Diğer

T24 Haftalık Yazarı

31 Aralık 2023

Bazen kendimi kaptırıp
Lodosun dolduruşuna gelen
Arşipel’in dalgaları gibi hissediyorum.

Köpük köpük ve bembeyaz...

Ve kıyıya çarpa çarpa
Orada izler bırakırken ben;
En çok kendimi dövdüğümden bihaber

Yalancı dünyanın
Kahrını ve de kederini
İçime, gerisin geriye çeke çeke;

Bir kaybolan ve sonra görünen
Ebedi maviliğin
Uslanmaz
Ama dingin
Ama şehvetinden sual olunmaz
Beyaz dalgaları gibi...

Bahse girerim
Afrodit’i böyle bilmezsiniz!

***

Güzel bir giriş oldu.
Akdeniz mimarisinin beyaz rengini
Nereden aldığını da biraz anlatmış oldum.

Yolculuklarım ve hikayelerimden sonra
Mavi yurda döndüğümde;

Yine bu yurdun cennet köşelerinden
Gerenkuyu’ya da "kolları sıvayıp"
Giriştiklerini duyunca
Şunu sormak farz oldu:

"Siz, hiç yaşadığınız kentin tutsak alınmış olduğu hissine kapıldınız mı?"

O kentin tutsaklığı değil de
O kentin suskunluğu
Asıl esaretidir, diyorum ben.

Nasıl da sesimizin çıkmadığına
Hayret ediyor olmalısınız

Ben de öyleyim...

O sessiz yığının içindeyken bile
Şaşırıyorum hâlâ;

Sessizliğime
Kendime...

Ve bu tutsaklıkta
Can Atalay
Ve nice sessiz haykırış
Dört duvar arasındayken

Kendimize dönmek
Yani bir kente;

Bencilce gelebilir...

Olsun.

Saydık daha dün
Cennet Koyu, Gerenkuyu filan derken
Dördü Bodrumu mesken tutmuş
Beşli çetenin...

Beşinci de zaar çıkacak bir yerlerden
Aldığı cesaretle...

Hiç normal işleri yok mu bunların?
Varsa yoksa kamu arazisi
Devlet işletmesi
Onu bulup çöküyorlar tepesine

Helal mi ki onlara halkın malı?

***

Evet, bu kent tutsak,
Bu kent rehin
Bu kent ipotek altında...

Bana kalsa
Bu şehrin orta yerine
Bir renk paleti koyar
Herkesin eline bir fırça verirdim

Boyardım mesela baştanbaşa maviye
Zaten mavi mi?

Sarıya boyardım o zaman!

Vakti geldiğinde
Menekşeye çalsın diye akşamı...

O da mı var!

Olsun.

Ve bana kalsa
Yeşile de boyardım

O yeşil
Bize nefes, kuşlara
Börtü böceğe ev olsun diye.

O da var mı?

E olsun tabii de
Korkarım Haramiler
Yarına bir şey bırakmamaya
Yemin etmişler;

Her şey bir yana; renkleri bile!

Eyvallah.

Serdar Gündoğ kimdir?

Serdar Gündoğ, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde doğdu. İlk ve Orta Okulu Ankara'da, Liseyi ise Aydın'da tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümünü İzmir'de bitirdi.

Türkiye'nin ilk haber portallarından bodrumhaber.com ve aynı adla yayımlanan günlük gazetenin genel yayın yönetmenliğinin ardından çeşitli yerel haber portallarında ve Posta ve Milliyet gazetelerinin eklerinde haftalık yazılar yazdı.

2009 yılından itibaren yerel ve genel seçimlerde kampanya yöneticiliği ve danışmanlıklar yaptı.

Çevre ve insan temalı farkındalık projeleri için fikir ve senaryolarına katkı sağladığı kısa filmler ve belgesellerin yapımcılığı yanında kültür ve sanat etkinlikleri de düzenleyen Serdar Gündoğ'un marka ve siyasi danışmanlıkları devam ediyor.

Hangi aşk diğerinden daha küçük ya da büyüktür mesela, desem…

Neyi savunuyoruz, neye sahip çıkıyoruz ve vatandaş olarak hak ve hukukumuz nerede başlıyor ve nerede bitmiyor?

Bazen diyorum, kaybolurum kaygısıyla daha çok baktığımdan mıdır nedir; geldiğim yere, geriye güvenle bakarken ileriye tedirginlikle atıyorum adımlarımı

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - Bodrum helal mi hâlâ? - Serdar Gündoğ
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bodrum helal mi hâlâ?

19 0
31.12.2023

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

31 Aralık 2023

Bazen kendimi kaptırıp
Lodosun dolduruşuna gelen
Arşipel’in dalgaları gibi hissediyorum.

Köpük köpük ve bembeyaz...

Ve kıyıya çarpa çarpa
Orada izler bırakırken ben;
En çok kendimi dövdüğümden bihaber

Yalancı dünyanın
Kahrını ve de kederini
İçime, gerisin geriye çeke çeke;

Bir kaybolan ve sonra görünen
Ebedi maviliğin
Uslanmaz
Ama dingin
Ama şehvetinden sual olunmaz
Beyaz dalgaları gibi...

Bahse girerim
Afrodit’i böyle bilmezsiniz!

***

Güzel bir giriş oldu.
Akdeniz mimarisinin beyaz rengini
Nereden aldığını da biraz anlatmış oldum.

Yolculuklarım ve hikayelerimden sonra
Mavi yurda döndüğümde;

Yine bu yurdun cennet köşelerinden
Gerenkuyu’ya da "kolları sıvayıp"
Giriştiklerini duyunca
Şunu sormak farz oldu:

"Siz, hiç yaşadığınız kentin tutsak alınmış olduğu hissine kapıldınız mı?"

O kentin tutsaklığı değil de
O kentin suskunluğu
Asıl esaretidir, diyorum ben.

Nasıl da sesimizin çıkmadığına
Hayret ediyor olmalısınız

Ben de öyleyim...

O sessiz yığının içindeyken........

© T24


Get it on Google Play