hanayvazadiguzel@gmail.com

Karar verme kişinin imtihan zamanıdır, hülasa, ayakların kaydığı zaman! Karar faydaya yönelik bir amaçtır veya bir çıkış yolu arama. En az iki seçenekten biridir. Kararda kişinin becerisi ve bilgi zenginliği rol oynar.

Verilere geçmiş beş çeşit karar vardır: “Riskli karar, dengeli karar, tedbirli karar, zorunlu karar ve etkisiz karar!” En iyi karar, risk ve tedbirle dengelenen karadır. Karar kişiye aittir. Bununla insanlar ve hak katında olgun veya zelil duruma düşebilirsin.

İnsanları birbirinden ayıran gen faktörü değil, epigenetik faktördür. Yani babanın edindiği tecrübelerin çocuklardaki oluşumu. Şöyle diyelim: Bizim akıl yapımızı belirleyen, babalarımızın geni değil akıl tecrübeleridir.

Akıl fonksiyonlarında kalite, performans deneyimlerine bağlıdır. Bu deneyimler etkin olmalı, yani efektif! Her türlü faaliyet kişinin kendisinde bir ivme açmalı, bir üst aşama!

Defolu akıl, beyini sistemli kullanmamaktır. Mesela: Bir torbaya odunları gelişigüzel doldurursan, o torba hem az odun alır hem de odunlar dışarı sarkar ama usulünce doldurursan, torbanın yarısının boş olduğu göreceksin. Bunlar birer öğrenme meseleleridir.

Acaba öğrenmenin temel ontolojisi nedir? Yani öğrenmenin varlığı!

Sen ilimden, dersten kaçma, onlar senden kaçsın. Kabuğunu çatlat. Her aşama aşılır, hatta en çetin savaşta bile “yarılmayan cephe yoktur denilmiştir. Bunu, harp dehası Atatürk demiştir.

Kişi, yenik düşmemeli. Direnen kişiye Allah beş şey bağışlar: “İyi bir arkadaş, iyi bir sevgili, iyi bir komşu, iyi bir evlat ve iyi bir bilge!” Allah direnenleri sever! (8/46)

Fizikle metafiziği bir olarak algılamak lazım, bu yüksek bir algılayıştır. Öğrenmede kargo kültüründen uzak durmak gerek. Yani otantik olmayan kültür! Kavramlarla devrim yaratmak istiyorsan, sözlerini otantik sentezlerle destekle. Bilginin orijinine inmeyi ilke edin. Elbet ki çile gerek!

Okumada çile yoktur. Herkes okuyup yazabilir ama öğrenme öyle değil. Öğrenmede bir şeyin alt yapısına bakılmalı, yani ilmi yapısı!

Tasvir bir şeyin ilimi değildir. Mesela: Su denilse; soğuk, kokusuz, serinletici, vb. Bu onun ilmi yapısını aksettirmez; çünkü bunlar birer tasvirdir. Burada kast edilen ilim, H2O’dur. İki oksijen ve bir hidrojen atomunun bileşkesi!

İlim konularında akılcılık yoksa, o, af edilecek bir durum değildir. Mesela: Filan kimse kırbacıyla zelzeleyi durdurdu saçmalığı!.. Bu gibi saçmalıklar, aklı da bozar inancı da. İlim aceleye gelmez, o, temkinli yürür ve kendi kendini düzeltir.

Büyük yazarlardan birisi şöyle diyor: Bin sayfadan fazla not aldım. Dehşet bir şey! İşte özgün fikirler buradan çıkar. Peki, ülkemizde durum ne? Adamın üç bin cilt kitabı var. Soruyorum; peki, kardeş ne kadar notun var? Sıfır!

Üç bin kitabı var ama o kitaptan aldığı bir notu yok. Şöyle diyenler de vardır: Not almıyorum ama altını çiziyorum. Eski bir usuldür ama bu bir iş değil. Altını çizenlerin üstünü çizerler.

Not almak bir sanattır. Not almayı bilmeyen okuyucu kopya çeker. Eğer notun yoksa özgün düşüncen olmaz. Birileri sana, ben düşündüm sen uygula der. Devlet-ülkücü ilişkisi gibi.

Her insanın içinde fikir var fakat cahil birinin o fikri gün yüzüne çıkaracağına inanmıyorum. Her uyanış yeni bir cesaret biçimidir ama roman okuyarak yeni bir düşünce biçimi yakalayamazsın. Roman bir öğreti değil bir zevk meselesidir.

Ciddi kitaplar okumak bir aşktır. Not almak ise mahrem bir aşk.

Yazı Arşivi

QOSHE - Karar verme kişinin imtihan zamanıdır… - Han Ayvaz Adıgüzel
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Karar verme kişinin imtihan zamanıdır…

5 1
09.01.2024

hanayvazadiguzel@gmail.com

Karar verme kişinin imtihan zamanıdır, hülasa, ayakların kaydığı zaman! Karar faydaya yönelik bir amaçtır veya bir çıkış yolu arama. En az iki seçenekten biridir. Kararda kişinin becerisi ve bilgi zenginliği rol oynar.

Verilere geçmiş beş çeşit karar vardır: “Riskli karar, dengeli karar, tedbirli karar, zorunlu karar ve etkisiz karar!” En iyi karar, risk ve tedbirle dengelenen karadır. Karar kişiye aittir. Bununla insanlar ve hak katında olgun veya zelil duruma düşebilirsin.

İnsanları birbirinden ayıran gen faktörü değil, epigenetik faktördür. Yani babanın edindiği tecrübelerin çocuklardaki oluşumu. Şöyle diyelim: Bizim akıl yapımızı belirleyen, babalarımızın geni değil akıl tecrübeleridir.

Akıl fonksiyonlarında kalite, performans deneyimlerine bağlıdır. Bu deneyimler etkin olmalı, yani efektif! Her türlü faaliyet kişinin kendisinde bir ivme açmalı, bir üst aşama!

Defolu akıl, beyini sistemli kullanmamaktır. Mesela: Bir torbaya odunları gelişigüzel doldurursan, o torba hem az odun alır hem de odunlar dışarı sarkar ama usulünce doldurursan, torbanın yarısının boş olduğu göreceksin. Bunlar birer öğrenme........

© Tanyeri Haber


Get it on Google Play