Çocuklarımızın eğitim sürecinde özellikle ilkokul 1, 2, 3 ve 4. sınıflarındayken ebeveynler çok dikkatli ve özverili çaba gösterirler. Beslenme çantası da dahil en ince ayrıntılara kadar büyük bir mücadele içine girerler. Ekonomik olduğu kadar psikolojik problemleri de kendilerinden fedakârlık ederek göğüslemeye çalışırlar. Şüphesiz bu özverili davranışlar her türlü takdirin üzerindedir.

Biz bu yazımızda daha çok ilkokul çağındaki çocuklara verilen ve yaptırılan ödevler ekseninde bir iki hususa işaret edeceğiz. Okuldaki eğitim ve öğretim konusu apayrı bir konudur elbette. Ne var ki öğretmenler olsun ebeveynler olsun çocuklara ödev verirken farkında olmadan bir çok hata yaparlar. Öğretmenler, çocuğun ders dışı etkinliklerini işgal edecek kadar geniş alan işgal eden, yorucu çaba gerektiren ödevler verirler. Çocuk bu yüzden ödev yapmaktan soğur. Verilen ödev uzun zaman aldığından kavuşturamayıp anne-babaya havale edilir.

Öğretmenler sınıf veya ev ödevlerinde çocuğun öğrenme ve uygulama kapasitesine dikkat etmezler. O ödevin nasıl ve hangi kaynaklardan faydalanarak oluşturulduğuna bakmazlar. İleri yaşlarda öğrenciler kes-kopyala-yapıştır şeklinde ödev çıktısı alır ve öğretmene sunarlar. Maalesef öğretmenler ödevden hedeflenen kazanıma bakmazlar. Böylece eğitim yüzeysel kalır ve kâğıt üzerinde yürür.

Öğretmenlerin sanat ve beceri -özel yetenek derslerinde de yaptıkları hatalar vardır. Örneğin resim dersinde- ki çoğu kez branşı resim olan öğretmen yoktur ve başka branş öğretmenleri ücretli olarak girerler. Öğretmen çocuklara sınıf içinde ödev verir. Onlardan bir ağaç resmi yapmalarını ister. Çocuklar kendi algı ve hayal güçleriyle birer ağaç resmi yaparlar. Öğretmen çocukların kendine özgü resimler yapmaları için tavsiyeler ve teşvikler sergileyeceğine “Hayır olmamış, böyle ağaç mı olur?” diyerek kendi bildiği ağaç resmini çizer. “İşte böyle yapacaksın” diyerek onların adeta yeteneklerini kesercesine, hayallerini yıkarcasına taklide mecbur eder. Oysa sanat taklitten ziyade orijinal, özgün ve farklı oluşa ait bir daldır.

Anne-babalara gelince onlar da çocuğun ödevini yapmasına yardımcı olmak yerine tutup iyi not alsın diye bizzat kendileri ressamlığa soyunur. Üstelik anne-baba arasında tartışmalara da yol açar. Annenin yaptığını baba; babanın yaptığını anne beğenmez aralarında “Sanki senin yaptığın çok mu güze!” şeklinde ufak tefek atışmalar bile başlar. Çocuğa da kenarda seyretmek kalır.

Hani fıkrada geçtiği gibi. Öğretmen sınıfta ev ödevi olarak verdiği resimleri incelemektedir. Bir öğrencinin resmine bakar ve çocuğun babası tarafından yapıldığını anlar. Ve çocuğa muzipçe şöyle der: “Babana söyle resimden 90 puan aldı!”

Ebeveynler ev ödevlerini yüklenmek yerine çocuklarının kötü ve kusurlu da olsa ödevlerini bizzat kendilerinin yapmasına rehberlik etmeli, varsa yanlışlarını gösterip kendi emek ve yetenekleriyle düzeltmelerine yardımcı olmalıdır. İstisnalar hariç ebeveynler ikinci bir öğretmenlik rolüne girmemelidirler. Çünkü eğitimin-öğretimin plan ve metodları vardır ve bu alan ihtisas gerektirir.

Okuldaki öğretmen-öğrenci ilişkisi evdeki öğretmen rolüne soyunan ebeveyn-çocuk ilişkisine benzemez. En başta psikolojik açıdan farklılık arz eder. Babasının ders verdiği çocuk öğretmen-baba rolü ikilemi içinde anlatılan dersi kavramakta zorlanır ve korkarak takip eder.

Bazen de babanın-annenin şefkatine güvenerek ders dinleme ve anlamada lâübâli davranır. Bazen de cin olup adam çarparlar.

Fıkra bu ya baba, evde çocuğuna matematik öğretmeye çalışmaktadır.

Baba: Bak oğlum senin 5 tane cevizin var. Bunun 3 tanesini senden alıyorum. Geriye kaç ceviz kalıyor?

Çocuk: 5 ceviz kalıyor baba!

Baba: Oğlum anlamadın galiba? Senin 5 cevizin var. Bundan 3 tanesini senden alırsam kaç tane kalır sende? İyi düşün!

Çocuk: Baba, 5 tane kalır işte.

Baba (Öfkeyle): Yavv oğğğlummm niye 5 tane kalıyor ki? 3 tanesini senden alıyorum ya!

Çocuk: Baba sen alıyorum diyorsun da ben vermiyorum ki!

QOSHE - Ödev Kurdu Anne-Babalar-8 - Zafer Akgül
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ödev Kurdu Anne-Babalar-8

5 0
11.11.2023

Çocuklarımızın eğitim sürecinde özellikle ilkokul 1, 2, 3 ve 4. sınıflarındayken ebeveynler çok dikkatli ve özverili çaba gösterirler. Beslenme çantası da dahil en ince ayrıntılara kadar büyük bir mücadele içine girerler. Ekonomik olduğu kadar psikolojik problemleri de kendilerinden fedakârlık ederek göğüslemeye çalışırlar. Şüphesiz bu özverili davranışlar her türlü takdirin üzerindedir.

Biz bu yazımızda daha çok ilkokul çağındaki çocuklara verilen ve yaptırılan ödevler ekseninde bir iki hususa işaret edeceğiz. Okuldaki eğitim ve öğretim konusu apayrı bir konudur elbette. Ne var ki öğretmenler olsun ebeveynler olsun çocuklara ödev verirken farkında olmadan bir çok hata yaparlar. Öğretmenler, çocuğun ders dışı etkinliklerini işgal edecek kadar geniş alan işgal eden, yorucu çaba gerektiren ödevler verirler. Çocuk bu yüzden ödev yapmaktan soğur. Verilen ödev uzun zaman aldığından kavuşturamayıp anne-babaya havale edilir.

Öğretmenler sınıf veya ev ödevlerinde çocuğun öğrenme ve uygulama kapasitesine dikkat etmezler. O ödevin nasıl ve hangi kaynaklardan faydalanarak oluşturulduğuna bakmazlar. İleri yaşlarda öğrenciler kes-kopyala-yapıştır şeklinde ödev çıktısı alır ve öğretmene sunarlar. Maalesef öğretmenler ödevden hedeflenen kazanıma bakmazlar. Böylece eğitim yüzeysel kalır ve kâğıt üzerinde........

© Risale Haber


Get it on Google Play