Bakanlığın Aralık ayında aldığı gerici kararlardan biri de, öğretmenlerle veliler arasındaki iletişimi kolaylaştırmak için gönüllü olarak görev yapan ‘sınıf annesi’ uygulamasını kaldırmak olmuştur.

Bazı gazete haberlerine göre, sınıf anneleri hakkında, sınıflarda çeşitli faaliyetlerde bulunarak ya da ders araç-gereci temini için velilerden aidat topladığı ve zaman zaman derslere müdahil olduğu yönünde şikayetler olmuştur. Bakanlığın bu tür şikayetler nedeniyle sınıf annesi uygulamasına son verdiği belirtilmiştir. Ancak bakanlık mahkeme kayıtlarına geçen istismar olaylarının yaşandığı kuruluşlarla bile protokoller imzalamaya devam etmektedir. Hatta çeşitli suçlar işlemiş kişileri bile okul ya da milli eğitim müdürlüklerine atamaktadır. Bu nedenlerle böylesi şikayetler üzerinden bir uygulamaya son verilmesi gerçekçi ya da anlamlı bir yaklaşım değildir. Üstelik sınıf anneleri ile ilgili şikayetler hem her yerde görülen olaylardan değildir hem de şikayete konu olan olayların sorumluluğu daha çok okul yönetimine aittir.

Anadolu Ajansı’nın 6 Aralık 2023 tarihli haberine göre ise, eğitim bakanlığı, “Ders öğretmeni dışındaki kişilerin eğitim ortamlarına müdahalesi, eğitimin niteliğini bozmakta ve pedagojik ilkelere aykırı durumlar oluşturması” gerekçesiyle ‘sınıf annesi’ uygulamasına son vermiştir!

Bu gerekçe, ilgili mevzuat olarak, eğitim-öğretim açısından ve anlam olarak çok doğru olan bir gerekçedir. Ancak bakanlığın diğer uygulamaları göz önüne alındığında bu gerekçenin de geçerli olmadığı görülmektedir. Çünkü bu gerekçeyi yazan bakanlık, manevi rehberlik ve depreme ‘manevi hazırlık’ uygulamalarıyla imamların, hafızların ve müftülerin sınıflara girmesine yol açmıştır. Ayrıca bakanlık, açıkça tarikatçı oldukları bilinen dernek ve vakıflarla protokoller imzalamaya devam ederek tarikat üyelerinin sınıflara girmesini sağlamaktadır. Üstelik bakanlık bu tür uygulamalara, Danıştay defalarca iptal etmiş olsa da, devam etmektedir.

Bakanlığın bu kararı, OECD’nin 2022 PISA raporunda “okul-aile ortaklığını güçlendirmeyi ve velinin öğrencinin öğrenme sürecine katılmasını1 önerdiği bir dönemde alması da ayrıca düşündürücüdür.

Dolayısıyla sınıf annesi uygulamasına son verilmesinin arkasında başka bir neden aramak gerekir: Bu neden, herkesin tahmin edebileceği gibi gericiliktir.

Yine bilindiği gibi, öğrencilerimizin büyük çoğunluğu değişik boyutlarda da olsa çeşitli sorunlarla karşılaşmaktadır. Bir temel sorun, ailelerin yüzde 60’tan fazlasının aylık gelirlerinin açlık ya da yoksulluk düzeyinde olmasıdır. Öğrenciler ayrıca okula gidişin güvenli olmamasından okuldaki çetelere, okuldaki yalnızlık duygusundan sınav kaygısına ve okula aç gitmekten öğrenme güçlüğüne kadar çeşitli sorunlarla karşılaşmaktadır. Çağdaş ülkelerde ve yakın zamana kadar bizde de olduğu gibi, okulda bir sorunla karşılaşan öğrenciye yardım eden kişiler rehber öğretmenlerdir. Bu rehberler öğrencinin kendi özgür iradesiyle, yaşadığı sorunları gerçekçi bir şekilde tanımlamasına ve çözmesine yardımcı olan kişilerdir. Rehber öğretmene başvuran öğrenci, yoğun bir şekilde düşünme, sorgulama ve irdeleme süreci yaşayıp özgüven kazanmaktadır. Ancak öğrencinin merak duyması düşünmesi, sorgulaması, eleştirmesi ve araştırması, bakanlığın hiç de hoşlanmadığı bir durumdur. Bu nedenle bakanlık soran, eleştiren ve araştıran öğrenci yetiştirme hedefini daha 2013 yılında yönetmeliklerden çıkarmıştır. Bu nedenle, okullarda en çok rehber öğretmene gereksinim duyulmasına karşın bakanlığın en az sayılarda istihdam ettiği kişiler bu rehberlerdir. Rehber öğretmenlere gereksinim varken bakanlığın ‘manevi rehberlik’ uygulamasını başlatması da, öğrencinin, kendi özgür iradesiyle sorunlarını çözmesine yardım etmek yerine, tevekkül etme ve kader anlayışını güçlendirmek içindir. Bakanlığın gerici kuruluşlarla protokoller imzalaması ve tarikatçı olduğunu bildiği kişi ve kurumlara okullarda etkinlik düzenleme izni vermesi de bu nedenledir.

Sınıf anneliği uygulamasına son verilmesinin ikinci nedeni de, okullarda gerçekleştirilen gericileştirme uygulamalarını olabildiğince velilerden saklamak içindir.

Bakanlığın diyanetle işbirliğini artırması; okullarda din dersi saatlerinin artırılması, dini içerikli yeni seçmeli derslerin açılması, ‘Türk Sosyal Hayatında Aile Yapısı’ dersinde, geçen hafta değinilen levirat, sorarat, berdel ve taygeldi gibi konulara yer verilmesi öğrencinin merakını, düşünmesini, sorgulamasını, eleştirmesini köreltmek ve onu kadere bağımlı kılmak içindir.

Çünkü bakanlık, düşünme, okuma, sorgulama, eleştirme ve araştırma alışkanlıkları kazanmamış kişilerin, kolay kolay özgür bireye dönüşmediğini bilmektedir. Bakanlık, özgürleşememiş kişilerin ise kolaylıkla başlarına gelen olayları kadere bağladıklarını ve iradelerini bir şıha/şeyhe/bir güce teslim ettiklerini- onların kulu kölesi olduklarını- da bilmektedir.

[email protected]

QOSHE - 'Sınıf annesi' uygulaması! - Rıfat Okçabol
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

'Sınıf annesi' uygulaması!

10 12
05.01.2024

Bakanlığın Aralık ayında aldığı gerici kararlardan biri de, öğretmenlerle veliler arasındaki iletişimi kolaylaştırmak için gönüllü olarak görev yapan ‘sınıf annesi’ uygulamasını kaldırmak olmuştur.

Bazı gazete haberlerine göre, sınıf anneleri hakkında, sınıflarda çeşitli faaliyetlerde bulunarak ya da ders araç-gereci temini için velilerden aidat topladığı ve zaman zaman derslere müdahil olduğu yönünde şikayetler olmuştur. Bakanlığın bu tür şikayetler nedeniyle sınıf annesi uygulamasına son verdiği belirtilmiştir. Ancak bakanlık mahkeme kayıtlarına geçen istismar olaylarının yaşandığı kuruluşlarla bile protokoller imzalamaya devam etmektedir. Hatta çeşitli suçlar işlemiş kişileri bile okul ya da milli eğitim müdürlüklerine atamaktadır. Bu nedenlerle böylesi şikayetler üzerinden bir uygulamaya son verilmesi gerçekçi ya da anlamlı bir yaklaşım değildir. Üstelik sınıf anneleri ile ilgili şikayetler hem her yerde görülen olaylardan değildir hem de şikayete konu olan olayların sorumluluğu daha çok okul yönetimine aittir.

Anadolu Ajansı’nın 6 Aralık 2023 tarihli haberine göre ise, eğitim bakanlığı, “Ders öğretmeni dışındaki kişilerin eğitim ortamlarına müdahalesi, eğitimin niteliğini bozmakta ve pedagojik ilkelere aykırı durumlar oluşturması” gerekçesiyle ‘sınıf annesi’ uygulamasına son vermiştir!

Bu gerekçe, ilgili mevzuat olarak, eğitim-öğretim açısından ve anlam olarak çok doğru olan bir gerekçedir. Ancak bakanlığın diğer uygulamaları göz önüne alındığında bu gerekçenin de geçerli olmadığı görülmektedir. Çünkü bu gerekçeyi yazan bakanlık, manevi rehberlik ve depreme ‘manevi hazırlık’ uygulamalarıyla........

© soL


Get it on Google Play