Diğer

T24 Haftalık Yazarı

21 Nisan 2024

Ne biçim dünyaya doğmuştum ben.

"Güzel" diyordum, güzel dediğime dönüp bakmıyorlardı bile.

"İyi" diyordum, omuz silkiyorlardı.

Birinin dobra dobra dosdoğruyu söylediğini duyuyor, heyecanlanıp: "Doğru" diyordum.

"Aman sus" diyorlardı…

Hele "Deniz" deyince, bütün kaşlar çatılıyor "Sakın ha!" diyorlardı.

Peki, güzele bakma, iyiye aldırma, doğruya kulak asma, denizi anma: peki öyleyse ben ne edip, ne söyleyecektim.

"Aganta Burina Burinata"

Halikarnas Balıkçısı

Balıkçı, bunca yaşına başına bakmadan; her kitabında, her yazısında ve deyişinde, baş edemediği ama varlığından pek bi mutlu olduğu; içindeki o -bazen dalgalı, bazen dingin- çocukla; Bodrumun maviliği kadar ebedi olan denizini ve insanlarını anlatıyor bize, hem de hiç usanmadan...

Demem o ki, Bodrum'da balıkçıyı bilmeden, onun o coşkusunu içinde duymadan kim ne derse, tam diyemez, eksik kalır...

Yukarıdaki satırları yine onu anarken duyumsayıp kaleme almış ve paylaşmıştım üç - beş yıl önce.

Balıkçı'nın doğum günü olan 17 Nisan'ı "Dünya Merhaba Günü" ilan edeli iki yıl oluyor.

Emekli diplomat ve yazar olan Metin Erdoğan'ın önerisi, Bodrum Deniz Müzesi ile Bodrum Belediyesinin aktörlüğünde benim de yöneticisi olduğum Bodrum için çok özel bir etkinlikle yapılmıştı bu günün ilanı.

"Bir kıyıdan bir kıyıya" kopan bir parçasını bulmuş gibi seslendi dünyaya Bodrum o gün.

Eski Sosyalist Enternasyonel Başkanı Yorgo Papandreuo, Almanya Kültür ve Medya Bakanı Cloudia Roth, artık bir Bodrumlu olan Zülfü Livaneli ve o dönemin Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras; Bodrumlularla birlikte el ele dünyaya özgürlük ve barışı müjdelercesine "Merhaba" demişlerdi.

Düşünsenize bir adam çıkıyor, insanlar bir yana, bir kuşa, bir böceğe ve bir tohuma ve o tohum filizlenip boy verdikçe bir çiçeğe, bir bitkiye; karşılaştığı her canlıya, her nesneye merhaba diyerek güne başlıyor ve bunu vakit ayırmaksızın, gece gündüz demeden yapmaya devam ediyor…

Bir selamlaşma sözcüğünü farklı kılan da bu ya zaten; her vakit söylenebilmesi ve de bunun Bodrum'da Halikarnas Balıkçısı ile bir başka ses tonu ve heyecanla dile gelmesi...

134 yaşında Balıkçı.

Onunla ilgili bir şey yazıyor ya da konuşuyorsam: "Balıkçı Yaşıyor" diye sözlerim biter.

Aslında böyle söylerken okuduğum kitaplarından çok ama çok şey öğrendiğim Sevgili Tanilli'den esinleniyorum.

Server Tanilli'nin Voltaire'i anlattığı kitabının sonu da böyle bitiyordu ya: Voltaire yaşıyor!

Yani onların savundukları değerler, onların görüşleri hâlâ çok şeyi etkiliyor ve değiştirebiliyorsa nasıl ölmüş olabilirlerdi ki; onların ancak yaşayabilmeleriyle mümkün değil miydi bu?

Birkaç gün önce, 17 Nisan'da, bayramlıklarını giyen bir çocuk gibiydim.

Yeni ayakkabılarımı ve yeni gömleğimi giyip (Vallahi) yine iki yıl önce elden geçirilen müze evinin de olduğu anıt mezarın bulunduğu Gönül Tepe'ye gittim.

Gönül Tepe'de artık Bodruma getirdiği kırka yakın bitkinin olduğu Halikarnas Balıkçısı Bitkiliği bulunuyor.

Bu konuda Bodrum Belediyesi gerçekten önemli bir iş yaptı.

Alıştığım kalabalıklar yoktu bu kez, ziyaretçi olarak az sayıda gelenin "Tören yok mu?" sorularına görevli arkadaşımın, bugünkü törenin "Bodrum Deniz Müzesi"nde yapılacağı yanıtını verdiğini işittim.

Bodrum Deniz Müzesi, Halikarnas Balıkçısı'nın tüm hazinesinin artık bence tek adresi konumunda ve bu kurum da bu hazineye gereken ilgi ve değeri gösterdiği için alkışı hak ediyor.

Anıt mezarın olduğu Gönül Tepe için şunları söyleyebilirim, artık çok bakımlı, çok temiz, ziyaret edildiğinde güzel duygular bırakan bir yerde yatıyor Balıkçı, bunun için mutluyum…

Şunu da ekleyerek bitsin yazım,

"... en yalın tanımıyla iyi insana benzer. Hayattan aldığını fazlasıyla gene yaşama verir..."

Bu sözler Mavi Sürgün kitabından, bunu okuduğum günden bu güne böyle güzel bir "iyi insan" tarifi ne duydum ne okudum…

Şimdi bana tek bir şey kalıyor: "Bu yüce gönüllü insana "Merhaba" diyerek dünya merhaba gününüzü kutlamak."

Eyvallah.

Serdar Gündoğ kimdir?

Serdar Gündoğ, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde doğdu. İlk ve Orta Okulu Ankara'da, Liseyi ise Aydın'da tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümünü İzmir'de bitirdi.

Türkiye'nin ilk haber portallarından bodrumhaber.com ve aynı adla yayımlanan günlük gazetenin genel yayın yönetmenliğinin ardından çeşitli yerel haber portallarında ve Posta ve Milliyet gazetelerinin eklerinde haftalık yazılar yazdı.

2009 yılından itibaren yerel ve genel seçimlerde kampanya yöneticiliği ve danışmanlıklar yaptı.

Çevre ve insan temalı farkındalık projeleri için fikir ve senaryolarına katkı sağladığı kısa filmler ve belgesellerin yapımcılığı yanında kültür ve sanat etkinlikleri de düzenleyen Serdar Gündoğ'un marka ve siyasi danışmanlıkları devam ediyor.

Ufukta kurultay ya da bir genel seçim görünmüyor olsa da önemli bir bölümü iktidar bloğundan olan sandığa gitmeyen seçmenin varlığı, emanet oylar vs. gibi şeyler bir kenarda dursun; siyaset için bu uzun ve ince bir yol olan zaman diliminde; yerel seçimlerin kendi denkleminden bağımsız şekillenen seçmen iradesinin analizini gerçekçi şekilde yapmak CHP adına yapılacak en değerli iş olur

Teşvikiye de oturdukları evden başka bir mülkü yoktur gerçekten de. Ve ne yazık ki yaşamı, gönülden bağlı olduğu ülkesi ve inandığı değerler uğruna elinden alınan İpekçi, kaybından sonra Gülriz Sururi'nin girişimi ve Aydın Doğan'ın desteğiyle tamamlanan Bodrum'daki o evi hiç göremeyecektir

Mesela bugün siz kime oy vereceksiniz ve ne için? Mesela bu tercihte bir sahiplik ideolojisi mi yoksa bir gönül ilişkisi mi belirleyici olan?

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - Merhaba dünya, merhaba Halikarnas Balıkçısı! - Serdar Gündoğ
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Merhaba dünya, merhaba Halikarnas Balıkçısı!

25 1
21.04.2024

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

21 Nisan 2024

Ne biçim dünyaya doğmuştum ben.

"Güzel" diyordum, güzel dediğime dönüp bakmıyorlardı bile.

"İyi" diyordum, omuz silkiyorlardı.

Birinin dobra dobra dosdoğruyu söylediğini duyuyor, heyecanlanıp: "Doğru" diyordum.

"Aman sus" diyorlardı…

Hele "Deniz" deyince, bütün kaşlar çatılıyor "Sakın ha!" diyorlardı.

Peki, güzele bakma, iyiye aldırma, doğruya kulak asma, denizi anma: peki öyleyse ben ne edip, ne söyleyecektim.

"Aganta Burina Burinata"

Halikarnas Balıkçısı

Balıkçı, bunca yaşına başına bakmadan; her kitabında, her yazısında ve deyişinde, baş edemediği ama varlığından pek bi mutlu olduğu; içindeki o -bazen dalgalı, bazen dingin- çocukla; Bodrumun maviliği kadar ebedi olan denizini ve insanlarını anlatıyor bize, hem de hiç usanmadan...

Demem o ki, Bodrum'da balıkçıyı bilmeden, onun o coşkusunu içinde duymadan kim ne derse, tam diyemez, eksik kalır...

Yukarıdaki satırları yine onu anarken duyumsayıp kaleme almış ve paylaşmıştım üç - beş yıl önce.

Balıkçı'nın doğum günü olan 17 Nisan'ı "Dünya Merhaba Günü" ilan edeli iki yıl oluyor.

Emekli diplomat ve yazar olan Metin Erdoğan'ın önerisi, Bodrum Deniz Müzesi ile Bodrum Belediyesinin aktörlüğünde benim de yöneticisi olduğum Bodrum için çok özel bir etkinlikle yapılmıştı bu günün ilanı.

"Bir kıyıdan bir kıyıya" kopan bir parçasını bulmuş gibi seslendi dünyaya Bodrum o gün.

Eski Sosyalist Enternasyonel Başkanı Yorgo Papandreuo, Almanya Kültür ve Medya Bakanı Cloudia Roth, artık bir Bodrumlu olan Zülfü Livaneli ve o dönemin Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras; Bodrumlularla birlikte el ele dünyaya özgürlük ve barışı müjdelercesine "Merhaba" demişlerdi.

Düşünsenize bir adam çıkıyor, insanlar........

© T24


Get it on Google Play