AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum’un ismi açıklandığında en önemli sorunu tanınırlığının düşük olmasıydı.
Hatırlarsanız, mevcut Başkan Ekrem İmamoğlu da CHP’ni adayı olduğunda aynı sorunu yaşıyordu.
İmamoğlu’nun ismi açıklandığında tanınırlığı yüzde 14 iken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ziyaretinin ardından yaşanan tartışmalarla bu rakam yüzde 60’ı geçmişti.
★★★
Murat Kurum’un İmamoğlu gibi Erdoğan’la görüşerek tanınırlığını artırma şansı da yok.
Zira kendisi zaten sürekli Erdoğan’ın gölgesinde.
Bir başka sorun da Kurum’un İstanbul’da katıldığı bütün törenlerde Erdoğan ve diğer bakanların gölgesinde kalması.
Bir açılış oluyor, Erdoğan orada bulunduğu ve bütün program Erdoğan’a göre tasarlandığı için Kurum’u kimse göremiyor/fark edemiyor.
Aynı şekilde Ulaştırma ile Çevre/Şehircilik/İklim Değişikliği bakanlarıyla birlikte katıldığı törenlerde de aynı durum yaşanıyor.
★★★
Neticede sokak röportajlarında “İmamoğlu mu, Kurum mu?” sorusuna muhatap olan vatandaşlar, hatta AK Parti seçmenleri adeta “‘İmamoğlu mu. Erdoğan mı’ demek istediniz” yanıtını verecek oluyordu.
Üstelik bu durum, Kurum yandaş medyanın tamamına çıktığı, tanıtım amaçlı reklamlara ve ilanlara çok fazla para harcadığı halde değişmiyordu.
Kurum’un kampanya ekibi bu kısır döngüyü bir türlü kıramıyordu.
Ta ki İliç’te yaşanan maden faciasına kadar.
O facia sonrasında facianın yaşandığı şirketin “Çevre Etki Değerlendirmesi Olumlu” raporunu Murat Kurum’un verdiği anlaşıldı.
Bunun üzerine Kurum’la ilgili 189 bin sosyal medya mesajı paylaşıldı.
Mesajların tamamına yakını olumsuz içerikle olsa dahi ÇED tartışması Kurum’un tanınırlığına hayli katkıda bulundu.
★★★
Kurum’un isminin sıkça duyulmasına neden olan bir durum da davetiye polemiğiydi.
Kurum, Ekrem İmamoğlu’nun Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistem açılışına davet edilmediğini bilinçli mi söyledi bilmiyorum ama bu açıklamasından sonra İmamoğlu’nun davetiyeyi yayınlayarak Kurum’u yalancı çıkarması ve sonrasında yaşananlar yine Kurum ismini ön plana çıkardı.
Neticede, Kurum gibi renksiz bir profilin tanınırlığını sağlamak dünyanın en zor işlerinden biriyken, İliç’teki maden faciasının baş aktörlerinden biri olması ve davetiye polemiğinde İmamoğlu tarafından doğrudan muhatap alınması Kurum’un çok işine yaradı.
Halkla ilişkiciler hep der ya...
“Reklamın iyisi kötüsü olmaz.”
Kurum’unki de o hesap...
Her işte çuvallıyor ama namı yürüyor!
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, mal varlığını açıkladı. O kadar detaylı bir listeydi ki bir yerde otomobilin modelini Q yerine A yazarak açıkladığı için düzeltme dahi yaptı. Artık (seçimi kazanırsa) 5 yıl sonra görevi bıraktığında açıklayacağı mal varlığıyla karşılaştırabileceğimiz bir liste var elimizde.
Mal varlığını açıklayan isimlerden biri de AK Parti İstanbul Adayı Murat Kurum oldu. Kurum “Ankara ve İstanbul’da birer ev ve biraz da borç” diye özetledi.
Sorulan sorulara da gülerek bu işi ciddiye almadığını ima edercesine yanıtlar verdi.
Ev var, ev var değil mi?
1,5- 2 milyon liralık bir TOKİ evi de olabilir.
60 milyon liralık havuzlu bir villa da...
Araba var, araba var değil mi?
2019 model 1 milyon liralık bir külüstür de olabilir. 2024 model 20 milyon TL değerinde bir Alman arabası da...
Kurum, ayrıca “Borcunuz bankaya mı?” sorusuna da muğlak yanıtlar verdi. Evin borcu olduğunu söyledi.
Yıllardır bürokrasiyi takip eden biri olarak iyi biliyorum ki mal varlığını gizlemenin en iyi yolu bir bankaya olmayan borçlardır.
“Aileden aldım, arkadaşımdan aldım, elden aldım” gibi açıklanan borçlar gerçek mal varlığını gizlemenin en iyi yoludur. Çünkü aksini kimse ispatlayamaz.
Mal varlığı, siyasetçilerin, hele hele büyük rantların döndüğü imar/iskân/inşaat sektöründe faaliyet gösterenlerin kamuoyuyla paylaşması gereken en önemli bilgidir.
Dalga geçilerek, muğlak bir şekilde özetlenecek bir konu değildir.
Facia ve davetiye Kurum’un işine mi yaradı?
407
11
28.02.2024
AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum’un ismi açıklandığında en önemli sorunu tanınırlığının düşük olmasıydı.
Hatırlarsanız, mevcut Başkan Ekrem İmamoğlu da CHP’ni adayı olduğunda aynı sorunu yaşıyordu.
İmamoğlu’nun ismi açıklandığında tanınırlığı yüzde 14 iken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ziyaretinin ardından yaşanan tartışmalarla bu rakam yüzde 60’ı geçmişti.
★★★
Murat Kurum’un İmamoğlu gibi Erdoğan’la görüşerek tanınırlığını artırma şansı da yok.
Zira kendisi zaten sürekli Erdoğan’ın gölgesinde.
Bir başka sorun da Kurum’un İstanbul’da katıldığı bütün törenlerde Erdoğan ve diğer bakanların gölgesinde kalması.
Bir açılış oluyor, Erdoğan orada bulunduğu ve bütün program Erdoğan’a göre tasarlandığı için Kurum’u kimse göremiyor/fark edemiyor.
Aynı şekilde Ulaştırma ile Çevre/Şehircilik/İklim Değişikliği bakanlarıyla birlikte katıldığı törenlerde de aynı durum yaşanıyor.
★★★
Neticede sokak röportajlarında “İmamoğlu mu, Kurum mu?” sorusuna muhatap olan vatandaşlar, hatta AK Parti seçmenleri adeta “‘İmamoğlu mu. Erdoğan mı’ demek istediniz” yanıtını verecek oluyordu.
Üstelik bu durum, Kurum yandaş medyanın tamamına çıktığı, tanıtım amaçlı reklamlara ve ilanlara çok fazla para........
© Sözcü
visit website
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
