Günlük hayatın keşmekeşinden sıyrılmak, farklı renkleri sanatsal etkinliklerle canlandırmak isteyen bir kesim şehrin birçok sanat galerisi ve müzelerini ziyaret ediyor. Kimileri bireysel gezerken, kimileri de son zamanlarda sosyalleşme adına grup halinde rehberli turlara katılıyor. Eğer İstanbul Modern, Salt Galata, Feshane, Arter, Pera Müzesi, İş Sanat, Meşher’e gitmemiş, Şerefiye Sarnıcı, Arkeoloji Müzesini gezip Minoa Pera’da bir kahve içmemişseniz, ‘klan’ dışı olduğunuzu söylemek mümkün.

Müze ve galerileri halka açık günlerde ziyaret, 65+’nın artılarından yararlanıp ücretsiz gezmek olanaklar arasında. Bunların yanı sıra çeşitli kuruluşların düzenlediği konferans/konuşmalara katılmak hem bilgi, hem değişik bakış açılarını irdelemek ufkunuzu genişletiyor. Farklı ortamlarda bulunmak, değişik simalarla tanışmak tekdüzelikten arınmanın en güzel yolu…

↔↔↔

Geçtiğimiz hafta Dedeman Otelinde, ‘Tarihsel Çevre ve Yapı Korumacıları Derneği’nin düzenlediği tarihçi, araştırmacı, yazar Dr. Rinaldo Marmara’nın, ‘Levantenler ve Kültürleri’ başlıklı sunumunu dinledik. Bir sivil toplum kuruluşu olan dernek ülkemizin mimari, arkeolojik ve çevresel kültürel varlıklarını korumak, yaşatmak ve gelecekle bağlantısını genç nesillere aktarmayı hedefliyor. Sorguladığı başlık ise, ‘Dün vardı, bugün de var, ya yarın?’

16 Mart’ta katıldığımız sunuma geçmeden, konuşmacı Rinaldo Marmara’dan söz etmek gerekir.

İstanbul doğumlu bir Levanten olan R. Marmara St. Michel ve St. Benoit okullarının ardından Fransa’da Montpellier Paul Valery Üniversitesi’nden tarih doktorasını aldı.

Vatikan arşivlerine girebilen, orada uzun yıllar çalışabilen az sayıda kişiden biridir. Halen Türkiye’de Vatikan’ın (Türkiye Katolik Ruhani Reisler Kurulu) eski resmi tarihçisi ve kültür ataşesidir.

Üniversite eğitiminin ardından uzun yıllar Fransa’da yaşayan Rinaldo Marmara bu süreçte Osmanlı-Türk tarihi üzerinde yoğunlaştı. İstanbul’a geri döndükten sonra Vatikan arşiv ve kütüphanesinde o tarih dilimine ışık tutacak gizli belgeleri gün ışığına çıkardı.

Arşiv belgelerinin uzunluğunun 87 kilometre olduğunu belirten R. Marmara Vatikan arşivlerinde çalışabilmek için çok iyi derecede İtalyanca ve Fransızca, hatta çok gerilere gidildiğinde Latince de bilmenin gerekliliğini vurguladı.

Arşivler yıllara göre değil, Papalık devrelerine göre açılır. Nadir de olsa farklı bir ara zaman dilimi de işleniyor. Tıpkı şimdilerde çok önemli bir dönem olan II. Dünya Savaşı’nı kapsayan arşivlerin açıldığı gibi.

Bu bağlamda, ‘Türk Papa’ olarak anılan, Türkiye ve Yunanistan’da uzun yıllar Vatikan’ı temsil eden 23. Jean’ın (Papa Roncalli) görevi sırasında Yahudileri Holokost’tan ‘transit vize’ vererek kurtardığı biliniyor.

Rinaldo Marmara’nın Türkiye- Vatikan ilişkileri üzerine yazdığı elli kadar eser ülkemizde Kültür Bakanlığı, üniversiteler ve belediyelerce yayınlandı. Bu arada II. Dünya Savaşı ile ilgili araştırmasını da tamamlamış durumda…

↔↔↔

‘Levantenler ve Kültürleri’ sunumuna gelince… Levantenler, Akdeniz’e kıyısı olan devletlerde yaşayan Osmanlı döneminde özellikle liman kentlerinde yoğunlaşan Katoliklerdir.

Günümüzde sayıları giderek azalan Levantenlerin hepsi iyi bilmese bile ortak dili Rumcadır. Levanten kültürü Doğu ile Batı’nın sentezidir. Ticaret, sanat, spor (İzmir’e ilk futbolu getirenlerdir) alanında Türkiye mozaiğinin bir parçası olan, kimileri yedi göbek İstanbul’da yaşayan Levantenlerin azalmasındaki bir etken de karışık evliliklerdir.

Türkiye’de ortak bir düşünce ve yaşam şekli olan Levanten kültürünün kaybolduğunu söyleyen Rinaldo Marmara, ‘Artık bu kesimin tarihini yazmanın tam zamanıdır’ dedi. Aynı amaçla konferanslar vermeyi sürdüren Marmara konuyla ilgili daha çok kitap yazılması gerektiğinin altını çizdi.

Sağlıkla kalın.

Not: Tarihsel Çevre ve Yapı Korumacıların etkinliklerine www.yapikorumacilari.com’dan erişilebilir.

QOSHE - “Dün vardı, bugün de var, ya yarın?” - Tilda Levi
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Dün vardı, bugün de var, ya yarın?”

17 0
20.03.2024

Günlük hayatın keşmekeşinden sıyrılmak, farklı renkleri sanatsal etkinliklerle canlandırmak isteyen bir kesim şehrin birçok sanat galerisi ve müzelerini ziyaret ediyor. Kimileri bireysel gezerken, kimileri de son zamanlarda sosyalleşme adına grup halinde rehberli turlara katılıyor. Eğer İstanbul Modern, Salt Galata, Feshane, Arter, Pera Müzesi, İş Sanat, Meşher’e gitmemiş, Şerefiye Sarnıcı, Arkeoloji Müzesini gezip Minoa Pera’da bir kahve içmemişseniz, ‘klan’ dışı olduğunuzu söylemek mümkün.

Müze ve galerileri halka açık günlerde ziyaret, 65 ’nın artılarından yararlanıp ücretsiz gezmek olanaklar arasında. Bunların yanı sıra çeşitli kuruluşların düzenlediği konferans/konuşmalara katılmak hem bilgi, hem değişik bakış açılarını irdelemek ufkunuzu genişletiyor. Farklı ortamlarda bulunmak, değişik simalarla tanışmak tekdüzelikten arınmanın en güzel yolu…

↔↔↔

Geçtiğimiz hafta Dedeman Otelinde, ‘Tarihsel Çevre ve Yapı Korumacıları Derneği’nin düzenlediği tarihçi, araştırmacı, yazar Dr. Rinaldo Marmara’nın, ‘Levantenler ve Kültürleri’ başlıklı sunumunu dinledik. Bir sivil toplum kuruluşu olan dernek ülkemizin mimari, arkeolojik ve çevresel kültürel varlıklarını korumak, yaşatmak ve gelecekle bağlantısını genç nesillere aktarmayı hedefliyor. Sorguladığı başlık ise, ‘Dün vardı,........

© Şalom


Get it on Google Play