Diğer

09 Şubat 2024

Muhalefet partileri ya da gerçekçi öğretim üyeleri değil...

İktidarın içinden, o iktidarla birlikte çalışan önemli bir bilim adamından üç, beş cümlelik sözler...

Bizim iki yılı aşkın süredir yaşadığımız ekonomik felaketin nedenlerini olanca çıplaklığı ile gözler önüne seriyor.

AKP'nin ekonomik uygulamalarında böyle bir cesur çıkışla ilk kez tanışıyoruz.

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Cevdet Akçay dün bu dönemin kayıtlarına geçecek bir çıkış yapıyor.

Merkez Bankası'nın yeni Başkanı Fatih Karahan dün basın toplantısında, teknik açıklamalarına ek, seçimden sonra bizleri nelerin beklediğini çekinmeden dile getiriyor.

Ancak toplantının sonunda Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay'ın kısa konuşması geçen iki yıl içinde nelerin yaşandığını çok net ortaya koyuyor.

Bir devirde uygulanan ekonomik politikanın neden iflas ettiğini, ülkeyi nasıl ekonomik krize sürüklediğini üç cümleyle anlatan, iktidarın içinden bu alanda ilk kez görülen müthiş eleştiri.

Bölüm bölüm, Akçay diyor ki:

"Hafızayı tazelersek, içinde çalıştığımız sistemde çok enteresan bir regülasyon sistemi var."

Ne demek bu?..

Regülasyon yani, piyasanın düzenlenmesine, işleyişine ilişkin sistemi ifade ediyor.

Akçay devam ediyor:

"O sistem bugün içinden çıkmaya çalıştığımız Kur Korumalı Mevduatı (KKM) palazlandırmak için kurulmuş bir sistem."

Doların yükselişini frenlemek için uydurulmuş ama, hiçbir işe yaramamış, durup dururken milyarlarca lira faiz ödemeye mahkum edilmiş sistem, KKM ucubesi kimin eseri?..

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun!..

Akçay KKM'yı krizi derinleştiren etkenlerden biri olarak görüyor.

"Faiz sebep, enflasyon sonuç" diye, hiçbir iktisat teorisi ve pratiğinde yer almayan görüşle birlikte, faizler sürekli aşağı çekiliyor, yüzde 8.5'a kadar iniyor.

Faiz inerken, ekonomik felaket görülmemiş boyutlara uzanıyor. Yine de, ders alınmıyor.

Geçen yıl 14 ve 28 Mayıs seçimlerine kadar devam eden bu sürecin sonucunda ekonomi yönetimi değişiyor.

Cevdet Akçay nasıl bir ekonomik felaket devraldıklarını özetliyor:

"- Merkez Bankası faizi ile piyasa faizi bağı kopmuş,

- Politika faizi ile enflasyon bağı kopmuş,

- Faiz - kur bağı kopmuş durumdaydı.

Biz bunları yedi aydır tekrar ihdas ediyoruz.

Bu normalleşme süreci bağların yeniden kurulmasıyla uygun ortam sağlayacak."

Şimdi uygulanan ekonomik politikayı "normalleşme süreci" olarak tanımladığına göre...

Ekonomik felaketin yaşandığı dönemdeki politikanın anormalliğini, akıl dışılığını vurgulamış oluyor.

Başkan Fatih Karahan ise, teknik açıklamaları ötesinde, bizi nelerin beklediğini anlatıyor.

Örneğin, ücretler.

"Ücret, fiyat ayarlamaları etkisi ile aylık TÜFE tahminlerimizin üzerinde geldi.

(...) Öngörülenin üzerinde gelen ücret artışları nedeniyle enflasyon yükselmesi tahminimizi yukarı yönlü etkilemiştir."

Hedef enflasyonu düşürmek olduğuna, Karahan'a göre, ücret artışları da enflasyonu şişirdiğine göre, bu sözlerden çıkan anlam şu:

Seçimden sonra ücret artış defterini yıl sonuna kadar kapatıyoruz.

Zaten bunu açıkça söylüyor:

"Mayıs'tan sonra ücret güncellemeleri tamamlanmış olacak."

Daha ne desin!..

Karahan'ın bizleri ilgilendiren diğer açıklaması şöyle:

"Mayıs'ta enflasyon zirve yapacak. İniş sonra başlayacak."

Ve daha da açık bir söz:

"Enflasyon tahminlerimizi yaparken, birçok kalemde yapılabilecek zamlar için projeksiyonda bulunuyoruz.

Burada öne çıkan enerji fiyatları olacak. Elektrik ve doğalgazda düzenleme yapılması bekleniyor."

Enflasyonun Mayıs'ta zirve yapacak olmasını seçimin ertesinde yağacak zamlara bağlıyor.

Buna karşılık...

Doğalgaz ve petrol fiyatlarının dünyada gerilediğine işaret ediyor. Dünyada gerilerken, bizde zamlanacağını ilan ediyor.

Son iki, üç yıldır en çok tartışılan konulardan biri faiz.

Başımıza gelen ekonomik felaketin nedeni faiz düşürme garabetinin ekonomik kurallara aykırı olması.

Yeni Başkan Karahan:

"Politika faizinin mevcut seviyesini, enflasyonun ana eğiliminde belirgin düşüş sağlanana kadar sürdüreceğiz."

Yaklaşık üç yıl sonra, ilk kez ayakları yere basan, gerçekleri saklamayan sözlere tanık oluyoruz dün. Hem Başkan Karahan, hem Başkan Yardımcısı Akçay'ın ağzından.

Gerçekleri dile getiren sözlerin günlük dile çevrilmiş hali özetle şu:

Seçim sonrası ücretlerde artış yok!..

Ama, her türlü üründe zam var!..

Yani...

Seçim sonrası tufan!..

Oylarını hâlâ AKP'ye verecek olan aziz yurttaşlarımıza duyurulur!..

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

Günün birinde bir haber patlıyor, Hafize Gaye Erkan için sonun başlangıcı...

Her türlü yetkiye sahip ve fakat hiçbir sorumluluk taşımayan, Türkiye Büyük Millet Meclisi dahil, kimseyen hesap vermeyen, her şeye karar veren tek kişinin yönettiği bir rejim...

31 Mart seçimlerinde iktidar bloğunun zayıflatılması siyaseten çıkış yolunun başlangıcı olmaz mı?

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - Fatih Karahan şifreleri, Cevdet Akçay'ın cesareti - Yalçın Doğan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Fatih Karahan şifreleri, Cevdet Akçay'ın cesareti

69 1
09.02.2024

Diğer

09 Şubat 2024

Muhalefet partileri ya da gerçekçi öğretim üyeleri değil...

İktidarın içinden, o iktidarla birlikte çalışan önemli bir bilim adamından üç, beş cümlelik sözler...

Bizim iki yılı aşkın süredir yaşadığımız ekonomik felaketin nedenlerini olanca çıplaklığı ile gözler önüne seriyor.

AKP'nin ekonomik uygulamalarında böyle bir cesur çıkışla ilk kez tanışıyoruz.

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Cevdet Akçay dün bu dönemin kayıtlarına geçecek bir çıkış yapıyor.

Merkez Bankası'nın yeni Başkanı Fatih Karahan dün basın toplantısında, teknik açıklamalarına ek, seçimden sonra bizleri nelerin beklediğini çekinmeden dile getiriyor.

Ancak toplantının sonunda Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay'ın kısa konuşması geçen iki yıl içinde nelerin yaşandığını çok net ortaya koyuyor.

Bir devirde uygulanan ekonomik politikanın neden iflas ettiğini, ülkeyi nasıl ekonomik krize sürüklediğini üç cümleyle anlatan, iktidarın içinden bu alanda ilk kez görülen müthiş eleştiri.

Bölüm bölüm, Akçay diyor ki:

"Hafızayı tazelersek, içinde çalıştığımız sistemde çok enteresan bir regülasyon sistemi var."

Ne demek bu?..

Regülasyon yani, piyasanın düzenlenmesine, işleyişine ilişkin sistemi ifade ediyor.

Akçay devam ediyor:

"O sistem bugün içinden çıkmaya çalıştığımız Kur Korumalı Mevduatı (KKM) palazlandırmak için kurulmuş bir sistem."

Doların yükselişini frenlemek için uydurulmuş ama, hiçbir işe yaramamış, durup dururken milyarlarca lira faiz ödemeye mahkum edilmiş sistem, KKM ucubesi kimin eseri?..

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun!..

Akçay KKM'yı krizi derinleştiren etkenlerden biri olarak görüyor.

"Faiz sebep, enflasyon sonuç" diye, hiçbir iktisat teorisi ve pratiğinde yer almayan görüşle birlikte, faizler sürekli aşağı çekiliyor, yüzde 8.5'a kadar iniyor.

Faiz inerken, ekonomik felaket görülmemiş boyutlara uzanıyor. Yine de, ders alınmıyor.

Geçen yıl........

© T24


Get it on Google Play