Mazot 45 lira olmuş, bir kâse mercimek çorbası esnaf lokantasında 150 lira; piyasalar yangın yeri. Milletin yüzde sekseni yarını getirememenin telaş ve ızdırabı içinde. Yüzde yirmilik sınıf, ekseriyetin sırtında tepinerek zenginleşmeye devam ediyor.

Devlet israfı hiçbir şekilde hız kesmiyor, oysa kamu israfı ekonomik buhranın en temel sebeblerindendir. Makam aracı ve âtıl personel istihdamının önüne geçmek bile ekonomiyi toparlamaya yetebilir.

Vaz geçilemeyecek tek şey, yatırım ve üretimdir. Gerisi milletin ihtiyacı değildir. Devlet, milletin sırtında taşıyamayacağı yüke dönüşmemeli. Dönüşmesi kendisinin de, milletin de sonunu getirir.

Oy, demokrasinin en iyi tarafı olduğu kadar, en zayıf ve en kötü tarafıdır da. Devleti oy ambarına dönüştürmenin maliyeti âtıl ve şımarık personel istihdamıdır. Devlet arpalık olmamalı...

Hazret-i Ömer'in devletin mumunu hususî aydınlığında kullanmadığını söylemek, bu devir için çok can yakıcıdır. Oysa bu numûn-i imtisal, baştakilerin dudaklarında bir zamanların çarpıcı virdiydi.

Alışmak yozlaştırır, alışmak bozar, alışmak çürütür. Milletin ızdırabına alışmak, çürümenin en dehşetlisidir. Millet ızdırab içinde.

Ekran ve caddeleri dolduran yüzde yirminin hayatına bakıp, millet iyidir, demek; millete zulümdür. Milleti anlamamak, milletin acı ve ızdırabı ile dalga geçmektir. Hayır, millet iyi değil ve iyi olma ümidlerini hızla kaybediyor.

Fakiri tanıyanlar, ekonomik meselelere dair kalem oynatmadığını bilirler, dünya meselelerine de çok bakmam. Bu satırlar da bir tehlikeye dikkat çekmek içindi: Bekâ meselesi deyip duruyorsunuz ya, işte size bakâ meselesi! Millet bekâsından emin değil...

Vergilendirmede adâlet olmalı. Gelir dağılımını âdil olmaktan uzaklaştıran, fakiri öldüren, zengini kapital hisarı yapan vergi sistemi, kaosa zemin hazırlar; kaosun zemini olur. Vergide adalet, sadece fakir ve zengin muvazenesini gözetmek de değildir. Aynı zamanda alınan verginin nisbeti de kabul edilebilir olmalı. Emtia değerinin iki misli vergi almanın adil ve meşru olduğunu kimse iddia edemez. Yanlış, zorbalar edebilir...

Evet, devletsiz olmaz! Ama devletin varlık sebebi millete hizmet etmektir. Millet efendi, devlet hizmetlidir, hizmetkârıdır milletin, hizmetkârı olmalı! Böyle olduğunu söyleyebilir miyiz? Söylesek, inandırabilir miyiz? Cevab vicdanınıza kalmış.

Benim cevabım: Hayır!..

QOSHE - Desem mi, Demesem mi? - Hüseyin Yılmaz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Desem mi, Demesem mi?

5 0
13.02.2024

Mazot 45 lira olmuş, bir kâse mercimek çorbası esnaf lokantasında 150 lira; piyasalar yangın yeri. Milletin yüzde sekseni yarını getirememenin telaş ve ızdırabı içinde. Yüzde yirmilik sınıf, ekseriyetin sırtında tepinerek zenginleşmeye devam ediyor.

Devlet israfı hiçbir şekilde hız kesmiyor, oysa kamu israfı ekonomik buhranın en temel sebeblerindendir. Makam aracı ve âtıl personel istihdamının önüne geçmek bile ekonomiyi toparlamaya yetebilir.

Vaz geçilemeyecek tek şey, yatırım ve üretimdir. Gerisi milletin ihtiyacı değildir. Devlet, milletin sırtında taşıyamayacağı yüke dönüşmemeli. Dönüşmesi kendisinin de, milletin de sonunu getirir.

Oy, demokrasinin en iyi tarafı olduğu kadar, en zayıf ve en kötü tarafıdır da. Devleti oy ambarına dönüştürmenin maliyeti âtıl ve........

© Risale Haber


Get it on Google Play