Adana’da depremde zarar gören konutların yıkımı sürüyor.

Yıkım kararı verilen konutlar belli bir plan dahilinde, yetkili şirketler tarafından gerekli izinler alınarak yıkılmaya devam ediyor.

Ancak bu yıkımın birçok riskleri de barındırdığını söyleyelim.

Yıkım yapılırken elbette yan binalara zarar verip vermemesi, trafikte aksamalara yol açıp açmaması gibi unsunlar önemli.

Fakat öyle bir unsur var ki aslında hepsinden daha önemli.

O da toz faktörü.

Evet yıkım yapılırken özellikle de binanın bütününün yıkımı gerçekleştirilen uygulamalarda çevreye büyük miktarda toz ile birlikte insan sağlığına çok zararlı ve kanserojen nitelikteki asbest maddesi saçılıyor.

Bu zararlı toz zerrecikleri bazen maske takılmış bile olsa o maskelerden bile içeriye girecek ve insanların teneffüsüne imkan verecek kadar minikler.

Ve önlem alınmadığı takdirde bu toz zerrecikleri insanlar tarafından solunmaktadır.
Ne yazık ki Adana’da son zamanlarda yapılan yıkımlarda yeterli önlemin alınmadığını görmekteyiz.

Hatta yetkililere bildirilmelerine rağmen yine de önlem alınmadığından yana şikayetler geliyor bana.

İşte bir örnek; bir okurumun bana yazdığı bilgilere göre, Süleyman demirel Bulvarı, 4287 sokak Sazlıdere sitesi 4 bloktan orta hasarlı F Blok yıkımı yapılmış.

Burası, Büyükşehir Belediyesi'nin ek hizmet binasının yanındaki site oluyor.

Bu site yıkılırken hiç önlem alınmamış ve tüm mahalle toz bulutu altında kalmış.

Okurum iddiasını pekiştirmek için bana olay anından fotoğraflar da göndermiş bu fotoğraflarda yıkımın sağlıklı olmadığı açıkça belli oluyor.

Ayrıca okurum durumu Çukurova belediyesi yetkililerine hatta bizzat Belediye Başkanı Soner Çetin’e iletmişler.

Ancak yine de hiçbir önlem alınmamış,

Hiç kimse ilgilenmemiş ve yıkım toz bulutu içinde, insanların sağlığını hiçe sayarak sürüyor.
Bu arada Çukurova Belediyesi’nin de insanların sağlığını hiçe saydığı gerçeği ortaya çıkmış.
Sadece belediye de değil.

Okurumun anlattığına göre Çevre ve Şehircilik il müdürlüğü yetkilileri de konuya duyarsız kalmışlar.

Okurum; “ Biz Egzoz muayenesini yaptırmadığımız takdirde çevreyi kirlettiğimiz gerekçesiyle 9.867 lira para cezası ödüyoruz ama burada akşama kadar toz soluyoruz sulama bile yapmadan yıkım kaldırıyorlar hiç kimse de bize yardımcı olmuyor” diyor.

Ne dersiniz?

Okurum haksız mı?

QOSHE - Binalar yıkılırken halk zarar görmemeli - Mehmet Serbes
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Binalar yıkılırken halk zarar görmemeli

14 4
26.02.2024

Adana’da depremde zarar gören konutların yıkımı sürüyor.

Yıkım kararı verilen konutlar belli bir plan dahilinde, yetkili şirketler tarafından gerekli izinler alınarak yıkılmaya devam ediyor.

Ancak bu yıkımın birçok riskleri de barındırdığını söyleyelim.

Yıkım yapılırken elbette yan binalara zarar verip vermemesi, trafikte aksamalara yol açıp açmaması gibi unsunlar önemli.

Fakat öyle bir unsur var ki aslında hepsinden daha önemli.

O da toz faktörü.

Evet yıkım yapılırken özellikle de binanın bütününün yıkımı gerçekleştirilen uygulamalarda çevreye büyük miktarda toz ile birlikte insan sağlığına çok zararlı ve kanserojen nitelikteki asbest maddesi saçılıyor.

Bu zararlı toz zerrecikleri bazen maske takılmış bile olsa o maskelerden bile içeriye girecek ve insanların........

© Sözcü


Get it on Google Play