Diğer

10 Şubat 2024

"Anadolu öyle gür orman yapısına sahiptir ki, bir sincap ağaçlardan inmeden Erzurum'dan Antalyaya ulaşabilir."

17. yüzyılda yaşamış Evliya Çelebi (1611 - 1685) on ciltlik Seyahatnamesi'nin çeşitli yerlerinde Anadolu'daki orman zenginliğini bu tür betimlemelerle anlatıyor.

Anadolu'nun orman zenginliğine bir başka örnek, Timur'un Ankara Savaşı'nda (1402) fillerini Çubuk Ovası'ndaki ağaçlar altına sakladığına ilişkin menkıbeyi göstermek mümkün.

Orman zengini Anadolu'dan bugünlere gelirsek...

Özellikle AKP'li son yirmi yıla...

Hele de, büyük kentlere ve İstanbul'a...

AKP ile birlikte, ormanlardan çölleşmeye, kuraklığa doğru bir felakete adım adım yaklaşıyoruz.

Orman yoksa, yağmur yok. Ormanlar buharlaşma, buharlaşma yağmur ve kar getiriyor. Orman olacak ki, kar ve yağmur olsun.

Ülkenin pek çok yerine yağmur ve kar yağmıyor, özellikle de İstanbul'a.

Neden?..

İstanbul ısı adasına dönmüş bulunuyor. Araçların egzozu, şehirdeki hareketlilik, yüksek binaların hızla artması, çok büyük betonlaşma şehrin ısısını yükseltiyor. Silivri'ye kadar gelen kar, İstanbul üzerinde yağmur, en fazla karla karışık yağmura dönüyor.

İstanbul'da ve Türkiye'nin her yerinde rant uğruna ormanlar kesiliyor, tarlalar kapatılıyor, SİT alanları, kıyılar, zeytinlikler imara açılıyor.

Zaten su fakiri olan Türkiye su kaynaklarını hızla kaybediyor.

Öyle bir çevre talanı ki, İstanbul da bundan nasibini alıyor.

Ve deprem...

İstanbul'u bekleyen asrın tehlikesi.

Bir buçuk ay sonra yapılacak yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylarının, CHP'li Başkan Ekrem İmamoğlu ile AKP adayı Murat Kurum'un öncelikli konusu depreme karşı önlem ve kentsel dönüşüm.

On bir ilde yaşanan 6 Şubat deprem felaketi sonrasında, 13 Mart 2023'te Murat Kurum Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı iken...

İmar Yönetmeliği'nde yeni bir düzenlemeye gidiliyor.

"- Konutlarda kısa kolon oluşturulmayacak,

- Ticari zemin kat yüksekliği 4.5 metreyi geçmeyecek,

- Var olan binalarda asma katlar ve zemin artı dört katlı yapılarda kapalı çıkma yapılmayacak."

Karar geçen Temmuz ayında yürürlüğe giriyor.

Bu yönetmelikten hareketle, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul'da asma katları ve yeni kat çıkmayı yasaklıyor.

Her gün deprem tehlikesinden söz edilirken, İstanbulun her yeri şantiye alanı. Yeni bina yapımı hızla sürüyor.

Yüksek katlar ve betonlaşma İstanbul'a kar ve yağmur düşmesini biraz daha engelliyor.

Yüksek yapılaşma bazı yerlerde umursamadan devam ederken...

Örneğin, Büyükçekmece'de tam 35 katlı binalar mahkemelik oluyor. Büyükçekmece Belediyesi o sırada Bakan koltuğunda oturan Murat Kurum'a, bu yapılaşmayı durdurması için çağrıda bulunuyor.

Büyükçekmece deprem tehlikesinin en çok hissedileceği alanlardan biri ama, 35 katlı binalar!..

AKP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum sabahtan akşama kadar depreme karşı önlem, kentsel dönüşüm derken...

Hatta...

"Mahallelerde kentsel dönüşüm ofisleri kuracağız” sözü verirken...

Halen Üsküdar Belediye Başkanı ve şimdi yine AKP'den Başkan adayı Hilmi Türkmen...

Üsküdar'da çeşitli caddelerde bir uçtan bir uca pankartlar asıyor.

Bir yandan övünüyor, bir yandan CHP'ye çatıyor:

"CHP'nin 'Hayır' Oyuna Rağmen,

Mahallemize İlave Bir Kat İmar Getirdik.

Hayırlı Olsun."

İlave kat karşılığı oy istiyor.

Depremmiş...

Yüksek binalar tehlikeliymiş...

Binalara yeni kat çıkmak tehlikeli ve yasakmış...

Hilmi Türkmen'in umurunda değil.

Yeter ki, verdiği ek kat karşılığı oy gelsin!..

Kendi partisinin çıkardığı yönetmelikle getirilen yasak onun kapsama alanı dışında!...

Her konuşmasında deprem ve kentsel dönüşüme öncelik veren Murat Kurum'a sormak gerek:

"- Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen'in bu yaptıklarından haberi var mı?..

- Varsa, kendi çıkardığı yönetmeliği kendi partisinin adayı delerken, buna nasıl sessiz kalıyor?..”

- Yoksa, bu nasıl bir işbirliği ki, kendisi başka telden, ilçe başkan adayı başka telden çalıyor?..”

Rant... Rant... Rant...

Ve rant karşılığı oy devşirmek hırsı...

Sonra da, deprem tehlikesi çok büyük.

Büyük tabii!..

Sonra da, İstanbul'a kar yağmıyor, yağmur az yağıyor.

Yağmaz tabii!..

Sadece bugün bizlerin değil, gelecek kuşakların da hayatıyla oynanıyor.

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

Yaklaşık üç yıl sonra, ilk kez ayakları yere basan, gerçekleri saklamayan sözlere tanık oluyoruz dün. Hem Başkan Karahan, hem Başkan Yardımcısı Akçay'ın ağzından

Günün birinde bir haber patlıyor, Hafize Gaye Erkan için sonun başlangıcı...

Her türlü yetkiye sahip ve fakat hiçbir sorumluluk taşımayan, Türkiye Büyük Millet Meclisi dahil, kimseyen hesap vermeyen, her şeye karar veren tek kişinin yönettiği bir rejim...

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - Üsküdar'da ek kat, Murat Kurum nerede?.. - Yalçın Doğan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Üsküdar'da ek kat, Murat Kurum nerede?..

50 1
10.02.2024

Diğer

10 Şubat 2024

"Anadolu öyle gür orman yapısına sahiptir ki, bir sincap ağaçlardan inmeden Erzurum'dan Antalyaya ulaşabilir."

17. yüzyılda yaşamış Evliya Çelebi (1611 - 1685) on ciltlik Seyahatnamesi'nin çeşitli yerlerinde Anadolu'daki orman zenginliğini bu tür betimlemelerle anlatıyor.

Anadolu'nun orman zenginliğine bir başka örnek, Timur'un Ankara Savaşı'nda (1402) fillerini Çubuk Ovası'ndaki ağaçlar altına sakladığına ilişkin menkıbeyi göstermek mümkün.

Orman zengini Anadolu'dan bugünlere gelirsek...

Özellikle AKP'li son yirmi yıla...

Hele de, büyük kentlere ve İstanbul'a...

AKP ile birlikte, ormanlardan çölleşmeye, kuraklığa doğru bir felakete adım adım yaklaşıyoruz.

Orman yoksa, yağmur yok. Ormanlar buharlaşma, buharlaşma yağmur ve kar getiriyor. Orman olacak ki, kar ve yağmur olsun.

Ülkenin pek çok yerine yağmur ve kar yağmıyor, özellikle de İstanbul'a.

Neden?..

İstanbul ısı adasına dönmüş bulunuyor. Araçların egzozu, şehirdeki hareketlilik, yüksek binaların hızla artması, çok büyük betonlaşma şehrin ısısını yükseltiyor. Silivri'ye kadar gelen kar, İstanbul üzerinde yağmur, en fazla karla karışık yağmura dönüyor.

İstanbul'da ve Türkiye'nin her yerinde rant uğruna ormanlar kesiliyor, tarlalar kapatılıyor, SİT alanları, kıyılar, zeytinlikler imara açılıyor.

Zaten su fakiri olan Türkiye su kaynaklarını hızla kaybediyor.

Öyle bir çevre talanı ki, İstanbul da bundan nasibini alıyor.

Ve deprem...

İstanbul'u bekleyen asrın tehlikesi.

Bir buçuk ay sonra yapılacak yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylarının, CHP'li Başkan Ekrem İmamoğlu ile AKP adayı Murat Kurum'un öncelikli konusu depreme karşı önlem ve kentsel dönüşüm.

On bir ilde yaşanan 6 Şubat deprem felaketi sonrasında, 13 Mart 2023'te Murat Kurum Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı iken...

İmar Yönetmeliği'nde yeni bir düzenlemeye gidiliyor.

"- Konutlarda kısa........

© T24


Get it on Google Play