Diğer

09 Aralık 2023

Ağzınızdan demokrasi lafı düşmüyor. Neden demokrasi istiyorsunuz?

ABD'li siyaset teorisyeni Robert Alan Dahl'ın (1915 - 2014) saydığı olasılıklar arasında şunlar var: Zalim otokratların yönetime geçmesini engellemek için, demokrasi, insanlara demokratik olmayan sistemlerin sağlamadığı ve sağlayamayacağı pek çok temel hakkı sağladığı için, alternatiflerinden daha geniş bir kişisel özgürlük alanı yarattığı için, insanların kendi temel çıkarlarını korumalarına yardım ettiği için, göreceli olarak daha çok politik eşitlik sağladığı için vb.

Bunların hangisi sizin demokrasi istemenizin nedenidir?

Bunu cevapladığınızda size bir soru daha soracağız:

İstediğiniz demokrasi, kimin tanımladığıdır?

"Halkın temsilini ve doğrudan halk katılımını içeren bir kurumsal karışım, aynı zamanda aktif bir sosyopolitik yönlendirmeye yatkın bir siyasi kültür" olarak nitelendirmiş olan Machiavelli'ninkini mi yoksa Jakobenlerin babası Jean-Jacques Rousseau gibi herkesin oy kullanacağı doğrudan demokrasiyi mi yeğlersiniz? "Halk adına, halk tarafından, halk için" demiş olan Abraham Lincoln'unki mi, "Sosyalizme götüren yol olarak tanımlayan Marx'ınkini mi?

Hangi biri olursa olsun, demokrasi son yıllarda -zeytinyağı gibi, peynir gibi, yeşil soğan gibi- çok pahallandı, arandığında, özellikle çok ısrar edildiğinde kısıtlılıklar, uzun yıllar hapis, işkence vb. birçok şey gelebilir başınıza. İthali? Olmaz, yasak!

İkinci el? Seçim sistemleri bozuk, haber kaynakları düzmece, gıcırıbükme, merdivenaltında üretilmiş tiplerine razı iseniz size vereceğimiz, ancak uzaktan baktığınızda demokrasiye benzetebileceğiniz şeyler olabilir; hiçbirinin freni çalışmaz, çoğunun dikiz aynası, hatta yedek lastiği bile yoktur, dört lastiğinden en az üçü birkaç kez yamalanmıştır. Ama alırsanız "biiiz, pek yakında -inşallah- bu eksiklikleri fazlasıyla tamamlayacağız!"

- İkinci el demokrasi deyince neden illaki otomobil geliyor aklımıza?

"Araç mı, amaç mı?" sorusu ile Türk büyüklerince ötedenberi tartışılan yönetim sistemi olduğundan ve bu tartışmanın sonucu "aslında araçtır" anlamında yorumlandığından ikinci elden bahsedilince akla önce otomobil geliyor.

Her araç gibi bunun da ikinci hatta üçüncü eli var. Doktor ya da bayan kullanmışsa ikinci eli, birincisinden farksızdır. Diploması daha kolay elde edilen bir meslek sahibi sürücü elinde daha çok yıpranır; ancak diplomasızın ya da uyduruk diplomalının sürdüğü kadar çabuk dandikleşmez.

Serkan Güneş, bir makalesinde, böyle şeylerden bahsedildiğinde otomobilin neden aklımıza ilk varan nesne olduğunu başka nedenlerle açıklıyor: "Toplumun büyük bölümünde kendini dışa vurma ihtiyacını gidermek için otomobil devreye girmiş, kimi zaman bir arkadaş kimi zaman ise bir sevgili mertebesine ulaşmıştır." diyor, bir de savını güçlendirici bir gözlemini anlatıyor: "1990'lı yılların başında özel bir banka televizyon reklamlarında 'Düşlerinizi ertelemeyin, gelin sizi otomobillendirelim' diyor, reklamın ilerleyen bölümlerinde sadece ayakları görülen bir kadın, evdeki erkeğe 'Macit beni otomobillendir' diye sesleniyordu. Reklamın ilginç bir yönü tüketiciye salt bir otomobil sahibi olmak değil aynı zamanda üst sınıf otomobillerin ulaşılmaz olmadığını vurgulamasıydı."

Demokrasinin ikinci eli illaki otomobille mi eşlendirilmeli, başka nesnelerin ikinci eline de benzetilemez mi? Ne mi? Mesela ikinci el nişan yüzüklerine?

İtirazları duyar gibi oluyorum:

- Yok ya... İstemem... İsterse beşte bir fiyatına olsun. Yine de istemem. İkinci el nişan yüzükleri alacağız ve her ikisinin içinde birbirimizin değil başka birinin -hem de bir erkeğin- adı olacak. Biz bundan böyle birbirimize değil bu herife yaşam süresince sadakat yemininin sembolü ile yaşayacağız, öyle mi? Eksik olsun!

Aynı dileğin demokrasi için de geçerli olması olasıdır.

Peki ya halkımızın önemli bir bölümünün sadece abisinden, ablasından kalan yani "sülaleden ikinci el" hatta, anasından, babasından, hatta daha da eski ecdadından kalmış giysilerle dolaştığını bilmiyor muyuz? Öyleyse ikinci el demokrasi deyince bazılarımızın eskimiş giysilerin ikinci el tüketimi de neden anımsanmasın? Mevlana'nın "Öyle adamlar gördüm ki, üstünde elbise yok, öyle elbiseler gördüm ki, içinde adam yok" sözünü hatırlarsak bunun da aslının yokluğunda başka yerlerde aranabilen demokrasi için geçerli olabileceğini anlarız.

Bütün bunları bilerek işin içinden nasıl çıkacağız?

Walt Whitman'ın dediğini hatırlayarak çözeriz bunu: "Ey dostum," demişti Walt Whitman, "Sen de mi sanırsın ki demokrasi sadece seçimlerde, politikada ve parti adlarında kullanılan bir nesnedir. Bana göre demokrasi, ancak davranışlarda, insanlar arasındaki en yüksek etkileşim biçimlerinde ve inançlarda - dinde, edebiyatta ve okullarda yani kamuda ve özel yaşamda çiçeklenip meyve verebileceği yerlerde geçerli olduğunda yararlı olan bir şeydir."

Öyleyse ikinci eline razı olmamak, işe demokrasiyi önce özel yaşamımızda çiçeklendirip coşturarak, sonra bununla yetinmeyip ötelere taşımakla çözeceğiz bunu!

* SDU Sosyal Bilimler Dergisi Mayıs 2012, Sayı:25, 2012

Zamanımızın diktatörlerinin neden seçim yaptıklarını anlamazsak ve bu seçimlerde ne gibi yeni yöntemler kullandıklarını kavramazsak demokrasiden uzaklaştıkça uzaklaşırız. Çare, hem iktidar ve hem de muhalefet liderlerinin sıkça dile getirdikleri gibi “Her kapıyı çalarak, her vatandaşın elini sıkarak yurdu gezmekten ibaret” değildir. Başka şeyler de yapmalıyız !

Tercüman- ı Ahval, Tasvir- i Efkar ya da Ceride - i Havadis okuyan kuşaklarımızın yaşlıları "Üsküdar'da, Selimiye Mahallesinde pek mahirane surette bir cinayete tasaddi edilmiştir" ya da "Haliç Dersaadet İdaresinin 9 numaralı vaporu ile 5 numaralı vaporunun kaptanları arasında Cibali İskelesi'nde karşılaştıklarında bir yarış hevesi uyanmış, süratli ve çok yakın seyrettikleri cihetle müsademe edeceklerini gören yolcular feryad etmeğe başlamışlardır." gibi haberler okuduklarında önce eşlerine, çocuklarına, gelinlerine, damatlarına, sonra da mahalle kahvesinde rastladıkları akranlarına "suç işlenebilecek mahallerin kapatılmasını, vapurların seyirden kaldırılmasını" önerirlerdi. Aralarında en ileri derecede ateh* getirmiş olanlar da vahşiyane yarışarak yolcuları dehşete düşüren kaptanlar konusunda "idam!" diye tutturur, "Birkaç tanesini Beyazıt Meydanı'nda sallandıracaksın; bak bir daha kimse cesaret eder mi?" derlerdi. Bu gün de pek değişmedi

Diktatörlüğün ülkelerine bulaşmamasını, burada kök salmamasını isteyenler seçimlerde adaylar arasında bu sapıklığa yatkın olanları tanımanın yollarını öğrenmelidirler. Klasik diktatörlerin- hiç olmazsa birkaç tanesini- tanımak bu konuda işe yarayabili

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - İkinci el demokrasi - Selçuk Erez
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İkinci el demokrasi

10 1
09.12.2023

Diğer

09 Aralık 2023

Ağzınızdan demokrasi lafı düşmüyor. Neden demokrasi istiyorsunuz?

ABD'li siyaset teorisyeni Robert Alan Dahl'ın (1915 - 2014) saydığı olasılıklar arasında şunlar var: Zalim otokratların yönetime geçmesini engellemek için, demokrasi, insanlara demokratik olmayan sistemlerin sağlamadığı ve sağlayamayacağı pek çok temel hakkı sağladığı için, alternatiflerinden daha geniş bir kişisel özgürlük alanı yarattığı için, insanların kendi temel çıkarlarını korumalarına yardım ettiği için, göreceli olarak daha çok politik eşitlik sağladığı için vb.

Bunların hangisi sizin demokrasi istemenizin nedenidir?

Bunu cevapladığınızda size bir soru daha soracağız:

İstediğiniz demokrasi, kimin tanımladığıdır?

"Halkın temsilini ve doğrudan halk katılımını içeren bir kurumsal karışım, aynı zamanda aktif bir sosyopolitik yönlendirmeye yatkın bir siyasi kültür" olarak nitelendirmiş olan Machiavelli'ninkini mi yoksa Jakobenlerin babası Jean-Jacques Rousseau gibi herkesin oy kullanacağı doğrudan demokrasiyi mi yeğlersiniz? "Halk adına, halk tarafından, halk için" demiş olan Abraham Lincoln'unki mi, "Sosyalizme götüren yol olarak tanımlayan Marx'ınkini mi?

Hangi biri olursa olsun, demokrasi son yıllarda -zeytinyağı gibi, peynir gibi, yeşil soğan gibi- çok pahallandı, arandığında, özellikle çok ısrar edildiğinde kısıtlılıklar, uzun yıllar hapis, işkence vb. birçok şey gelebilir başınıza. İthali? Olmaz, yasak!

İkinci el? Seçim sistemleri bozuk, haber kaynakları düzmece, gıcırıbükme, merdivenaltında üretilmiş tiplerine razı iseniz size vereceğimiz, ancak uzaktan baktığınızda demokrasiye benzetebileceğiniz şeyler olabilir; hiçbirinin freni çalışmaz, çoğunun dikiz aynası, hatta yedek lastiği bile yoktur, dört lastiğinden en az üçü birkaç kez yamalanmıştır. Ama alırsanız "biiiz, pek yakında -inşallah- bu eksiklikleri fazlasıyla tamamlayacağız!"

- İkinci el demokrasi deyince neden illaki otomobil geliyor aklımıza?

"Araç mı, amaç mı?" sorusu ile Türk büyüklerince ötedenberi tartışılan yönetim sistemi olduğundan ve bu tartışmanın sonucu "aslında araçtır" anlamında yorumlandığından ikinci elden bahsedilince akla önce otomobil geliyor.

Her........

© T24


Get it on Google Play