Tarih 10 Kasım 2023. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ölüm yıldönümünde Tuzla Piyade Okulu’nda da az sonra saygıyla anılacak. Ama anmaya karşı çıkan, bir gelenek haline gelmesine rağmen yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan bir teğmen var. Herkesin sol yakasında Atatürk fotoğrafı bulunurken, bu teğmenin takmaması garip bir durum. Nitekim bazı teğmenler, “Niçin Atatürk fotoğrafı takmıyorsun?” diye biraz da sert konuşunca, “Fotoğrafı takacak iğne yok” diyor. Herkeste iğne bulunurken, bu teğmene iğne verilmemesi diye bir durum yok. Hemen iğne getiriliyor ve teğmen istemeye istemeye takıyor. Yani bu kişi için iğne bahane. Bilerek, isteyerek, hatta olay çıkarmak için takmadığı yorumlanıyor.

Tarih 13 Kasım 2023. Atatürk fotoğrafını yakasına takmayan bu teğmenin odasının kapısına, başka teğmenler Atatürk fotoğrafı asıyor. Teğmenlerin WhatsApp grubunda da bu fotoğrafın kaldırılmaması isteniyor. Teğmen ve aynı odayı paylaştığı diğer 2 teğmen, kapıda bulunan Atatürk fotoğrafını indiriyor. Bu duruma diğer teğmenlerden tepki gösterenler oluyor. Küçük çaplı bir arbede yaşanıyor.

ÖNCE HASTANE, SONRA SAVCILIK

Bu olaydan hemen sonra teğmen birileriyle telefonla konuşuyor. Hemen hastaneye gidip darp raporu alması öğütleniyor. Denileni yapıyor. Hastaneye gidiyor ama vücudunda darp izine rastlanmıyor. Yani, istediği yönde bir rapor alamıyor. Hastaneden çıkıp bu kez C. Savcılığı’na gidiyor, kendisine saldırdığını öne sürdüğü teğmenlerden şikayetçi oluyor. Yani, olay bırakın kapanmayı, daha da genişliyor. Tuzla Piyade Okulu’nun bağlı olduğu Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda, yaşanan olayla ilgili olarak idari soruşturma başlatılıyor.

Olayı gerçek yönleriyle ve tam anlamıyla yaşanmış haliyle SÖZCÜ’de yazdığım haberle duyurdum. Askeri birlikte böyle üzücü bir olay yaşanması kuşkusuz Genelkurmay’da, Milli Savunma Bakanlığı’nda büyük rahatsızlık yarattı. Piyade Okul Komutanlığı’nın iç bünyesinde çözebileceği olay, belki de bilinçli bir biçimde farklı boyutlara taşındı. Askeri birlikte Atatürkçülerle, Atatürk’e karşı olanların kavgası biçiminde olay yansıdı.

HEM TEĞMENLER, HEM KOMUTANLARI GİTTİ

Nitekim, 3’ü Atatürk resminin indirilmesi, 4’ü Atatürk resminin asılması olayına karışan teğmenlerin karşılıklı hakaret içerikli yazışmaları, Atatürk fotoğrafını yakasına takmayan teğmenin Atatürk ile ilgili söyledikleri, ifadesinde belirttikleri, diğer teğmenlerin ise olayı komutanlarına bildirip gereğinin yapılmasını beklemek yerine kendilerinin cezalandırmak istemesi değerlendirildi. Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla 7 teğmenin TSK ile ilişiği kesildi. Karar avukatlarına tebliğ edildi. Onlar artık Tuzla’da yok.

Piyade Okul Komutanı’nın görev yeri, bu olayı önleyemediği için değiştirilmek istendi. Komutan, emekliliğini isteyip ayrıldı. Tabur Komutanı ile Bölük Komutanı’nın görev yerleri değiştirildi. Atatürkçü teğmenlerin TSK’dan atılmasının haksızlık olduğu gerekçe gösterilip TSK aleyhine davalar açıldı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel bu kararı “Kabul edilemez” bulduğunu açıkladı. Tartışma giderek daha büyüyecek gibi gözüküyor. Yazışmalarından tarikatçı olduğu değerlendirilenlerin de destekçileri var. Geçmişte tarikat bağları nedeniyle TSK’dan ihraç edilenlerin tamamı dönmedi mi? Onları atanlar bugün cezaevinde değil mi? İşte bunları söyleyip, belli yapıları böyle cesaretlendiriyorlar. Askeri makamların 7 teğmenin atılma olayını nasıl değerlendirdiği ve soruşturmayı yürütenlere sorulduğunda nasıl anlattıklarına bakalım.

KARARDAN SONRA ANLATILANLAR

“Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla TSK’dan atılan teğmenlerden 3’ünün gerekçesi Atatürk’e saygısızlık, tören kurallarına uymama. 4 teğmenin ise genel manasıyla hiyerarşiye aykırı hareket etmeleri. Evet, 10 Kasım’da yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan teğmene tepki gösteriyorlar. Onların uyarısı üzerine Bölük Komutanı da gereğini yapıyor Atatürk fotoğrafını taktırıyor.

Daha sonra bunlar kendi aralarındaki WhatsApp yazışmalarında, Atatürk fotoğrafı takmayan ve onlara destek olanların Harp Okulu’ndaki eski fotoğraflarını, daha önce bunlarla ilgili elde ettikleri belgeleri paylaşıyorlar. Hatta ‘sizi zehirlememiz lazım’ gibi tehditler var bu yazışmalarda. 13 Kasım’da 3 teğmenin kaldığı odanın kapısına Atatürk fotoğrafını asmaları, odadakilerin bunu indirmeleri sonucu arbede yaşanıyor. Bu olay Allah korusun kontrolden de çıkabilirdi.

ATATÜRK’E SAYGISIZLIK KABUL EDİLEMEZ

Burada tehdit ve organize olarak arbede çıkarma suçu işleniyor. Olay sadece Atatürk’ü savunmak olsa tamam... Herkes Atatürk’ü savunmakla mükellef... Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Atatürk’e saygısızlık kabul edilemez. Öyle bir şey olmaz. Böyle bir saygısızlık yapanlar, gereğinin yapılacağını da bilir. Komutanlarına da işlem uygulandı ve onlar hakkında da gereği yapıldı.

Bir tarafta Atatürk’e saygısızlık yapan, ‘Atatürk’ü sevmiyoruz. O’nun yaptıklarını tasvip etmiyoruz’ diyen 3 teğmen ile bunlara karşı bazı fiilleri işleyen 4 teğmen atıldı. TSK, 4 kişiyi attı ama yarın savcı ‘ben 50 kişiyi çağırıyorum’ diyebilir. Atılanların, karara itiraz hakkı var.

Biz, olaya disiplin olarak bakıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin temel değerlerinden birisi Atatürkçülük... Atatürk, disiplini ve hiyerarşisine zarar verecek hiçbir olay, hiçbir kişi, hiçbir duruma müsaade edilmez. Konu yanlış yerlere çekiliyor. ‘Atatürkçü teğmenler diğerleriyle aynı kefeye konulup atıldı’ şeklinde yorumlar yapılıyor. Bize göre bunlar yanlış yorum.

İFADELERDE GEÇEN CÜMLELER

Teğmenlerin tarikat bağlantısı da araştırılıyor. Aslında bağı saptanamasa bile bu teğmenler ifadelerinde bazı gerçekleri zaten söylemişler. Bütün teğmenler törende Atatürk fotoğrafı takarken, takmayan kişi ve onun destekçileri, ‘Biz Atatürk’ün yaptıklarını sevmiyoruz, tasvip etmiyoruz. Tamam, Cumhuriyeti kurdu, bu bakımdan ona saygı duyuyoruz. Ama daha sonra yaptıklarını tasvip etmiyoruz, sevmiyoruz’ diyorlar. Teğmenler kendi aralarındaki tartışmada bunları söylemekle kalmıyor, ifadelerinde de bunları söylediklerini kabul ediyorlar.

Adli süreçte çıkacak bilgi ve belgeler ışığında işlemler devam edecek. Şundan emin olalım: Bizim, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin temel değerlerine, disiplinine, hiyerarşisine zarar verecek hiçbir kişi, olay veya duruma müsamaha göstermeyeceğimizi herkesin bilmesi lazım.

Durum bu. Ancak bu olayın hem dava aşamalarında, hem Atatürkçü teğmenlerin atılmasına karşı açılan davalarda, Atatürk’ü 10 Kasım’da bile anmak istemeyenlerin anlatımlarından ilginç bilgiler, belgeler ortaya çıkacaktır.

QOSHE - Teğmenlerin atılması hangi gerekçelere dayandırıldı? - Saygı Öztürk
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Teğmenlerin atılması hangi gerekçelere dayandırıldı?

344 59
11.02.2024

Tarih 10 Kasım 2023. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ölüm yıldönümünde Tuzla Piyade Okulu’nda da az sonra saygıyla anılacak. Ama anmaya karşı çıkan, bir gelenek haline gelmesine rağmen yakasına Atatürk fotoğrafı takmayan bir teğmen var. Herkesin sol yakasında Atatürk fotoğrafı bulunurken, bu teğmenin takmaması garip bir durum. Nitekim bazı teğmenler, “Niçin Atatürk fotoğrafı takmıyorsun?” diye biraz da sert konuşunca, “Fotoğrafı takacak iğne yok” diyor. Herkeste iğne bulunurken, bu teğmene iğne verilmemesi diye bir durum yok. Hemen iğne getiriliyor ve teğmen istemeye istemeye takıyor. Yani bu kişi için iğne bahane. Bilerek, isteyerek, hatta olay çıkarmak için takmadığı yorumlanıyor.

Tarih 13 Kasım 2023. Atatürk fotoğrafını yakasına takmayan bu teğmenin odasının kapısına, başka teğmenler Atatürk fotoğrafı asıyor. Teğmenlerin WhatsApp grubunda da bu fotoğrafın kaldırılmaması isteniyor. Teğmen ve aynı odayı paylaştığı diğer 2 teğmen, kapıda bulunan Atatürk fotoğrafını indiriyor. Bu duruma diğer teğmenlerden tepki gösterenler oluyor. Küçük çaplı bir arbede yaşanıyor.

ÖNCE HASTANE, SONRA SAVCILIK

Bu olaydan hemen sonra teğmen birileriyle telefonla konuşuyor. Hemen hastaneye gidip darp raporu alması öğütleniyor. Denileni yapıyor. Hastaneye gidiyor ama vücudunda darp izine rastlanmıyor. Yani, istediği yönde bir rapor alamıyor. Hastaneden çıkıp bu kez C. Savcılığı’na gidiyor, kendisine saldırdığını öne sürdüğü teğmenlerden şikayetçi oluyor. Yani, olay bırakın kapanmayı, daha da genişliyor. Tuzla Piyade Okulu’nun bağlı olduğu Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda, yaşanan olayla ilgili olarak idari soruşturma başlatılıyor.

Olayı gerçek yönleriyle ve tam anlamıyla yaşanmış haliyle SÖZCÜ’de yazdığım haberle duyurdum. Askeri birlikte böyle üzücü bir olay yaşanması kuşkusuz Genelkurmay’da, Milli Savunma Bakanlığı’nda büyük rahatsızlık yarattı. Piyade Okul Komutanlığı’nın iç bünyesinde çözebileceği olay, belki de bilinçli bir biçimde farklı boyutlara taşındı. Askeri birlikte Atatürkçülerle, Atatürk’e karşı olanların kavgası biçiminde olay yansıdı.

HEM TEĞMENLER, HEM KOMUTANLARI GİTTİ

Nitekim, 3’ü Atatürk resminin........

© Sözcü


Get it on Google Play