Sevgili okurlarım, iktidar olsun muhalefet olsun, bütün kesimlerin aylardan beri beklemekte olduğu önemli tarih yaklaşıyor.

Kurultaya şunun şurasında birkaç gün kaldı.

Neler olacağını bilen yok…

Ortama bakınca anlamak da mümkün değil.

CHP'de kamplaşma başladı ve her kafadan bir ses çıkıyor.

Parti yönetimi kimlerden oluşacak, genel başkanlığa Kemal Kılıçdaroğlu mu seçilecek yoksa Özgür Özel mi, bilinmiyor.

★★★

Kim ne derse desin CHP öbür partilere benzemez. Orada herkes, hiçbir baskı altında kalmadan fikirlerini özgürce söyleyebilir.

Yeter ki sonucuna katlanmaya önceden razı olsun!

Yani CHP'nin AKP'deki tek seslilikle, uzaktan kumanda ile hiçbir ilgisi yoktur.

Öbür taraf ise devlet destekli…

Arkasında hem devletin gücü var, hem de iktidarın çoğu partililere ‘para ve çıkar' olarak geri dönüş yapan sonsuz nimetleri…

Ve buna bir de kendisine 20 yıldan beri seçim kazandıran din sömürüsünün, bu sayede aldığı oyların sayısını eklemek gerek.

CHP kurultayına işte böyle bir ortamda gidiliyor.

★★★

Bir yanda Kılıçdaroğlu…

Bugüne kadar girdiği hiçbir seçimde herhangi bir büyük başarı elde etmesi söz konusu olmamış bir parti lideri.

Büyük başarı yok denilse de, en azından partisine kazandırdığı büyükşehir belediyelerini unutmayalım.

Ancak belli zamanlarda çok önemli siyasi hatalar ve yanlışlar yapmış bir Genel Başkan.

İşte geçen mayıs ayında yapılan seçimler öncesinden kısacık birkaç örnek.

-Altılı masa olayındaki yanlışları…

Bazı küçük partileri kendi yanına çekebilmek için kumar oynadı, zar attı ama düşeş beklerken iki bir geldi.

-Partiyi bir takım yanlış beklentilerle sağ kesime açtıysa da umduğunu bulamadı…

-Mayıs 2023 seçimleri öncesinde yaptığı ve amacının ne olduğu bugün bile bilinmeyen üç adet esrarengiz dış gezi.

ABD, İngiltere ve Almanya gezileri…

Büyük umutlarla gitti.

Oralardan sıcak para bulup getirecekti! Böyle bir durum söz konusu olamazdı ve zaten olmadı.

★★★

Bütün hata ve yanlışlarına karşın bir önemli gerçeği bilelim ve en azından kendi kendimize itiraf edelim.

Siyasi hataları olmuştur ama Kılıçdaroğlu düzgün ve namuslu adamdır.

İsmi bugüne kadar hiçbir pisliğe bulaşmadı.

Üstelik karşısında ‘kendi açısından' son derece ‘bilinçli' ve ‘laf cambazı' bir iktidar var.

Parası ve kaynakları sonsuz.

Siyaseti camilerde bile yapıyor.

Verdiği sözleri tutmasa, ya da tutamasa bile, toplumun önemli bir bölümünü aldatmayı, kandırmayı, inandırmayı başarıyor.

O iktidar medyanın büyük bir bölümünü ele geçirmiş durumda.

Propaganda ve yutturmaca pembe haberler yandaş medyada birbirini izliyor ve toplumun beyni yıkanıyor.

Aynı iktidar yargıya da el koymuş durumda.

TİP Hatay Milletvekili Can Atalay olayında olduğu gibi, mahkemeler bile artık Anayasa Mahkemesi kararlarını takmıyor!

Kılıçdaroğlu bu olanların çoğuna karşı çıktı ama gücü bir yere kadardı.

O noktaya gelindiğinde durmak zorunda kaldı zira sözün bittiği yere gelinmişti.

★★★

Peki bu ortamda Özgür Özel ne yapabilir, nereye kadar yürüyebilir?

Kendisini hiç tanımam. Bugüne kadar bir el sıkışmışlığımız, telefonda bile olsa herhangi bir konuşmamız olmadı.

Kıdemli bir siyasetçi olarak hakkında hiçbir şaibe, dedikodu, ya da yolsuzluk iddiası kamuoyuna yansımadı.

Partide ‘değişim' için yola çıktığı biliniyor da neyi nasıl değiştireceği henüz ortaya net olarak konulmuş değil.

Neler olacağını bize zaman gösterecek.

Bu gibi konulara belki kurultayda ayrıntılı bir biçimde değinir ve değinmesi de gerekir.

★★★

Bu sözlerden yola çıkarak (bazılarının yaptığı gibi) Kılıçdaroğlu ya da Özel'i eleştirmek, hatta suçlamak işin kolayına kaçmak olur.

Bazen kendi kendime soruyorum…

“Acaba delege olsaydım, oyumu tarafsız duygularım ve vicdanımla baş başa kaldığımda hangi başkan adayına verirdim?”

İnanın, kendi kafamda ürettiğim bu soruya içten gelen bir yanıt veremiyorum!

Bu durumda, bana iddiasız bir tahminimi açıklamak kalıyor.

Kılıçdaroğlu kazanacak gibi görüyorum.

QOSHE - “Tarafsız” bir kurultay yazısı - Emin Çölaşan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Tarafsız” bir kurultay yazısı

156 10
02.11.2023

Sevgili okurlarım, iktidar olsun muhalefet olsun, bütün kesimlerin aylardan beri beklemekte olduğu önemli tarih yaklaşıyor.

Kurultaya şunun şurasında birkaç gün kaldı.

Neler olacağını bilen yok…

Ortama bakınca anlamak da mümkün değil.

CHP'de kamplaşma başladı ve her kafadan bir ses çıkıyor.

Parti yönetimi kimlerden oluşacak, genel başkanlığa Kemal Kılıçdaroğlu mu seçilecek yoksa Özgür Özel mi, bilinmiyor.

★★★

Kim ne derse desin CHP öbür partilere benzemez. Orada herkes, hiçbir baskı altında kalmadan fikirlerini özgürce söyleyebilir.

Yeter ki sonucuna katlanmaya önceden razı olsun!

Yani CHP'nin AKP'deki tek seslilikle, uzaktan kumanda ile hiçbir ilgisi yoktur.

Öbür taraf ise devlet destekli…

Arkasında hem devletin gücü var, hem de iktidarın çoğu partililere ‘para ve çıkar' olarak geri dönüş yapan sonsuz nimetleri…

Ve buna bir de kendisine 20 yıldan beri seçim kazandıran din sömürüsünün, bu sayede aldığı oyların sayısını eklemek gerek.

CHP kurultayına işte böyle bir ortamda gidiliyor.

★★★

Bir yanda Kılıçdaroğlu…

Bugüne kadar girdiği hiçbir seçimde herhangi bir büyük başarı elde etmesi söz konusu olmamış bir parti lideri.

Büyük başarı yok denilse de, en azından partisine kazandırdığı büyükşehir belediyelerini unutmayalım.

Ancak belli zamanlarda çok önemli siyasi hatalar ve yanlışlar yapmış........

© Sözcü


Get it on Google Play