Seçim çalışmaları kapsamında İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Prof. Dr. Kürşad Zorlu, 27 il ve çok sayıda ilçeyi ziyaret etti. İzleniminin özeti, “31 Mart’ta mağdurlar ve emekliler dip dalgası geliyor” oldu. O yüzden, 31 Mart seçimi sadece yerel yönetim seçimi havasında görülmesin.

Neden “yerel seçim havasında görülmemesi” gerektiğini Zorlu şöyle açıklıyor: “14 Mayıs sonrasında insanlarımızın umutsuzluğu ve siyasetten uzaklaşması söz konusuydu. Bunu tekrar harekete geçirmek açısından partilerin ne kadar ağırlık hissettireceği hem Türk demokrasisi hem de partiler açısından önemli olacak. Vatandaşımızın siyasete ve siyasetçiye olan inancını yeniden ayağa kaldırmak için hepimize görev düşüyor.”

YOKSULLUK TUZAĞI SARIYOR

Gelinen aşamada millet perişan. Emekli, çiftçi perişan. Asgari ücret, ülkede ortalama bir ücret olmuş. Yoksulluk tuzağı her yeri sarıyor. 2028’e kadar genel seçim olmadığını düşündüğümüzde tüm bu kesimlerin bir mesaj alanı da olacaktır. Emekli maaşları gündemden düşmüyor. Seçim gezilerinde de en çok bu konu konuşuluyor. Biz de il il dolaşan Prof. Dr. Kürşad Zorlu’ya sorduk. İşte anlattıkları:

“En başta emeklilerimiz ciddi bir hayal kırıklığı ve aldatılmışlık duygusu içinde. Suriyelilere milyarlarca dolar akıtılırken bu ülkenin emeklisine hak ettiğini vermemenin öfkesini yaşıyorlar. Ben yaklaşık bir yıl önce bu dip dalgayı fark ettim ve biriken sorunun feryada dönüşeceğini görmüştüm. Bugün 9 milyona yakın insan 10 bin TL ile geçinmek zorunda.”

AKP SEÇMENİ DE TEPKİLİ

Emeklilerden evi olan “Çok şükür bir evim var” diye şükrediyor. Kirada olanların feryadı büyük. Geçmişte AKP’ye oy vermiş olanlardan “Bu kez vermeyeceğim” diyen çok olsa da, yine de bu işler belli olmuyor. Zorlu gelinen durumu şöyle yorumluyor:

“Biz de her yerde diyoruz ki ‘Bu gidişattan memnun değilseniz İyi Partiyi tercih edin.’ Bu konuda güçlü dayanaklarımız da var. Geçen hafta emeklilerle ilgili kanun teklifi verdim. En düşük emekli maaşının asgari ücretten az olamayacağını, bayram ikramiyesinin de en az 7 bin TL olmasını, bunun belirli bir katsayıya bağlanarak her altı ayda otomatik artış yapılmasını istedik. Üstelik sorun sadece bununla da sınırlı değil. Daha üst aralıklarda maaş alan emeklilerin de canı sıkkın. Kademeler arası denge kaybolmuş.”

BİR GÜN SIRA SİZE DE GELECEK

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, “Kamuya sadece emekli olanların yerine eleman alınacağını” söylemişti. Şimşek’in bu açıklamasını Prof. Dr. Zorlu şöyle değerlendirdi:

“Tasarrufa diyecek bir sözümüz yok. Ancak seyyanen zam yüzünden kimse emekli olmak istemiyor. İktidarın vatandaşa önerdiği ise tıpkı bir yardım kolisi dağıtmaya benziyor. Lütfediyor ve ancak işine gelince dikkate alıyor. Bu arada taşeron sistemi üzerinde flu bir alanda partizanca alımlara devam ediliyor. Ama emeğinin karşılığını isteyenlere gelince liyakat rafa kalkıyor.

Devleti keyfilik yönetmeye başlayınca mağduriyet kaçınılmaz oluyor ve her vatandaş girdiği mağduriyet kuyruğunda sıranın kendisine gelmesini bekliyor. Ak Parti döneminde yoksulun sırtından zengin olanlar, siz de Ak Parti’nin mağduriyet kuyruğunun bir yerindesiniz ve bu düzen böyle devam ederse elbet o sıra bir gün size de gelecek.”

MUHALEFETE MUHALEFET

CHP üst yönetiminden, İYİ Parti’ye yönelik eleştiriler arasında “Muhalefete muhalefet ettiği” iddiasına karşın, aynı iddia İYİ Parti’den CHP’ye de yapılıyor. Kürşad Zorlu bu konuda şunları söyledi:

“Bu iddia genellikle CHP’nin belirli bir üst yönetiminde yapılıyor. Seçime tek başımıza girme kararımızın sonrasında bu gerçek dışı propaganda üretildi. Altını özellikle çizelim, biz bazı il ve ilçelerde Cumhur ittifakı adaylarıyla başa baş yarışıyoruz. Buna karşın, bize kaybettirmek için uğraşan bir ana muhalefet anlayışı var. Ordu’da kazanacak olan bizim adayımız. Ama Özgür Özel bey, ‘İyi Parti adayına oy vermeyin’ diyor. ‘Muhalefete muhalefet etmenin en bariz örneği Ordu’da gerçekleşmektedir.”

Zorlu, ittifaklarının sadece milletle olduğunu, halkın sıkıntısını gidermek için ittifak kurmaya gerek olmadığını, vatandaşın sıkıntısını gidermenin asli görevleri olduğunu da sözlerine ekledi.

-Fikret Bila: Gazeteci-yazar Fikret Bila’nın yeni kitabı “CHP’de Sağa Sapma” Kırmızıkedi yayınlarından çıktı. 1950 seçimlerinden beri tek başına iktidar olamamış, 12 Eylül darbesiyle kapatılmış CHP, bugün “sağa sapmak”la, hatalı ittifaklar yapmakla, yanlış kesimlerle “helalleşmek”le eleştiriliyor.

Fikret Bila, kitabında CHP’yi masaya yatırıyor. Kuruluşundan itibaren geçirdiği kırılmalardan yaşanan tartışmalara, “laiklik” konusuna özel önem verilen Deniz Baykal döneminden yeni açılımlar deneyen Kemal Kılıçdaroğlu dönemine kadar CHP’nin 100 yılının analizini yapıyor. Kitap, sadece 100 yıllık bir siyasi partinin değil, yaşadığımız bütün sorunların ve ülkenin siyasi tarihinin de hikâyesi.

- Timur Soykan: Gazeteci-yazar Timur Soykan “Baron İstilası” kitabında Türkiye’nin nasıl dünya mafyasının üssüne dönüştüğünü, düşmanlarını öldürüp kıyma makinesinden geçiren ve kebap yapan Sırp mafya babasının İstanbul’a neden geldiğini, Balkan mafyasının işkence ve cinayet villası, uyuşturucu baronlarına oturum iznini kimin verdiğini, vatandaşlığa nasıl alındıklarını belgelerle ortaya koyuyor.

- Nedim Şener: Gazeteci-yazar Nedim Şener’in “Mahrem İçinde Mahrem – FETÖ-MİT Mahrem Yapılanması” kitabı Destek yayınlarından çıktı. Şener, FETÖ’nün terör örgütü olmanın yanı sıra CIA’nın kanatları altında kurulan ve ABD çıkarları için kullanılan istihbarat ve ihanet yapılanması olduğunu belgelerle ortaya koyuyor.

QOSHE - Mağdurlar ve emekliler dip dalgası geliyor - Saygı Öztürk
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Mağdurlar ve emekliler dip dalgası geliyor

213 24
22.03.2024

Seçim çalışmaları kapsamında İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Prof. Dr. Kürşad Zorlu, 27 il ve çok sayıda ilçeyi ziyaret etti. İzleniminin özeti, “31 Mart’ta mağdurlar ve emekliler dip dalgası geliyor” oldu. O yüzden, 31 Mart seçimi sadece yerel yönetim seçimi havasında görülmesin.

Neden “yerel seçim havasında görülmemesi” gerektiğini Zorlu şöyle açıklıyor: “14 Mayıs sonrasında insanlarımızın umutsuzluğu ve siyasetten uzaklaşması söz konusuydu. Bunu tekrar harekete geçirmek açısından partilerin ne kadar ağırlık hissettireceği hem Türk demokrasisi hem de partiler açısından önemli olacak. Vatandaşımızın siyasete ve siyasetçiye olan inancını yeniden ayağa kaldırmak için hepimize görev düşüyor.”

YOKSULLUK TUZAĞI SARIYOR

Gelinen aşamada millet perişan. Emekli, çiftçi perişan. Asgari ücret, ülkede ortalama bir ücret olmuş. Yoksulluk tuzağı her yeri sarıyor. 2028’e kadar genel seçim olmadığını düşündüğümüzde tüm bu kesimlerin bir mesaj alanı da olacaktır. Emekli maaşları gündemden düşmüyor. Seçim gezilerinde de en çok bu konu konuşuluyor. Biz de il il dolaşan Prof. Dr. Kürşad Zorlu’ya sorduk. İşte anlattıkları:

“En başta emeklilerimiz ciddi bir hayal kırıklığı ve aldatılmışlık duygusu içinde. Suriyelilere milyarlarca dolar akıtılırken bu ülkenin emeklisine hak ettiğini vermemenin öfkesini yaşıyorlar. Ben yaklaşık bir yıl önce bu dip dalgayı fark ettim ve biriken sorunun feryada dönüşeceğini görmüştüm. Bugün 9 milyona yakın insan 10 bin TL ile geçinmek zorunda.”

AKP SEÇMENİ DE TEPKİLİ

Emeklilerden evi olan “Çok şükür bir evim var” diye şükrediyor. Kirada olanların feryadı büyük. Geçmişte AKP’ye oy vermiş olanlardan “Bu kez vermeyeceğim” diyen çok olsa da, yine de bu işler belli olmuyor. Zorlu gelinen durumu şöyle yorumluyor:

“Biz de her yerde diyoruz ki ‘Bu gidişattan memnun değilseniz İyi Partiyi........

© Sözcü


Get it on Google Play