Diğer

15 Aralık 2023

14 Aralık Perşembe öğleden sonra haftalar sonra T24'ün ofisini onurlandırdım, çünkü 17 derece olan hava sıcaklığı yürümeme elverişliydi. Sıraselviler pek değişmemiş; korkunç motosikletler her yerde, bütün arabalar ikili üçlü kaldırımlara park etmiş durumda, polisin ise umurunda bile değil! Neyse...

Cihangir Savoy ile başlayalım... Biraz param olduğu zaman hafif pahalı olmasına rağmen Savoy'a da giderim. Son gidişim pek verimkâr oldu. Mahallenin kızları oyuncu Gonca Vuslateri ve yazar Mine Söğüt ile pek uzun olmayan bir oturum gerçekleştirdik. Mine Söğüt çok keyifliydi çünkü edebiyatçılar toplantısına ilgi fazla olunca her ay yapmaya karar vermişler. Hatırlayacağınız gibi ben de geçen hafta fotoğrafını kullanmıştım.

Gonca Vuslateri de hem senaryosunu yazdığı hem de oynadığı Cenazemize Hoş Geldiniz filminin haftaya gösterime girecek olması sebebiyle heyecanlı görünüyordu. Dahası, Abdullah Oğuz'un çektiği, Zaferin Rengi filminde Nejat İşler ve Yiğit Özşener'in de aralarında olduğu müthiş bir kadroyla 2024'te de karşımıza çıkacağını hatırlatayım. Yani gördüğünüz gibi mutlu hamileliği, yoğun çalışma hayatına engel olmamış.

İki gün evden çıkmadığım için HomeRoom'da 'Çirkin' arkadaşım Nihal Yalçın'ı ve onun Üç Kız Kardeş jönü olan en iyi arkadaşı Berker Güven'i görünce esir aldım. Fakat masaya sürpriz şekilde bir diğer Cihangirli olan Uşak-i zade, yani Emine Uşaklıgil oturunca tabii ki kendimi toparlamak zorunda kaldım. E kolay değil, Cumhuriyet deyince akla ilk gelen isimlerden birisi de Emine Uşaklıgil'dir. Şu anda haldır haldır Yunus Nadi ile ilgili bir kitabı bitirmeye çalışıyor, çok heyecanlıydı. İster inanın ister inanmayın, yaşıtım Emine Uşaklıgil benden en az 10 yıl genç gösteriyordu.

Bu arada eklemezsem küser; Berker Güven, daha çok çocuklara musallat olan ağız-kol hastalığına tutulmuş.

Barış Akademisyenleri'nden olan Doçent Doktor Murat Sevinç hakkında yedi yıl sonra nihayet Mülkiye'deki görevine iade kararı verilmesi hepimizi sevindirdi. Çünkü Murat Sevinç; Ankara SBF'nin Anayasa Kürsüsü’nün Bahri Savcı, Mümtaz Soysal, Cem Eroğlu gibi önemli isimlerden biri. Umarım istinaftan bir şey çıkmaz ve bir an önce yuvasına geri döner. Bu işe üzülürse bir tek karısı üzülür, çünkü çoğunlukla Murat Sevinç'in ilgilenmekle yükümlü olduğu çocuklarının bakımını bölüşmek zorunda kalacaklar.

Lafı dolandırmadan; yerli yersiz başımıza psikolojiyi musallat eden psikiyatr Gülseren Budayıcıoğlu'nun adını vererek başlayayım. Onun kendi hastalarından yaptığı seçki ile dizi kahramanları yaratması tutunca dizilerde psikolojik sorunlar ve türbansal tartışmalar hâkim olmaya başladı. Eğer yanılmıyorsam aynı doktor bir yapım şirketine bile ortak. Sakla Beni, Ömer ve Yalı Çapkını bunun en öne çıkan örnekleri.

Hatta en son arkadaşım Nur Sürer, Nejat İşlet, Kıvanç Tatlıtuğ ve Serenay Sarıkaya'nın oynadığı Aile dizisinde iş tamamen terapi seanslarına döndü.

İyi niyetle başlarda baktığım Kızılcık Şerbeti, tamamen mutedil İslam ve mutedil sekülerizm arasında gidip gelmeye başladı. Bu yetmiyormuş gibi şimdi bir de yine adı nedense "Kızıl" olan Kızıl Goncalar, devreye girecek.

15 yaşındaki haline gidip gelen bir psikiyatrin etrafında dönen Bir Derdim Var ise dün gece gösterimden kaldırıldı. Halbuki suça itilen çocuklar hikâyesi gayet düzel olabilirdi.

Şu anda bir kez daha şans vereceğim Ne Gemiler Yaktım dizisine de bir önerim var; ne olur başrolde şiddete uğramış iki güzel kadın olan Deniz Baysal ve Devrim Özkan'ın ellerine birer molotof kokteyl verin ve onlar da İstanbul'da kadına şiddet uygulayan erkekleri birer birer avlasınlar!

Farkındaysanız, dizilerde yer alan tarikatlar ve "Adnan Hocacılar" gibi mutedil İslam savunması gibi görünen konulara girmedim bile.

Unutmadan dizilerdeki psikoloji takıntısına bir örnek daha vereyim; Şahane Hayatım'ın başrol oyuncularından başkomiser Onur Tuna, durup durup "Boğaziçi Psikoloji'den mezunum ama polis olmayı tercih ettim" diyor.

* Tabii ki 17 Aralık'ta sona erecek İnsan Hakları Haftası'nı ihmal etmedim. Üyesi olduğum İHD'nin İstanbul şubesi önünde küçük bir eyleme bile katıldım: İnsan hakları, ifade özgürlüğü, demokrasi, barış hemen şimdi!

* Hayır, lansmanına gidemedim ama Gonzo Haber Ajansı oradaydı. Mahallemizin sanatçılarından M. Kutlukhan Perker'in "Happy Together" başlığı altında sergilediği eserlerinden üçü, puzzle formuna dönüştürülmüş. Brieflyart'ın internet sitesinde satıştaymış.

* Kutlukhan'ın lansmanında sevgili meslektaşım Selçuk Tepeli de varmış. En çok izlediğim Fox Haber programında geçen gün beni çok güldürdü. 'Azade' ile 'amade' kelimelerini birbirine karıştırdı. Galiba "Emrinize amadeyim" yerine, "Emrinize azadeyim" dedi.

* Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi, ODTÜ Ege Mezunları Derneği, TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi ve TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi iş birliği ile “İzmir, Yerel Seçimler ve Toplumcu Belediyecilik Sempozyumu” düzenlenecekmiş. 17 Aralık Pazar günü 09:30- 16:30 saatleri arasında İzmir Mimarlık Merkezi’nde yapılacak sempozyumun programı oldukça dolu, gidin derim. Kim demiş ben hiç İzmir'le ilgilenmiyorum diye, benim 35,5 olduğum unutuluyor galiba!

Bloomberg TV'de yayınlanan, arkadaşım Eylül Görmüş’ün hazırlayıp sunduğu “Pandora’nın Merakı” son zamanlarda ilgimi çeken programlardan... İnanmazsınız ama konuklar programa bavullarıyla katılıyor, ilham aldıkları kitapları, filmleri ve sanat yolculuklarını yanlarında getirdikleri objelerle anlatıyorlar. Çarşamba günleri 23:15'te yayınlanan program uyku saatime denk geldiği için ben cumartesi günleri 15:25’te izliyorum. Tabii, YouTube'a da koyuyorlar ama ben o işlerden pek anlamam. Eylül beni herhalde çağırmaz, çünkü benim bavulumda çok pahalı tişörtler ve çok pahalı 33'lük plaklar dışında bir şey yok.

Kutlukhan'ın "Happy Together" sergisi beni aldı, 1967'ların sonuna götürdü. Bu haftanın müzik önerisi The Turtles'tan; Happy Together...

64'ten beri Mülkiyeli, 16 yıl da Doğan Grubu'na çalışınca; bu haftaki yazı Mülkiye ve Doğan Grubu ağırlıklı oldu, idare edin...

Ocakta doğum günüm olduğu için ve de yeni yıl dolayısıyla hediyeler şimdiden yağmaya başladı...

Sıkı bir rockçı olduğum için şimdiye kadar hiç dinlemediğim müthiş soprano Pervin Chakar'ın Kürtçe türküsünü mutlaka ve mutlaka dinlemenizi öneririm. Yoksa benim gibi siz de mahcup olursunuz...

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - Yılbaşı yaklaşırken her telden çalıyoruz... - Tuğrul Eryılmaz Düzeyli Magazin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yılbaşı yaklaşırken her telden çalıyoruz...

30 0
15.12.2023

Diğer

15 Aralık 2023

14 Aralık Perşembe öğleden sonra haftalar sonra T24'ün ofisini onurlandırdım, çünkü 17 derece olan hava sıcaklığı yürümeme elverişliydi. Sıraselviler pek değişmemiş; korkunç motosikletler her yerde, bütün arabalar ikili üçlü kaldırımlara park etmiş durumda, polisin ise umurunda bile değil! Neyse...

Cihangir Savoy ile başlayalım... Biraz param olduğu zaman hafif pahalı olmasına rağmen Savoy'a da giderim. Son gidişim pek verimkâr oldu. Mahallenin kızları oyuncu Gonca Vuslateri ve yazar Mine Söğüt ile pek uzun olmayan bir oturum gerçekleştirdik. Mine Söğüt çok keyifliydi çünkü edebiyatçılar toplantısına ilgi fazla olunca her ay yapmaya karar vermişler. Hatırlayacağınız gibi ben de geçen hafta fotoğrafını kullanmıştım.

Gonca Vuslateri de hem senaryosunu yazdığı hem de oynadığı Cenazemize Hoş Geldiniz filminin haftaya gösterime girecek olması sebebiyle heyecanlı görünüyordu. Dahası, Abdullah Oğuz'un çektiği, Zaferin Rengi filminde Nejat İşler ve Yiğit Özşener'in de aralarında olduğu müthiş bir kadroyla 2024'te de karşımıza çıkacağını hatırlatayım. Yani gördüğünüz gibi mutlu hamileliği, yoğun çalışma hayatına engel olmamış.

İki gün evden çıkmadığım için HomeRoom'da 'Çirkin' arkadaşım Nihal Yalçın'ı ve onun Üç Kız Kardeş jönü olan en iyi arkadaşı Berker Güven'i görünce esir aldım. Fakat masaya sürpriz şekilde bir diğer Cihangirli olan Uşak-i zade, yani Emine Uşaklıgil oturunca tabii ki kendimi toparlamak zorunda kaldım. E kolay değil, Cumhuriyet deyince akla ilk gelen isimlerden birisi de Emine Uşaklıgil'dir. Şu anda haldır haldır Yunus Nadi ile ilgili bir kitabı bitirmeye çalışıyor, çok heyecanlıydı. İster inanın ister inanmayın, yaşıtım Emine Uşaklıgil benden en az 10 yıl genç gösteriyordu.

Bu arada eklemezsem küser; Berker Güven, daha çok çocuklara musallat olan ağız-kol hastalığına tutulmuş.

Barış Akademisyenleri'nden olan Doçent Doktor Murat Sevinç hakkında yedi yıl sonra nihayet Mülkiye'deki görevine iade kararı verilmesi hepimizi sevindirdi. Çünkü Murat Sevinç; Ankara SBF'nin Anayasa Kürsüsü’nün Bahri Savcı, Mümtaz Soysal, Cem Eroğlu gibi önemli isimlerden........

© T24


Get it on Google Play