Diğer

04 Ocak 2024

İnanmayacaksınız ama...

Tuttu!..

Gerek AKP bakanları, gerekse Merkez Bankası iki aydır “2023 yılı enflasyonu yüzde 65 olacak” diye, hedef belirliyor. Onları mahcup edecek değil ya, TÜİK de 2023 yılı enflasyonunu umumi arzuya uygun, hatta hafiften kıyak geçerek, yüzde 64.77 olarak ilan ediyor.

İki ay önceden hedeflenen enflasyon oranını TÜİK de tutturuyor!..

Gelin görün ki, o oran ne benim, ne senin, ne bizim oranlarımızı hiç bir biçimde tutmuyor!..

Bize göre neden tutmuyor?..

Bizim hayatımızın odağında beş temel kalem var. Gıda, ulaştırma, sağlık, eğitim, konut harcamaları.

TÜİK’e göre bunların yıllık fiyat artışı:

Konutta yüzde 40.6, gıda ürünlerinde 72.01, ulaştırmada 72.14, sağlıkta 79.59, eğitimde yüzde 82.06 artış var.

33 gıda ürününün 29’unda fiyatlar artıyor.

Gıda ürünlerinde fiyat etiketleri haftadan haftaya azar azar artıyor.

TÜİK’ın dışında, bir de bağımsız bilim adamlarının oluşturduğu ENAG tarafından hesaplanan enflasyon oranı var.

ENAG’a göre, 2023 yıllık enflasyon oranı yüzde 127.21.

Senin, benim, bizim altında ezildiğimiz pahalılığı daha iyi anlatan bir oran.

Aaa, nasıl bir iş birliği?

AKP ile ENAG iş birliği mi?

Doğru mu, okuyorsunuz?

Memur, işçi ve emeklilerinin aylıkları söz konusu olunca...

Memurlara ve memur emeklilerine yüzde 49.25, hemen hemen yüzde 50 zam yapılması söz konusu. TÜİK’in son altı aylık enflasyonu yüzde 37.57, buna refah payı eklenmesiyle, artış yüzde 49.25.

SSK ve Bağkur emeklileri için artış yüzde 37.57… Seçim yaklaşırken, onlara da yüzde 37.57’nin üzerinde artış olabilir. AKP ile ENAG işbirliği nerede?.

TÜİK’e göre altı aylık enflasyon yüzde 37.57 iken, ENAG’a göre yüzde 50.85.

AKP memurlar ve emeklilerine yüzde 50’ye yakın zam yaparken, TÜİK’in değil, refah payı diyerek, ENAG’ın altı aylık oranını dikkate alıyor.

Asgari ücret geçen hafta 17 bin lira olarak belirleniyor.

O günden bu yana, bir haftada asgari ücret 7 dolar eriyor. Şubat ayında ele geçinceye kadar, kim bilir daha ne kadar eriyecek?..

Bunun yanı sıra...

2008’den itibaren öyle bir ücret sistemi getiriliyor ki...

Bugün en düşük memur aylığı 34 bin liraya yükselirken...

Özel sektörde asgari ücretle çalışan bir mimarın, mühendisin aylığı 17 bin lirada kalıyor.

Bütün Cumhuriyet dönemi ücret sistemi tersine dönüyor, eskiden özel sektörde çalışmak daha fazla gelir getirirken, AKP ile birlikte tersine dönüyor, kamuda çalışmak daha karlı oluyor.

Çünkü, AKP sermayeyi kolluyor.

Kaldı ki, emekli aylığı...

On yıl önce en düşük emekli aylığı asgari ücretin üç katı iken...

Bugün asgari ücretin altında kalıyor.

Şimdi sırada yandaşların haykırışları eşliğinde “çalışanları enflasyona ezdirmedik” nutukları var.

Daha dün, yeni aylıkların cebe girmesine daha zaman varken...

Alkollü içecekler ve akaryakıtta ÖTV yüzde 25.6 zamlanıyor.

Akaryakıta zam, her şeyde zam demek.

Hepimize geçmiş olsun.

31 Mart’ta bakalım nasıl oy vereceksiniz?..

Yeminli yandaşların özellikleri ortak:

“Bu ülkenin temel taşı Cumhuriyet ve laiklik yara mı alıyor?..”

Onların derdi bu değil.

“Cumhuriyet’e karşı, hilafeti çağrıştıran bayraklar açılıyor, yok canım, o öyle değil, böyle” fetvalarıyla, bilgiçlik taslayarak aleme ayar vermeye çalışıyorlar.

Hatta, AKP - MHP koalisyonuna eleştiriyle bakanlardan bazıları bile, Filistin’e destek mitinginde açılan Arapça yazılı, yeşil bayrakları görmezden geliyor.

Son zamanlarda Türkiye neyi yaşıyor?..

Önce, Cumhuriyet’in 100. Yıl kutlamalarına halkın olağanüstü katılımı, Atatürk sevgisinden asla vazgeçmeyeceğinin ilanı...

Sonra, Fenerbahçe - Galatasaray arasında oynanamayan Süper Kupa finaliyle birlikte yeniden yükselen Atatürk sevgisinin bir kez daha ilanı...

Gazze mitingi bu yükselişin ertesinde düzenleniyor.

İsrail’in Gazze’de insanlık suçu işlediği bu halkın neredeyse tamamının ortak düşüncesi.

O halde, böyle bir mitingi neden aşırı muhafazakarlar sahipleniyor?..

Miting çağrısı neden onlara yönelik?..

Cumhuriyet’e sadık milyonlarca insan her zamanki gibi, neden ayrı tutuluyor?..

Kaldı ki...

Bir üniversiteli gencin elinde yeşil bayrak taşıyan kişiye attığı yumruk... Asla hoş görülemez.

Ama...

Yumruk atan o genci ters kelepçeyle götürüp, tereddütsüz tutuklamak nasıl bir adalet anlayışı?..

O gence de yumruk atılıyor, ancak o yumruk atan neden tutuklanmıyor?..

Kendi iç sorunuyla bağlantılı olmayan bir mitingi bile, olaysız yapamayan, gözaltı - savcılık - cezaevi üçgeninden çıkamayan bir ülke adalet duygusundan biraz daha uzaklaşıyor.

Biraz daha kutuplaşarak.

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

Mart sonundaki belediye seçimlerine kadar hepimizi çok çetin bir üç ay bekliyor

Maça çıkmayan iki takımın kararı halkın eğilimi ve kimliği ile örtüşüyor. Zaten onlara verilen desteğin çığ gibi büyümesi o kimliğin tezahürü

Halk din, dil, etnik ayrım, siyasal görüş farkı gözetmeden huzur ve barış istiyor

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - Yüzde 64.77: Bu benim enflasyonum değil!.. - Yalçın Doğan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yüzde 64.77: Bu benim enflasyonum değil!..

59 1
04.01.2024

Diğer

04 Ocak 2024

İnanmayacaksınız ama...

Tuttu!..

Gerek AKP bakanları, gerekse Merkez Bankası iki aydır “2023 yılı enflasyonu yüzde 65 olacak” diye, hedef belirliyor. Onları mahcup edecek değil ya, TÜİK de 2023 yılı enflasyonunu umumi arzuya uygun, hatta hafiften kıyak geçerek, yüzde 64.77 olarak ilan ediyor.

İki ay önceden hedeflenen enflasyon oranını TÜİK de tutturuyor!..

Gelin görün ki, o oran ne benim, ne senin, ne bizim oranlarımızı hiç bir biçimde tutmuyor!..

Bize göre neden tutmuyor?..

Bizim hayatımızın odağında beş temel kalem var. Gıda, ulaştırma, sağlık, eğitim, konut harcamaları.

TÜİK’e göre bunların yıllık fiyat artışı:

Konutta yüzde 40.6, gıda ürünlerinde 72.01, ulaştırmada 72.14, sağlıkta 79.59, eğitimde yüzde 82.06 artış var.

33 gıda ürününün 29’unda fiyatlar artıyor.

Gıda ürünlerinde fiyat etiketleri haftadan haftaya azar azar artıyor.

TÜİK’ın dışında, bir de bağımsız bilim adamlarının oluşturduğu ENAG tarafından hesaplanan enflasyon oranı var.

ENAG’a göre, 2023 yıllık enflasyon oranı yüzde 127.21.

Senin, benim, bizim altında ezildiğimiz pahalılığı daha iyi anlatan bir oran.

Aaa, nasıl bir iş birliği?

AKP ile ENAG iş birliği mi?

Doğru mu, okuyorsunuz?

Memur, işçi ve emeklilerinin aylıkları söz konusu olunca...

Memurlara ve memur emeklilerine yüzde 49.25, hemen hemen yüzde 50 zam yapılması söz konusu. TÜİK’in son altı aylık enflasyonu yüzde 37.57, buna refah payı eklenmesiyle, artış yüzde 49.25.

SSK ve Bağkur emeklileri için artış yüzde 37.57… Seçim yaklaşırken, onlara da yüzde 37.57’nin üzerinde artış olabilir. AKP ile ENAG işbirliği nerede?.

TÜİK’e göre altı aylık enflasyon yüzde 37.57 iken, ENAG’a göre yüzde 50.85.

AKP memurlar ve emeklilerine yüzde 50’ye yakın zam yaparken, TÜİK’in değil, refah payı diyerek, ENAG’ın altı aylık oranını dikkate alıyor.

Asgari ücret geçen hafta 17 bin lira olarak belirleniyor.

O günden bu yana, bir haftada asgari........

© T24


Get it on Google Play