hanayvazadiguzel@gmail.com
Şöyle tarihi bir söz vardır: “Türkler iman etmez, din değiştirir!” Acaba bu söz ne kadar doğru? Yani Türkler bilinen tarihinden bu yana, iman etmediler sadece din değiştirdiler öyle mi?
Türk insanı duyguyu ön planda tutar. Bu zamanlar akıl ve vahyin devre dışı kaldığı zamanlardır. O halde; ülkemizde dinde aydınlanma anlamını yitirmiştir, etüt gerek!
Ülke insanının kelime kavramı sınırlıdır ama kafasındaki din anlayışı nettir; çünkü ona göre din, onun mezhebidir ve ayrıca bazı yetersiz tasavvuf öğretisidir. Bir de siyasi önderin yönlendirmesi!
İşte dini bütün anlayışımız, hepsi bu!
Peki, Türklerin 2000 yıldır korudukları o inanç nedir ki onu koruyarak dinden dine geçiyorlar ve bir endişeleri de olmuyor?
Bu dinin adı yoktur, her ne kadar Şaman-Nom dini diyorlarsa da bu böyle değildir. Dinin adı yoksa da ritüelleri vardır.
-Türbeler!
-Kutsal kişiler!
-Gökyüzü!
-Çarpılma korkusu!
-Domuzun haram oluşu!
-Kurban kesme!
Türklerde dinin direyi kurbandır. Bu kalıpların dalgasında değişen bir şey yok. Sadece değişen birkaç figürdür. Kur’an’ın bir adı da “Furkan”dır, hakkı batıldan ayıran demektir. Türk’ün dini Furkan eleğinden geçmemiştir.
Bir inancı evrensel boyutta anlamak zor işlerdendir.
Bir zekâ evrenselliği kaybedebilir. Buna sebep kendi içinde sınırlama meselesidir. Eğer inancın evrensel değilse, senin inancını kuşatırlar, bloke ederler. Evrensel inanç, şuurun derin tabakalarında oluşur.
Kişinin vicdanına otorite kesilen nedir? Bu otorite o inancı evrensel de yapabilir, mahalli de. İslam’ın teorisi evrenseldir, tatbiki vahşet! Fütühat, İslam’ın evrenselliğini katletti, kilisenin camiye çevrilişi de masumiyetini!
Evrensellik ortaya sabit delil sunmaktır.
Allah ve kul! Birisi sonsuz, birisi sonlu. Sonlu, sonsuz adına asi değilse; o, evrensel mektepten mezun olmamıştır. Herkesin içinde bir hareket var. Allah’ın ve kendi hareketi. İçindeki Allah’ın hareketi kendine karşıdır. Bu hareketten güç alan asi oluyor. Uysal Müslüman içindeki kendi hareketini onaylayandır. İşte sınır denilen şey budur.
Kişinin merakını sınırlama zorunluğu yoktur. Bunun yanında teoride de çizgilerin net olması lazım. İslam’ın evrensel oluşu onun devrimci oluşundandır.
Sizlere İslam’ın üç evrensel şiarını sunuyorum:
-“Mazlumun dini sorulmaz! ( (Ali)
-“Her yer Kerbela, her gün aşura! (Cafer)
-“Devletin dini olma, devletin dini adalettir! (Ali)
Dinin bünyesi hak-batıl savaşının sahnesi durumundadır. İslam’ın din öğretisi merdiven altı ve cemaatlerin elinden alınmalı. Şunun bilinmesi lazım: Din dediğimiz varlık, hayata dair ne varsa onu kuşatmıştır.
Kur’an’ın görüşü, dinler değil dindir. Kur’an’da din çoğul olarak kullanılmamıştır.
“Allah katında şüphesiz din İslam’dır!” (Al-i imran/19)
Yazı Arşivi
İman etmez din değiştirir…
3
0
19.12.2023
hanayvazadiguzel@gmail.com
Şöyle tarihi bir söz vardır: “Türkler iman etmez, din değiştirir!” Acaba bu söz ne kadar doğru? Yani Türkler bilinen tarihinden bu yana, iman etmediler sadece din değiştirdiler öyle mi?
Türk insanı duyguyu ön planda tutar. Bu zamanlar akıl ve vahyin devre dışı kaldığı zamanlardır. O halde; ülkemizde dinde aydınlanma anlamını yitirmiştir, etüt gerek!
Ülke insanının kelime kavramı sınırlıdır ama kafasındaki din anlayışı nettir; çünkü ona göre din, onun mezhebidir ve ayrıca bazı yetersiz tasavvuf öğretisidir. Bir de siyasi önderin yönlendirmesi!
İşte dini bütün anlayışımız, hepsi bu!
Peki, Türklerin 2000 yıldır korudukları o inanç nedir ki onu koruyarak dinden dine geçiyorlar ve bir endişeleri de olmuyor?
Bu dinin adı yoktur, her ne kadar Şaman-Nom dini diyorlarsa da bu böyle değildir. Dinin adı yoksa da ritüelleri vardır.
-Türbeler!
-Kutsal kişiler!
-Gökyüzü!
-Çarpılma........
© Tanyeri Haber
visit website
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Rami G Khouri
Donald Low
Mort Laitner
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
Michael Kwet
