İnsan hayatın akışına kapılmış akıp akıp gitmekte. Bu akıntı bazen insanı hüsrana bazen de sürura götürüyor. İnsan her şeye dikkat etmeli bu sebeple. Yoksa bir serkeş gibi divane olup kendini ve mesuliyetini de helaktan kurtaramayacaktır.

Yüz yirmi dört bin muhbir-i sadık nebinin [1] de kainatın ademe gitmediğini ifade ederek insanı daima tahkike, tahlile hülasa çalışmaya sevk etmiştir. Bütün bu çabaların/gayretlerin semerelerini ahirette apaçık bir surette göreceğiz insan olarak. Kitap ve suhuflar da bu manada müttefiktir.

SAHAİF-İ ÂLEM

İnsan ve hususi âlemi değiştiği gibi büyük âlem de sürekli bir tebeddülat içinde. Bu sebeple insan okuduğu bir eseri dönüp tekrar okusa bir an sonrasında okuduğu metin aynı olsa da insan aynı insan değildir. Harfler, manalar sayfalar tebedülatta akıp gidiyor.

Alem-i gaybdan gelip vücuda çıkan ve tekrar alem-i gabya bu surette sürekli bir akış, hem de ne akış… Her bir an insan ve insanlık için ve ahiret için nice şeylere gebedir.

Kâinatta her şey zakirdir, en nankörü de biz insanlarız. Bu sebeple hem en kıymettar ve en mesuliyetli mahluk olupta nankör olmak insana yakışmayan bir durumdur. O kadar ki, insan bu tenkid ve akıl yürütme işini Allah’ın işlerini de tenkid etme cüretine yeltenir. [2]

Bu cüret ise, haddi aşmaktır, edepsizliktir. Mana-yı harfiye cahil olup, imsiye talib olmaktır, hamakatın talibi olmaktır. Ciddi manada zaman ayırıp akışta insanı ve kâinatı okumamız ve bunun tezekkürünü yapmamız gerekir. Dört kitabın manası, yüz yirmi dört bin nebinin de tebliği budur. Mana-yı harfiye talib olmak.

Tefekkür ve tezekküre insanı sevk u teşvik eden ayat ve ehadis-i şerifeler serlevha olarak her bir mümini ikaz ediyor.

İşte tevazu ve şükürle ilgili bazı Kur’an ayetlerinden bazıları:

1."Eğer nimetlerimi inkar ederseniz, gerçekten azabım (size) pek şiddetlidir." [3]

2."O, gökten su indirdi de, her yerde onunla bir rızık çıkardı; O'na hiçbir tanrı ortak tutulmamıştır. Allah'tan başka ilâh yoktur. O hâlde nasıl çevriliyorsunuz?" [4]

3."Şüphesiz ki Allah, kendisine şükreden kullarını sever." [5]

4."Ey iman edenler! Yemeğinizden ve giyeceğinizden [kazancınızdan] hayır işleyin, sonra şükredin ki, eğer gerçekten O'na kulluk ediyorsanız." [6]

5."İbrahim, 'Rabbim! Bu toprağı bereketli kıl, rızık ver. Bu topraktan korkanlar için ürünler ver!' demişti." [7]

İşte tefekkürle ilgili bazı hadisler:

"Bir saat tefekkür, altmış yıllık ibadetten daha hayırlıdır." [8]

"Allah'a yemin ederim ki, sizden biriniz, Allah'a en yakın olduğu halde [namaz kılarken] ve şehitlerin ruhunu alana kadar, tefekkür etmekte devam etmelidir." [9]

"Bir saat tefekkür, bin rekât kılınan [nafile] namazdan daha hayırlıdır." [10]

Bu ayetler, Allah'ın nimetlerini kabul etmek, tefekkür etmek, şükretmek ve onları inkâr etmemek gerektiğini ve insanı tezekkür ve tefekküre sevk etmektedir. Nitekim Allah'ın lütuflarını kabul etmek ve şükretmek, tefekkür ve tezekkür imanın bir lüzumudur. Bu sayede imanını insanın terakki eder ve amelde ihlâsa vasıl olup, muhlis bir kul olur insan.

Tövbe, istiğfar, dua ve tevekkül gibi hususlarda da Peygamberimiz (asm) misaldir. Telafisi olmayan zaman dilimleri her an karşımızdadır. Bazen bir an olur güne bedel, gün olur asra bedel.

Her anımız, kalan ömrümüzün bir kısmıdır. Bu cihetle her an nimettir insana. “Öyle ise, mazide şükrünü eda etmediğin nimetlerin şükrünü kaza etmek lâzımdır.” [11] Bu hususta da insanlar birbirini teşvik etmelidir. Şahs-ı manevinin kuvvetini de ihtizaz edip harekete geçirmeliyiz. Yalnız kalmak ya lakaytlığa ya bağnalığa insanı sevk eder bu sebeple cemaatten kuvvet almalıyız.

Ayak sesleri gelmekte olan Ramazan-ı şerif ayının alem-i islamda uhuvvet, muhabbet, ittihad ve tesanüde vesile olmasını niyaz ederim.

Zalimlere maddi ve manevi destek veren siyonist severlerin ürünlerini, fikirlerini, üslubunu, usulünü, mallarını boykota destek verip ellerini yıpratmaya ve mazlumlara -en azından- bu şekilde destek olmaya tüm insanlığı davet ediyorum.

Boykot din, meslek, meşreb meselesi değildir. Bu mesele bir insanlık meselesidir!

Selam ve dua ile.

[1] Bkz. Sözler (143), Şualar (194)
[2] Bkz. Mesnevi-i Nuriye (225)
[3] (İbrahim Suresi, 7)
[4] (Yunus Suresi, 31)
[5] (Âl-i İmrân Suresi, 31)
[6] (Bakara Suresi, 172)
[7] (İbrahim Suresi, 37)
[8] (Tirmizi, Zühd, 46)
[9] (Tirmizi, Kıyamet, 1)
[10] (İbn Mace, Zühd, 30)
[11] Mesnevi-i Nuriye (137)

QOSHE - Tefekkür ve Tezekkür Manaları - Muhammed Numan Özel
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Tefekkür ve Tezekkür Manaları

8 0
08.03.2024

İnsan hayatın akışına kapılmış akıp akıp gitmekte. Bu akıntı bazen insanı hüsrana bazen de sürura götürüyor. İnsan her şeye dikkat etmeli bu sebeple. Yoksa bir serkeş gibi divane olup kendini ve mesuliyetini de helaktan kurtaramayacaktır.

Yüz yirmi dört bin muhbir-i sadık nebinin [1] de kainatın ademe gitmediğini ifade ederek insanı daima tahkike, tahlile hülasa çalışmaya sevk etmiştir. Bütün bu çabaların/gayretlerin semerelerini ahirette apaçık bir surette göreceğiz insan olarak. Kitap ve suhuflar da bu manada müttefiktir.

SAHAİF-İ ÂLEM

İnsan ve hususi âlemi değiştiği gibi büyük âlem de sürekli bir tebeddülat içinde. Bu sebeple insan okuduğu bir eseri dönüp tekrar okusa bir an sonrasında okuduğu metin aynı olsa da insan aynı insan değildir. Harfler, manalar sayfalar tebedülatta akıp gidiyor.

Alem-i gaybdan gelip vücuda çıkan ve tekrar alem-i gabya bu surette sürekli bir akış, hem de ne akış… Her bir an insan ve insanlık için ve ahiret için nice şeylere gebedir.

Kâinatta her şey zakirdir, en nankörü de biz insanlarız. Bu sebeple hem en kıymettar ve en mesuliyetli mahluk olupta nankör olmak insana yakışmayan bir durumdur. O kadar ki, insan bu tenkid ve akıl yürütme işini Allah’ın işlerini de tenkid etme cüretine yeltenir. [2]

Bu cüret ise, haddi aşmaktır, edepsizliktir. Mana-yı harfiye cahil olup, imsiye talib olmaktır, hamakatın talibi olmaktır. Ciddi manada zaman ayırıp akışta insanı ve kâinatı okumamız ve bunun tezekkürünü yapmamız gerekir. Dört kitabın manası, yüz yirmi dört bin nebinin de tebliği budur. Mana-yı........

© Risale Haber


Get it on Google Play