Diğer

22 Ocak 2024

Çırpınıyor, sağa koşuyor, sola koşuyor, eylem planı hazırlıyor, koca koca alanlarda mitingler düzenlediğini açıklıyor.

Türkiye öyle bir açmazdan geçiyor ki, bir sonraki saat ne ile karşılaşılacağı bilinmiyor, dolayısıyla o mitingler, sağa sola koşmalar, planlar, programlar pek işe yaramıyor.

CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel kurultay sonrasında hızlı bir başlangıç da yapsa...

Partide genç bir yönetim kadrosu da kursa...

İletişim eksikliği devam ediyor ve...

Yerel seçimlere giderken, CHP geri kalıyor.

Mevzi kaybediyor.

Psikolojik üstünlüğü AKP’ye kaptırıyor.

85 milyon insan “bu ülkede neyi tutsan, elinde kalıyor” bıkkınlığını yaşarken...

AKP’nin 2022’de iktidara geldiği dönemin tersine, Kürt sorunu yeniden kördüğüme dönmüşken...

Anayasa ve bütünüyle hukuk düzeni altüst olurken...

Rant ve adam kayırma iddiaları günlük olayların değişmez parçasına dönüşürken...

Çevre talan edilirken...

Ülkelerin ekonomik tarihinde çok ender görülen dört nala enflasyon sonucu her türlü tüketim malında, gıda ürünlerinde fiyat etiketleri günden güne artarken...

Bütçe ve dış ticaret devasa açıklar verirken...

İç ve dış borç rekor üstüne rekor kırarken...

Milyonlarca çalışan, milyonlarca emekli yüksek enflasyon altında ezilirken...

Milyonlarca insan açlık sınırı altında ayakta kalmaya çalışırken...

“İtibardan tasarruf olmaz” tantanası ile Sarayın, haftalık ya da aylık değil, günlük masrafı dudak uçuklatırken...

AKP iktidarı bütün muhalefete, öncelikle CHP’ye, istediği gibi at koşturabileceği geniş bir alan bırakıyor.

Buna rağmen...

CHP o koca alandan yararlanabiliyor mu?..

Her yönüyle sapır sapır dökülen bir iktidarın sağladığı bu avantajları kullanabiliyor mu?..

Şu anda hayır!..

Önümüzdeki normal siyasi takvime göre, 31 Mart yerel seçimlerinden sonra dört yıl seçim yok. 2028’e kadar seçimsiz, AKP ile dört yıl.

Anayasal düzende, hukukta, ekonomide, dış politikada, temel hak ve özgürlüklerde, özel olarak ifade ve basın özgürlüğünde AKP’nin kendisini serbest hissedeceği dört yıl var önümüzde.

O dört yılda AKP’nin önünde tek bir engel var.

31 Mart yerel seçimlerinde AKP’ye ağır bir yenilgi tattırmak.

Başta CHP ve diğer muhalefet partileri olarak, mümkün olduğu kadar çok yerde belediye başkanlığı kazanmak, aynı zamanda AKP’nin, toplamda Cumhur İttifakının oyunu aşağı çekmek.

Oyu azaldığı, bugüne göre daha az belediye başkanlığı kazandığında, AKP iktidarının kendisini rahat hissetmesi, adımlarını serbestçe atması imkansız.

Bu kadar hayati bir dönemde CHP nerede?..

CHP ne yapıyor?..

Üzgünüm...

Özgür Özel su üstünde taş kaydırmakla meşgul!..

Oradan oraya koşuyor, kan ter içinde kalıyor, pek çok yerde konuşuyor, ara sıra müze açıyor...

Ancak, ne yazık ki, toplumda kalıcı bir etki yaratamıyor.

Bu olumsuzluğun güncel açıdan başta gelen nedeni:

Pek çok yerde ve fakat özellikle önemli il ve ilçelerde belediye başkan adaylarının hala açıklanamamış olması.

Böyle bir gecikme CHP’ye sandığından çok daha fazla zarar veriyor.

Aldığım kulis bilgilerine göre:

Özellikle büyük il ve ilçelerin belediye başkan adaylarının belirlenmesinde CHP’nin içi karışık.

Böyle zamanlarda bir Genel Başkandan beklenen, masaya yumruğu indirmesi!..

Özgür Özel şu ana kadar bu dinamik çıkıştan yoksun.

Bu da AKP’nin toplumsal algısını yükseltiyor.

Komşularının şaşkın bakışları arasında bir sabah bisiklete binmeye çalışıyor.

Dünya edebiyatının ölümsüz yazarlarından Lev Tolstoy.

Moskova’daki evi müze haline getiriliyor. Müzenin bir köşesinde o bisiklet var.

Özel yaşamındaki bir acıdan sonra Tolstoy 67 yaşında bisiklete binmesini öğreniyor.

Tolstoy ve bisikleti zamanla sembolik bir değer kazanıyor:

“Hayatta hiçbir şey için geç değil!..

Tek gereken, bisiklete binmeyi öğrenmeye inanmak.”

Sıra CHP’de!..

Artık elini çabuk tutsa iyi olur.

Yerel seçimler için zil çoktan çalmış ama, CHP’de sular durulmuyor.

“Bisiklete ben bineceğim” tartışmasını halk ibretle seyrediyor.

CHP kan kaybediyor.

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

Uzay Çağı'na ancak akıl, mantık, bilim, evrensel hukuk, temel hak ve özgürlüklerle, yetişmiş beyin gücüyle, dolayısıyla laik Cumhuriyet'le ulaşmak mümkün

Ve tek bir savcı harekete geçmiyor. Tek bir savcı adliyedeki emniyet güçlerine emir verip, Cumhuriyet'e, anayasal düzene aykırı bu gösterilere karşı adli işlem yapmıyor

Cumhur İttifakı karşısında 25 muhalif partiye oy kullanmış 26 milyon 291 bin 83 seçmen şimdi ne hissediyordur acaba?..

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - CHP Tolstoy’un bisikletini arıyor - Yalçın Doğan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

CHP Tolstoy’un bisikletini arıyor

47 1
22.01.2024

Diğer

22 Ocak 2024

Çırpınıyor, sağa koşuyor, sola koşuyor, eylem planı hazırlıyor, koca koca alanlarda mitingler düzenlediğini açıklıyor.

Türkiye öyle bir açmazdan geçiyor ki, bir sonraki saat ne ile karşılaşılacağı bilinmiyor, dolayısıyla o mitingler, sağa sola koşmalar, planlar, programlar pek işe yaramıyor.

CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel kurultay sonrasında hızlı bir başlangıç da yapsa...

Partide genç bir yönetim kadrosu da kursa...

İletişim eksikliği devam ediyor ve...

Yerel seçimlere giderken, CHP geri kalıyor.

Mevzi kaybediyor.

Psikolojik üstünlüğü AKP’ye kaptırıyor.

85 milyon insan “bu ülkede neyi tutsan, elinde kalıyor” bıkkınlığını yaşarken...

AKP’nin 2022’de iktidara geldiği dönemin tersine, Kürt sorunu yeniden kördüğüme dönmüşken...

Anayasa ve bütünüyle hukuk düzeni altüst olurken...

Rant ve adam kayırma iddiaları günlük olayların değişmez parçasına dönüşürken...

Çevre talan edilirken...

Ülkelerin ekonomik tarihinde çok ender görülen dört nala enflasyon sonucu her türlü tüketim malında, gıda ürünlerinde fiyat etiketleri günden güne artarken...

Bütçe ve dış ticaret devasa açıklar verirken...

İç ve dış borç rekor üstüne rekor kırarken...

Milyonlarca çalışan, milyonlarca emekli yüksek enflasyon altında ezilirken...

Milyonlarca insan açlık sınırı altında ayakta kalmaya çalışırken...

“İtibardan tasarruf olmaz” tantanası ile Sarayın, haftalık ya da aylık değil, günlük masrafı dudak uçuklatırken...

AKP iktidarı bütün muhalefete, öncelikle CHP’ye, istediği gibi at koşturabileceği geniş bir alan bırakıyor.

Buna rağmen...

CHP o koca alandan yararlanabiliyor mu?..

Her yönüyle sapır sapır dökülen bir iktidarın sağladığı bu avantajları kullanabiliyor mu?..

Şu anda hayır!..

Önümüzdeki normal siyasi takvime göre, 31........

© T24


Get it on Google Play