“İstanbul’da sadece konut yapmakla kalmadık. Biz İstanbul’da insanımızın her türlü ihtiyacına cevap verebilmek için çalıştık. Camiler, okullar, anaokulları yaptık. Üniversiteler, hastaneler, sosyal tesisler inşa ettik. Bu şehre İstanbul Finans Merkezi’ni inşa ettik.”

Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum’un dün “Risksiz İstanbul” toplantısını izledim ve yazımın girişinde kurduğu cümlelere odaklandım önce.

“Bu şehre İstanbul Finans Merkezi’ni inşa ettik” diyen Kurum daha sonra dedi ki: “Marmara bölgesini bir bütün olarak düşüneceğiz. Projelerimizi, geleneksel ve yatay mimarimizi merkeze alarak çizeceğiz. Mevcut yeşil alanlarımızı, donatı alanlarımızı arttıracağız. İstanbul’da klasik planlamayı değil, sizlere nefes aldıracak, yeni imkanlar sunacak sürdürülebilir planlama ilkelerini hayata geçireceğiz.” Ancak... Arkasında duran fotoğrafa bakınca şu soruyu mırıldandım: “Finans Merkezi’ni neden yatay değil de dikey inşa ettiniz?”

Sonra aklıma Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın şu tespiti geldi:

“Kadim şehirlerin en önemli güzelliği, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesi, özlerinden katarak yeniden yoğurmasıdır. İstanbul bu açıdan gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum. Bizim evlerimiz genişlese de gönüllerimiz daralıyor. Binalarımız yükseldikçe ufkumuz kararıyor. (21 Ekim 2017)”

Vaatlerini sıraladı Kurum:

“Yeni güvenli, huzurlu yuvalarımızın 300 binini KİPTAŞ eliyle yapacağız. ‘Yarısı Büyükşehir’den diyerek evini Kiptaş’la dönüştürenlere 700 bin lira hibe destek vereceğiz. 700 bin lira da kredi desteği vereceğiz. Vatandaşımızın ödemeleri konutun bitiş tarihinde başlayacak. İlk yıl faizsiz sabit taksitle, sadece 5 bin 833 liradan başlayan taksitlerle ödenecek. Bununla da kalmayacak, tam 100 bin lira taşınma yardımı vereceğiz.”

Bunları dinlerken; “1994’ten bu yana İstanbul’u yöneten kimdi?” sorusu da aklımdan geçti ve merkezi yönetimin 2002’den bu yana AKP’de olduğunu unuttuğunu düşündüm Cumhur’un adayının! Bu arada bir not: MHP’nin ağır ağabeylerinden İstanbul Milletvekili Celal Adan (TBMM Başkan Vekili) da toplantının ilk konuşmasını yaptı ve Kurum’la yan yana oturdu.

Vaatlerine devam etti Murat Kurum:

“AK Partimizin en iddialı olduğu alanların başında, kentsel dönüşüm ve konut edindirme gelir. 650 bin yeni yuvanın 250 binini; vatandaşımızın anlaştığı özel sektör firmaları eliyle, yerinde dönüştüreceğiz. Kentsel dönüşüm sürecinde vatandaş ve özel sektör arasındaki iş birliğiyle; vatandaşımızın kendi ihtiyaçlarına uygun, yaşam tarzlarına cevap veren kentsel dönüşüm projelerinin sayısını artırmış olacağız.”

Bir de dikkatimi şu kelime çekti: “Planlama.”

Hani “komünist” icadı denilen kavram! Kurum konuşmasında ısrarla “planlama” dedi. Sanki ilk defa seçime girecek bir aday ve 22 yıldır ülkeyi başka bir parti yönetiyor izlenimi verdi. CHP’li İBB yönetiminin 5 yılda her alanda başarısız olduğunu iddia eden başkan adayı, “İstanbullular bu başarısızlıklarla geçen yılların ardından çaresiz değildir. Çare insanı merkeze alan anlayıştır. Sistem İstanbul bu yönetim anlayışının ta kendisidir. Bu anlayış gücünü insandan ve planlamadan alır. İstanbul gibi bir metropolü gündelik kararlarla yönetilemez” ifadelerini kullandı.

(Kısa bir not: Devlet Planlama Teşkilatı 5 Ekim 1960 tarihinde kuruldu. Devletin ekonomik, sosyal ve kültürel amaçlarının belirlenmesinde hükümete danışmanlık yapmaktaydı. Hükametçe belirlenen amaçları gerçekleştirmek için kalkınma planları ve yıllık planlar hazırlardı. Teşkilatın ilk döneminde Yalçın Küçük, Hikmet Çetin, Güngör Uras gibi isimler görev aldı. Teşkilat 2011 yılında Kalkınma Bakanlığı olarak yeniden organize edildi. Yani AKP iktidarı döneminde kaldırıldı.)

Sonuçta seçimlere 43 gün kaldı.

Murat Kurum, “İstanbul Vizyonumuz”un ardından tanıtım toplantılarının ilkini gerçekleştirdi: “Risksiz İstanbul.” Bunlar dışında ulaştırma projelerini “Uğraştıran Değil, Ulaştıran İstanbul” ve sosyal projelerini “Her Anında Hep Yanında” lansmanlarıyla anlatacak.

QOSHE - “Yatay mimari” dedi, dikey finans merkezini gösterdi - Aytunç Erkin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Yatay mimari” dedi, dikey finans merkezini gösterdi

85 28
16.02.2024

“İstanbul’da sadece konut yapmakla kalmadık. Biz İstanbul’da insanımızın her türlü ihtiyacına cevap verebilmek için çalıştık. Camiler, okullar, anaokulları yaptık. Üniversiteler, hastaneler, sosyal tesisler inşa ettik. Bu şehre İstanbul Finans Merkezi’ni inşa ettik.”

Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum’un dün “Risksiz İstanbul” toplantısını izledim ve yazımın girişinde kurduğu cümlelere odaklandım önce.

“Bu şehre İstanbul Finans Merkezi’ni inşa ettik” diyen Kurum daha sonra dedi ki: “Marmara bölgesini bir bütün olarak düşüneceğiz. Projelerimizi, geleneksel ve yatay mimarimizi merkeze alarak çizeceğiz. Mevcut yeşil alanlarımızı, donatı alanlarımızı arttıracağız. İstanbul’da klasik planlamayı değil, sizlere nefes aldıracak, yeni imkanlar sunacak sürdürülebilir planlama ilkelerini hayata geçireceğiz.” Ancak... Arkasında duran fotoğrafa bakınca şu soruyu mırıldandım: “Finans Merkezi’ni neden yatay değil de dikey inşa ettiniz?”

Sonra aklıma Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın şu tespiti geldi:

“Kadim şehirlerin en önemli güzelliği, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesi, özlerinden katarak yeniden yoğurmasıdır. İstanbul bu açıdan gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum. Bizim evlerimiz........

© Sözcü


Get it on Google Play