Aylar önce konuştuğum deneyimli bir emniyet mensubu, “Terör artık kentlere iniyor. Çok dikkatli olunması gerekiyor” dediğinde şaşırmıştım. Terörle mücadele ediliyor ama terörün bitirildiğini söylemek mümkün değil. Önceki İçişleri Bakanı terörle mücadele eden güvenlik birimlerine destek veriyordu. Bu konuda da önemli başarılar elde edilmiş olacak ki, “Ayakkabı numaralarına kadar teröristleri bildiklerini” sıkça açıklıyordu.

Ama gelin görün teröristler şehirlere inmeye başladı. Uyuşturucu kaçakçıları, organize suç örgütleriyle iç içe olanlar vardı. Uluslararası düzeyde yakalama ve tevkif müzekkeresi niteliğindeki ‘Kırmızı Bülten’le aranan ne kadar azılı organize suç örgütü lideri, elemanı, uyuşturucu kaçakçısı varsa Türkiye’yi mesken tutmuş. Sanırsınız kırmızı bültenle arananların Türkiye’de bir toplantısı var. O toplantıya katılmak için gelmişler. Ülkemizi kendileri için “Güvenli liman” olarak görmüşler. Bunların üzerine ya bilerek gidilmemiş, ya da birilerinin talimatı üzerine onlara gerektiği gibi dokunulmamış... Bu tür organizasyonları yapanların, terör örgütlerine önemli desteklerde bulunduğunu da göz ardı etmeyelim.

ZAFER MÜDÜR NE DER?

Ali Yerlikaya’nın bakanlığa gelmesinden sonra, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’a da bir hareket geldi. Kırmızı bültenle aranan organize suç örgütü liderleri, uyuşturucu baronları yakalanmaya başlandı. Bazılarına yıllardır ülkemizde bulunmasına rağmen dokunulmadığı da ortaya çıktı.

Emniyet Müdürü Zafer Aktaş o dönem örgüt elebaşlarını niçin yakalamadı? Bu çeteler de yakalanmadan önce işlerini Türkiye’den yürüttü, yurt içinde önemli elemanlar kazandı, uluslararası düzeyde iş birliklerine girdi. Uyuşturucuyu Türk limanlarına getirtip buradan dağıtımı yapılıyordu. S. Soylu’nun yerine Ali Yerlikaya’nın atanmasından sonra dokunulmaz durumda olanlara dokunuldu. Nedenini eski bakan açıklamalı.

KARARGAH KURMUŞ

Suriye’de binlerce DEAŞ’lı terörist vardı, bunlar nerelere gitti? Anlaşılıyor ki bunların önemli bir kısmı geldikleri ülkelere değil, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkelere yerleşmiş. Emniyet ve Jandarma’nın sıkça yaptığı operasyonlardan birisi DEAŞ’lılara yönelik oluyor. Hemen her ilimizde bunlar bulunuyor. Nasıl bir dönem dinci örgütler Pakistan’a gönderildiyse, şimdi de ülkemizdeler. Bunlara destek olan, yerleştikten sonra ülkemizde kendilerine eleman devşiren bu grupların sayısı hızla artmış.

Bitmediği gibi artık ülkemizde eylemler de yapabiliyor. Bunlara “Uyuyan hücreler” denilse de artık uyumadıklarını görüyoruz. Bu grupların bazı eylemlerinin önceden önlendiği yolunda açıklamalar oluyor. Ama gerçekten önlendi mi, yoksa o şekilde bilgi mi veriliyor bilemem. Eylemler önlendiyse bunlarla ilgili davalardan toplum haberdar olmuyor. Ali Yerlikaya’nın İçişlere Bakanlığı’na getirilmesinden sonra yapılan operasyonlarda MİT ve Emniyet istihbaratının uyumlu çalışması etkili oluyor. Kilise baskınından sonra iki terörist bulunmaya çalışılırken, güvenlik güçlerinin karşısına 50’den fazla DEAŞ’lı çıktı. Demek ki ülkemizi mesken tutmuşlar...

SOL ÖRGÜTÜN EYLEMİ

İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde meydana gelen olayda üçü polis altı kişi yaralandı. DHKP-C’li olduğu belirtilen iki terörist etkisiz hale getirildi. Bir garip eylem! Bu örgütün geçmişteki çalışma yöntemi şöyleydi: Hedef alacağı kişiyi belirler. İstihbarat çalışmasını yapar. Eylemden sonra genelde kayıp vermeden kaçardı.

Bu kez öyle olmadı. Hedef kim belli değil, iyi istihbarat çalışması yapılmamış, üstelik iki terörist de sonuçta öldürülmüş. Bu durumu konuştuğum deneyimli emniyet mensubu, “Bu örgütün elinde yetişmiş adam yok. Eylem yapıp adını duyurmak istediler” diye yorumladı. Biz bu arada yaralanan polislerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletelim.

1 Ocak 2023 ile 31 Aralık 2023 tarihleri arasında Jandarma Genel Komutanlığı’na, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bağlı birimler tarafından Bölücü Terör Örgütü (BTÖ), FETÖ, DEAŞ ve Sol terör örgütleri başta olmak üzere tüm terör örgütlerine yönelik operasyonların sonuçlarına bakalım:

- BTÖ’ye (Yani PKK) yönelik: 3.911 şehir, 19.682 kırsal operasyon düzenlendi. Bu operasyonlarda: 923 terörist etkisiz hale getirildi. 7.716 şüpheli gözaltına alındı, 1.555’i tutuklandı, 1.683’ü hakkında adli kontrol kararı verildi.

- FETÖ’ye yönelik: 6.775 operasyon yapıldı. 9.639 şüpheli gözaltına alındı, 1.689’u tutuklandı, 1.677’si hakkında adli kontrol kararı verildi.

- DEAŞ terör örgütüne yönelik: 1.500 operasyon yapıldı. 2.800’ü gözaltına alınırken, 738’i tutuklandı, 650’si hakkında adli kontrol kararı verildi.

- Sol terör örgütlerine yönelik: 358 operasyon yapıldı. 11 terörist etkisiz hale getirildi. 737 şüpheli gözaltına alınırken, 97’si tutuklandı, 207’si hakkında adli kontrol kararı verildi.

Etkisiz hale getirilenlerin 64’ü örgütün sözde üst düzey yöneticileri. Aynı dönemde 124’ü bombalı olmak üzere 163 eylem önlendi.

Yazımın sonuna gelmişken, Hakkari’den bir güvenlik görevlisi geldi. “Terör kırsalda bitti. Ancak, memleketin huzuru için Irak’ın kuzeyinde bitmesi lazım ki biz ülkemizde rahat edelim. Kampta olan teröristin, ülkemize girmesi yürüyerek 5 saat bile sürmüyor. Hatta, Hakurk’tan çıksa üç saat sonra Derecik’te, Şemdinli’de, Çukurca’da olur” dedi. Yani, askerimizin Irak’ın Kuzeyinde olması boşuna değil...

QOSHE - Şehir terörünü destekleyen kırmızı bültenliler! - Saygı Öztürk
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Şehir terörünü destekleyen kırmızı bültenliler!

259 5
07.02.2024

Aylar önce konuştuğum deneyimli bir emniyet mensubu, “Terör artık kentlere iniyor. Çok dikkatli olunması gerekiyor” dediğinde şaşırmıştım. Terörle mücadele ediliyor ama terörün bitirildiğini söylemek mümkün değil. Önceki İçişleri Bakanı terörle mücadele eden güvenlik birimlerine destek veriyordu. Bu konuda da önemli başarılar elde edilmiş olacak ki, “Ayakkabı numaralarına kadar teröristleri bildiklerini” sıkça açıklıyordu.

Ama gelin görün teröristler şehirlere inmeye başladı. Uyuşturucu kaçakçıları, organize suç örgütleriyle iç içe olanlar vardı. Uluslararası düzeyde yakalama ve tevkif müzekkeresi niteliğindeki ‘Kırmızı Bülten’le aranan ne kadar azılı organize suç örgütü lideri, elemanı, uyuşturucu kaçakçısı varsa Türkiye’yi mesken tutmuş. Sanırsınız kırmızı bültenle arananların Türkiye’de bir toplantısı var. O toplantıya katılmak için gelmişler. Ülkemizi kendileri için “Güvenli liman” olarak görmüşler. Bunların üzerine ya bilerek gidilmemiş, ya da birilerinin talimatı üzerine onlara gerektiği gibi dokunulmamış... Bu tür organizasyonları yapanların, terör örgütlerine önemli desteklerde bulunduğunu da göz ardı etmeyelim.

ZAFER MÜDÜR NE DER?

Ali Yerlikaya’nın bakanlığa gelmesinden sonra, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’a da bir hareket geldi. Kırmızı bültenle aranan organize suç örgütü liderleri, uyuşturucu baronları yakalanmaya başlandı. Bazılarına yıllardır ülkemizde bulunmasına rağmen dokunulmadığı da ortaya çıktı.

Emniyet Müdürü Zafer Aktaş o dönem örgüt elebaşlarını niçin yakalamadı? Bu çeteler de yakalanmadan önce işlerini Türkiye’den yürüttü, yurt içinde önemli elemanlar kazandı, uluslararası düzeyde iş birliklerine girdi. Uyuşturucuyu Türk limanlarına getirtip buradan dağıtımı yapılıyordu. S. Soylu’nun yerine Ali........

© Sözcü


Get it on Google Play