Diğer

29 Aralık 2023

Editörüm Gözde Yel'in yardımıyla bu yazıya başlarken önümüze bir haber düştü ve beni çok üzdü. RTÜK, geçen hafta bizim de eleştirdiğimiz, FOX TV'de yayınlanan Kızıl Goncalar dizisine hem para cezası hem de iki kez program durdurma cezası vermiş. Görüyorsunuz değil mi, yasaklar ülkesinde yaşamak ne kadar zor. Ben de diziyi farklı sebeplerden eleştirmiş olsam da RTÜK ile aynı konuma düşmek beni gerçekten kahretti, program durdurma cezası nedir! Kızıl Goncalar'ın oyuncuları, yönetmeni ve senaristinden çok mutlu bir şekilde olmasa bile özür diliyorum, bir an için, hiç değilse popüler kültür ürünlerini eleştirmenin normal olduğunu düşündüğüm bir ülkede yaşadığımı zannetmiştim, 75+ yaşıma rağmen hiçbir şey öğrenmemişim!

O kadar hiçbir şey öğrenememişim ki, TİP milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği ikinci hak ihlali kararının yine uygulanmayarak Yargıtay'a gönderilmesine şaşırdım! Anayasa'yı uygulamamak gibi korkunç bir şeyi nasıl yapabildiklerini aklım hâlâ almıyor. Mesele Can, Ahmet, Mehmet değil, hukukun üstünlüğü. Anayasa'ya, hukuka savaş açmayı bırakın ve kararı uygulayın artık!

Hafta içinde HomeRoom'a gittiğimde ne göreyim, içerisi kadın dolu. Tahmin edeceğiniz gibi ben davetli değildim fakat "Hakkınızda çok kötü şeyler yazarım" diyerek onları benimle fotoğraf çektirmeleri konusunda tehdit ettim. Zaten uğrak mekânlarımdan biri olan HomeRoom'da buluştuklarına göre bunu göze almış olmalılar. Çay ve kek paralarını ortak ödediler. Duyduğuma, daha doğrusu duymadığıma göre feminizm konusunda ağızlarından bir kelime çıkmadı.

Ha bir de unutmadan ekleyeyim, 'matinede' sadece bu fotoğraftakiler olduğunu sanmayın, gelip oturup gidenler de oldu. Mesela kısa bir süre uğrayan İpek Bilgin... Kendisi Berlin'e gitti, arkadaşları Murat Çelikkan ve Y.T.'yi çok özlemiş. Biliyorsunuz onlar da epey bir zamandır Berlin'de, hasret gidereceklermiş. Neyse bunu boşverin, zenginin seyahati züğürtün çenesini yorar derler...

Bu arada tek çağrılmayan ben değilmişim. Prof. Dr. Rezzan Tuncay ve Prof. Dr. Şahika Yüksel de davetli değillermiş.

Aşağı yukarı herkesin genel yayın yönetmenliğini yapmış olan Hasan Cemal, geçen günlerde önemli bir ameliyat geçirdi ama herkesi terörize ettiği için haber bir türlü yayılmadı. Nihayet iyileşince ben de onun koyduğu yasakları çiğneyip bunu size duyurabileceğimi düşündüm. Ameliyat sonrası benimle paylaştığı ilk yürüyüş videosunu koymak için izin alamadım ama videodan bir ekran görüntüsü koymama pek memnun olmayarak da olsa ses etmeyeceğine eminim. Gerçi kızsa ne yazar, en fazla kolumu büker, en büyük numarası o.

Geçen gün kurullar ve komisyonlar değerlendirme toplantısı için Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ndeydik. Bu arada o toplantıda bir de TGC Başkanı Turgay Olcayto'nun görevi bıraktığını ve Antalya'ya yerleşeceğini öğrendik. Yerine bir süre başkanvekili olan Vahap Munyar geçti. İlk genel kurulda yeni bir başkan seçilecek. Merak edenler olursa benim başkan adayım şimdiki genel sekreter Sibel Güneş, o da olmazsa Göksel Özköylü. Gördüğünüz gibi yine feminist damarlarım kabardı, iki adayım da kadın.

Allah korusun, RTÜK ile aynı safa düşerim diye bu hafta iyi kötü hiçbir diziye bulaşmayacağım. Zaten RTÜK, Kızıl Goncalar kararını açıklamadan birkaç saat önce Medyascope'ta Ruşen Çakır'ın konuğu olduğum programda bol bol diziler hakkında konuştum, eleştiri kotamı doldurdum. Yazıda yerli dizi eleştirilerimin eksikliğini hissedenler olursa izleyebilirler.

Bir de kendi reklamımı yaparken unutmadan ekleyeyim, Oksijen'in bugün çıkan sayısında Bekir Ağırdır, Oya Baydar, Ömer Madra ve benin gibi ünlü isimlerle yapılan küçük, eğlenceli bir söyleşi var. İsimler sizi korkutmasın, yaş aralığı 83 ila 11 arası. Konu ise 'yılın kelimesi'ydi, hiç sormayın söyleyemem, paranıza kıyın, alın, okuyun.

* Sorup duruyordunuz, T24 Yıllık sonunda çıktı. 78 yazar, uzman, çizer, gazeteci ve sanatçının yazıları ile desenlerinin yer aldığı dergi bu yıl epey kalın ve dolu. Hazırlanış aşamasına ben şahit oldum, gerçekten epey uğraştılar. Boğaziçi'nden Prof. Dr. Ayşe Naz Bulamur'un "Dizilerdeki Türkiye de değişti" başlıklı yazısı tahmin edeceğiniz gibi ilgimi çeken yazılardan biri oldu. Kitapçılarda da internette de satıştaymış, fiyatını merak eden olursa 250 lira...

* Zeki Demirkubuz ve Nuri Bilge Ceylan'ın birbirlerine girmelerini tabii ki es geçmeyeceğim, tabii ki iki tarafı da tutmuyorum. Çok başarılı iki yönetmenimiz var diye boşuna övünüyormuşuz biz de, bu durumu sadece içler acısı buluyorum. Fransız Yeni Dalgası'ndan François Truffaut ve Jean-Luc Godard'ı hatırlasınlar yeter. Onlar böyle bir şey yaparlar mıydı?

* Sürekli neden FOX Ana Haber spikeri Selçuk Tepeli'ye bulaştığımı soruyorsunuz. Çünkü en çok kendisini izlemeye değer buluyorum, dolayısıyla da eleştiriyorum. Ayrıca her programında izleyiciye "Patron sizsiniz" diyerek bu hakkı bana kendisi veriyor.

* Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanacak Süper Kupa Finali'nin Suudi Arabistan'ın Riyad kentinde oynanacak olması hakkında en ufak bir yorum yapmayı reddediyorum.

Frau Zomerzan

Semra Somersan, Amerika'dan dönüp 80'li yıllarda Nokta'ya katıldığında o zaman birlikte çalıştığımız Hilmi Yavuz, kendisine Frau Zomerzan lakabını takmıştı. O gün bu gündür, yani aramızdan ayrıldığı 25 Aralık'a kadar dostluğumuz hiç eksilmedi. İyi bir akademisyen olduğu kadar aynı zamanda müthiş bir gazeteciydi. Güldal Kızıldemir ile ortak gazetecilik ödülleri bile vardı. Semra Somersan, Robert Kolej'de öğrenciyken, May Queen bile seçilmişti, yani o kadar güzeldi.

Yücel Kayıran editörlüğünde, şiir alanında altı ciltlik yeni bir çalışma çıktı. Doğu Batı dergisinin no.101 ila no.106 arasındaki sayıları, klasik ve modern dünya şiiriyle ve modern Türk şiiriyle ilgili. Türkçe'de bugüne kadar şiir alanında yayımlanmış en kapsamlı çalışma, ilgilisine duyurulur.

* Filistin'e Özgürlük Platformu, yeni yıla da "Filistin'e Özgürlük" diyerek giriyor. Yarın 16.00'da Kadıköy İskele Meydanı'nda olacaklar.

* Sayılarının çok olduğundan emin olduğum İngilizce bilen okurlarım için, On Front Line'ın alanının önde gelen muhabir ve uzmanlarının 2024'ün önemli haberlerini tartışmacağı panelini öneriyorum. 11 Ocak'taymış, bir yere not alın.

Yılbaşında rakınızı içerken, Müzeyyen Senar'ın size iyi geldiğini göreceksiniz; Sigaramın Dumanı...

Şimdiden uyarıyorum, bu sayfada zaman zaman ideolojik ya da ticari ‘ürün yerleştirmeler’ göreceksiniz, hazırlıklı olun

T24'çüler harıl harıl T24 Yıllık'ı hazırlarken ben editörüm Gözde Yel'i çalıp, son güneşli kış günü kıkır kıkır gülerek, yer yer de kızarak size bu sayfayı hazırladım...

64'ten beri Mülkiyeli, 16 yıl da Doğan Grubu'na çalışınca; bu haftaki yazı Mülkiye ve Doğan Grubu ağırlıklı oldu, idare edin...

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - Yeni yıla girerken gündemimiz pek iç açıcı olmasa da biz yine de Gonzo'luktan vazgeçmedik - Tuğrul Eryılmaz Düzeyli Magazin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yeni yıla girerken gündemimiz pek iç açıcı olmasa da biz yine de Gonzo'luktan vazgeçmedik

27 0
29.12.2023

Diğer

29 Aralık 2023

Editörüm Gözde Yel'in yardımıyla bu yazıya başlarken önümüze bir haber düştü ve beni çok üzdü. RTÜK, geçen hafta bizim de eleştirdiğimiz, FOX TV'de yayınlanan Kızıl Goncalar dizisine hem para cezası hem de iki kez program durdurma cezası vermiş. Görüyorsunuz değil mi, yasaklar ülkesinde yaşamak ne kadar zor. Ben de diziyi farklı sebeplerden eleştirmiş olsam da RTÜK ile aynı konuma düşmek beni gerçekten kahretti, program durdurma cezası nedir! Kızıl Goncalar'ın oyuncuları, yönetmeni ve senaristinden çok mutlu bir şekilde olmasa bile özür diliyorum, bir an için, hiç değilse popüler kültür ürünlerini eleştirmenin normal olduğunu düşündüğüm bir ülkede yaşadığımı zannetmiştim, 75 yaşıma rağmen hiçbir şey öğrenmemişim!

O kadar hiçbir şey öğrenememişim ki, TİP milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği ikinci hak ihlali kararının yine uygulanmayarak Yargıtay'a gönderilmesine şaşırdım! Anayasa'yı uygulamamak gibi korkunç bir şeyi nasıl yapabildiklerini aklım hâlâ almıyor. Mesele Can, Ahmet, Mehmet değil, hukukun üstünlüğü. Anayasa'ya, hukuka savaş açmayı bırakın ve kararı uygulayın artık!

Hafta içinde HomeRoom'a gittiğimde ne göreyim, içerisi kadın dolu. Tahmin edeceğiniz gibi ben davetli değildim fakat "Hakkınızda çok kötü şeyler yazarım" diyerek onları benimle fotoğraf çektirmeleri konusunda tehdit ettim. Zaten uğrak mekânlarımdan biri olan HomeRoom'da buluştuklarına göre bunu göze almış olmalılar. Çay ve kek paralarını ortak ödediler. Duyduğuma, daha doğrusu duymadığıma göre feminizm konusunda ağızlarından bir kelime çıkmadı.

Ha bir de unutmadan ekleyeyim, 'matinede' sadece bu fotoğraftakiler olduğunu sanmayın, gelip oturup gidenler de oldu. Mesela kısa bir süre uğrayan İpek Bilgin... Kendisi Berlin'e gitti, arkadaşları Murat Çelikkan ve Y.T.'yi çok özlemiş. Biliyorsunuz onlar da epey bir zamandır Berlin'de, hasret gidereceklermiş. Neyse bunu boşverin, zenginin seyahati züğürtün çenesini yorar derler...

Bu arada tek çağrılmayan ben değilmişim. Prof. Dr. Rezzan Tuncay ve Prof. Dr. Şahika Yüksel de davetli değillermiş.

Aşağı yukarı herkesin genel yayın yönetmenliğini yapmış olan Hasan Cemal, geçen günlerde önemli bir ameliyat geçirdi ama herkesi terörize ettiği için haber bir türlü yayılmadı. Nihayet iyileşince ben de onun........

© T24


Get it on Google Play