“(Tunç Soyer’in) Türkiye’deki yaklaşan yerel seçimlerden dışlanmasına yönelik olası bir karar, sadece Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongre’sinin siyasi liderliğindeki seçkin bir figürün kaybı anlamına gelmeyecek, aynı zamanda, daha genel olarak, bu uluslararası siyasi mecliste gurur ve bağlılıkla temsil ettiği Türkiye için de paha biçilemez bir kayıp olacaktır.

Elbette, adayların belirlenmesini yürüten süreçteki karar alma mekanizmasının farkında olmakla beraber, fakat yine de Tunç Soyer’in özel mevkiine, Kongre’nin siyasi yürütme organındaki yüksek konumuna ve ülkesini sıkı sıkıya bağlı olduğu ve üzerinde birlikte çalıştığımız değerlere doğru yönlendirmeye olan adanmış bağlılığına dikkatinizi çekmeyi bir görev bilirim.”

Bu cümleler Avrupa Konseyi Sosyalist Grubu Başkanı Prof. Dr. Vladimir Prebilič’e ait.

Prof. Prebilič bu cümleleri, 12 Mart 2024 günü CHP lideri Özgür Özel ve CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke’ye gönderdiği mektuplarda kullanmış.

★★★

Bu Avrupalıları anlamıyorum gerçekten.

Sanıyorlar ki Türkiye’deki siyaset kendilerinde olduğu gibi kurallarla, ilkelerle, liyakatle falan yürütülüyor.

Sanıyorlar ki nazik ve diplomatik ifadelerle dolu mektupları okunduğunda CHP yöneticilerinin kararları etkilenecek.

Tunç Soyer’i de anlamıyorum gerçekten.

Yıllardır Türkiye’de siyaset yaptığı halde hâlâ Türkiye’deki bir siyasi partinin yöneticilerinden etik, ilke ve nezaket bekliyor.

★★★

CHP’deki aday belirleme süreçleri konusunda günlerdir aynı şeyleri yazıp söylüyorum ve bir defa daha tekrarlayacağım:

Birçok “garanti” belediyede olduğu gibi İzmir’de de Cemil Tugay’ın adaylığı en baştan bu yana belliydi.

Özel’in aklında iki isim vardı. İlki Selin Sayek Böke. Ancak, Böke çalıştığı üniversiteden seçim takviminde belirlenen tarihten önce istifa etmediği için aday olma şansını yitirdi. İkinci isim de CHP Kurultayında Özel’in her daim yanında yer alan arkadaşı Cemil Tugay’dı. Bir ara İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe’yi İzmir’e gönderdi diye İzmir’de Gökçe’nin aday olacağı düşünüldü. Ancak daha sonra Muğla Büyükşehir ve Bodrum adayları İmamoğlu tarafından belirlenince İzmir Genel Merkez’e kaldı ve Tugay’ın adaylığı kesinleşti.

Soyer’e en başında “Bak arkadaş, artık seninle devam etmeyeceğiz” denilebilirdi. Denilmeyerek, hatta İzmir’in adayının açıklanması son dakikaya bırakılarak sadece Soyer’e Çin işkencesi yapılmış oldu. En başta verilen karar en sonda açıklandı. Kimse de Cemil Tugay’la ilgili Karşıyaka memnuniyet anketlerinden söz etmedi.

★★★

Çin işkencesi yapılan sadece Soyer değildi.

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen başta olmak üzere, CHP’nin garanti kazandığı birçok yerde mevcut başkanlara benzer durumlar yaşatıldı.

12 Ocak 2024 günü, yani tam bir ay iki gün önce yazımda şöyle bir ifade kullanmışım:

“Veli Ağbaba’nın Ankara Çankaya’da CHP Parti Meclisi Üyesi Hüseyin Can Güner’i destekledi ve bu destek sayesinde Güner diğer adayların önüne geçti.”

Bir ay önce belli olan bir ismin 12 Şubat’ta açıklanması, en basitinden Taşdelen’e karşı ayıptır, Çin işkencesidir.

Daha 30 yaşında doğru dürüst iş ve yöneticilik deneyimi olmayan Hüseyin Can Güner’in 1 milyon nüfuslu yaklaşık 5 bin çalışanı olan Çankaya için uygun isim olup olmadığını, adaylık başvurusu dahi yapmadan aday olarak atanmasını, daha birkaç ay önce Parti Meclisi’ne seçildiği gerçeğini bir kenara bırakıyorum.

Ancak şu soruyu da sormadan edemiyorum:

“Madem aklınızda Ağbaba referanslı ve Genel Başkan’ın avukatı olan bir ismi aday yapmak vardı, o halde bir ay önce ilan etseydiniz, daha iyi olmaz mıydı?”

★★★

Belli ki kurultaydan zaferle çıkan ekip, savaşı kurultayda bırakmamış. Kaybeden ekibe son darbeyi de kale gibi gördüğü yerlerdeki adayları belirlerken indirmiş.

CHP lideri Özel’in ve partiyi birlikte yönettiği isimlerin önünde, CHP tabanında kurultay sonrasında oluşan kutuplaşmayı bitirmek için bir şans vardı.

Ancak bu şansı kullanmak yerine kurultay hesaplaşmasını sürdürmeyi ve kutuplaşmayı derinleştirecek adımlar atmayı seçtiler.

CHP seçmenine bir defa daha adeta “tıpış tıpış bizim belirlediğimiz adaylara oy vereceksiniz” dediler.

Bu yanlışlar neticesinde ülkedeki ekonomik buhrana rağmen Antalya ve Hatay gibi kentler elden gidebilir. Büyükşehirlerdeki önemli ilçelerde kayıplar yaşanabilir.

İstanbul, “Cumhur İttifakı” ve İYİ Parti, DEM Parti gibi partilerin kurduğu “CHP adaylarına kaybettirme bloğu” nedeniyle zaten bıçak sırtında.

CHP’nin kalesi olan birçok ilde de büyük oy kayıpları yaşanabilir.

Benden söylemesi!

QOSHE - Çin işkencesi gerekli miydi? - Deniz Zeyrek
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Çin işkencesi gerekli miydi?

543 50
14.02.2024

“(Tunç Soyer’in) Türkiye’deki yaklaşan yerel seçimlerden dışlanmasına yönelik olası bir karar, sadece Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongre’sinin siyasi liderliğindeki seçkin bir figürün kaybı anlamına gelmeyecek, aynı zamanda, daha genel olarak, bu uluslararası siyasi mecliste gurur ve bağlılıkla temsil ettiği Türkiye için de paha biçilemez bir kayıp olacaktır.

Elbette, adayların belirlenmesini yürüten süreçteki karar alma mekanizmasının farkında olmakla beraber, fakat yine de Tunç Soyer’in özel mevkiine, Kongre’nin siyasi yürütme organındaki yüksek konumuna ve ülkesini sıkı sıkıya bağlı olduğu ve üzerinde birlikte çalıştığımız değerlere doğru yönlendirmeye olan adanmış bağlılığına dikkatinizi çekmeyi bir görev bilirim.”

Bu cümleler Avrupa Konseyi Sosyalist Grubu Başkanı Prof. Dr. Vladimir Prebilič’e ait.

Prof. Prebilič bu cümleleri, 12 Mart 2024 günü CHP lideri Özgür Özel ve CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke’ye gönderdiği mektuplarda kullanmış.

★★★

Bu Avrupalıları anlamıyorum gerçekten.

Sanıyorlar ki Türkiye’deki siyaset kendilerinde olduğu gibi kurallarla, ilkelerle, liyakatle falan yürütülüyor.

Sanıyorlar ki nazik ve diplomatik ifadelerle dolu mektupları okunduğunda CHP yöneticilerinin kararları etkilenecek.

Tunç Soyer’i de anlamıyorum gerçekten.

Yıllardır Türkiye’de siyaset yaptığı halde hâlâ Türkiye’deki bir siyasi partinin yöneticilerinden etik, ilke ve nezaket bekliyor.

★★★

CHP’deki aday belirleme süreçleri konusunda günlerdir aynı şeyleri yazıp söylüyorum ve bir defa daha tekrarlayacağım:

Birçok........

© Sözcü


Get it on Google Play