Osman Özgüven hem Cumhuriyet Halk Partisi’nin hem de Türkiye ve dünyadaki sol kitlelerin büyük saygı duyduğu önemli bir siyaset adamı. Emek, demokrasi, barış mücadelesinin simge isimlerinden Özgüven, 12 Eylül karanlığına karşı ilk örgütlü mücadele zeminini Dikili’de oluşturarak adını duyurdu. 1984-1994 ve 2004-2013 yılları arasında Dikili’deki dört dönem seçildiği belediye başkanlığı görevinde yerel devrim yaparak tarihe geçti. Sosyal belediyeciliğin ülkedeki en etkili uygulayıcısı oldu. Türkiye ekoloji hareketinin öncüleri arasında yer aldı. Başarılarından biri de Türkiye ve Yunanistan halkları arasında Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesinden yola çıkarak Ege’deki dostluk kapısını açan önder olmasıydı.

★★★

Çocukluk ve gençlik yıllarında yaz mevsimlerini Dikili’de geçirmiş olan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de ona dair sözlerine bir parantez açalım: Özel, Osman Özgüven Belgeseli için verdiği röportajda, “Benim adımın onunla aynı cümlede geçmesi bile hak ettiğimden fazlası olur. Biz ancak Osman Özgüven’e benzemeye çalışan solcular olabiliriz” diyerek, onun bulunduğu yüksek mertebeyi vurguladı. Özel, geçtiğimiz Ağustos ayında, Bodrum Dibeklihan’da katıldığı bir panelde şöyle konuştu: “Üç yıl önce Nevşin Mengü’yle Dikili’de bir söyleşideydik. Osman başkan yanıma geldi, ‘Yorgunum, seni dinleyemeyeceğim ama görmeden, alnından öpmeden geçmek istemedim’ dedi. Osman Özgüven’in alnımdan öptüğü o an hayatımda aldığım en büyük ödüldür.

★★★

Bitmedi. Özgür Özel, 14 Aralık’ta Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde belgesel gösteriminin ardından efsane başkanın elinden tutarak sahneye çıktı, övgü dolu konuşma yaptı ve “Eğer 1984-1994 arasında Osman Özgüven Dikili Belediye Başkanı olmasaydı bugün Özgür Özel burada olmazdı” dedi. Bunun iki gün sonrasında, Manisa’da gerçekleştirilen CHP Gençlik Kolları Buluşmasında Özel, “Yeni dönemde sıradan belediye başkan adayları açıklamıyoruz, suyu bedava veren Osman Özgüvenleri açıklıyoruz” ifadelerini dile getirdi.

Haliyle herkes hem Dikili halkının istediği hem de Osman Özgüven’in desteklediği, sosyal - toplumcu demokratik belediyeciliğin yeni misyoneri Gökmen Ulu’yu beklerken, Özel bütün bu sözlerini unuttu. Üstelik Gökmen’i de Dikili’yi de iyi tanımasına rağmen halkın istediğini yapmadı. Parti Meclisi’nde oylamaya bile sokmadı.

Bu gelişmeler üzerine Osman Özgüven, siyasal ve tarihsel sorumluluklarını hatırlattığı Özgür Özel ve CHP Genel Merkezi’ne hatadan dönülmesi çağrısını son defa yineleyerek, aksi halde büyük emek verdiği partisinden istifa edeceğini söyledi. Özgüven, CHP Yönetiminin Dikili’de seçimi kaybetme pahasına tekrar aday gösterdiği Adil Kırgöz’e niçin karşı olduğunu da anlattı. İşte, efsanevi CHP duayeninin tarihi mektubu:

Osman Özgüven

★★★

“Sayın Uğur Dündar.

Etik ilkelere bağlı gazeteciliğinize ve güvenilirliğinize dayanarak, toplumsal ve vicdani sorumluluğum gereği bu mektubu yazıyorum. 81 yaşımdayım. Aktif siyasi yaşamımı noktalayalı 11 yıl oldu. Hiçbir kişisel beklentim yok. Şan, şöhret, methiye, ödül, rant beklentim hiç olmadı. Benim için önemli olan, bizden sonra gelecek gençlerin, sosyal belediyecilik bayrağını devralarak yeniden canlandırması, başta yoksullar olmak üzere halkımıza doğru hizmetlerde bulunulmasıdır. Aklım ve kalbim ezilen insanlarımızdadır. Partimin de Dikili’de seçimi kaybetmemesidir.

Belediyeler ticarethane değildir. Biz, yurttaşı müşteri olarak gören zihniyetin karşısındayız. Rantçı değil, halkçıyız. Tepkimin sebepleri, CHP’deki karar mekanizmalarının verilen sözleri tutmamasına ve halkın sesine kulak tıkadığı anti-demokratik aday belirleme şeklinedir. Dikili’deki yaşananlara ilişkin eleştirilerimin nedenleri ise şunlardır:

★★★

2019’dan itibaren belediye başkanı olan Adil Kırgöz, Dikili’nin Türkiye’ye örnek olan sosyal belediyecilik uygulamalarını sonlandırdı. Örneğin; Dikili Belediyesi Halk Ekmek Fabrikası’nı özel şirkete sattı. Belediyenin ücretsiz hizmet veren belediye halk sağlığı merkezini -hem de pandemi döneminde- kapattı. Öğrencileri ücretsiz okula götürüp getiren ulaşım uygulamasını, sabah ve akşam vatandaşlara yönelik ücretsiz şehir içi ulaşımını uygulamadı. Spora, amatör kulüplere yeterli desteği vermedi. Dikili Belediyesi Gençlik Merkezi’ni kapatarak, kiraya çıkardı ve gece kulübü oldu.

- 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda belediye personeline tatil uygulamasını yapmadı. “Emek en yüce değerdir” anlayışımıza uygun hareket etmedi. Belediye personelinin maaşlarını yoksulluk sınırının altına indirdi.

- Müteahhit Adil Kırgöz, Dikili Belediye Başkanı olduktan sonra etik değerlere aykırı davrandı. Kamu görevine gelmesinin ardından Kırgöz İnşaat Yapı ve Malzemeleri Şirketi’ndeki ticari faaliyetlerini sonlandırmadı. (Oysa ben 1984 yılında belediye başkanı seçilince inşaat malzemeleri dükkanımı kapatmış, bir daha geri dönmemek üzere ticari faaliyetlerimi tamamen noktalamıştım. Mal varlığım yoktur. Tek gelir kaynağım emekli maaşımdır.)

- Çevre mücadelelerine katılmamış, bilakis 126 hektar verimli tarım alanını imara açmıştır.

- Eş, dost, akraba kayırmacılığı yaparak, Dikili Belediyesi’ni aile şirketi gibi yönetti. Meclis üyelerini ve parti ilçe yönetimini kendi akrabalarından oluşturdu. (Oysa ben asla nepotizm yapmadım; hiçbir akrabamı, hatta komşumu bile işe almamıştım.)

- Dikili Belediye Başkanlığı’nda beş adet lüks makam aracı bulunmaktadır. Bunlar arasında VIP minibüs olmasına rağmen bu yıl bir tane de Mercedes Vito aldı. Belediye personeline mobbing yapması, sokaklarda korumalar ile dolaşması, ego ve kibir dolu üstencil davranışları halkın tepkisini çekti. Dikili’de yurttaşların en çok şikayet ettiği husus bu davranış biçimidir.

- Temmuz 2020’de Emek ve Demokrasi Platformu’nun basın açıklamasına baskın yapmış, sokakların asfaltla kaplanmasını istemeyen yurttaşları parmak sallayarak azarlamıştır. Halkı ve uzmanları dinlemeyerek yaptığı şehircilik bilimine aykırı uygulamalar nedeniyle Dikili’de her sağanak yağışta seller oluşmakta, ev ve iş yerlerini su basmaktadır.

- Bu hazin örnekler çoğaltılabilir. Ne yazık ki, eski ANAP’lı Adil Kırgöz, CHP’nin ideolojisi, ilkeleri ve ana programına uyum sağlayamamıştır.

- Bu durumda CHP’nin Dikili’de seçimi bariz olarak kaybedeceği ortadadır.

- Yurttaşlarımız CHP Genel Başkanlığı’na binlerce imzalı dilekçe göndererek, Dikili kararının yeniden değerlendirilmesini talep etmiş, “Aksi halde simgesel bir kent olan Dikili’de göz göre göre seçimin kaybedilmesinin ağır vebali, siyasi ve tarihi sorumluluğu genel başkana, merkez yönetim kurulu üyelerine ve parti meclisine ait olacaktır” uyarısında bulunmuştur. Ben de hatadan dönülmesi çağrısında bulunmuştum.

- Unutulmamalıdır ki, hatadan dönmek erdemdir. Zira CHP Yönetimi halktan büyük değildir. Halkın coşkun akan seli karşısında hiçbir güç duramaz.

Saygılarımla...

Osman ÖZGÜVEN”

QOSHE - Efsanevi CHP belediye başkanının sarsıcı istifa mektubu - Uğur Dündar
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Efsanevi CHP belediye başkanının sarsıcı istifa mektubu

305 1790
16.02.2024

Osman Özgüven hem Cumhuriyet Halk Partisi’nin hem de Türkiye ve dünyadaki sol kitlelerin büyük saygı duyduğu önemli bir siyaset adamı. Emek, demokrasi, barış mücadelesinin simge isimlerinden Özgüven, 12 Eylül karanlığına karşı ilk örgütlü mücadele zeminini Dikili’de oluşturarak adını duyurdu. 1984-1994 ve 2004-2013 yılları arasında Dikili’deki dört dönem seçildiği belediye başkanlığı görevinde yerel devrim yaparak tarihe geçti. Sosyal belediyeciliğin ülkedeki en etkili uygulayıcısı oldu. Türkiye ekoloji hareketinin öncüleri arasında yer aldı. Başarılarından biri de Türkiye ve Yunanistan halkları arasında Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesinden yola çıkarak Ege’deki dostluk kapısını açan önder olmasıydı.

★★★

Çocukluk ve gençlik yıllarında yaz mevsimlerini Dikili’de geçirmiş olan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de ona dair sözlerine bir parantez açalım: Özel, Osman Özgüven Belgeseli için verdiği röportajda, “Benim adımın onunla aynı cümlede geçmesi bile hak ettiğimden fazlası olur. Biz ancak Osman Özgüven’e benzemeye çalışan solcular olabiliriz” diyerek, onun bulunduğu yüksek mertebeyi vurguladı. Özel, geçtiğimiz Ağustos ayında, Bodrum Dibeklihan’da katıldığı bir panelde şöyle konuştu: “Üç yıl önce Nevşin Mengü’yle Dikili’de bir söyleşideydik. Osman başkan yanıma geldi, ‘Yorgunum, seni dinleyemeyeceğim ama görmeden, alnından öpmeden geçmek istemedim’ dedi. Osman Özgüven’in alnımdan öptüğü o an hayatımda aldığım en büyük ödüldür.

★★★

Bitmedi. Özgür Özel, 14 Aralık’ta Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde belgesel gösteriminin ardından efsane başkanın elinden tutarak sahneye çıktı, övgü dolu konuşma yaptı ve “Eğer 1984-1994 arasında Osman Özgüven Dikili Belediye Başkanı olmasaydı bugün Özgür Özel burada olmazdı” dedi. Bunun iki gün sonrasında, Manisa’da gerçekleştirilen CHP Gençlik Kolları Buluşmasında Özel, “Yeni dönemde sıradan belediye başkan adayları açıklamıyoruz, suyu bedava veren Osman Özgüvenleri açıklıyoruz” ifadelerini dile getirdi.

Haliyle herkes hem Dikili halkının istediği hem de Osman Özgüven’in desteklediği, sosyal - toplumcu demokratik belediyeciliğin yeni misyoneri Gökmen Ulu’yu beklerken, Özel bütün bu sözlerini unuttu. Üstelik Gökmen’i de Dikili’yi de........

© Sözcü


Get it on Google Play