Diğer

22 Ocak 2024

Maçtan beş saat kadar önce spor kamuoyundaki genel düşünce Galatasaray'ın Trabzonspor karşılaşmasında oldukça zorlanacağıydı. Hatta Fenerbahçe'yle iki olan puan farkının daha da açılabileceğini düşünenlerin sayısı hiç de az değildi. Ancak bu gerçekleşmedi.

Galatasaraylılar ise çok telaffuz etmeseler de Okan Buruk'un "büyük maç" stratejilerine güveniyorlardı. Haksız da çıkmadılar.

Galatasaray maçın başlamasıyla birlikte Okan Buruk'un Trabzonspor maçına ilişkin hazırladığı özel stratejiler sayesinde ilk saniyeden itibaren hemen direksiyon koltuğuna oturdu ve üç değişiklik birden yaptığı 76'ncı dakikaya kadar üç gol bularak maçı kopardı. Öyle ki 76'ncı dakikada Kerem Demirbay'ın yerini Berkan Kutlu, Lucas Torreira'nın Tanguy Ndombélé, Kaan Ayhan'ın da Tetê'ye bıraktığı ana kadar Trabzonspor'un Galatasaray kalesine çektiği tek isabetli şut yoktu. (OPTA'ya göre de Trabzonspor'un bir isabetli şutu vardı. Bu konuyu tartışma bölümünde ele alacağım.)

Bu veriler ve skor bizi Okan Buruk'un maç stratejisine götürüyor. Ancak bu alt başlığa girmeden önce Abdullah Avcı'nın stratejisinden bahsetmek istiyorum.

Bu niçin önemli? Şundan, Abdullah Avcı da Okan Buruk gibi büyük maçlara özel stratejilerle hazırlanan bir teknik direktör. (Nitekim bu özelliği sayesinde ligin ilk yarısında lider Fenerbahçe'ye kendi evinde bir yenilgi yaşattı.)

Abdullah Avcı'nın Galatasaray stratejisini görebildiğim ve anlayabildiğim kadarıyla şu unsurlar oluşturuyordu:

Avcı'nın bu planı çalıştı mı peki?

Bazıları çalıştı, bazıları ise çalışmadı. En çalışan strateji Trabzonspor'un ağırlıklı olarak kendi sağından hücum yapmasıydı. (Yayıncı kuruluşta yayınlanan OPTA verilerine ilk yarıda Trabzonspor hücumlarının yüzde 54,3'ünü kendi sağ kanadından gerçekleştirdi.)

Çalışan stratejilerden bir diğeri de yönlendirmeli baskıyla Galatasaray'ın Nelsson üzerinden oyun kurmaya zorlanmasıydı. Oyundan çıktığı 45'inci dakikaya kadar Bardakcı'nın sadece dört kez uzun top oynayabilmesini Avcı'nın bu stratejisiyle açıklayabiliriz.

Buna karşın Nelsson maç boyunca tam 15 kez uzun oynadı, bunların beşinde başarılı oldu. (İç sahada oynanan son karşılaşma olan Kayserispor maçında Nelsson sekiz kez uzun oynama fırsatı bulmuştu. Trabzonspor karşılaşmasında Nelsson'un Kayserispor maçına oranla iki kattan fazla uzun top oynamasını sadece ve sadece Avcı'nın stratejisiyle ilgili olduğunu düşünmüyorum. Bu biraz da Okan Buruk'un stratejisiyle ilintiliydi, ki biraz ileride bunu açıklamaya çalışacağım.)

Kısmen çalışan bir diğer strateji Galatasaray'ın kullandığı duran top sonrasında kazanılan topların hızlı hücuma dönüştürülmesiydi. Trabzonspor, bir forvet oyuncusunu maçın 39'uncu dakikasında bu yolla geliştirilen hücum sonrasında Galatasaray kalecisi Fernando Muslera'yla karşı karşıya bırakmayı başardı. (Bu hücumu yazıda daha detaylı inceleyeceğim.)

Avcı'nın Enis Destan üzerinden yüksek oynama stratejisi ise pek çalışmadı. Maça ilişkin şu veriler de Avcı'nın bu planının pek işlemediğini gösteriyor: Enis Destan maç boyunca 14 hava mücadelesinin sadece dördünde başarılı oldu. Bunun nedeni ise Nelsson, Bardakcı ve Kaan Ayhan'ın hava topu mücadelelerinde kazanma oranlarının oldukça yüksek olmasıydı. (Maç boyunca Nelsson sekiz hava topunun altısını (6/8), çıkana kadar Bardakcı dört hava topunun üçünü (3/4), Ayhan da yedisinden dördünü (4/7) kazandı.[1] Böylece Trabzonspor Destan'ın indirdiği toplar üzerinden tehlike üretememiş oldu.

Avcı'nın oyunu birinci bölgede pasla kurmama stratejisinin ise kısmen çalıştığı söylenebilir. Şundan; Avcı ilk yarının sonunda Rayyan Baniya'yı geriden oyun kurma hevesi nedeniyle oyundan çıkardı. (Avcı'nın bu kararında Baniya'nın sarı kartla oynaması da etkili oldu hiç kuşkusuz.) Aynı Avcı'nın ilk yarının sonuna doğru (dakika 45 +2) Mertens'in birinci bölgede yaptığı baskı sonrasında Berat Özdemir'den topu kaparak Trabzonspor kalesini bulan şutuna oldukça sinirlenmiş olduğunu da tahmin edebiliriz.

Bu uzun özetten sonra Okan Buruk'un maç stratejisine geçebiliriz. Okan Buruk maç stratejisini tek bir konseptin üzerine, hız üzerine kurdu. Galatasaray maça sadece ve sadece hızlı oynamak için çıktı ve bunu da açık biçimde başardı. Buruk'un hız konseptine dayalı oyun stratejisi şu unsurlara dayanıyordu.

Denilebilir ki bu strateji neredeyse kusursuz işledi.

Teker teker üzerinden gidecek olursam şu vereceğim verilerin tümü Okan Buruk'un oyun stratejisinin ürünüydü:[2]

Burada Okan Buruk'un ana konsept olarak belirlediği hız konusunda dört örnek vereceğim.

İlk örnek, dakika 5,38. Trabzonspor orta saha civarından taç atışı kullanıyor. Bardakcı bu topu kafasıyla sol çizgideki Kaan Ayhan'a oynuyor. Ayhan topu göğsüyle alıp merkezdeki Mertens'e pas veriyor. Mertens de bekletmeden hemen sol çizgiden bindiren Kerem Aktürkoğlu'na iletiyor topu. Böylece 3'e 4 Galatasaray hücumu başlıyor (aşağıdaki fotoğraf).

Aktürkoğlu topu biraz sürdükten sonra merkezdeki Zaha'ya veriyor. Onun ceza sahası önünde vurduğu şut Uğurcan Çakır'da kalıyor.

Bu hücumda Trabzonspor'un kullandığı taç atışıyla Galatasaray'ın bu topu kazanıp Zaha üzerinden rakip kaleye attığı arasında sadece 13 saniye var. Galatasaray bu 13 saniye içinde hem topu kaptı, hem de dört pasla birinci bölgeden üçüncü bölgeye geçerek rakip kaleye şut atmış oldu.

İkinci örnek, dakika 12,21. Torreira orta sahada faul atışıyla topu hareketlendirip Nelsson'a oynuyor. Nelsson çizgideki Boey ile pas alışverişi yaptıktan sonra önde kendisinden top isteyen Barış Alper Yılmaz'ı uzun topla kaçırıyor. Topu çizgiye doğru kontrol eden Yılmaz merkezdeki Zaha'yı görüyor (aşağıdaki fotoğraf). Onun yere çaptırarak attığı şut Uğurcan Çakır'ın solundan filelere gidiyor.

Bu golü biraz analiz ettiğimizde görülenler şunlar:

Üçüncü örnek, dakika 59,47. Mehmet Aydın'ın sağdan yaptığı bindirmeyi ikinci bölge başında Davinson Sánchez taç çizgisi üzerinde kestikten sonra Kaan Ayhan'a oynuyor, o da gerideki Torreira'ya. Torreira Mertens'le dikine paslaştıktan sonra rakip iki blok arasında kendini gösteren Demirbay'a dikine bir pas atıyor. Blok kıran bu pas sayesinde Galatasaray 3'e 4 hücuma kalkıyor (aşağıdaki fotoğraf).

Sağdan bindiren Boey'nin de desteklediği bu hücumda Demirbay yaklaşık 30 metre topu sürdükten sonra pasını Zaha'ya veriyor. Zaha önündeki Filip Benkoviç'e rağmen sert ve ters köşeye vuruyor (aşağıdaki fotoğraf).

Bu golde Trabzonspor stoperi Benkoviç geriye doğru kaçarak hem Galatasaraylı Zaha'nın ofsaytta kalmamasını sağlıyor, hem de Zaha'ya sızabileceği bir koridor açmış oluyor. Avcı bu golden hemen sonra Benkoviç'i oyundan alarak bu pozisyona orta saha futbolcusu Batista Mendy'yi sürdü. Ancak bu değişim Galatasaray'ın üç gol daha atmasını önleyemedi.

Son örnek, dakika 63,42. Demirbay orta sahada Anastasios Bakasetas'a müdahale ederek topun Mertens'e gelmesini sağlıyor (aşağıdaki fotoğraf). Böylece 5'e 4 Galatasaray hücumu başlıyor.

Mertens yaklaşık 30 metre sürdükten sonra ceza sahası önünde solundaki Zaha'ya bırakıyor topu. O da soldan bindiren Kaan Ayhan'ın önüne. Ayhan topu sağına alıp bekletmeden uzak köşeye plaseliyor (aşağıdaki fotoğraf).

Bu golü analiz ettiğimizde görülenler şunlar:

Bu köşede birçok yazıda Galatasaray'ın kullandığı duran toplarda savunma güvenliğini iyi alamadığı rest-defence örnekleri vermiştim. Galatasaray'ın rest-defence yarası dünkü maçta da devam etti. Buraya tek örneği alıyorum.

Dakika 38,02. Galatasaray'da Mertens'in Trabzonspor yarı sahası ortalarından kullandığı serbest vuruşta topu kaleci Uğurcan Çakır kontrol ediyor. Galatasaray'ın duran top sonrasındaki rest-defence zayıflığına çalışmış olan Trabzonspor Çakır'la hemen oyunu başlatıyor (aşağıdaki fotoğraf).

Çakır'ın pasıyla topla buluşan Enis Bardhi Galatasaray yarı sahasına geçtikten sonra solundaki Elmalı'ya verkaça giriyor. Daha sonra da topu Galatasaray ceza sahasına koşan Fountas'ın önüne yuvarlıyor. Ancak Muslera Fountas dokunmadan önce yatarak topu uzaklaştırıyor (aşağıdaki fotoğraf).

Böylece Muslera maç 1-0 Galatasaray leyineyken mutlak bir Trabzonspor golünü önlemiş oluyor. Trabzonspor'un bu hızlı hücumunda Galatasaray'dan sadece Aktürkoğlu ve Torreira hızlı biçimde geriye koşabildi. Bu sayede Trabzonspor hücumunu Galatasaray adına karşılayan futbolcuların (Demirbay, Mertens ve Boey) sayısı beşe yükselmiş oldu.

Bu hücum vesilesiyle bir konuyu tartışmak istiyorum. Bu hücumda Fountas topa değmemişken Türkiye'de yayıncı kuruluşa veri sağlayan OPTA Fountas'ın Galatasaray kalesine isabetli bir şut attığına hükmetmiş durumda. Ve yine OPTA'ya göre bu şutun gol beklentisi de (xG) oldukça yüksek; 0,37.[3] (Penaltı atışlarında xG değeri genellikle 0,79 / 0,80 kabul ediliyor.)

Fountas'ın dokunamadığı bu top nedeniyle ilk yarı sonunda Trabzonspor'un ürettiği xG değeri, yayıncı kuruluş tarafından 0,50 olarak ekrana yansıtıldı. (Gerçekte maçta Trabzonspor Galatasaray kalesine tek isabetli şut attı, o da gol oldu.) Buna karşın Galatasaray Trabzonspor kalesine biri golle sonuçlanan üç isabetli şut atmıştı, ancak buna rağmen Galatasaray'ın xG değeri Trabzonspor'unkinden sadece 0,06 puan daha büyüktü (aşağıdaki görsel).

Yine bu hayali şut sayesinde maç sonunda Galatasaray kalesine tek isabetli şutu olan Trabzonspor'un ürettiği xG değeri Galatasaray'ınkinden 0,04 puan daha fazla oldu (aşağıdaki görsel).

Okan Buruk'un takım içinden transfer yapma stratejisini Trabzonspor karşılaşmasında zirveye çıkardığı söylenebilir. Zaha'yı santrfora, Barış Alper Yılmaz'ı sağ forvete monte eden Buruk, Kaan Ayhan'ı da sol beke çekerek Galatasaray'ın Trabzonspor engelini kolayca geçerek büyük maç envanterine yeni bir sayfa eklemiş oldu.

Kayserispor maçı yorumlarında iki yerde sol bekte, sağ forvette ve santrforda kullanılan Barış Alper Yılmaz'ı tasvir etmek için "İsviçre çakısı" teriminin kullanıldığını görmüştüm. (Hürriyet'te sevgili Engin Kehale ile Vole'de sevgili Sinan Yılmaz.) Ancak Galatasaray'da İsviçre çakısı durumunda olan sadece Barış Alper Yılmaz değil; bugüne dek sağ bek, sağ stoper, sol stoper, altı numara ve sekiz numarada izlediğimiz Kaan Ayhan, oynayabildiği pozisyon paletine sol bek mevkiini de ekleyerek Galatasaray'ın bir diğer İsviçre çakısı olduğunu hatırlatmış oldu bize.

Elbette mülti işlevsel oldukları için İsviçre çakıları değerlidir. Ancak sakatlıklar, cezalar, Afrika Uluslar Kupası ve transfer planlamasındaki aksaklıklar nedeniyle giderek kan kaybeden Galatasaray'da gerçekleştirdiği takım içi transferler sayesinde Okan Buruk'u da değerli bulmak, çok zor olmasa gerektir.

[1] Daha fazla bilgi için, https://www.sofascore.com/galatasaray-trabzonspor/blbsllb#11450146

[2] Aşağıdaki verilerin bir kısmını yayıncı kuruluşun maç yayınından, bir kısmını da Opta verilerini kullanan www.sofascore.com adresinden aldım.

[3] Başka bir maçta OPTA'nın bazı verilerinin gerçekle uzlaşmadığını saptamış, ancak bunu yazmaktan imtina etmiştim. Dünkü maçta Fountas'ın dokunamadığı topu OPTA'nın Trabzonspor lehine 0,

Melih Şabanoğlu, Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu.

Okur, yazar, merak eder. Çocukluktan itibaren her yaş döneminde ve değişik sektörlerde çalışırken spor ve futbol, amatör tutkusu oldu hep.

Futbolun matematiğini anlamaya çalıştı. Sabahtan akşama dek muhtelif maçlar izleyerek geçireceği günlerin hayalini kurdu.

Ana ilgi ve uğraş alanı ise Osmanlı modernleşmesi ve geç Osmanlı döneminde spor tarihi.

Bu konuda Kuruluş: Mekteb-i Sultani'den Galatasaray Spor Kulübü'ne Türkiye'de Futbolun Erken Çağı (1904-1907) başlıklı bir kitabı var.

Önümüzdeki dönemlerde bu çalışmanın diğer ciltlerini çıkarmayı umuyor.

37 xG değerine sahip isabetli bir şut kabul etmesi üzerine bu konuyu yazmaya ve tartışmaya karar verdim.

Ümraniyespor karşılaşmasında Okan Buruk Galatasaray adına bol bol deneme yapma fırsatı buldu. Bunun yanı sıra futbolcularına tempolu bir antrenman da yaptırmış oldu.

Galatasaray Kayserispor karşısında istekli oynadı, ama yeterince organize değildi. Buna rağmen zorlansa da üç puana ulaştı. Bu maçta elde edilen galibiyetin Galatasaray’daki yaraların sarılmasına yetip yetmeyeceğini Trabzonspor deplasmanında göreceğiz

Galatasaray sezon başında alınan bir dizi yanlış kararın da etkisiyle ilk yarının son maçına tam dokuz eksikle çıktı. Bu eksikliklere, özellikle ikinci yarıdaki iştahsızlığı da eklenince öne geçtiği maçta beraberliğe yakalandı

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - Buruk'un iç transferleri - Melih Şabanoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Buruk'un iç transferleri

19 0
22.01.2024

Diğer

22 Ocak 2024

Maçtan beş saat kadar önce spor kamuoyundaki genel düşünce Galatasaray'ın Trabzonspor karşılaşmasında oldukça zorlanacağıydı. Hatta Fenerbahçe'yle iki olan puan farkının daha da açılabileceğini düşünenlerin sayısı hiç de az değildi. Ancak bu gerçekleşmedi.

Galatasaraylılar ise çok telaffuz etmeseler de Okan Buruk'un "büyük maç" stratejilerine güveniyorlardı. Haksız da çıkmadılar.

Galatasaray maçın başlamasıyla birlikte Okan Buruk'un Trabzonspor maçına ilişkin hazırladığı özel stratejiler sayesinde ilk saniyeden itibaren hemen direksiyon koltuğuna oturdu ve üç değişiklik birden yaptığı 76'ncı dakikaya kadar üç gol bularak maçı kopardı. Öyle ki 76'ncı dakikada Kerem Demirbay'ın yerini Berkan Kutlu, Lucas Torreira'nın Tanguy Ndombélé, Kaan Ayhan'ın da Tetê'ye bıraktığı ana kadar Trabzonspor'un Galatasaray kalesine çektiği tek isabetli şut yoktu. (OPTA'ya göre de Trabzonspor'un bir isabetli şutu vardı. Bu konuyu tartışma bölümünde ele alacağım.)

Bu veriler ve skor bizi Okan Buruk'un maç stratejisine götürüyor. Ancak bu alt başlığa girmeden önce Abdullah Avcı'nın stratejisinden bahsetmek istiyorum.

Bu niçin önemli? Şundan, Abdullah Avcı da Okan Buruk gibi büyük maçlara özel stratejilerle hazırlanan bir teknik direktör. (Nitekim bu özelliği sayesinde ligin ilk yarısında lider Fenerbahçe'ye kendi evinde bir yenilgi yaşattı.)

Abdullah Avcı'nın Galatasaray stratejisini görebildiğim ve anlayabildiğim kadarıyla şu unsurlar oluşturuyordu:

Avcı'nın bu planı çalıştı mı peki?

Bazıları çalıştı, bazıları ise çalışmadı. En çalışan strateji Trabzonspor'un ağırlıklı olarak kendi sağından hücum yapmasıydı. (Yayıncı kuruluşta yayınlanan OPTA verilerine ilk yarıda Trabzonspor hücumlarının yüzde 54,3'ünü kendi sağ kanadından gerçekleştirdi.)

Çalışan stratejilerden bir diğeri de yönlendirmeli baskıyla Galatasaray'ın Nelsson üzerinden oyun kurmaya zorlanmasıydı. Oyundan çıktığı 45'inci dakikaya kadar Bardakcı'nın sadece dört kez uzun top oynayabilmesini Avcı'nın bu stratejisiyle açıklayabiliriz.

Buna karşın Nelsson maç boyunca tam 15 kez uzun oynadı, bunların beşinde başarılı oldu. (İç sahada oynanan son karşılaşma olan Kayserispor maçında Nelsson sekiz kez uzun oynama fırsatı bulmuştu. Trabzonspor karşılaşmasında Nelsson'un Kayserispor maçına oranla iki kattan fazla uzun top oynamasını sadece ve sadece Avcı'nın stratejisiyle ilgili olduğunu düşünmüyorum. Bu biraz da Okan Buruk'un stratejisiyle ilintiliydi, ki biraz ileride bunu açıklamaya çalışacağım.)

Kısmen çalışan bir diğer strateji Galatasaray'ın kullandığı duran top sonrasında kazanılan topların hızlı hücuma dönüştürülmesiydi. Trabzonspor, bir forvet oyuncusunu maçın 39'uncu dakikasında bu yolla geliştirilen hücum sonrasında Galatasaray kalecisi Fernando Muslera'yla karşı karşıya bırakmayı başardı. (Bu hücumu yazıda daha detaylı inceleyeceğim.)

Avcı'nın Enis Destan üzerinden yüksek oynama stratejisi ise pek çalışmadı. Maça ilişkin şu veriler de Avcı'nın bu planının pek işlemediğini gösteriyor: Enis Destan maç boyunca 14 hava mücadelesinin sadece dördünde başarılı oldu. Bunun nedeni ise Nelsson, Bardakcı ve Kaan Ayhan'ın hava topu mücadelelerinde kazanma oranlarının oldukça yüksek olmasıydı. (Maç boyunca Nelsson sekiz hava topunun altısını (6/8), çıkana kadar Bardakcı dört hava topunun üçünü (3/4), Ayhan da yedisinden dördünü (4/7) kazandı.[1] Böylece Trabzonspor Destan'ın indirdiği toplar üzerinden tehlike üretememiş oldu.

Avcı'nın oyunu birinci bölgede pasla kurmama stratejisinin ise kısmen çalıştığı söylenebilir. Şundan; Avcı ilk yarının sonunda Rayyan Baniya'yı geriden oyun kurma hevesi nedeniyle oyundan çıkardı. (Avcı'nın bu kararında Baniya'nın sarı kartla oynaması da etkili oldu hiç kuşkusuz.) Aynı Avcı'nın ilk yarının sonuna doğru (dakika 45 2) Mertens'in birinci bölgede yaptığı baskı sonrasında Berat Özdemir'den topu kaparak Trabzonspor kalesini bulan şutuna oldukça sinirlenmiş olduğunu da tahmin edebiliriz.

Bu uzun özetten sonra Okan Buruk'un maç stratejisine geçebiliriz. Okan Buruk maç stratejisini tek bir konseptin üzerine, hız üzerine kurdu. Galatasaray maça sadece ve sadece hızlı........

© T24


Get it on Google Play