Dolar kuru neden durmaksızın artıyor?

Enflasyonu kim patlattı?

Ulusça çektiğimiz bu sıkıntılar neden?

Fiyatlar neden dizginlenemiyor?

Bilim dışı ve popülist ekonomi politikalarıyla ülkeyi bu hale getirenler işleri düzeltebilir mi?

★★★

24 Haziran 2018 seçimlerine 5 gün kala Cumhurbaşkanı Erdoğan millete:

“Siz ayın 24’ünde bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra faizle, şunla-bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz.” diye söz vermişti.

Vatandaş inandı, yetkiyi verdi...

Sonra ne oldu?

Döviz fırladı, enflasyon coştu, fiyatlar patladı!

Erdoğan’ın söz verdiği gün dolar kuru 4 lira 65 kuruştu...

5 yıl 8 ay geçti, bugün dolar 31 lira 49 kuruş... Yaklaşık 7 misli arttı!

Ekonominin uçacağı vaat edilmişti, kanatları kırıldı, onun yerine fiyatlar uçtu, ülke ekonomisi karanlık bir tünele girdi!

★★★

Elde-avuçta bir şey kalmadığını bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kütahya konuşmasında açıklayarak dedi ki:

“Şimdi birileri çıkıyor, ‘Emekli maaşlarına 7 bin lira, 10 bin lira seyyanen (eşit miktarda) ekleyelim’ diyerek kendi akıllarınca emeklilerimizi tahrik ediyor. Bakınız, ülkemizde 16 milyon emeklimiz var. Emekli maaşlarına 7 bin lira eklemek demek, bütçeden yaklaşık 1,4 trilyon liralık, 10 bin lira eklemek demek 1.9 trilyon liralık bir kaynağı buraya aktarmak demektir... Yani 2024 yılı boyunca ülkemizde tek çivi çakmasak, tüm yatırım bütçesini buraya aktarsak bile bu gideri karşılamaya yetmiyor.”

Kısacası “Veremeyiz” diyor Cumhurbaşkanı...

Peki, milyonlarca emeklinin çalışma hayatları boyunca ödedikleri trilyonlarca liralık sigorta primleri ne oldu? Nereye harcandı bu paralar? İşte bu meçhul!

★★★

Emekliler asalak değil... Sadaka da istemiyorlar... Çalışamaz hale geldikleri yaşlılık günleri için ömürleri boyunca ödedikleri sigorta primlerini, yani kendi paralarını istiyorlar...

Devletin bugün içine düştüğü sıkıntı, sosyal sigorta sisteminin kötü yönetilmesi sonucudur. Hatalı olan emekli değil, devlettir.

Avrupa ülkelerinde sosyal sigorta sistemleri gayet güzel işler, çalışanlardan kesilen sigorta primleri oraya-buraya savrulmaz, iyi planlamalar yapılır, paralar akılcı yatırımlarda kullanılır... Böylece insanlar için mutlu bir gelecek hazırlanır.

Avrupa ülkelerinde emekliler, yabancı memleketleri gezecek, gelip ülkemizde de tatil yapacak kadar bol emekli maaşı alır.

10 bin liralık sefalet ücretiyle yarı aç-yarı tok
yaşayan bizim emeklilerimiz ise, huzur içinde bir hayat süren Avrupalı emeklilere özlemle, gıpta ile bakarlar!

31 Mart günü sandığa giderken, kimleri seçeceğimizi bilmediğimiz gibi ne seçimleri yapıldığını da bilmeyenler olacaktır. O gün:

1) Büyükşehir ve il belediye başkanları, 2) İlçe Belediye Başkanları, 3) Belediye Meclis üyeleri, 4) Belediye Encümeni üyeleri, 5) İl Genel Meclisi üyeleri, 6) Muhtar ve İhtiyar Heyeti seçilecek.

Türkiye’de toplam belediye sayısı 1393...

30 Büyükşehir, 51 İl, 922 İlçe, 390 Belde belediyesi var.

Seçime katılacak adaylar ve makamlar hayli kalabalık...

35 siyasi parti adaylarının yer alacağı oy pusulasının uzunluğu yaklaşık 2 metre olacak.

Geçen dönemde nüfusu 2 milyondan fazla belediyelerde belediye başkanlarına verilecek maaş 176 bin 735 lira olarak belirlenmişti. En düşük belediye başkan maaşı ise 54 bin 996 lira idi.

Bu seçimde ödemeler daha fazla olacak ve ücretler memur maaşlarına bağlı olarak 6 ayda bir arttırılacak.

Seçimler “Bilgisayar Destekli Seçim Sistemi” olan “SEÇSİS” sistemi ile yabancı bir grup tarafından yönetilecektir.

* (Bu bilgiler, araştırmacı okurum Av. Ahmet Erdem Akyüz tarafından gönderildi.)

GÜNÜN SÖZÜ

Kimseye iyilik yapmadıysan düşmanın olmaz!

QOSHE - Bu hazin günlere nasıl geldik? - Rahmi Turan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bu hazin günlere nasıl geldik?

186 1
05.03.2024

Dolar kuru neden durmaksızın artıyor?

Enflasyonu kim patlattı?

Ulusça çektiğimiz bu sıkıntılar neden?

Fiyatlar neden dizginlenemiyor?

Bilim dışı ve popülist ekonomi politikalarıyla ülkeyi bu hale getirenler işleri düzeltebilir mi?

★★★

24 Haziran 2018 seçimlerine 5 gün kala Cumhurbaşkanı Erdoğan millete:

“Siz ayın 24’ünde bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra faizle, şunla-bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz.” diye söz vermişti.

Vatandaş inandı, yetkiyi verdi...

Sonra ne oldu?

Döviz fırladı, enflasyon coştu, fiyatlar patladı!

Erdoğan’ın söz verdiği gün dolar kuru 4 lira 65 kuruştu...

5 yıl 8 ay geçti, bugün dolar 31 lira 49 kuruş... Yaklaşık 7 misli arttı!

Ekonominin uçacağı vaat edilmişti, kanatları kırıldı, onun yerine fiyatlar uçtu, ülke ekonomisi karanlık bir tünele girdi!

★★★

Elde-avuçta bir şey kalmadığını bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kütahya konuşmasında açıklayarak dedi ki:

“Şimdi birileri çıkıyor, ‘Emekli maaşlarına 7 bin lira, 10 bin lira seyyanen (eşit miktarda) ekleyelim’ diyerek kendi akıllarınca emeklilerimizi tahrik ediyor. Bakınız, ülkemizde 16 milyon emeklimiz var. Emekli maaşlarına 7 bin lira eklemek demek, bütçeden yaklaşık........

© Sözcü


Get it on Google Play