Diğer

23 Kasım 2023

Eski Sovyet coğrafyası, ekonomik açıdan olmasa da “siyasi iktidarların sürekliliği” bakımından epeyce istikrarlı görünüyor.

Mesela, Belarus’ta Aleksandr Lukaşenko 29 yıldır başta.

Tacikistan’da İmamali Rahman ondan da eski: 31 yıldır.

Azerbaycan’da İlham Aliyev 20 yıldır. Ondan önce de babası Haydar Aliyev ülkeyi 10 yıl yönetmişti.

Rusya’da Vladimir Putin 23 yıldır (eğer onun bir dönem başbakanlık makamına geçerek koltuğunu Dmitriy Medvedev’e bıraktığını düşünürsek 19 yıl yapıyor).

Kazakistan’da Nursultan Nazarbayev 28 yıl başta kaldıktan sonra, 2019’da iktidarı başkasına devretti ama şimdi buna çok pişman.

Türkmenistan’da ve Özbekistan’da uzun süreli liderler ölünce yerlerine başkalarının gelmesi gerekti.

Gürcistan, Ermenistan, Ukrayna, Moldova ve Kırgızistan’da seçim süreçleri ve iktidarın oyla değişme imkânı şu ya da bu şekilde geçerli.

Bu coğrafyadaki bazı ülkelerde “babadan oğula” modeli ya uygulandı (Azerbaycan ve Türkmenistan), ya da el altında bulunduruluyor (Tacikistan ve Belarus.)

Rusya’da 90’ların sonunda sağlık sorunları artan ve reytingi düşen Boris Yeltsin, hem yerine geçebilecek yetenekte hem de ilerde kendisine ve ailesine dokunmayacak bir lider arıyordu. Sergey Kiriyenko 4 ay, Yevgeniy Primakov 8 ay, Sergey Stapaşin 3 ay ve Vladimir Putin 9 ay başbakanlık koltuğunda denendi. Yeltsin ve devletin diğer ileri gelenleri sonunda kararını vermişti.

1999’un son günü geleneksel yeni yıl konuşması için televizyona çıkan yaşlı lider, “Yoruldum ve görevi bırakıyorum” dedi ve kendisinden sonra geleni işaret etti.

Putin vekaleten başa geldi ve 26 Mart 2000’deki seçimleri kazandıktan sonra da 4 yıl iktidarda kaldı. 2004’teki seçimleri de rahat kazandı. 2008 seçimlerine gelirken “Ben asla Anayasa’yı ihlal etmem; iki dönem sınırlaması var, tekrar aday olmayacağım” dedi ve kendisinden sonra geleni işaret etti.

Başbakan Dmitriy Medvedev’le yer değiştiler. O arada başkanlık süresi 4 yıldan 6 yıla çıktı ve Putin 2012-2018 yılında da başkandı. 2018 seçimlerini de kazandı ve iktidar süresi birkaç ay sonra tamamlanacak.

O zaman bir sonraki Rusya lideri kim olacak, diye sorabilirsiniz.

Eğer isterse ve büyük ihtimalle yine Putin.

Ama nasıl, derseniz:

Putin bu kez 2008’de dediğini demedi. Tersine bir anayasa referandumu yaptırdı. Tam da o sırada parlamentoda ülkenin saygın ismi, 1937 doğumlu, dünyanın uzaya çıkan ilk kadını, kozmonot ve siyasetçi Valentina Tereşkova, parlamentoda benim başlıkta gülümseyerek özetlediğim öneriyi getirdi (“Lider iyiyse ölene kadar yönetsin, n’olucak ki?”) ve Putin’in önceki başkanlık dönemleri resmî olarak “sıfırlandı”. Yani Rus lider teorik olarak iki dönem daha ülkeyi yönetme şansını elde etti.

Putin 17 Mart 2024’teki seçimlere katılır ve kazanırsa 2030’a kadar, sonraki seçimleri de alırsa 2036’ya kadar başta kalabilir.

Putin şu anda 71 yaşında. 2036’da 84 yaşında olacak.

Ee, ne olmuş? ABD’ye baksanıza, Joe Biden 81 yaşında ve gelecek yıl tekrar başkan adayı olmak istiyor.

Ha, unutmadan: ABD’de devlet başkanlığı süresi iki dönemle (8 yıl) sınırlanmış durumda.

Geçenlerde bir Rus gazetesinde okuduğum yorumda şöyle deniyordu: “Sözüm ona Batılı demokrasilerde başkanın görev süresi kısıtlanıyor. Ama ya lider başarılı ve popülerse? Zaten ilk dönem işleri öğrenmekle geçiyor. Sonraki süre yeter mi? Varsın iyi başkan daha fazla hizmet versin. Toplumun birçok sorunu çözülür ve üstelik siyasette istikrar olur.”

Putin’in toplumdan aldığı destek yıllardır yüzde 70-80 gibi yükseklerde gidiyor. Aranızda “Ama bu resmî kurumların anket sonuçlarıdır” diyecek kuşkucular varsa, onlara “yine de, destek oranı bilemedin yüzde 60 vardır, inanın” diyeceğim.

Bu arada “Rusya Ukrayna’ya savaş açtı, 21 aydır kanlı çarpışmalar sürüyor ve iki taraftan yüzbinler ölüyor ve yaralanıyor” diye ekleyebilirsiniz. Olsun, liderin desteği çok fazla azalmıyor derim.

Yani Putin yerinde sağlam oturuyor.

Bu, Rusya’da siyasi istikrarın çok güçlü olduğu anlamına mı geliyor? Bu sorunun cevabı kolay değil.

Çünkü savaşta Rusya silahlı kuvvetlerinin zor duruma düştüğü zamanlar oldu; örneğin, Eylül 2022’da Harkiv’de. Haydi onu geçelim, Haziran 2023’te Kremlin’e karşı (“dış değil iç güçlerden”) Putin’e yıllarca hizmet etmiş olan Yevgeniy Prigojin ayaklanma başlatmıştı. Hatta geçenlerde, 29 Ekim’de özerk Dağıstan Cumhuriyeti’nde neredeyse bir katliam olacaktı; radikal İslamcılar İsrail’den gelen bir uçakta “Yahudi avı” başlattılar. Bütün bunlar şaka değil ve daha önce pek duyulmamış şeyler.

Ama liderlikte Putin’in rakibi yok. O kadar ki, Duma Başkanı Vyaçeslav Volodin şöyle bir cümle kurabiliyor: “Putin varsa Rusya vardır, Putin yoksa Rusya yoktur!” (Böyle sıkı bir vurguyu, bizdeki iktidar yandaşlarına önermek isterim, niye ben demeden bu tür cümleler kuramıyorlar ki!)

Rusya Federasyonu Komünist Partisi, Adaletli Rusya Partisi, Liberal Demokrat Parti gibileri, Duma’da muhalefet yapar gibi görünüyor ama “son tahlilde” hep Putin’i destekliyor.

Rus lidere gerçek anlamda karşı çıkan liberal muhalefet ise oldukça cılız, halktan aldıkları destek çok az; liderleri ya “içerde” (hapiste) ya da “dışarda” (yurt dışında).

17 Mart 2024’e çok kalmadı. Herkes susmuş bekliyor. Neyi bekliyor? Putin’in adaylığını ilan etmesini.

Sonra muhtemelen sözde muhaliflerden komünist, milliyetçi falan birkaç aday daha çıkacak ve sonuçta Putin hepsini ezen bir zafer kazanacak. Söz gelimi oy kullananların yüzde 75-80’inin desteğini alarak.

Ben bile uzaktan böyle rahat tahminde bulunabiliyorsam, Rusya içindeki “aşırı sükûnet”i anlamak zor olmasa gerek. Toplum heyecanlı değil, siyasiler heyecanlı değil, medya heyecanlı değil. Niye olsun ki? Her şey aşağı yukarı şimdiden belli değil mi?

Peki, her şeye karşın bir sürpriz olabilir mi?

Evet, olabilir.

Birincisi, Ukrayna’daki çatışmalarda beklenmedik derecede büyük bir başarısızlık olursa Putin’in oy oranı düşük çıkabilir.

İkincisi, Rus lider herkesi şaşırtacak bir hamle yaparak kendisi yerine başka birini başkanlık seçimlerinde destekleyeceğini açıklayabilir.

Birincisi, küçük bir ihtimal.

İkincisi ise ondan da küçük bir ihtimal.

Ama hayat, siyaset dünyasında da benim gibi bilmiş bilmiş konuşup yazanları yanıltabilir mi?

Bazen…

Hakan Aksay, 1981'de 20 yaşında bir TKP üyesi olarak Sovyetler Birliği'ne gitti. Leningrad Devlet Üniversitesi Gazetecilik Fakültesi'ni bitirdi. Brejnev, Andropov, Çernenko ve Gorbaçov iktidarları döneminde 6 yıllık kıymetli bir SSCB deneyimi kazandı.

Doğu Almanya'da 1,5 yılı aşkın gazetecilik yaptıktan sonra TKP'den ayrılarak Türkiye'ye döndü. Bir yıl kadar sonra bağımsız bir gazeteci olarak Moskova'ya gitti ve 20 yıl boyunca (Yeltsin ve Putin dönemlerinde) çeşitli gazete ve TV'lerde muhabirlik ve köşe yazarlığı yaptı.

Bu dönemde Türk-Rus ilişkileriyle ilgili çok sayıda proje gerçekleştirdi. Moskova'da '3 Haziran Nâzım Hikmet'i Anma' etkinliklerini başlattı ve 10 yıl boyunca organize etti. Dergi ve internet yayınları yaptı. Rus-Türk Araştırmaları Merkezi'nin kurucu başkanı oldu.

2009'da döndüğü Türkiye'de 11 yılı T24'te olmak üzere çeşitli medya kurumlarında çalıştı; Tele1 ve Artı TV kanallarında programlar hazırlayıp sundu; Gazete Duvar'ın Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. Gazeteciliğin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde Rusya-Ukrayna danışmanı olarak çalışıyor. Türkiye'nin önde gelen Rusya ve eski Sovyet coğrafyası uzmanlarından olan ve "Puşkin madalyası" bulunan Hakan Aksay'ın Türkçe ve Rusça dört kitabı yayımlandı.

Yıllar önce "insan" kavramı altında kadın ve erkeği aynı paydada birleştirmenin yanıltıcı olabileceğini, sahip oldukları ortak özelliklere karşın kadın ve erkeğin bambaşka türler olduğunu savunmuştum

Ukrayna taarruzunun başarılı olamadığı ve Batı'nın askerî-ekonomik yardımları azalttığı koşullarda, ülke içinde siyasi kriz çıkması ihtimali var

İnsanların şu kısacık ömürlerini olabildiğince iyi geçirmelerini sağlamak, iktidarın temel görevi. Başarısız ekonomik politikadan yasaklara kadar her türlü sınırlama hayat kalitesini düşürüyor

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - Lider iyiyse ölene kadar yönetsin, n’olucak ki? - Hakan Aksay
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Lider iyiyse ölene kadar yönetsin, n’olucak ki?

46 1
23.11.2023

Diğer

23 Kasım 2023

Eski Sovyet coğrafyası, ekonomik açıdan olmasa da “siyasi iktidarların sürekliliği” bakımından epeyce istikrarlı görünüyor.

Mesela, Belarus’ta Aleksandr Lukaşenko 29 yıldır başta.

Tacikistan’da İmamali Rahman ondan da eski: 31 yıldır.

Azerbaycan’da İlham Aliyev 20 yıldır. Ondan önce de babası Haydar Aliyev ülkeyi 10 yıl yönetmişti.

Rusya’da Vladimir Putin 23 yıldır (eğer onun bir dönem başbakanlık makamına geçerek koltuğunu Dmitriy Medvedev’e bıraktığını düşünürsek 19 yıl yapıyor).

Kazakistan’da Nursultan Nazarbayev 28 yıl başta kaldıktan sonra, 2019’da iktidarı başkasına devretti ama şimdi buna çok pişman.

Türkmenistan’da ve Özbekistan’da uzun süreli liderler ölünce yerlerine başkalarının gelmesi gerekti.

Gürcistan, Ermenistan, Ukrayna, Moldova ve Kırgızistan’da seçim süreçleri ve iktidarın oyla değişme imkânı şu ya da bu şekilde geçerli.

Bu coğrafyadaki bazı ülkelerde “babadan oğula” modeli ya uygulandı (Azerbaycan ve Türkmenistan), ya da el altında bulunduruluyor (Tacikistan ve Belarus.)

Rusya’da 90’ların sonunda sağlık sorunları artan ve reytingi düşen Boris Yeltsin, hem yerine geçebilecek yetenekte hem de ilerde kendisine ve ailesine dokunmayacak bir lider arıyordu. Sergey Kiriyenko 4 ay, Yevgeniy Primakov 8 ay, Sergey Stapaşin 3 ay ve Vladimir Putin 9 ay başbakanlık koltuğunda denendi. Yeltsin ve devletin diğer ileri gelenleri sonunda kararını vermişti.

1999’un son günü geleneksel yeni yıl konuşması için televizyona çıkan yaşlı lider, “Yoruldum ve görevi bırakıyorum” dedi ve kendisinden sonra geleni işaret etti.

Putin vekaleten başa geldi ve 26 Mart 2000’deki seçimleri kazandıktan sonra da 4 yıl iktidarda kaldı. 2004’teki seçimleri de rahat kazandı. 2008 seçimlerine gelirken “Ben asla Anayasa’yı ihlal etmem; iki dönem sınırlaması var, tekrar aday olmayacağım” dedi ve kendisinden sonra geleni işaret etti.

Başbakan Dmitriy Medvedev’le yer değiştiler. O arada başkanlık süresi 4 yıldan 6 yıla çıktı ve Putin 2012-2018 yılında da başkandı. 2018 seçimlerini de kazandı ve iktidar süresi birkaç ay sonra tamamlanacak.

O zaman bir sonraki Rusya lideri kim olacak, diye sorabilirsiniz.

Eğer isterse ve büyük ihtimalle yine Putin.

Ama nasıl, derseniz:

Putin bu kez 2008’de dediğini demedi. Tersine bir anayasa referandumu yaptırdı. Tam da o sırada parlamentoda ülkenin saygın ismi, 1937 doğumlu, dünyanın uzaya çıkan ilk kadını, kozmonot ve siyasetçi Valentina Tereşkova, parlamentoda benim başlıkta gülümseyerek özetlediğim öneriyi getirdi (“Lider iyiyse ölene kadar yönetsin, n’olucak ki?”) ve Putin’in önceki başkanlık dönemleri resmî olarak “sıfırlandı”.........

© T24


Get it on Google Play