Çok zaman değil 40 yıl önce mektuplar yazılır, zarfa konur, zarfın üzerine sağ üst köşeye göndericinin ismi, adresi, posta kodu tam, doğru ve okunaklı olarak yazılır. Zarfın alt kısmına tam orta yerine gelecek şekilde alıcının adresi ve posta kodu konur, pul yapıştırılır, postaneye verilirdi. Bir hafta on gün sonra ancak postacı, mektubu adrese getirirdi.

★★★

Yaşasın bilim, ilerleme, alet yapma, buluş, yaratıcı zeka... Bugün mektup yazılıyor; kağıt yok, zarf yok, pul yok, postacı yok; 10 gün beklemek de yok. Biter bitmez saniyeler içinde mektup, alıcısına cep telefonu üzerinden ulaşıyor.

Dün sabah uyandım.

Saat sabahın 7’sinde telefonuma bir mektup geldi. Malatya’dan bilmediğim, görmediğim, tanışmadığım biri yazıyordu.

★★★

Mektup; “Malatya’da yüksek gerilim hattı altında ruh ve kan kaybını” anlatıyordu. Gazeteciye yazılmış mektup, gazeteciye özel değildir; mektubun anlattığını okura ve ilgilisine duyursun diyedir.

Sizinle paylaşayım.

Tayyip Erdoğan’ın kendisi; “partimiz sadece seçimi kaybetmedi ruh ve kan kaybına da uğradı” dedi ya; işte bu mektup kaybın nedenini anlatıyor.

★★★

Diyor ki:

2 konu var.

Biri:

Beton santrali.

Öbürü:

Yüksek gerilim hattının altında akaryakıt istasyonu işletmeciliği.

Buyurun okuyun.

★★★

Kavuklar Beton adlı işletme, FETÖ’den yargılanınca kayyum satışı sonrası SANKO Holding bünyesindeki ÇİMKO adlı şirkete geçti. Beton santrali çevreye büyük zarar veriyordu. Önlem almadılar. Bizim işyerimiz de bu çevre kirliliğinden etkileniyordu. Zor durumdaydık. İTÜ Çevre Mühendisliği’nden bilirkişi raporu ile Çevre Şehircilik Müdürlüğü’ne başvurduk. Santralin ÇED Raporu olmadığı ortaya çıktı. 650.000 TL para cezası kesildi. Çevre Şehircilik Müdürlüğü’nün üretimi durdurma yazısına rağmen durmadı.

Hâlâ çalışıyor.

Doğayı katlediyor.

İnsanlar perişan.

★★★

İkinci konu da; üzerinden yüksek gerilim hattının geçtiği bir akaryakıt istasyonu... LPC tanklarının hemen üstünden yüksek gerilim hattı geçiyor... Pompa üstlerine ve istasyonun WC’si fayanslarına kontrol kalemi tutunca ışık yanmakta... Yani burada çok güçlü kontrolsüz enerji var. Her an patlayabilir. Akaryakıt ikmali yapan her vatandaşın, orada çalışanların, yakınında bulunanların canlarıyla oynanıyor. Felaket, ölüm, yıkım haber vere vere geliyor.

★★★

Yüksek gerilim hattı altındaki akaryakıt istasyonu geçmişte Malatya’nın Bostanbaşı Beldesi Belediye Başkanlığı yapmış Hasan Aydoğan’a ait... Aydoğan’ın kuzeni AKP milletvekili... Oğlu Meclis üyesi... Kızı Belediye’de kadrolu çalışıyor... Teyzesi oğlu Malatya AKP İl başkanlığı yaptı... Kendisi Belediye Başkanlığı döneminde imara açtığı Bostanbaşı (adı üzerinde bostan bahçe tarım arazisi) kendi arsaları üzerinde müteahhitlik yapmaya başladı. Depremde yaptığı konutların tamamı yıkıldı. Konutları yıkılanlar dava açtılar, tehdit ediliyor, can tehlikesi var diye devlet kendisine koruma verdi. Şu an bindiği AUDİ marka araç, belediye başkanlığı döneminde makam aracıydı; bunu da Malatya’da herkes biliyor, görüyor, gülüyor.

★★★

Mektubu okudum.

Bitirdim.

Bir bardak çay içiyordum ve saat 8’i 15 geçiyordu ki; bu kez telefonuma bir başka mektup daha geldi. O da Ankara Keçiören Belediyesi AKP yönetimindeyken “sadece belediye üst kadroları için yapılmış 10 yataklı, 10 odalı bir otelin” hayret verici hikayesini anlatıyordu. İkinci mektup da; “AKP’ye talancı yeni bir sınıfın hakim olduğunu” ve ruh kaybı ile kan kaybının kökünde bu talancı zihniyetin bulunduğunu örneklendiriyordu...

Çakarlı araçların plakları belli... Kime ait oldukları belli... Devletin 3 polisi cinayeti işleyecek olana bilgi, konum göndermiş belli... Vuran belli... Vurduran belli... Vurana yardım eden belli... Vuranın kaçmasına yardımcı olan, saklanmasına örtü hazırlayan belli... Öldürülen Sinan Ateş, öldürülmeden önce “beni öldürecekler” uyarısı yapmış; kimlerin öldüreceğini de söylemiş bu da belli... Ölüm tehdidi gönderenlerin arkasında kimlerin olduğu da belli... Bu cinayetten ötürü 22 kişi tutuklu... 17 kişinin de dosyası ayrılmış... Toplam 39 kişinin bu cinayete şöyle ya da böyle yardımı, yataklığı, korumalığı var bu da belli... Sinan Ateş cinayetinin tüm bağlantılarıyla ortaya çıkartılması için “etkili ve yeterli bir soruşturma” yapılarak vuran ile vurduranın bu cinayeti neden işlediklerini ortaya koyacak bir çaba yok bu da belli... Yargılama 1 Temmuz’da; sonuç da belli...Bu bir apaçık siyasi cinayet belli...Vurduranı gizlemeye aldılar belli...

QOSHE - Malatya’da yüksek gerilim hattı altında ruh ve kan kaybı! - Necati Doğru
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Malatya’da yüksek gerilim hattı altında ruh ve kan kaybı!

262 22
12.05.2024

Çok zaman değil 40 yıl önce mektuplar yazılır, zarfa konur, zarfın üzerine sağ üst köşeye göndericinin ismi, adresi, posta kodu tam, doğru ve okunaklı olarak yazılır. Zarfın alt kısmına tam orta yerine gelecek şekilde alıcının adresi ve posta kodu konur, pul yapıştırılır, postaneye verilirdi. Bir hafta on gün sonra ancak postacı, mektubu adrese getirirdi.

★★★

Yaşasın bilim, ilerleme, alet yapma, buluş, yaratıcı zeka... Bugün mektup yazılıyor; kağıt yok, zarf yok, pul yok, postacı yok; 10 gün beklemek de yok. Biter bitmez saniyeler içinde mektup, alıcısına cep telefonu üzerinden ulaşıyor.

Dün sabah uyandım.

Saat sabahın 7’sinde telefonuma bir mektup geldi. Malatya’dan bilmediğim, görmediğim, tanışmadığım biri yazıyordu.

★★★

Mektup; “Malatya’da yüksek gerilim hattı altında ruh ve kan kaybını” anlatıyordu. Gazeteciye yazılmış mektup, gazeteciye özel değildir; mektubun anlattığını okura ve ilgilisine duyursun diyedir.

Sizinle paylaşayım.

Tayyip Erdoğan’ın kendisi; “partimiz sadece seçimi kaybetmedi ruh ve kan kaybına da uğradı” dedi ya; işte bu mektup kaybın nedenini anlatıyor.

★★★

Diyor ki:

2 konu var.

Biri:

Beton santrali.

Öbürü:

Yüksek gerilim hattının altında akaryakıt istasyonu işletmeciliği.

Buyurun okuyun.

★★★

Kavuklar Beton adlı işletme, FETÖ’den yargılanınca kayyum satışı sonrası SANKO Holding bünyesindeki ÇİMKO adlı şirkete geçti. Beton santrali çevreye büyük zarar veriyordu. Önlem almadılar.........

© Sözcü


Get it on Google Play