Yurdumuz evimiz, üzerinde yaşayan bizler de bir aileyiz değil mi?

Öyleyse, güvenliğimiz için gerekenlerden biri 6284 sayılı yasanın Uygulama Yönetmeliği’nin 19. maddesi!

Devam edelim...

Ananı da al git, ulan ahlaksızlar, adiler, cibiliyetsizler, zürriyetsiz, tezek, çamur, mankafa, şerefsiz, edepsiz, yalaka, geri zekalı, vampir, dönek, virüs, soysuz, rezil, çakal, ölü sevici, terbiyesiz herif, çapulcu, sürtük, çürük, haysiyet fukarası, sefil, gafil, onursuz, sanatçı müsveddesi, edep fukarası, kan emici, bunlar ataist, bunlar zerdüşt, be ahlaksız be namussuz be adi, kadın mıdır kız mıdır, bunların ezanı kitabı yok bunlar kitapsız...

Bunları ve fazlasını demişken 2015’te parlamenter sistemden tek adam sistemine geçiş seçimi için çıktığı miting meydanlarında “Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak olan sistem başkanlık sistemidir. 400 milletvekilini verin ve bu iş huzur içinde çözülsün” dedi.

Neyse ki kıymetli seçmen dünya liderimizin isteğini yerine getirdi de huzur içinde bugünlere gelebildik!

Şimdi yine bir seçim var.

Taş üstünde taş kalmayan Hatay’dan başladı mitinglere “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi” dedi.

Zonguldak’ta “Cumhurbaşkanı’nın eli üzerinde olduğu sürece Zonguldak çok daha iyi yerlere gelecek” dedi.

Manisa’da “Burayı da Cumhur İttifakı olarak aldığımız zaman (ki unuttu Manisa yıllardır ortağı MHP’li belediye başkanı tarafından idare ediliyordu. Üstelik bu lafları ederken MHP’li belediye başkan adayı da dibindeydi) durum ne olacak? Herhangi bir aksama olmadan Ankara ve Manisa el ele verecek, buradaki hizmetler artarak devam edecek” dedi.

Ordu’da “Biz varsak doğal gaz var biz yoksak doğalgaz yok” dedi.

İstanbul’da “Ülkeyi kim yönetiyor? Biz! İstanbul’daki zatın böyle bir imkanı var mı” dedi.

Tehditmiş, şiddetmiş, kırıcıymış demeden aklındakileri açık açık söyledi.

Onun huyu böyleyken içindekileri zor tutanlar da varmış!

Milletimiz dünya liderinin ağzından çıkanlara alışıp(!) eskisi kadar şaşırmazken, Meral Akşener’in kadın seçmene ettiği laflar karşısında pek şaşırdı.

Ankara’nın Mamak İlçesi’nde esnaf ziyaretindeydi. Bir kadın “Mansur Yavaş’ı, Ekrem İmamoğlu’nu neden desteklemiyorsunuz” diye sordu. Akşener’in yanıtı ‘şiddetli’ oldu: “Oy vermeyin siz de! Mansur Bey’i seçtik niye düzeltmedi? Biz sizin için mi parti kurduk! Vermeyin bize kardeşim oy, gidin CHP’yi destekleyin seçtirin. DEM’e teşekkür ediyorsunuz, bize küfrediyorsunuz. Hadi be...”

Düne kadar seçmenin ablası olan Akşener bugün aynı seçmene ‘hadi be’ diyordu.

Hadi be!

*

Evimiz sokağımız, okulumuz meclisimiz hep şiddet ama şiddetin de beteri var. Hafızaya kazınan sözler, delip geçen öfkeden canavarlaşan bakışlar. Başına geleceğin boyutunu tahmin edemez, titrer insan.

Bugün millet olarak bunca öfke, şiddet karşısında ne yapabiliriz. Gücü elde tutan, dilinin kemiğini aldırıp tehdit edenlerin imana gelmesini mi bekleyeceğiz?

23 yıldır bekliyoruz, imana gelen var mı?

İşte bu yüzden kurtuluş yollarından biri 6284 sayılı yasanın Uygulama Yönetmeliği’nin 19. maddesi dedim.

Çoluk çocuğumuzu, kendimizi, ruhumuzu şiddetten korumak için uzaklaştırma kararı aldırmak!

Çünkü uzaklaştırma kararı bilinenin aksine sadece kadınlara yönelik değil. Madde aynen şöyle: Şiddete maruz kalan veya şiddete uğrama tehlikesiyle karşı karşıya kalan kadınların, çocukların, aile üyelerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru kişilerin koruma altına alınması amacıyla mülki amir veya hakim tarafından alınan tedbirdir. Koruma tedbiri, şiddet mağdurunun şiddet gördüğü kişiden ve ortamdan korunmasını sağlayan bir önlemdir.

Şiddet gördüğümüzü düşünüyorsak yapmamız gereken, memleketi evimiz sayıp evdeki şiddetten koruması için bir dilekçe ile adalete başvurmak.

Koruma kapsamını da biz yazıyoruz üstelik. Mesela adresime yaklaşmasın, hakaret ve tehdit etmesin, benimle iletişim kurmasın, hanemden uzak dursun diye yazabiliriz dilekçeye!

Girin internete onlarca dilekçesi örneği çıkar karşınıza.

Kimi kime şikayet edeceksin bu memlekette mi diyorsunuz.

O vakit işiniz zor! Tehdit etmeyen, hakaret etmeyen, parmak sallamayan, aba altından sopa göstermeyen, ölümü gösterip sıtmaya razı etmeyen, öfkeden gözü dönmeyen birilerini bulacaksınız.

QOSHE - Hadi be... - Yücel Arı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hadi be...

51 59
29.02.2024

Yurdumuz evimiz, üzerinde yaşayan bizler de bir aileyiz değil mi?

Öyleyse, güvenliğimiz için gerekenlerden biri 6284 sayılı yasanın Uygulama Yönetmeliği’nin 19. maddesi!

Devam edelim...

Ananı da al git, ulan ahlaksızlar, adiler, cibiliyetsizler, zürriyetsiz, tezek, çamur, mankafa, şerefsiz, edepsiz, yalaka, geri zekalı, vampir, dönek, virüs, soysuz, rezil, çakal, ölü sevici, terbiyesiz herif, çapulcu, sürtük, çürük, haysiyet fukarası, sefil, gafil, onursuz, sanatçı müsveddesi, edep fukarası, kan emici, bunlar ataist, bunlar zerdüşt, be ahlaksız be namussuz be adi, kadın mıdır kız mıdır, bunların ezanı kitabı yok bunlar kitapsız...

Bunları ve fazlasını demişken 2015’te parlamenter sistemden tek adam sistemine geçiş seçimi için çıktığı miting meydanlarında “Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak olan sistem başkanlık sistemidir. 400 milletvekilini verin ve bu iş huzur içinde çözülsün” dedi.

Neyse ki kıymetli seçmen dünya liderimizin isteğini yerine getirdi de huzur içinde bugünlere gelebildik!

Şimdi yine bir seçim var.

Taş üstünde taş kalmayan Hatay’dan başladı mitinglere “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi” dedi.

Zonguldak’ta “Cumhurbaşkanı’nın eli üzerinde olduğu sürece Zonguldak çok daha iyi yerlere gelecek” dedi.

Manisa’da “Burayı da Cumhur İttifakı olarak aldığımız zaman (ki unuttu Manisa yıllardır ortağı........

© Sözcü


Get it on Google Play