2023’ü bitirirken dünyaya genel olarak bir kez bakalım. Bu bakış bize 2024’de neler olabileceği konusunda da fikir verecektir. Ama peşinen son 30 yılda kapitalizmin insanlığı çok derin bir insani krize sürüklediğini ve insanlığın esas sorununun bu krizin nasıl aşılacağı olduğunu söyleyelim.

1-ABD’nin emperyalist düzendeki hegemonyası ve genel olarak Batı emperyalizmi daha da geriledi

Topyekûn bir savaşa dönüşmese de aslında adı konmamış bir emperyalist paylaşım savaşı içindeyiz. Belki bu olguyu ABD’nin Çin’i temel hedef olarak belirleyip Pasifik’e yığınak yapmaya karar verdiği 2011’den başlatabiliriz. Bu durumda ABD’nin Suriye komplosuna 2015’teki Rusya müdahalesi, 2022’de başlayan Ukrayna-Rusya savaşı bu olgunun devamı niteliğinde kabul edilebilir.

İnsana inanılır gibi gelmiyor, Birinci Dünya Savaşı’ndan yüz yıl kadar sonra Avrupa’da bu yıl yüzlerce kilometre boyunca bir cephe savaşı yaşandı. Neredeyse bir santim bile cephe hattı değişmeden yüz binlerce emekçi çocuğu cephede birbirini öldürmeye çalıştı.

Bu savaşın Rusya’nın askeri-iktisadi gücünü törpülemeyi ve Pasifik’te savaşamaz hale getirmeyi amaçladığını yazmıştık daha önce.

Ukraynalı gençler Batı emperyalizminin yığdığı silahlarla Rus hatlarını yarmayı denediler. Bugün herkes on binlerce cana mal olan bu vekâlet savaşının Ukrayna ve genel olarak Batı emperyalizmi tarafından kaybedildiğini kabul ediyor. Batı’nın artık Ukrayna’yı silahlandırma gücü tükeniyor, Ukrayna’nın ise insan gücü.

Rusya ekonomik açıdan geriledi mi? Savaştaki bir ülke doğal olarak küçülür, Grafik 1’den bu olayı izleyebilirsiniz. Ama Rusya iktisadi olarak çökmedi, aksine kendi doğusuyla giriştiği iktisadi bütünleşme güçlendi.

Buna karşılık Almanya ki Avrupa Birliği’nin motor gücüydü, durgunluğa girdi. Küçük miktarda da olsa küçüldü Almanya. Rusya ile coğrafi bir iktisadi ilişki geliştiren Alman sermayesinin ne diye ABD’nin peşinden gittiğini kimse anlayamadı zaten.

Fransa ise hegemonya alanı olan Afrika’daki eski sömürgelerinden önemli oranda çekilmek zorunda kaldı. Bu gerilemenin iktisadi, sınıfsal sonuçları olacaktır.

ABD uçak gemisinin şemsiyesi altında İsrail’in Gazze’de işlediği kitlesel cinayetler ideolojik olarak Batı emperyalizmini yıprattı. Batı emperyalizminin hâkim olduğu coğrafyalarda genel olarak emekçi sınıfların katliama karşı örgütlü tepkisi yükseldi.

ABD’nin ise ne Süveyş Kanalında Husi saldırılarına karşı ne de Pasifik’te yeterli müttefik ilişkisini ve askeri gücü sağlayamadığı görüldü. Zaman kazanmak için Çin ile bir seri diplomatik görüşme gerçekleştirdiği izlendi.

2-Çin hegemonya için rekabette elini güçlendirdi, ancak arkasında Hindistan’ın gölgesi belirdi

Çin ise Vietnam ve Kazakistan ile yaptığı ekonomik işbirliği anlaşmaları ile elini kendi coğrafyasında güçlendirdi. BRICS’e İran, Suudi Arabistan ve BAE gibi ülkelerin katılması ile dolar egemenliğine karşı daha güçlü bir bayrak açtı. Afrika ile ticaret hacminde Batı emperyalizmini biraz daha öteledi. Grafik 1’de görüldüğü gibi 2023’te %5,5’luk büyüme hızı ile Batı emperyalizmi ile arayı daha da açtı.

Grafik 1: Grafik bize ülkelerin 2023 için tahmini büyüme hızlarını gösteriyor. Görüldüğü gibi Batı emperyalizmine dâhil ülkelerin büyüme hızları oldukça düşük, hatta Almanya durgunluk halindeyken özellikle Asya ülkelerinin bu yıl da hızla büyüdüğü gözleniyor. Grafikten okumamız gereken bir diğer sonuç ise %5,5 büyüyen Çin’in önceki 30 yıla göre bariz şekilde yavaşladığı, buna karşılık Hindistan’ın %6’lık büyüme hızı ile bir atak yaptığıdır. (Kaynak: https://www.oecd.org/economic-outlook/june-2023/ )

Çin’in bu önlenemez yükselişine karşı iki gölge belirdi. Bunlardan biri 30 yıldır her yıl %10 civarında büyüyen Çin’in yavaşladığı ve emlak piyasası balonu gibi kapitalizmin yarattığı belaların ayağına takılmasıydı. İkincisi ise, Grafik 1’den izleyebileceğimiz dünyanın 3. büyük ekonomisi haline gelen Hindistan’ın 2023’de %6’lık büyüme hızı ile Çin’i geçmesi oldu.

Bir ülkenin emperyalist hiyerarşide yükseldiğini gayri safi milli hasılasının artışından, Afrika pazarından aldığı paydan vb. iktisadi parametrelerden anlayabiliyoruz. Ama bir de uzay yarışındaki durumuna bakmak gerekiyor. 2023’te Hindistan aya araç indirebilen 4. ülke oldu.

Hindistan tekelci sermayesinin içinde bulunduğumuz emperyalist paylaşım savaşında tarafsız kalmak istediğini, ancak bir sonrakinde eğer hala işçi sınıfı bu akılsızlığa izin veriyorsa Çin’e rakip olacağını söyleyebiliriz.

3-Genel olarak krizin bedeli işçi sınıfına ödetildi

2023 boyunca pandeminin geç iktisadi etkileri ve Ukrayna savaşının sonuçları ama genel olarak kapitalizmin yapısal krizinin bedeli işçi sınıfından çıkarıldı. Grafik 2 gerçek ücretlerin bir yıl içindeki azalma oranlarını veriyor.

Özellikle Batı emperyalizmi hegemonyasındaki ülkelerde işçi sınıfının kendini “orta sınıf” sanan kesimlerinde erime görüldü. Bu işçi sınıfını hem sendikal hem siyasi örgütlenmesine yansıdı ve daha iddialı bir eylem tarzı 2023 boyunca izlendi.

Öte yandan Arjantin örneğinde olduğu gibi daha baskıcı ve akıl dışı bir sağın yönetime gelme olasılıklarını da göz önünde bulundurmalıyız.

Grafik 2: Grafik genel olarak bize bir yıl içinde işçi sınıfının gerçek ücretlerinin nasıl düştüğünü gösteriyor. Enflasyon, durgunluk, gıda fiyatlarında artış gibi etkenlere karşı sermayenin krizini işçi sınıfının üzerine yıktığını anlıyoruz. Yukarıdan aşağıya doğru inen çizgi OECD ülkelerinin ortalaması olan yüzde -3,8’lik küçülmeyi gösteriyor. OECD 1961’de sosyalist ülkelere karşı kurulan ABD ve müttefiklerinin Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’dür ve genel olarak günümüzde Batı emperyalizmini temsil etmektedir. (Kaynak: https://www.euronews.com/next/2023/08/21/real-wages-are-down-in-europe-… )

Batı’daki işçi sınıfını düzen içinde tutan tamponların erimesine karşın Grafik 1’de görece yüksek büyüme oranlarına sahip olduğunu gördüğümüz Çin, Hindistan ve Endonezya’da “orta sınıf” inşası yaşandığını tümden gelime bağlı olarak söyleyebiliriz. Bu konuyu daha sonraki yazılarda verileriyle ele alacağız.

QOSHE - Dünya nereye gidiyor? - Erhan Nalçacı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Dünya nereye gidiyor?

36 13
30.12.2023

2023’ü bitirirken dünyaya genel olarak bir kez bakalım. Bu bakış bize 2024’de neler olabileceği konusunda da fikir verecektir. Ama peşinen son 30 yılda kapitalizmin insanlığı çok derin bir insani krize sürüklediğini ve insanlığın esas sorununun bu krizin nasıl aşılacağı olduğunu söyleyelim.

1-ABD’nin emperyalist düzendeki hegemonyası ve genel olarak Batı emperyalizmi daha da geriledi

Topyekûn bir savaşa dönüşmese de aslında adı konmamış bir emperyalist paylaşım savaşı içindeyiz. Belki bu olguyu ABD’nin Çin’i temel hedef olarak belirleyip Pasifik’e yığınak yapmaya karar verdiği 2011’den başlatabiliriz. Bu durumda ABD’nin Suriye komplosuna 2015’teki Rusya müdahalesi, 2022’de başlayan Ukrayna-Rusya savaşı bu olgunun devamı niteliğinde kabul edilebilir.

İnsana inanılır gibi gelmiyor, Birinci Dünya Savaşı’ndan yüz yıl kadar sonra Avrupa’da bu yıl yüzlerce kilometre boyunca bir cephe savaşı yaşandı. Neredeyse bir santim bile cephe hattı değişmeden yüz binlerce emekçi çocuğu cephede birbirini öldürmeye çalıştı.

Bu savaşın Rusya’nın askeri-iktisadi gücünü törpülemeyi ve Pasifik’te savaşamaz hale getirmeyi amaçladığını yazmıştık daha önce.

Ukraynalı gençler Batı emperyalizminin yığdığı silahlarla Rus hatlarını yarmayı denediler. Bugün herkes on binlerce cana mal olan bu vekâlet savaşının Ukrayna ve genel olarak Batı emperyalizmi tarafından kaybedildiğini kabul ediyor. Batı’nın artık Ukrayna’yı silahlandırma gücü tükeniyor, Ukrayna’nın ise insan gücü.

Rusya ekonomik açıdan geriledi mi? Savaştaki bir ülke doğal olarak küçülür, Grafik 1’den bu olayı izleyebilirsiniz. Ama Rusya iktisadi olarak çökmedi, aksine kendi doğusuyla giriştiği iktisadi bütünleşme güçlendi.

Buna karşılık Almanya ki Avrupa Birliği’nin motor gücüydü, durgunluğa girdi. Küçük miktarda da olsa küçüldü Almanya. Rusya ile coğrafi bir iktisadi ilişki geliştiren Alman sermayesinin ne diye ABD’nin peşinden gittiğini kimse anlayamadı zaten.

Fransa ise hegemonya alanı olan Afrika’daki eski sömürgelerinden önemli oranda çekilmek zorunda........

© soL


Get it on Google Play