Diğer

18 Ocak 2024

Hastalığın olmamasının sağlık olarak tanımlanması artık eski moda. FDA henüz yaşlanmayı bir hastalık olarak tanımlamamış olsa da 2023'te yaşlanma ile ilgili ilaçların geliştirilmesini teşvik etmek için bir yol haritası yayımladı1. Yeni sağlık tanımı artık hücresel ve moleküler düzeyde sağlıklı olmamızı gerektiriyor. Sağlığın tanımlayıcı özellikleri son literatürlerde sekiz madde olarak tanımlanıyor. Vücut bariyerlerinin bütünlüğü, lokal bozulmaların kontrol altına alınabilmesi, geri dönüşüm, devrelerin entegrasyonu, ritmik salınımlar, homeostatik esneklik, hormetik düzenlenme, strese doğru ve yeterli cevabın verilmesi, onarım ve yenilenmenin sağlıklı bir şekilde devam etmesi sağlığın tanımında kullanılıyor.

Hücrelerimiz yaşlanırken bazı belirli işlevlerde bozulma meydana geliyor. Bunlar zamanla/yaşla ortaya çıkıyorlar, deneysel olarak hızlandırılıp yavaşlatıldığında yaşlanma hızına müdahale edilebilmesi yaşlanma ile bağlantılı olduklarını doğrular nitelikte. Yani siz kendinizi henüz sağlıklı diye düşünüyorken hücresel ve moleküler düzeyde yaşlanmayla ilgili sorun başlamış olabiliyor2.

Yakın zamanda artarak sayısı 12'ye ulaşan hücresel yaşlanmanın belirleyici özelliklerini şöyle sıralayabiliriz3.

Bu özellikler birbirleriyle ve sağlığın ayırt edici özellikleriyle de bağlantılıdır. Sonuçta, bölünmesini durduran, ama ölmeyi reddeden ve bir tür kış uykusuna yatan hücreler ortaya çıkar (senil veya zombi hücre). Yaşamın erken evrelerinde henüz anne karnındayken uygunsuz hücre bölünmelerini kısıtlayan, yara iyileşmesinde uygun doku onarımı için zaman sağlayan, yaşlı ve hasarlı hücrelerin çoğalmasını ve kansere dönüşmesini önleyerek tümör baskılayıcı bir mekanizma olarak da görev alarak evrimimizde önemli rol oynayan bu özellik yaşamın ileri evrelerinde sorun çıkarmaya başlar.

Yaşlı hücrelerde hücre bölünmesi artık geri döndürülemez şekilde durmuştur ve hücresel stres, hasar ve fonksiyon bozukluğu ile ilgili karmaşık bir dizi uyaran devreye girer. Hücre bölünmesinin durdurulması, hasarın yeni nesil hücrelere geçmesini önler, ancak hasarlı, yaşlanan hücrelerin kendisi, anti-apoptotik (yani hayatta kalma yanlısı) yolların aktivasyonu yoluyla varlıklarını sürdürebilirler. Bu hücreler gen ekspresyonunda ve metabolizmasında değişikliklere uğrar ve pro-inflamatuar moleküllerin ve yakındaki hücrelere zarar verebilecek, potansiyel olarak yaşlanmanın yayılmasına yol açabilecek faktörlerin artan salgılanmasıyla karakterize edilen 'yaşlanmayla ilişkili salgı yapan hücre' haline dönüşürler. İşte bu nedenle 'zombi hücre' olarak tanımlanıyorlar4.

Bu hasarlı hücrelerin birikmesi ve bunlara eşlik eden enflamasyonun artması, yaşa bağlı sayısız durum ve hastalığın (Alzheimer, kalp damar hastalığı gibi) gelişmesinde rol oynamaktadır. Bu nedenle son yıllarda, yaşlanan bu hücreleri ortadan kaldırmaya yönelik farmakolojik stratejileri konu alan çalışmaların sayısı giderek artmaktadır5,6,7.

Anti-aging tıbbı daha önce kader kabul ettiğimiz yaşlılığı tedavi edilebilir hastalıklar kategorisine sokmaya başladı ve bu kapsamda hücresel yaşlanma ve oksidasyon dikkat ve tedavi gerektiren bir sorun olarak ele alınıyor. Senolitik tedavi yani yaşlılığı bir hastalık kabul ederek tedavi eden ilaç araştırmaları şu an devam ederken, elimizde henüz tedavide kullanabileceğimiz bir ilaç imkanı sağlamasa da, elimizdeki bilgilerle neler yapabileceğimize odaklanalım.

Sağlıklı beslenme: Meyve, sebze, tam tahıllar ve yağsız proteinlerden zengin Akdeniz tarzı bitki temelli beslenme senil (yaşlı) hücre oluşumunu önlemeye yardımcı olabilir. Bu besinler anti-inflamatuarları ve diğer koruyucu bileşenleri içerir. Obeziteden ve hiperglisemiden uzak durarak zombi hücre oluşumunu azaltabilirsiniz8,9,10.

Düzenli egzersiz: Zombi hücrelerin oluşumunu azaltan ve yaşlanmayla gelen hastalıkların önlenmesinde güçlü bir araçtır. Haftada en az 150 dk zone 2 aerobik antrenman, 75 dk yüksek yoğunluklu interval antrenmanı (HIIT) hedeflemek ve kas kitlesini mutlaka koruyacağınız ağırlık egzersizleri yapmanız çok önemlidir. Uzun emeklerle artacak olan VO2max kapasiteniz ne kadar yaşayacağınızın önemli bir göstergesidir 11,12,13,14.

Yeterli uyku: Uykuda hücreleriniz kendini onarmak ve yenilemek için gerekli ortamı bulur. Beyninizi ve vücudunuzu korumak için günde 7-8 saat uyuyun. Sirkadyen ritminizin doğru çalışmasını sağlamak amacıyla sabahları aynı saatte uyanmaya gayret edin. Sabah güneş doğarken dışarı çıkıp on dakika kadar güneş gözlüğünüzü takmadan güneşin vücudunuzu düzenlemesine izin verin. Uyandığınızda ilk bir buçuk saatte ve uyku saatinizden 8-10 saat öncesinde kafein tüketmemeye dikkat edin 15,16.

Stresinizi yönetin: Kronik stres, zombi hücrelerin oluşumunu arttırmada rol oynayabilir. Stresle başa çıkmak için, nefes, meditasyon ve yoga yararlı yöntemlerdir. Kendinizi hangisine yakın hissediyorsanız onu yapmaya başlayın 17.

Sigara ve alkol: Hücreleriniz için yapacağınız en büyük iyiliklerden biri sigaradan uzak durmaktır. Alkol aldığınızda sınır koymayı bilin 18,19,20.

NAD+ terapisi: Damardan NAD almanın zombi hücrelerini azaltacağını gösteren hayvan çalışmalarının yanı sıra, Alzheimer hastalığı olanlarda iv uygulamanın zombi hücreleri azalttığına yönelik kanıt bulunmuştur. Zombi hücrelerinin kendisinin de NAD dizeyini düşürdüğü gösterilmiştir 21,22,23.

Glutatyon: Zombi hücreleri tedavi etmek için araştırılan moleküllerden biridir. Yaşla üretimi azalan bu güçlü antioksidan, tedavi ile yerine konduğunda hücresel yaşlanmanın 12 belirtecinde düzelme olduğu görülmüştür. Ancak daha önceki yazımda bahsettiğim gibi * damardan her gün yeterli glutatyon alma şansımız zayıf olduğundan, ağızdan N-Asetil Sistein(NAC) ve Glisin desteğini her gün almanız gerekmektedir. Çünkü bir gün değil, her gün ihtiyacımız var24,25,26.

Destek kullanımı: Alfa Lipoik Asit (ALA) hücrelerimizde antioksidan ve anti-inflamatuar, onarıcı özellikleri olan bir moleküldür. ALA'in DNA ve hücre proteinlerini hasardan koruduğunu düşünürsek, düzeyindeki bu azalmanın zombi hücrelerin ve yaşlanmayla bağlantılı hastalıkların ortaya çıkmasına neden olması muhtemeldir. Ağızdan destek olarak veya damar yoluyla almak mümkündür. Diyabetik insanlarda yapılan bir çalışma zombi hücre oluşumunu azalttığını göstermiştir 27,28.

Ancak bu konular henüz çalışmaya devam etmeye açıktır ve giderek büyüyen evren gibi, hücrelerimiz ve kendimiz hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaya devam ediyoruz 29.

Referanslar:

Bütün bu saat yazısını sadece bilimsel bir meraktan dolayı değil, sağlığımız tüm bu saatleri senkronize tutmamıza bağlı olabileceği için yazıyorum

Yirmili yaşların ortalarında kollajen üretimi maksimumdadır. Ancak bu noktadan sonra her yıl yüzde 1-1,5 oranında azalır

Bilim diyor ki, yaşlanma ile glutatyon seviyelerimiz düşüyor ve düzeltmekte fayda var, ama nasıl?

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - Zombi hücreler - Nurhayat Gül
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Zombi hücreler

11 1
18.01.2024

Diğer

18 Ocak 2024

Hastalığın olmamasının sağlık olarak tanımlanması artık eski moda. FDA henüz yaşlanmayı bir hastalık olarak tanımlamamış olsa da 2023'te yaşlanma ile ilgili ilaçların geliştirilmesini teşvik etmek için bir yol haritası yayımladı1. Yeni sağlık tanımı artık hücresel ve moleküler düzeyde sağlıklı olmamızı gerektiriyor. Sağlığın tanımlayıcı özellikleri son literatürlerde sekiz madde olarak tanımlanıyor. Vücut bariyerlerinin bütünlüğü, lokal bozulmaların kontrol altına alınabilmesi, geri dönüşüm, devrelerin entegrasyonu, ritmik salınımlar, homeostatik esneklik, hormetik düzenlenme, strese doğru ve yeterli cevabın verilmesi, onarım ve yenilenmenin sağlıklı bir şekilde devam etmesi sağlığın tanımında kullanılıyor.

Hücrelerimiz yaşlanırken bazı belirli işlevlerde bozulma meydana geliyor. Bunlar zamanla/yaşla ortaya çıkıyorlar, deneysel olarak hızlandırılıp yavaşlatıldığında yaşlanma hızına müdahale edilebilmesi yaşlanma ile bağlantılı olduklarını doğrular nitelikte. Yani siz kendinizi henüz sağlıklı diye düşünüyorken hücresel ve moleküler düzeyde yaşlanmayla ilgili sorun başlamış olabiliyor2.

Yakın zamanda artarak sayısı 12'ye ulaşan hücresel yaşlanmanın belirleyici özelliklerini şöyle sıralayabiliriz3.

Bu özellikler birbirleriyle ve sağlığın ayırt edici özellikleriyle de bağlantılıdır. Sonuçta, bölünmesini durduran, ama ölmeyi reddeden ve bir tür kış uykusuna yatan hücreler ortaya çıkar (senil veya zombi hücre). Yaşamın erken evrelerinde henüz anne karnındayken uygunsuz hücre bölünmelerini kısıtlayan, yara iyileşmesinde uygun doku onarımı için zaman sağlayan, yaşlı ve hasarlı hücrelerin çoğalmasını ve kansere dönüşmesini önleyerek tümör baskılayıcı bir mekanizma olarak da görev alarak evrimimizde önemli rol oynayan bu özellik yaşamın ileri evrelerinde sorun çıkarmaya başlar.

Yaşlı hücrelerde hücre bölünmesi artık geri döndürülemez şekilde durmuştur ve hücresel stres, hasar ve fonksiyon bozukluğu ile ilgili karmaşık bir dizi uyaran devreye girer. Hücre bölünmesinin durdurulması, hasarın yeni nesil hücrelere geçmesini önler, ancak hasarlı, yaşlanan hücrelerin kendisi, anti-apoptotik (yani hayatta kalma yanlısı) yolların aktivasyonu yoluyla varlıklarını sürdürebilirler. Bu hücreler gen ekspresyonunda ve metabolizmasında........

© T24


Get it on Google Play