilimleri yüksek lisansına devam etmektedir.

TÜM YAZILARI

GÜLNAZ YÜCEL DURMUŞ

2020 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olmuştur. 2020-2022 yılları arasında İLKE Vakfı’nda araştırmacı olarak çalışmış, 2023 yılında Milli Savunma Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Yüksek Lisans Programı’nı “Çevresel Güvenlik ve İklim Değişikliğine Bağlı Göçler: Afganistan” başlıklı teziyle bitirmiştir. Şu anda Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü’nde Çevre Bilimleri yüksek lisansına devam etmektedir.

TÜM YAZILARI

ÜYE OLUN

İLGİLİ YAZILAR

The post Taliban’ın Bölgesel İlişkileri appeared first on PERSPEKTİF.

QOSHE - Taliban’ın Bölgesel İlişkileri - Gülnaz Yücel Durmuş
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Taliban’ın Bölgesel İlişkileri

31 33
28.04.2024
JEOPOLİTİK

İktidara geldikten sonra bölge ülkeleri ile ilişkiler geliştirme yoluna giden Taliban; Pakistan, Çin, İran ve Özbekistan gibi ülkelerle yapılan ekonomik ve politik görüşmelerde Afganistan’ın savaş sonrası toparlanması ve ekonomisinin hızla kalkınması adına işbirlikleri geliştirmeye çalışmaktadır.

  • GÜLNAZ YÜCEL DURMUŞ
  • 28 Nisan 2024

Taliban’ın 2021 yılında ülke yönetimini devralmasıyla Afganistan’ın uluslararası ilişkileri ciddi oranda azalmıştır. Yabancı yatırımcıların çoğunun ülkeyi terk ettiği, Batılı devletlerce ambargo uygulanan ve yurt dışı ekonomik varlıkları dondurulan Afganistan için Taliban bölge ülkeleri ile ilişkiler geliştirme yoluna gitmiştir. Pakistan, Çin, İran ve Özbekistan gibi ülkelerle yapılan ekonomik ve politik görüşmelerde Afganistan’ın savaş sonrası toparlanması ve ekonomisinin hızla kalkınması adına işbirlikleri geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu yazıda, Afganistan’ın bölge ülkeleri ile olan ilişkilerinin dinamiklerinin incelenecektir.

Pakistan

Pakistan ve Afganistan arasındaki ilişkiler 2021 yılında Taliban’ın iktidara gelmesiyle karşılıklı gerginliğe evrilmiştir. Bu gerginliğin altında yatan sebepler; Afganistan Taliban’ı ile Pakistan Taliban’ı olarak bilinen Tehreek-i Taliban Pakistan (TTP) arasındaki ilişki, Durand Hattı’ndaki sınır problemleri ve Pakistan’da sayıları 1,7 milyonu bulan Afgan mültecilerdir (Mir, 2023).

Pakistan, Taliban’dan TTP’ye verdiği desteği çekmesini ve Durand Hattı’na riayet etmesini istemektedir. Durand Hattı, Pakistan ve Afganistan arasındaki tartışmalı bir sınır hattıdır. Günümüzde de bu sınırda hâlâ çatışmalar meydana gelmektedir. Bölgedeki Peştu nüfusu ikiye ayırarak bir kısmının Pakistan’da bir kısmının Afganistan’da kalmasına neden olan hattın İngilizler tarafından çekilmesi, Peştuların baskın olduğu Taliban için hâlâ tam olarak kabul görmüş değildir. Bundan dolayı 2021 sonrasında Pakistan sınırında yaşanan çatışmalarda artış gözlemlenmektedir (Kaura, 2022).

Durand Hattı, (The Durand Line, 2024)

Pakistan-Afganistan ilişkilerinde bir başka gerilim noktası olan TTP, Pakistan yönetimine karşı saldırılar gerçekleştirmekte ve şeriatın tesisinin ülke genelinde egemen olmasını savunmaktadır. Taliban, Pakistan’ı hedef alanı olarak belirleyen TTP’yi Pakistan’ın iç sorunu olarak gördüğünü ifade etmişse de Pakistan, Taliban’ın TTP’yi desteklediğini iddia etmektedir. Taliban sözcüsü Zebihullah Mücahid “İslam Emirliği, hiç kimsenin Afganistan topraklarını Pakistan’a karşı kullanmasına izin vermiyor. İslam Emirliği’nin zaferinden sonra Pakistan’da güvensizliğin artması, Pakistan’daki güvensizliğin arkasında bizim olduğumuz anlamına gelmez. Afganistan’da silahlar güvendedir. Çalınmaz. Silah kaçakçılığı yasaktır ve her türlü yasa dışı faaliyet engellenir” diyerek Pakistan’ın iddialarını yalanlamıştır (Pakistan should solve its domestic problems on its own, t.y.). Fakat Pakistan’ın geçici başkanı Enver-ul Hak Kakar, Taliban’ın iktidara gelmesiyle Pakistan’da meydana gelen intihar saldırılarının yüzde 500, terör saldırılarının yüzde 60 arttığını belirterek bu saldırıların TTP kaynaklı olduğunu ve 2.267 sivil vatandaşın hayatını kaybettiğini dile getirmiştir. Bu saldırıyı gerçekleştirenlerin Afganistan’dan iadesinin talep edildiğini fakat Taliban’ın hiçbir şey yapmadığını belirtmiştir (Siddique, 2023).

Pakistan, bölgede Hindistan ile rekabetinin yanında iç politikada da TTP ile mücadele verirken bu sıkışmışlık hissinin aşılması için Taliban’a TTP konusunda baskıda bulunmaktadır. TTP’nin Taliban’ın baskısı altında hareket ettiğine inanarak Taliban’ı baskılamak amacıyla ülkedeki Afgan mültecileri bir baskı unsuru olarak kullanmaya başlamıştır. Ayrıca denize kıyısı olmayan Afganistan’a Pakistan üzerinden giden konteynırlara da el koyarak bu baskıyı çeşitlendirmektedir. Taliban bu durumu alternatif ticaret yolları arayarak, İran’ın Çabahar Limanı üzerinden telafi etmeye çalışmıştır (Siddique, 2023).

Ekim 2023’ten beri yarım milyona yakın Afgan’ın Pakistan’dan sınır dışı edildiği kaydedilmişse de Taliban’ın TTP’ye olan desteğini çekeceğini düşünmek gerçekçi gözükmemektedir. Bunun en büyük nedeni Taliban tarafından Usame Bin Ladin’i teslim etmek yerine ABD işgalinin göze alınmasıdır. Bu kıyasla bakıldığında Taliban’ın Pakistan’ın baskılarına karşı kendine bağlılık yemini etmiş TTP üyelerinin teslim edilmeyeceğini söyleyebiliriz. Fakat yine de Pakistan’ı yatıştırma amacı ile Taliban TTP üyeleri ve ailelerinden oluşan bir grubu Pakistan sınırına yakın yerlerden alarak Afganistan’ın farklı yerlerine yerleştirmiştir. Pakistan bu süreçte Afganistan’da Taliban’la savaşa girebilecek durumda olmasa da sınır çatışmaları, TTP üyelerine yönelik saldırılar gerçekleştirmeye devam edecek diyebiliriz, fakat bu süreç muhtemeldir ki Taliban’ın TTP’nin Pakistan’daki eylemlerini durdurabilecek bir karar almasıyla sonuçlanmayacaktır. Taliban bunu Pakistan’ın iç işi olarak görmeye devam edecek ve en fazla Afganistan’daki TTP üyelerini Pakistan’a saldırmaktan alıkoymak için sınır bölgelerinden uzaklaştıracaktır. Pakistan ise muhtemeldir ki Afgan mültecilerin hepsini sınır dışı edene kadar bu durumu bir baskı aracı olarak kullanmaya devam edecektir.

İran

Afganistan’ın batı sınırı komşularından olan İran’la ilişkisinde öne çıkan en önemli unsurlar; sınır çatışmaları, Suriye Savaşı’na İran saflarında savaşmaya gönderilen paralı Afgan milisler ve İran’daki Afgan mültecilerdir. Sınır çatışmalarının meydana gelmesinin altında yatan motivasyonlara bakıldığında Hilmend Nehri üzerindeki su paylaşımı göze çarpmaktadır. Hilmend Nehri’nden temin edilen suyun ciddi şekilde azaldığını ifade eden İran, bundan dolayı ciddi bir su sıkıntısı yaşamaktadır (Toğa, 2023). Taliban yönetimi ise nehrin su miktarındaki azalmadan kaynaklı olarak İran’a gönderilen suyun azaldığını belirterek bu durumun kasıtlı olmadığını açıklamıştır (Taliban-İran çatışmalarında son durum, 2023).

Hilmand Nehri, (Hajihosseini vd., 2016)

Afganistan-İran ilişkilerinde bir diğer önemli sorun ise çoğunluğu Hazaralardan (Şii oldukları için İran’ın yakınlık duyduğu bir topluluktur) oluşan Afganların Suriye’ye ve Irak’a İran saflarında savaşmaya gönderilmesidir. Bu durum Taliban iktidara gelmeden önce başlamıştır. İran’daki Afgan mülteci erkeklerin gönüllü veya ikamet izinlerinin iptal edilmesi tehdidiyle zorla savaşa gönderilmesinin yanı sıra Kabil’de ofisler açılarak da savaşa paralı asker toplayan İran, Fatımiyyun ve Zeynebiyyun Tugaylarını kurarak bu insanları savaştırmaktadır (Hajihosseini vd., 2016). Bu durum Türkiye için de ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Zira bu kişiler savaştan döndükleri zaman düzensiz göçmen olmaya devam etmekte ve İran üzerinden Türkiye’ye gelebilmektedir.

İran’da Afganistan’dan göç etmiş çok sayıda düzensiz göçmen bulunurken bu göçmenler ABD işgalinin sonlanmasıyla kademeli şekilde sınır dışı edilerek ülkelerine gönderilmektedir. Ekim 2023’ten beri bakıldığında İran’ın sınır dışı etme politikasında Pakistan kadar ciddi oranlar göze çarpmasa da bu durum artmıştır.

İki ülke arasındaki sorunların dışında, Taliban’ın 2021’de iktidara gelmesinin ardından İran, diğer birçok ülke gibi büyükelçiliğini veya konsolosluğunu geri çağırmamış ve Afganistan’la ekonomik ve siyasi ilişkilerini sürdürmekte istekli olduğunu göstermiştir. Taliban temsilcilerinin İran’a gerçekleştirdiği görüşmelerle beraber İran temsilcileri de Afganistan’a gelerek ticari ve siyasi ilişkilerini artırmaya çalışmışlardır. Taliban yönetiminin başbakan yardımcısı Molla Abdul Ghani Beradar, İran’la ikili ticaret hacminin 10 milyar dolara ulaşacağını belirterek........

© Perspektif


Get it on Google Play