Bu köşenin okurları ve yarım asrı aşkın habercilik geçmişimizi yakından izleyenler, milli konulardaki duyarlılığımızı çok iyi bilirler.
Bizim gibi düşünenler için söz konusu vatan olunca gerisi teferruattır.
Sözü geçenlerde ilk uçuşunu gerçekleştiren milli muharip uçağımız KAAN’a getireceğim.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) tarafından yürütülen proje kapsamında üretilen KAAN için yazmakta acele etmedim.
Hem küçümseyip burun kıvıranların eleştirilerini, hem de dış basının değerlendirmelerini dikkatle izledim Ayrıca bilgisine güvendiğim birçok uzmanla görüştüm.
Şurası tartışılmaz bir gerçek ki, KAAN ilk uçuşuyla beşinci nesil savaş uçağımızı üretme yolunda, çok önemli bir aşamayı geçti. Bu nedenle, KAAN’ın deneme uçuşundaki başarısı çok değerli...
★★★
Dış basındaki yorumlara gelince...
Galiba onlar, KAAN’a bizden de daha çok ilgi gösterdiler.
Örneğin; bu alandaki uluslararası gelişmeleri çok iyi takip eden “Defensa.com” adlı internet sitesi, haberi “Türk Hava Kuvvetleri’nin gelecekteki muharip uçağı ilk uçuşunu yaptı” başlığıyla verdikten sonra şu yorumda bulundu:
“Bu, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ’nin, uluslararası alanda “hayalet” olarak tanımlanan 5’inci nesil savaş uçağı ve radar görünmezlik yeteneklerini geliştirmeye yönelik iddialı projesi kapsamında çok önemli bir adım...”
★★★
Yine tüm dünyadaki savunma sanayilerinin önem verdiği “Aviacionline.com”
sitesi de haberinde, KAAN’ın uluslararası alanda büyük ilgi göreceğini, milli tasarımlı motorun üretime girmesiyle ABD’li modellerden arındırılacağını ve Pakistan gibi ülkelerin uçağa şimdiden büyük ilgi gösterdiğini yazdı. İlaveten KAAN’ı “ülkenin en iddialı teknolojik çabasını temsil eden proje “ olarak tanımladı.
İtalyan Panorama Dergisi’nde de benzeri bir haber yer aldı.
Hollanda’da gazetelerin yanı sıra savunma alanında yayın yapan ciddi bir internet sitesi de, KAAN’dan övgüyle söz etti.
Örneğin De Volkskrant Gazetesi haberi; “Türkiye, savaş uçağı KAAN ile gökyüzündeki hakimiyetini bir kez daha gösteriyor” başlığıyla duyurdu. Haberde Türkiye’nin uluslararası savunma pazarında önemli bir oyuncu haline geldiği vurgulandı.
İsveç ve Danimarka başta olmak üzere, tüm Avrupa ülkeleri ve Balkanlar’daki gazeteler ve haber portalları, KAAN’ın haberini okurlarına geniş biçimde yansıttılar.
★★★
Bu arada Alman basınının gösterdiği yoğun ilgi de dikkat çekiciydi.
Örneğin Die Welt gazetesinde, “Bu dönüm noktası, Türkiye’nin bir savaş uçağı ülkesi olarak yükselişine işaret ediyor” başlığı kullanıldı. Haberde “Bu, hızla büyüyen Türkiye için tarihi bir dönüm noktası” değerlendirmesinde bulunuldu.
★★★
KAAN ABD medyasında da büyük ilgi gördü.
ABD merkezli The Defense Post haber portalı KAAN’ın uçuşunu, “Türkiye’nin F-16 uçaklarının yerini alma yönündeki ilk adımı” olarak niteledi. The National Interest Dergisi’nde yayımlanan bir yazıda da “Türkiye’nin hava-uzay endüstrisi, yerli KAAN muharip uçağının başarılı ilk uçuşuyla ülkenin savunma teknolojisinde artan becerilerinde önemli bir dönüm noktasına imza attı” ifadesi yer aldı.
★★★
TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil’i, bir TV kanalında KAAN’ın özelliklerini aktarırken, izledim.
Kotil, KAAN’ın öyküsünü anlatırken İzmirli Volt Teknoloji adlı bir firmadan “devrim yaptılar” diyerek söz etti.
Bunun üzerine Volt Teknoloji’yi araştırıp, bunun nasıl bir devrim olduğunu öğrenmeye çalıştım.
Volt Teknoloji, SAYA Grup çatısı altında hem inşaat sektöründe faaliyet gösteriyor, hem de Gaziemir’deki yüksek teknolojiye dayalı fabrikasında sessiz sedasız Kotil’in sözünü ettiği “devrim gibi” üretimi yapıyor.
Yazıyı hazırlarken SAYA Grup’taki İnşaat Şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak ile de görüştüm. Sancak, kardeş kuruluş olan Volt Teknoloji’nin başarısı ile gurur duyduklarını vurguladı. Bu konuşmada Volt Teknoloji’nin kendi milli tasarımı ve yüksek teknolojisi ile sıfırdan hayata geçirdiği iki adet özel jeneratörü ve iki adet jeneratör kontrol ünitesini üretip KAAN’a yerleştirdiğini öğrendim. Böylece Volt Teknoloji bu özel jeneratör ve kontrol ünitelerini üreten, dünyadaki beş büyük şirket arasına giren ilk Türk şirketi unvanını almış.
★★★
Sözün özüne gelirsek;
KAAN’ın deneme uçuşundaki “gurur verici” başarısı ve sonrasında yapılan yorumlar, emeği geçen A’dan Z’ye herkesi yürekten kutlamamızı gerektiriyor.
Yazımızı bilgenin sözüyle bitirelim:
Hayatta bir tek başarısızlık vardır; o da denememektir!..
Milli muharip uçağımız KAAN’ın ilk deneme uçuşu ve sonrasındaki yorumlar...
Bu köşenin okurları ve yarım asrı aşkın habercilik geçmişimizi yakından izleyenler, milli konulardaki duyarlılığımızı çok iyi bilirler.
Bizim gibi düşünenler için söz konusu vatan olunca gerisi teferruattır.
Sözü geçenlerde ilk uçuşunu gerçekleştiren milli muharip uçağımız KAAN’a getireceğim.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) tarafından yürütülen proje kapsamında üretilen KAAN için yazmakta acele etmedim.
Hem küçümseyip burun kıvıranların eleştirilerini, hem de dış basının değerlendirmelerini dikkatle izledim Ayrıca bilgisine güvendiğim birçok uzmanla görüştüm.
Şurası tartışılmaz bir gerçek ki, KAAN ilk uçuşuyla beşinci nesil savaş uçağımızı üretme yolunda, çok önemli bir aşamayı geçti. Bu nedenle, KAAN’ın deneme uçuşundaki başarısı çok değerli...
★★★
Dış basındaki yorumlara gelince...
Galiba onlar, KAAN’a bizden de daha çok ilgi gösterdiler.
Örneğin; bu alandaki uluslararası gelişmeleri çok iyi takip eden “Defensa.com” adlı internet sitesi, haberi “Türk Hava Kuvvetleri’nin gelecekteki muharip uçağı ilk uçuşunu yaptı” başlığıyla verdikten sonra şu yorumda bulundu:
“Bu, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ’nin, uluslararası alanda “hayalet” olarak tanımlanan 5’inci nesil savaş uçağı ve radar görünmezlik yeteneklerini geliştirmeye yönelik iddialı projesi kapsamında çok önemli bir adım...”
★★★
Yine tüm dünyadaki savunma sanayilerinin önem verdiği “Aviacionline.com”
sitesi de haberinde, KAAN’ın uluslararası alanda büyük ilgi........
© Sözcü
visit website
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
