Diğer
23 Ocak 2024
Aniden bir Kamer Genç rüzgarı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kamer Genç'in memleketi Tunceli'ye gidiyor, onu anma törenlerine katılıyor.
Kamer Genç 1982 yılında askerlerin oluşturduğu Kurucu Meclis'e Tunceli'den seçilerek girmekle başlayan siyasal yaşamını, 12 Eylül sonrasında SHP, ardından DYP, bağımsız ve eski partisi CHP'den milletvekilliği ile sürdürüyor. Kurucu Meclis'te askerlere muhalefetiyle öne çıkıyor.
Dün ölüm yıldönümünde anma törenine Özgür Özel ile birlikte bir grup CHP'li katılıyor.
Anılmasına elbette itirazım olamaz, kendisini birebir tanırdım. Kürt kökenini, ailesinde ve yöresinde yetiştiği, içinden geldiği yoksulluğu unutmadan, halkın adamı olma özelliğini hiç kaybetmedi.
Bunlar tamam da, aramızdan ayrıldığı 2016'dan bu yana Kamer Genç'in bugüne kadar, dünkü gibi, böylesine anlı şanlı biçimde anıldığını pek hatırlamıyorum.
CHP'yi destekleyen TV kanallarında Özgür Özel ve Tunceli gezisi her haber saatinde, Kamer Genç övgüleriyle yayınlanıyor.
Tekrar etmek istiyorum, anılmasına itirazım yok ve olamaz.
Ancak, nedir bu aniden Kamer Genç tutkusu?..
Son zamanlarda Alevilerin CHP'ye ciddi eleştirileri var, "Kemal Kılıçdaroğlu sonrasında CHP'den dışlandıkları" iddialarını, zaman zaman öfkeyle dile getiriyorlar.
Kamer Genç Kürt, ana dili Zazaca, ayrıca Alevi.
Özgür Özel'in Kamer Genç'i anmak üzere Tunceli'ye gitmesi, bir anlamda Alevilerle yeniden tokalaşmak girişimi.
Onlara "dışlanmanız söz konusu olamaz" mesajı.
Bir başka mesaj çok farklı bir konuda İstanbul'dan.
Özgür Özel Tunceli'de anma törenine katılırken...
Ekrem İmamoğlu İstanbul'da yayınlanan bir Karadeniz klibi ile Belediye Başkanlığı seçiminde rakibini açıktan ilan ediyor:
Tayyip Erdoğan!..
Son beş ve özellikle son zamanlarda İstanbul'da belediye başkanlığı seçiminde Erdoğan her fırsatta İmamoğlu'na laf atıyor, İmamoğlu da kağıt üstündeki rakibi Murat Kurum'u gözardı ederek, yeni seçim klibiyle doğrudan Erdoğan'ı hedef alıyor.
Geçmişte olduğu gibi, klipte de İstanbul'a planladığı yatırımlarda alacağı dış krediler için "onay verilmeyişinin, iş yapmak için sürekli engellendiğinin" altını çizerken, aslında doğrudan Erdoğan'ı eleştiriyor. Çünkü, nihai onay Erdoğan'dan.
Zaten 2019'da İmamoğlu'nun kazandığı seçimi iptal ettiren, aynı seçimin tekrarlanmasına ön ayak olan yine Erdoğan.
İstanbul'da İmamoğlu karşısında iki kez yenilgiye uğrayan ve siyasi yaşamında sadece ona yenilen Erdoğan hırsını hâlâ alabilmiş değil.
İmamoğlu da, "sen hırslıysan, ben de hırslıyım" karşılığını veriyor.
31 Mart seçimleri için Ekrem İmamoğlu adına yeni bir seçim şarkısı besteleniyor.
Şivesiyle, müziği ile tam bir Karadeniz klibi.
Klip, aslen Trabzonlu olan İmamoğlu'nun, "İstanbul'a yakıştı, Trabzon'un evladı" diye başlıyor.
"Ana duası, Fatih Sultan Mehmet, Allah korusun, Atatürk, Cumhuriyet'in Yüzüncü yılı" hatırlatmaları üzerinden, başkanlığı dönemindeki icraatları anlatılıyor.
"Bir kerelik seçimi iki defa kazandı, bu kadar haksızlığa Ekrem iyi dayandı" denilerek, 2019 seçimlerine gönderme yapılıyor.
"Çok lafının eridir, dediklerini yaptı,
(...)İftira attılar, çalışmıyor dediler, aynı anda on metre acep nerde gördüler,
(...)İmamoğlu'nu sever bütün İstanbullular,
(...)Yolların açık olsun / Gene seçeceğiz seni / İstanbul'a başkansın, İstanbul'da hep alır İmamoğlu oyları,
Başkan bize söyledi, ula tam yol ileri".
Kemençe, horon, şive, tekmili Karadeniz manzumesi.
Karadeniz neresi?..
Tayyip Erdoğan'ın memleketi. O Rize'den, İmamoğlu Trabzon'dan.
Karadeniz özelliklerini taşıyan bu klip tesadüf değil, bilerek ve düşünülerek belirlenmiş bir tercih.
Karadeniz üzerinden Erdoğan'a meydan okuma.
Klibi izlerken, aklıma rahmetli Levent Kırca'nın komedi tarihimizin klasikleri arasında yerini alan, "Olacak O Kadar" parodileri geliyor. O parodiler hep aynı dizelerle, aynı müzikle başlıyor:
"Niyetimiz kimseyi kırmak değil,
Arada bir zülfü yare dokunduk,
Tam yerine rast geldi, manzara koyduk".
Kırca'nın parodisine uygun, İmamoğlu da kimseyi kırmadan, zülfü yare dokunuyor ama...
Bu arada Erdoğan ile İstanbul düellosunu ilan ediyor.
Özgür Özel Tunceli'de Alevilere çiçek atarken, İmamoğlu İstanbul'da yaşayan Karadenizlilere kucak açıyor.
Aslında Erdoğan'a sesleniyor:
"Karadenizlilerin oyları benimdir!.."
Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.
Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.
1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.
Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.
Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.
Anayasal düzende, hukukta, ekonomide, dış politikada, temel hak ve özgürlüklerde, özel olarak ifade ve basın özgürlüğünde AKP’nin kendisini serbest hissedeceği dört yıl var önümüzde
Uzay Çağı'na ancak akıl, mantık, bilim, evrensel hukuk, temel hak ve özgürlüklerle, yetişmiş beyin gücüyle, dolayısıyla laik Cumhuriyet'le ulaşmak mümkün
Ve tek bir savcı harekete geçmiyor. Tek bir savcı adliyedeki emniyet güçlerine emir verip, Cumhuriyet'e, anayasal düzene aykırı bu gösterilere karşı adli işlem yapmıyor
© Tüm hakları saklıdır.
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Ali Fathollah-Nejad
Rami G Khouri
Nikkei Editorial
visit website
