Diğer

20 Şubat 2024

Sizin hiç anneniz öldürüldü mü?

Berfin, Fuat, Yusuf ve Beyza'nın annesi öldürüldü.

Kadın Dernekleri Federasyonu'nun raporuna göre 135'i şüpheli 438 kadın cinayeti işlendi 2023 yılında…

Failler ya koca, ya baba, ya kardeş ya da sevgili… Hepsi erkek!

Berfin, Fuat, Yusuf ve Beyza'nın annesi Zeynep de şiddet sarmalının içinde, 38 yaşında kocası tarafından öldürüldü. Fail Nazım Bilici… (İlk haberde Nazmi Bilici yazdım, düzelteyim.)

Haberini yazmıştım…

Geride dört çocuk kaldı.

Katil koca, baba hapiste….

Çocuklar beni buldu ve anlattılar şiddet döngüsünü…

Anneleri öldürülen çocukların dünyasına ışık oldular. Cesurdular, konuştular…

Annesinin öldürüldüğünden habersiz bir zincir markette çalışan ve aynı zamanda üniversiteye giden Berfin o günü şöyle anlattı: "İş yerimde çalışıyordum. Sonra kardeşim geldi. Günlerden cumartesiydi. Saat 14.00'e geliyordu. İlk başta inanmadım. Çünkü kardeşim çok soğukkanlı bir şekilde söyleyince dedim ki herhalde yok öyle bir şey…"

Baba Nazım Bilici, Zeynep Pehlivan Bilici'yi öldürdükten sonra arabaya atlıyor ve oğlunun iş yerine gidiyor ve diyor ki: "Annenizi öldürdüm gidin ölüsünü kaldırın."

Bir çocuğun ömrüne en ağır yükü yükleyerek o kahredici gerçeği itiraf ediyor.

"Babam yanıma saat 13.35 gibi geldi. Dükkanın içerisinde bana bir şey söylemedi. Arabaya bindik. 'Beni Selimpaşa'ya bırakın, iki kız kardeşini de Silivri'ye götür' dedi. Babamı ışıklarda bıraktım ve tam inerken söyledi annemi vurduğunu. Orada ağlamaya başladım. Bana 'Ağlama erkek adamsın. Bundan sonra kardeşlerine sahip çıkacaksın' dedi."

21 ve 20 yaşındaki Fuat ve Berfin eve girdiklerinde annelerini başından vurulmuş halde buluyorlar. Bir babanın çocuklarına bıraktığı kanlı bir hafıza, bir geçmiş, her daim kanaması mümkün bir yara…

Berfin ve Fuat'ın anlatımlarına göre cinayet o şiddet döngüsünün son durağı…

"Biz çok küçüktük o zaman. Babam bizim gözümüzün önünde silah çekti annemize. O gün çok korkmuştuk. O zaman da dayımlar anneme sahip çıktı. Olaydan birkaç ay önce de annemin burnunu kırmıştı. O zaman da annem dayımlara sığınmıştı. Ama küçük kardeşimizden dolayı eve döndü."

Çocuklar hep babalarını ikna etmeye çalışmış, boşan istersen, git evlen istersen diye...

Berfin hep tedirgin yaşamış bu şiddet döngüsünde… Fuat da benzer... Olaydan bir gün öncesini şöyle hatırladı Fuat:

"Babam dedi ki annen benim artık sözümü dinlemiyor. Böyle olmuyor, sen bir konuş, konuşmazsan öldüreceğim dedi. Ben de annemle konuştum. Ablama 'eve git' dedim. Berfin geldiğinde her şey normalmiş."

Planlanmış bir cinayet gibi... Çünkü Nazım Bilici, 6 yaşındaki Beyza'yı evin dış kapısına çıkarmış, sonrasında çekmiş tetiği. Küçük kız görmemiş olan biteni...

Babanın silahı ruhsatsız desek de bir anlamı yok; kadınların hayatları ruhsatsız aslında… İzin verilmeyen hayatlar kadınlarınki…

Çocuklar bilmiyorlar bir ay öncesine kadar silahın evde olduğunu… Ama nereden düşünebilirlerdi ki babalarının bir gün katil olabileceğini...

Bir cinayet polisi gibi sorular soruyorlar şimdi:

"Komşular silah sesi duymamışlar, susturucu mu kullandı acaba, yoksa yastık mı kullandı silah sesi duyulmasın diye… Ama kanlı bir yastık da yoktu…"

Bu soruları sordurtan bir baba!

Ruhlarındaki acıyı dışavuramayacak kadar şoktaydılar… Kim inanmak ister ki…

Öldürülen anne, öldüren baba…

"Silah sesi duyulsaydı bütün mahalle toplanırdı. Çünkü annemi herkes çok severdi. Annemi korumak için elimden geleni yaptım. Onları hiçbir zaman yalnız bırakmamaya çalıştım. Hep yanlarında durdum. Nereye gitseler arkalarından gidiyordum. Babam annemi hep kontrol etmek istiyordu. Özgür davranması onu rahatsız ediyordu. Son bir aydır her şey iyi gidiyordu. Dedik herhalde babamız değişti. Babamın bir sevgisi yoktu bize karşı. Benim de hatalarım var diyordu. Neden yaptı bunu, neden öldürdü annemizi çözemiyorum."

"Her şey planlanmış gibi. Biz annemize bakabilirdik. Reşit olduğumuz için annemizin yanında da kalabilirdik ama annem hep Yusuf ve Beyza'yı düşündü. Çünkü onlar reşit olmadığı için boşanamadı. Çocuklarını düşündü."

Fuat şimdi kara kara düşünüyor. Askere gidecekmiş. Ama bu halde kardeşlerimi nasıl bırakıp gidebilirim diyor.

Berfin de işini bırakacak. Çünkü, Beyza ve Yusuf'a bakacak.

"Annemizim, babamızın sevgisini aratmak istemiyoruz. Onların yokluğunu hissettirmeden büyütmek şimdiki derdimiz. 6 yaşındaki kardeşimin psikolojisi benim için şu an en önemli şey. Kendi hayatımdan vazgeçtim. Onların iyi bir geleceğe sahip olması için çabalayacağım. Kendi geleceğimden çok onların geleceğini düşünüyorum."

Babalarıyla yüzleşecekleri anı soruyorum.

Beyza "Yüzümüzü görmesin istiyordum ama içimdeki şeyleri atmak zorundayım. Çünkü içim soğumuyor" dedi. Fuat da "Annemizi bizden aldı. O bizim annemizdi… Annemizin çektiklerini yıllarca gördük, çocuktuk o zaman bir şey yapamıyorduk. Neden diye sormak istiyorum babama" yanıtını verdi.

Tanıklık yapacaklar olayla ilgili her ikisi de... Çünkü adalet istiyorlar.

Gelecek mi adalet bilinmez ama anneleri öldürülenlerin geride kalan hikâyesinde onların da yaşamları biraz öldürülmüş olmuyor mu?

Candan Yıldız, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu.

Gazeteciliğe HBB'de On'da On Haber Program editörlüğü ile başladı.

Kanal D, TV 8, Birgün Gazetesi, CNNTürk, İMC TV, Halk TV'de muhabirlik, editörlük, ana haber editörlüğü ve haber program koordinatörlüğü yaptı.

Haber kanallarında çeşitli program formatları yarattı. Radyo ve Gazetecilik Ödülleri En İyi Program Ödülü/(1997), Çağdaş Gazeteciler Derneği En İyi Haber Program Ödülü/ (2002) ödülünü aldı.

Avustralya'da SBS Türkçe Radyo Haberler servisine haber yaptı.

"Öteki Sesler" isimli belgesel yaptı. "Dicle'nin Göz Yaşları" ile "Şiddete Karşı Anlatılar-Ayakta Kalma ve Dayanışma Deneyimleri" ortak çalışmalarda yazarlık yaptı.

T24'le birlikte internet gazeteciliğine adım attı.

15 yıldır madende çalıştığını söyleyen işçi, liç yığını için önceden her bir tona 30 kilo çimento kullanıldığını, H.B isimli müdürün işten çıkarılmasından sonra her ton başına 16 kilo çimento kullanıldığını söyledi

Bir çevre felaketinde devletin ilgili kurumlarının halkı bilgilendirmesi, bilinçlendirmesi önemli. Kulaktan dolma bilgiler ya da kulaktan kulağa yayılan söylentiler çaresizliği daha da besliyor. Anladığım böylesi gezici ekipler henüz devrede değil İliç için...

Anagold maden sahasında siyanür havuzundaki suyu buharlaştıran, yani havuzda biriken kimyasalların havaya karışımını sağlayan evaporatörlerin varlığı bakanlıkça yerinde tespit ediliyor. Evapartörlerin 'kaldırılması sağlanmıştır' raporu 'Kovuşturmaya yer olmadığı' kararında etkili oluyor.

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - Katledilen annenin, öldüren babanın çocukları adalet arayışlarını anlatıyor: "Sözümü dinlemeyen annenizi öldürdüm, gidin ölüsünü kaldırın" - Candan Yıldız
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Katledilen annenin, öldüren babanın çocukları adalet arayışlarını anlatıyor: "Sözümü dinlemeyen annenizi öldürdüm, gidin ölüsünü kaldırın"

32 0
20.02.2024

Diğer

20 Şubat 2024

Sizin hiç anneniz öldürüldü mü?

Berfin, Fuat, Yusuf ve Beyza'nın annesi öldürüldü.

Kadın Dernekleri Federasyonu'nun raporuna göre 135'i şüpheli 438 kadın cinayeti işlendi 2023 yılında…

Failler ya koca, ya baba, ya kardeş ya da sevgili… Hepsi erkek!

Berfin, Fuat, Yusuf ve Beyza'nın annesi Zeynep de şiddet sarmalının içinde, 38 yaşında kocası tarafından öldürüldü. Fail Nazım Bilici… (İlk haberde Nazmi Bilici yazdım, düzelteyim.)

Haberini yazmıştım…

Geride dört çocuk kaldı.

Katil koca, baba hapiste….

Çocuklar beni buldu ve anlattılar şiddet döngüsünü…

Anneleri öldürülen çocukların dünyasına ışık oldular. Cesurdular, konuştular…

Annesinin öldürüldüğünden habersiz bir zincir markette çalışan ve aynı zamanda üniversiteye giden Berfin o günü şöyle anlattı: "İş yerimde çalışıyordum. Sonra kardeşim geldi. Günlerden cumartesiydi. Saat 14.00'e geliyordu. İlk başta inanmadım. Çünkü kardeşim çok soğukkanlı bir şekilde söyleyince dedim ki herhalde yok öyle bir şey…"

Baba Nazım Bilici, Zeynep Pehlivan Bilici'yi öldürdükten sonra arabaya atlıyor ve oğlunun iş yerine gidiyor ve diyor ki: "Annenizi öldürdüm gidin ölüsünü kaldırın."

Bir çocuğun ömrüne en ağır yükü yükleyerek o kahredici gerçeği itiraf ediyor.

"Babam yanıma saat 13.35 gibi geldi. Dükkanın içerisinde bana bir şey söylemedi. Arabaya bindik. 'Beni Selimpaşa'ya bırakın, iki kız kardeşini de Silivri'ye götür' dedi. Babamı ışıklarda bıraktım ve tam inerken söyledi annemi vurduğunu. Orada ağlamaya başladım. Bana 'Ağlama erkek adamsın. Bundan sonra kardeşlerine sahip çıkacaksın' dedi."

21 ve 20 yaşındaki Fuat ve Berfin eve girdiklerinde annelerini başından vurulmuş halde buluyorlar. Bir babanın çocuklarına bıraktığı kanlı bir hafıza, bir geçmiş, her daim kanaması mümkün bir yara…

Berfin ve Fuat'ın anlatımlarına göre cinayet o şiddet döngüsünün son durağı…

"Biz çok küçüktük o zaman. Babam bizim gözümüzün önünde silah çekti annemize. O gün çok korkmuştuk. O zaman da dayımlar anneme sahip çıktı. Olaydan birkaç ay önce de annemin burnunu kırmıştı. O zaman da annem dayımlara sığınmıştı. Ama küçük kardeşimizden dolayı eve........

© T24


Get it on Google Play