Avrupa Birliği (AB) liderleri bu hafta Bosna-Hersek'in AB'ye katılımı müzakerelerinin başlatılmasına ilişkin kararı görüşecek. Müzakerelerin başlatılması halihazırda Avrupa Komisyonu tarafından desteklendiğinden kararın olumlu olması muhtemel.

Böylece Bosna Hersek henüz bir yıldır aday ülke olmasına rağmen AB’ye katılmasına sadece bir adım kaldı. AB ayrıca Ukrayna ve Moldova'nın kabulü için seçenekler arıyor; katılım prosedürünün kademeli hale getirilmesi öneriliyor, bu da bu ülkelerin birliğe tam katılım olmadan AB üye devletlerinin bazı ayrıcalıklarına erişmelerine olanak sağlayacak.

Peki Türkiye neden 25 yıldır aday statüsünde kalmaya devam ediyor?

Rusya Bilimler Akademisi Avrupa Enstitüsü Avrupa Entegrasyon Çalışmaları Bölüm Başkanı Siyasal Bilimler Doktoru Olga Potemkina, bu sorunun yanıtını Sputnik’e değerlendirdi.

Potemkina, 9 AB adayının tümünün kriterleri bir dereceye kadar karşılamadığını, ancak bazı ülkelere ayrıcalık tanınırken diğerlerine tanınmadığını belirterek, şunları ifade etti:

“AB'de hiç kimse 9 aday ülkeden (Arnavutluk, Bosna Hersek, Gürcistan, Moldova, Kuzey Makedonya, Sırbistan, Türkiye, Ukrayna ve Karadağ) herhangi birinin koşulları karşıladığına dair bir açıklama yapmadı. Ancak bazı durumlarda AB ülkelerinin liderleri, Avrupa Parlamentosu başkanları, Avrupa Komisyonu, AB Konseyi buna göz yumuyor, bazı durumlarda ise kriterlere uyulmaması ve gerekliliklerin yerine getirilmemesi katılımın önünde bir engel olarak ilan ediliyor. Buna siyasi çıkarcılık denir. AB için Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılımı siyasi açıdan uygun değil.”

Türkiye'nin önüne kasıtlı olarak yerine getirilmesi mümkün olmayan koşullar konduğunu belirten uzman, “Kriterler en son AB'nin Türkiye ile sözde anlaşmayı imzaladığı zaman konuşulmuştu. O zaman Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB ile katılım müzakerelerinin yeniden başlatılması karşılığında yasadışı göç akışını durdurma taahüdü verdi. Ancak terörle mücadelenin sözde liberalleşmesi alanında Türkiye'nin kabul edemeyeceği bir takım koşullar öne sürüldü” dedi.

Potemkina, Türkiye'nin artık Avrupa Birliği'ne girmeyi kendisinin istemediğine dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Müzakerelerin yeni aşamasına dair tüm konuşmalar boşa çıktı ve bence Türkiye artık AB'ye katılmak istemiyor. Bu, bazı faydaların kaybıyla dolu ve bazılarının kazanılmasını vaat etmeyen çok uzun bir süreç. 25 yıl gibi uzun bir süre geçti ve zaman, AB'nin Ankara'yı saflarına dahil etme niyetinde olmadığını gösterdi. AB ülkeleri sadece Türkiye'nin aday ülke statüsünden yararlanıyor. Somut bir şey vaat etmeden arada bazı açıklamalar yaparak manipülasyon yapmak.”

Uzman, Avrupa Birliği'nin tam da bunu yaptığını, AB temasını kullanarak Türkiye'ye baskı uyguladığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Örneğin, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir süre önce İsveç'in NATO'ya katılımına ilişkin protokolü onaylamayı kabul etti. Buna karşılık Stockholm, Türkiye'nin AB'ye kabul sürecini hızlandırma sözü verdi. Aynı zamanda Avrupa Komisyonu Sözcüsü Dana Spinant da NATO'nun genişlemesi ile Avrupa Birliği'nin genişlemesinin iki ayrı süreç olduğunu belirtti. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da aynı zamanda Türkiye'nin AB üyeliği ile İsveç'in NATO'ya katılımı konularının birbiriyle bağlantılı olmadığını söyledi."

QOSHE - Rus uzman: Türkiye'nin önüne AB'ye üye olmaması için yerine getirilmesi imkansız koşullar konuyor - Tatiana Şuvalova
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Rus uzman: Türkiye'nin önüne AB'ye üye olmaması için yerine getirilmesi imkansız koşullar konuyor

4 0
21.03.2024
Avrupa Birliği (AB) liderleri bu hafta Bosna-Hersek'in AB'ye katılımı müzakerelerinin başlatılmasına ilişkin kararı görüşecek. Müzakerelerin başlatılması halihazırda Avrupa Komisyonu tarafından desteklendiğinden kararın olumlu olması muhtemel.

Böylece Bosna Hersek henüz bir yıldır aday ülke olmasına rağmen AB’ye katılmasına sadece bir adım kaldı. AB ayrıca Ukrayna ve Moldova'nın kabulü için seçenekler arıyor; katılım prosedürünün kademeli hale getirilmesi öneriliyor, bu da bu ülkelerin birliğe tam katılım olmadan AB üye devletlerinin bazı ayrıcalıklarına erişmelerine olanak sağlayacak.

Peki Türkiye neden 25 yıldır aday statüsünde kalmaya devam ediyor?

Rusya Bilimler Akademisi Avrupa Enstitüsü Avrupa Entegrasyon Çalışmaları Bölüm Başkanı Siyasal Bilimler Doktoru Olga Potemkina, bu sorunun yanıtını Sputnik’e değerlendirdi.

Potemkina, 9 AB adayının tümünün kriterleri bir dereceye kadar karşılamadığını, ancak bazı ülkelere ayrıcalık tanınırken diğerlerine tanınmadığını belirterek, şunları ifade etti:

“AB'de hiç kimse 9 aday ülkeden (Arnavutluk, Bosna Hersek, Gürcistan, Moldova,........

© Sputnik Türkiye


Get it on Google Play