Diğer

15 Şubat 2024

Tam yirmi ikinci kez değiştirilecekken, Erzincan İliç maden felaketi patlıyor.

Maden Yasası...

Bu tesadüf doğanın gazabı mı?..

13 Şubat 2024, önceki gün.

Türk ortağı eşliğinde, bir Kanada - Amerikan firmasının işlettiği İliç’teki altın madeninde dünyanın en büyük çevre felaketlerinden biri yaşanıyor, milyonlarca ton siyanürlü toprak Fırat Nehri’ne doğru kayıyor.

İliç’te zehir yüklü toprak kayarken...

Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminde hemen aynı saatlerde Maden Yasası’nın yirmi ikinci kez değiştirilmesi söz konusu.

AKP iktidarında İhale Yasası tam 190 kez değiştirilirken, bu alanda rekor kırarken...

Onu 21 kez değişiklikle Maden Yasası izliyor.

21 değişikliğin beşi aynı yasanın 7. maddesiyle ilgili. Nedir o madde?..

“Maden faaliyetlerine kapalı tutulması gereken su havzaları, orman alanları, tabiat parkları, SİT alanları gibi koruma altında bulunan alanlara kısıtlamalar getiriyor.”

Değişiklikler Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne o kısıtlamalarda esneklik getiriyor. Türkçesi, o alanlarda maden aramayı kolaylaştırıyor.

AKP Grup Başkan Vekili Maden Yasası’nda planlanan değişikliğin “yenilenebilir enerji çeşitliliği ile ilgili” olduğunu söylese de tecrübeyle sabit, görüşmeler sırasında araya ne gibi eklemeler yapılacağı hiç bir zaman belli olmuyor.

İliç’te maden felaketi... Aynı saatlerde Meclis’te Maden Yasası değişikliği...

CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır’ın önerisiyle, değişiklik görüşmeleri erteleniyor, buna diğer partiler de katılıyor.

Başta Maden Mühendisleri Odası ve TEMA olmak üzere, sivil toplum kuruluşları ve hukukçuların dile getirdiği bir sayı var:

“1923 ile AKP iktidarına 2002’ye kadar 1.186 maden arama ve işletme ruhsatı verilmişken, AKP döneminde bu sayı 400 bine yaklaşıyor, evet 400 bin!..”

Verilen izin sayısına bakınca, Maden Yasası’nın neden 21 kez değiştirildiği, neden 22. kez değişikliğe gidildiği kendiliğinden anlaşılıyor.

Geçen dönem CHP milletvekili olan Atilla Sertel’in Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerinden elde ettiği bilgilere göre, Türkiye’nin dört bir yanında tarla, orman, SİT alanı demeden madenlere açılan alanlarda...

1993-2020 arasında 61 ÇED raporu için olumsuz, 6 bin 118 ÇED raporu olumlu karar veriliyor.

Yani atış serbest!..

Kaldı ki...

Seçm -eleme ölçülerine bağlı projelerin:

Bin 134’ü için “ÇED gereklidir”,

65 bin 934’ü için “ÇED gerekli değil” kararı veriliyor.

Son yıllarda ÇED’i gereksiz bulan kararların yüzde 49’u maden ve petrol projelerine ait.

Biz genellikle yerin üstündeki talanı, çevre felaketini görüyoruz.

Oysa, bizim gördüğümüz felaketin önemli bir bölümü yerin altındaki olağanüstü talan ve sömürünün sonucu.

Yaylalar, akarsu havzaları, binlerce derenin doğuş merkezi, fındık bahçeleri, zeytinlikler, tarlalar, ormanlar müthiş bir kazanç hırsıyla yerli-yabancı firma demeden, madenciliğe açılırken...

Erzincan İliç’teki gibi altın madenlerinde kullanılan siyanür çevre insanında cilt kanseri, duyu bozukluğu, depresyon, kalp yetmezliği, refleks kaybı ve doğuştan sakatlıklara yol açıyor.

Kimin umurunda!..

İliç’teki gibi, siyanürün Fırat Nehri’ne karışma tehlikesinin insanlara, Fırat’ın beslediği barajlar ve tarım arazilerine verebileceği zararı yıllar ve yıllarca gidermek mümkün değil.

Oysa, işte sayısız uyarı var, ilgili bakanlara soru önergeleri var, bölgeye gidip “gelebilecek bir felaketi” önceden haber veren siyasiler, uzmanlar, hukukçular, bölge insanları var.

Yıllardır her türlü kazada, faciada olduğu gibi, AKP bu uyarıları hiçbir biçimde dikkate almıyor.

Hala yasa değişikliği peşinde koşuyor!..

Bir felaketten başka bir felakete koşan Türkiye’de İliç bir dönüm noktası.

Kayan siyanürlü toprağın insana, çevreye, suya, kuşa, ormana vereceği zarar her türlü tahminin ötesinde.

İliç’te izinleri arttıran, muhalefetin sorularına verdiği yanıtlarda, ÇED raporu gereksizdir diyen dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum.

Bu felaket sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığından çekilir mi?..

Adayların 20 Şubat’a kadar Yüksek Seçim Kurulu’na bildirilmesi gerekiyor. Bugün 15 Şubat, Murat Kurum’un beş günü var.

Murat Kurum ne yaparsa yapsın.

Neden bu felaketler?..

Karşımızda burada da hukuksuzluk, mahkeme kararlarını görmezden gelmek çıkıyor.

Özellikle altın madenleri, Bergama’daki altın madeniyle ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kasım 2004 ve Mart 2006’da verdiği kararlar var.

“Devletin yeterli güvenliği sağlamadığına” ilişkin kararlar.

Herkes acaba bu sefer istifa eden, görevden alınan bir yetkili çıkar mı, diye sorarken...

Sorumlu bulunuyor.

İliç’de yıllardır çevre felaketi için mücadele eden Sedat Cezayirlioğlu gözaltına alınıyor!..

Hukuksa, alın size hukuk!..

Sorumlu ise, alın size sorumlu!..

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

Parti içi iktidar savaşları ve hırsı ülkeye, hele de CHP'ye hiç yaramıyor

Bir seçimden diğerine kaybettiği belediye sayısı arttığı için... "Ancak bana oy verirseniz, hizmet alırsınız" lafı Erdoğan'ın son kozu

İlave kat karşılığı oy istiyor. Depremmiş... Yüksek binalar tehlikeliymiş... Binalara yeni kat çıkmak tehlikeli ve yasakmış... Hilmi Türkmen'in umurunda değil

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - İliç’e “felaket” demek yetmez: Yer üstünde ve altında talan - Yalçın Doğan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İliç’e “felaket” demek yetmez: Yer üstünde ve altında talan

41 1
15.02.2024

Diğer

15 Şubat 2024

Tam yirmi ikinci kez değiştirilecekken, Erzincan İliç maden felaketi patlıyor.

Maden Yasası...

Bu tesadüf doğanın gazabı mı?..

13 Şubat 2024, önceki gün.

Türk ortağı eşliğinde, bir Kanada - Amerikan firmasının işlettiği İliç’teki altın madeninde dünyanın en büyük çevre felaketlerinden biri yaşanıyor, milyonlarca ton siyanürlü toprak Fırat Nehri’ne doğru kayıyor.

İliç’te zehir yüklü toprak kayarken...

Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminde hemen aynı saatlerde Maden Yasası’nın yirmi ikinci kez değiştirilmesi söz konusu.

AKP iktidarında İhale Yasası tam 190 kez değiştirilirken, bu alanda rekor kırarken...

Onu 21 kez değişiklikle Maden Yasası izliyor.

21 değişikliğin beşi aynı yasanın 7. maddesiyle ilgili. Nedir o madde?..

“Maden faaliyetlerine kapalı tutulması gereken su havzaları, orman alanları, tabiat parkları, SİT alanları gibi koruma altında bulunan alanlara kısıtlamalar getiriyor.”

Değişiklikler Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne o kısıtlamalarda esneklik getiriyor. Türkçesi, o alanlarda maden aramayı kolaylaştırıyor.

AKP Grup Başkan Vekili Maden Yasası’nda planlanan değişikliğin “yenilenebilir enerji çeşitliliği ile ilgili” olduğunu söylese de tecrübeyle sabit, görüşmeler sırasında araya ne gibi eklemeler yapılacağı hiç bir zaman belli olmuyor.

İliç’te maden felaketi... Aynı saatlerde Meclis’te Maden Yasası değişikliği...

CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır’ın önerisiyle, değişiklik görüşmeleri erteleniyor, buna diğer partiler de katılıyor.

Başta Maden Mühendisleri Odası ve TEMA olmak üzere, sivil toplum kuruluşları ve hukukçuların dile getirdiği bir sayı var:

“1923 ile AKP iktidarına 2002’ye kadar 1.186 maden arama ve işletme ruhsatı verilmişken, AKP döneminde bu sayı 400 bine yaklaşıyor, evet 400 bin!..”

Verilen izin sayısına bakınca, Maden Yasası’nın neden 21 kez değiştirildiği, neden 22. kez değişikliğe gidildiği kendiliğinden anlaşılıyor.

Geçen dönem CHP milletvekili olan Atilla Sertel’in Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerinden elde ettiği bilgilere........

© T24


Get it on Google Play