cahitkilic54@gmail.com

YAZI ARŞİVİ

Sabah, tanyeri ağarmak üzereyken akşamdan kurduğu “gâvur icadı” saatin alarmıyla uyandı…
(Mekanik veya dijital olması fark etmez!)

Elini uzatarak duvardaki gâvur icadı butona basarak, gâvur icadı elektriği açtı, tavandaki gâvur icadı lamba ortalığı aydınlattı hemencik… (Edison’un gôru çatlasın)

Evin diğer bölümüne geçti ve gâvur sözcüğü olan balkondaki, gâvurun sıvılaştırarak insanlığın hizmetine sunduğu doğalgaz ile çalışan, yine gâvur icadı kombiyi yaktı. Sıcak suyla abdestini aldı, namazını kıldı ve gâvur sözcüğü olan salona geçerek gâvur icadı uzaktan kumandayı eline alarak gâvur icadı televizyonu açtı, yakasında gâvur icadı mikrofon olan sunucu haberleri okuyordu…
***
Günlerden Cuma idi bugün…

Minarelerden gâvur icadı hoparlörle salâ okunuyordu…
Camii Şerif’e girdi, diz çökerek oturdu…
Kürsüde vaaz veren mollanın önünde gâvur icadı mikrofon vardı ve hem içeride hem de dışarıda kurulan gâvur icadı hoparlörle vaaz her tarafa yayılıyordu…
Sonra “hocaefendi” ya da ”molla hazretleri”, gâvur icadı tornalardan geçirilerek ve el emeği katılarak süslenmiş minbere çıkarak, yakasındaki gâvur icadı mikrofonla hutbe okumaya başladı…
Adeta haykırarak “Bu ne zillettir, bu ne rezalettir” dedi. “Gâvur icadı kadınlar günü kutlaması da ne demektir?”
Oysa bizim “Hazret-i Aişe validemiz” var dedi Sünnî hocaefendi…
“Axı bizim Hazreti Fatıma anamız var” diye höykürdü Şiî molla hazretleri…

Hangi validemiz daha faziletliydi konusunda bir mutabakatları yoktu ama “Kadınlar Günü gâvur icadıdır, Batı dayatmasıdır!” konusunda mutabık ve muvafık idiler…
***
İkisi de…
Hitap ettikleri avama mensup cemaatler de bilmiyorlardı…
“Kadınlar Günü” Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 16 Aralık 1977 yılında aldığı bir karar ile resmileşmişti…
O kurulun içinde Hristiyan, Müslüman, Yahudi, Budist, Hindu, Şintoist, Ateist, Deist ve Afrika’daki “Kabile Dinleriyle” yönetilen ülkeler vardı. Kısacası; her dinden ve her milletten temsilcilerin oybirliğiyle ve ittifakıyla alınmış bir karardı.

Kararın kısa içeriği de şöyleydi:
“Kadınlar Günü: İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. Dünya Kadınlar Günü, kadın hakları hareketinde bir odak noktasıdır.”
***
Geçtim…
***
Camiden çıkan gardaş, gâvur icadı motorlu bir araca binerek kendi mahallesindeki markete uğradı, aldıklarını tezgâha koyunca; kasiyer kız, materyalleri gâvur icadı satış cihazından geçirdi, gardaşımız da cebinden gâvur icadı kredi kartını çıkararak ödemesini yaptı…
Oturduğu daire beşinci kattaydı, giriş katındaki gâvur icadı asansöre binerek dairesine çıktı ve gâvur icadı zile bastı ve “tek insan icadı” hanımı kapıyı açtı…
***
Hatırladı ki, yarın kızını gâvur icadı uçakla Ankara’ya gönderecek… Gâvur icadı parfümleri sürdüğü için gül gibi kokan kızını bir daha okşadı ve sevdi…
***
Sonra geçti gâvur icadı bilgisayarının başına, ya da gâvur icadı akıllı telefonunu eline alarak ve gâvur icadı internete bağlanarak gâvur icadı sosyal medya platformlarına girdi, büyük harflerle:

“KADINLAR GÜNÜ KUTLAMASI EMPERYALİST BATININ BİR DAYATMASIDIR. BİR GÂVUR İCADIDIR! BİZE BÖYLE BİR GÜNÜ KUTLAMAK YAKIŞMAZ!”

Diye yazdı…

Sosyal medya platformu sahipleri Yahudi Mark ile Hristiyan Elon da münasip yerleriyle güldüler…
***
Sonra bu değerli gardaş, ya da molla hazretleri veya muhterem hocaefendi, analarının yolarak hazırladığı kaz tüyü yastığa başlarını koyarak vicdanî görevini yerine getirmenin huzuruyla uyudular…
İyi uykular dilerim…

Mirze Elekber Sabir merhum:

Terpenme, amandır, bala, gafletten ayılma!
Açma gözünü, hab-ı cahaletten ayılma!
Laylay bala, laylay!
Yat, gal dala laylay!
***
Şimdi diyeceksiniz ki, Cahit Kılıç bu ne hâldir?
Mevlâna Hazretlerinin hiç bilinmeyen ve belki de tek Türkçe beytinin ilk mısraı aklıma geldi:

“Eya Molla Celâleddin, bu ne sırdır?”

(İkinci mısraı yazsam, cühela kalkıp onu da “hazcılıkla, keyif ehli” olmakla suçlayacak! Birazcık mürekkep yalayanı da “hedonist” diyecek!)
***
En iyisi mi, bendeniz bu meseleyi büyük şâir, mütefekkir, devlet adamı ve vicdan sahibi bir aydın olan; merhum Ziya Paşa’nın bir beyti ile bitireyim.

“İdrâk-i maâlî bu küçük akla gerekmez;
Zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez!”

QOSHE - Kadınlar Günü Gâvur İcadı mı?! - Cahit Kılıç
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kadınlar Günü Gâvur İcadı mı?!

4 26
08.03.2024

cahitkilic54@gmail.com

YAZI ARŞİVİ

Sabah, tanyeri ağarmak üzereyken akşamdan kurduğu “gâvur icadı” saatin alarmıyla uyandı…
(Mekanik veya dijital olması fark etmez!)

Elini uzatarak duvardaki gâvur icadı butona basarak, gâvur icadı elektriği açtı, tavandaki gâvur icadı lamba ortalığı aydınlattı hemencik… (Edison’un gôru çatlasın)

Evin diğer bölümüne geçti ve gâvur sözcüğü olan balkondaki, gâvurun sıvılaştırarak insanlığın hizmetine sunduğu doğalgaz ile çalışan, yine gâvur icadı kombiyi yaktı. Sıcak suyla abdestini aldı, namazını kıldı ve gâvur sözcüğü olan salona geçerek gâvur icadı uzaktan kumandayı eline alarak gâvur icadı televizyonu açtı, yakasında gâvur icadı mikrofon olan sunucu haberleri okuyordu…
***
Günlerden Cuma idi bugün…

Minarelerden gâvur icadı hoparlörle salâ okunuyordu…
Camii Şerif’e girdi, diz çökerek oturdu…
Kürsüde vaaz veren mollanın önünde gâvur icadı mikrofon vardı ve hem içeride hem de dışarıda kurulan gâvur icadı hoparlörle vaaz her tarafa yayılıyordu…
Sonra “hocaefendi” ya da ”molla hazretleri”, gâvur icadı tornalardan geçirilerek ve el emeği katılarak süslenmiş minbere çıkarak, yakasındaki gâvur icadı mikrofonla hutbe okumaya başladı…
Adeta haykırarak “Bu ne zillettir, bu ne rezalettir” dedi. “Gâvur icadı kadınlar günü kutlaması da ne demektir?”
Oysa bizim “Hazret-i Aişe validemiz” var dedi Sünnî hocaefendi…
“Axı bizim Hazreti Fatıma anamız var” diye........

© Tanyeri Haber


Get it on Google Play