Oğul Recai Şeyhoğlu, öğretmen... Anne Şeyhoğlu 2002 yılında dilkökü kanserine yakalanınca oğul Şeyhoğlu’nun hayatı cehenneme dönüyor. Kanserin, annesini elinden alacağını biliyor. Annesini istiyor ki herkes tanısın, herkes bilsin. Unutulup gitmesin diye projeler geliştiriyor. Sonuçta Bergama’nın Hacıhamzalar köyünde bir kütüphane kurulmasına ikisi de “Evet” diyor. Anne, ‘’ Kütüphanede senin de adın olacak ama” koşulunu öne sürüyor. İlk kütüphaneyi 19 Ekim 2002’de “Rasime-Recai Şeyhoğlu Kütüphanesi” adıyla 3 bin 600 kitapla açıyorlar.

Anne, “Türkü Ana”, o gün Pir Sultan Abdal’dan deyişler ve bir türkü söylüyor. Çevrede bu açılışı duymayan kalmıyor. Kozak Yaylasındaki Karaveliler Köyü Muhtarı da kütüphane istiyor. “Hayır” demiyorlar ve 20 Aralık 2003’te konuklarla şarkılı türkülü, şiirli ikinci kütüphanelerini açıyorlar. 4 bin kitapla, “Türkü Ana” dan deyişler ve halkoyunlarıyla...

ULUSAL MARKA

Bu kez Ayaskent Belde Başkanı arar. ‘’ Bize de kütüphane.” 14 Mart 2004’te 4 bin 500 kitaplı üçüncü kütüphanelerini açarlar. Bu kez aralarında olup bitenlerden haberdar olup merak eden İstanbullu kütüphaneciler de vardır. Üniversitelerin kütüphane müdürleri, Goethe Enstitüsü Müdürü Ursula Westher ve halk kütüphaneleri yöneticileri ile Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şube Başkanı ve yardımcısı da. Halkoyunlarıyla, şiir ve gitar dinletisi ile açılır kütüphane. Tabii ki yine anne Şeyhoğlu’dan deyişler ve türkülerle...

12 Haziran 2004’te ise Ankara’dan Anayasa Mahkemesi eski başkanlarından ve gazetemiz yazarı Yekta Güngör Özden gelir. Çünkü o gün dört ayrı köyde dört kütüphane açılacaktır. İzmir’den araç konvoyuyla çıkmışlardır bu yolculuğa. Arkasından Aşağıkırıklar, Tırmanlar, Göçbeyli derken bir anda Bergama’da 10 kütüphane açmış olurlar.

Kütüphaneler basın yayın organlarında “Ana- Oğul Kütüphaneleri” ve “ Rasime- Recai Şeyhoğlu Kütüphaneler Zinciri” olarak yer almaya başlar. Bu zincir önce bölgesel sonra da ulusal marka olacaktır sonraki günlerde... Anne de oğul da çok mutludur.

BİR MUCİZE YAŞANIR

Kanser mi? Mucize yaşanır doktorun deyişiyle. Kanser peşini bırakmıştır Rasime Annenin. Kanseri yenmiştir. Kütüphane yolculuğuna devam ederler. Manisa köyleri Bağyolu, Üçpınar, Maldan, Nuriye ve Koldere... Manisa Valisi Refik Arslan Öztürk ile de tanışmışlardır bu arada. “RASİME- DER” olarak düzenledikleri “Üçpınar Yazönü Şenliği”ne katılmıştır Vali Bey. Dillerde olan Ana- Oğulun etkinliğine tanık olmak istemiştir. Bu tanışlık ileride de dostluğa dönüşecektir.

Her bir açılış gene halkoyunlarıyla, şiir ve viyolonsel dinletileriyle gerçekleştirilir. Artık Rasime Şeyhoğlu bilinen bir kütüphanecidir. İstanbul’da Türk Kütüphaneciler Derneği tarafından “Yılın Kitap/kütüphane dostu” ilan edilmiş, adı İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bir sokağa verilmiştir. İstekler çoğalınca Tire, Dikili, Buca, Balıkesir/ İvrindi, Torbalı, Sarıgöl ve İzmir’in semtlerindeki kahvelerde de birer birer kütüphaneler açılır. Ardından Bolu ve Tokat’ta...

CAMİDE KÜTÜPHANE

Rasime Hanımın adı Bolu İl Turizm ve Kültür Müdürlüğü’nde bir köşeye verilir. Aliağa Ömerli köyünde adına anı evi açılır. Kınık’ın Yayakent beldesindeki Çarşı Camisi’nde, hocanın isteği üzerine bir kütüphane... Bu arada yeni yeni kütüphaneler açılır. 15 Temmuz 2015’teki Sabahattin Ali Kütüphanesi açılışına anne Şeyhoğlu katılamaz. Çünkü İzmir’de yoğun bakımdadır. 21 Ağustos 2015’te de vefat eder.

Annenin ölümü oğul Şeyhoğlu’nun hızını kesmez. Karaman’ın Uğurlu köyünde 42. Kütüphane ve 3. Rasime Şeyhoğlu Anı Evi açılır. Bu kez “Anı” yerine “Aydınlanma Evi” olarak anılmaya başlar. Kütüphaneler açılmaya devam eder.

BELÇİKA’DA KÜTÜPHANE

2018’in ocak ayında Belçika’nın ikinci büyük kenti Charleroi’da 48. Kütüphaneyi açar oğul Şeyhoğlu. Belçika’nın büyük şehirlerindeki gurbetçilere bu zinciri anlatır her gidişinde. Bundan böyle kütüphaneler artık Rasime Şeyhoğlu adına açılacaktır.

Köylerde değil de artık merkezlerde kütüphane açılmasına karar verir Recai Bey. İzmir’in Karşıyaka’sında da “Veli Lök- Rasime Şeyhoğlu Kütüphanesi” açıldı.

Şeyhoğlu Ailesi, kadir kıymet bilen bir aile. Sevdiklerinin adlarını da kütüphanelerde yaşatmayı temel ilke edindiler. Hiç hız kestikleri yok. Yekta Güngör Özden’in de, emekli vali Kemal Nehrozoğlu’nun da, yazar Öner Yağcı’nın, Erol Toy’un da adını taşıyan kütüphaneler açtı.

60.KÜTÜPHANE TURGUTLU’YA

Recai Şeyhoğlu, 60. kütüphanenin açılışına hazırlanıyor. Manisa’nın Turgutlu ilçesinde annesi Rasime Şeyhoğlu ile Manisa’nın unutulmayan valilerinden merhum Refik Arslan Öztürk adına “Vali Refik Arslan Öztürk – Rasime Şeyhoğlu Kütüphanesi” ni açacak. Ağabeyim Refik Arslan Öztürk’ü Doğan kitaptan çıkan “Vali Bey” kitabımda anlatmıştım. Vefatından yıllar sonra adının caddelere, kütüphanelere, okullara verilmesi, unutulmadığının gösterilmesi kuşkusuz bizleri de mutlu ediyor. Recai Bey de bu vefa örneğini gösterenlerden. Sağ olsunlar.

Aldıkları ödüller, kültür merkezlerinde, okullarda, kitap fuarındaki etkinlikleri ve konuşmaları ile özel kütüphaneciliğe adlarını altın harflerle yazdırmış Şeyhoğlu ailesi. Ama şimdiye kadar ne Avrupa fonlarından yardım almış, ne de kurum ve kuruluşlardan maddi destek.

25-31 Mart Kütüphaneler Haftası. Ama kutlayan yok. Olsun, Recai Şeyhoğlu, Turgutlu’da 60. kütüphanesinin açılışının heyecanını yaşıyor. O elinde-avucunda olanı kitap için, kütüphane için harcıyor. O’nun, bugüne değin hiç otomobili olmamış. Ama 39 kitaba imzasını atmış. O aydınlanma öncüsü olmaya sağlığı el verdikçe devam edecek...

QOSHE - İşte bu öğretmenin eli öpülür - Saygı Öztürk
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İşte bu öğretmenin eli öpülür

209 39
26.03.2024

Oğul Recai Şeyhoğlu, öğretmen... Anne Şeyhoğlu 2002 yılında dilkökü kanserine yakalanınca oğul Şeyhoğlu’nun hayatı cehenneme dönüyor. Kanserin, annesini elinden alacağını biliyor. Annesini istiyor ki herkes tanısın, herkes bilsin. Unutulup gitmesin diye projeler geliştiriyor. Sonuçta Bergama’nın Hacıhamzalar köyünde bir kütüphane kurulmasına ikisi de “Evet” diyor. Anne, ‘’ Kütüphanede senin de adın olacak ama” koşulunu öne sürüyor. İlk kütüphaneyi 19 Ekim 2002’de “Rasime-Recai Şeyhoğlu Kütüphanesi” adıyla 3 bin 600 kitapla açıyorlar.

Anne, “Türkü Ana”, o gün Pir Sultan Abdal’dan deyişler ve bir türkü söylüyor. Çevrede bu açılışı duymayan kalmıyor. Kozak Yaylasındaki Karaveliler Köyü Muhtarı da kütüphane istiyor. “Hayır” demiyorlar ve 20 Aralık 2003’te konuklarla şarkılı türkülü, şiirli ikinci kütüphanelerini açıyorlar. 4 bin kitapla, “Türkü Ana” dan deyişler ve halkoyunlarıyla...

ULUSAL MARKA

Bu kez Ayaskent Belde Başkanı arar. ‘’ Bize de kütüphane.” 14 Mart 2004’te 4 bin 500 kitaplı üçüncü kütüphanelerini açarlar. Bu kez aralarında olup bitenlerden haberdar olup merak eden İstanbullu kütüphaneciler de vardır. Üniversitelerin kütüphane müdürleri, Goethe Enstitüsü Müdürü Ursula Westher ve halk kütüphaneleri yöneticileri ile Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şube Başkanı ve yardımcısı da. Halkoyunlarıyla, şiir ve gitar dinletisi ile açılır kütüphane. Tabii ki yine anne Şeyhoğlu’dan deyişler ve türkülerle...

12 Haziran 2004’te ise Ankara’dan Anayasa Mahkemesi eski başkanlarından ve gazetemiz yazarı Yekta Güngör Özden gelir. Çünkü o gün dört ayrı köyde dört kütüphane açılacaktır. İzmir’den araç konvoyuyla çıkmışlardır bu yolculuğa. Arkasından Aşağıkırıklar, Tırmanlar, Göçbeyli derken bir anda Bergama’da 10 kütüphane açmış olurlar.

Kütüphaneler basın yayın organlarında “Ana- Oğul Kütüphaneleri” ve “........

© Sözcü


Get it on Google Play