İstanbul Üniversitesi’nde edebiyat fakültesiyle fen fakültesini birbirini bağlayan meşhur bir alan vardır. Adına da bayılırdım. Hergele Meydanı. Bizim okulun her şeye rağmen direnen kültürel mirasında adına nazire bu meydanda hergelelik şöyle dursun öğrenciler forumlar yapar, iç politika dış politika tartışmaları dönerdi. Neticede eylem kararı alınırsa buradan başlardı öğrenci hareketi. Ve elbette ben öğrenciliğim boyunca burayı sadece bir yıl açık görebildim. Yıllar yılı Hergele Meydanı kapalı kaldı. Ama öğrenciler eylem yapmaya, bildiri yazıp okumaya devam etti.

Çünkü ergenler pervasız, korkusuz ve masumdur. Ve unutmayın hiçbir yetişkin bir ergen kadar katı gerçekçi olmaz, olamaz. Çünkü hepimizin kaybedecek çok şeyi vardır. Ama bir ergenin kaybedecek hiçbir şeyi yoktur. O nedenle insanlığın kalbi ergen bedeninde atar. Dünyanın vicdanı buradan sorulur.

Bakın Gazze’de tarihsel masumiyet öldü. Ve bu katliamın insanlık için nelere mal olacağının bir tek üniversiteli ergenler farkında. Çünkü herkes korkuyor. İşin içinde para var, güvenlik var, derin mevzular var… Lordon’ın dediği gibi Yahudi Soykırımı’ndan sonra İsrail kendisi hakkında varoluşsal bir masumiyet inşa etti. Ve bu masumiyet üzerinden uluslararası politikada kendi haklılık argümanlarını onlarca yıldır sürdürdü. En seçilmişler en önemliler hayatta kalmalı, diğerleri ‘olmasa da olur’… Ve buna kalbi adalet için barış için atan Yahudiler de dahil. Eğer onlardan değilsen ‘olmasan da olur.’ Tıpkı Holokost’tan kurtulan ve Gazze protestolarına katılan 88 yaşındaki Yahudi Ingram gibi.

Filistinli Said’in Amerikalı öğrencileri

Kudüs doğumlu Filistinli aktivist, akademisyen Edward Said ömrü boyunca doğduğu toprakların sesi olmaya kendini adamıştı. Yıllarca ders verdiği Columbia Üniversitesi’nden öğrencileriyle Lübnan tarafından İsrail güçlerine taş attığı fotoğrafla tarihe geçmişti. Bir aydın bir entelektüel olarak sadece politik teori üretmemiş aynı zamanda eyleme de katılmıştı. Ve 1967’den beri ABD’nin İsrail devletine desteğine dikkat çeken Said’in öğrencileri ellerinde hocalarının kitabıyla ABD’de üniversite kampüsünde Filistin halkıyla dayanışma çağrısı yapıyor. Said öldü ama öğrencileri Filistin’in yanında.

2024 yılında dünyanın yeni bir soykırıma tanıklık etme ihtimali ne kadar imkansızdı oysa. Ve şimdi aynı felakete ramak kala Said’in yıllarca ders verdiği Columbia rektörü öğrencilerin barışçıl eylemine bile dayanamıyor. Ve yüzlerce öğrenci gözaltına alınıyor. Ve de özgürlükleri ülkesi ABD’de. İki senatör Filistin destekçisi öğrencilerin tutuklanması için Ulusal Muhafız Birliklerini müdahaleye davet ediyor.

Edward Said’in öğrencilerinin başlattığı Filistin’le dayanışma eylemi Columbia’dan Amerika’daki diğer üniversitelere yayılmaya devam ediyor. George Washington Üniversitesi, New York Üniversitesi (NYU), Yale, Massachusetts Teknoloji Ensititüsü (MIT), Tufts Üniversitesi, The New School ve Kuzey Carolina Üniversitesi gibi önde gelen okullarda öğrenciler dünyanın dikkatini Filistin’e çekmeye çalışıyor. Karşılığında Amerikan güvenlik güçlerinin sert müdahaleleriyle karşılaşıyorlar. İşin ilginci bu sertlik gençleri daha da dirençli kılıyor. Ve bugün Southern California Üniversitesi 65 bin kişinin katılacağı mezuniyet törenini iptal ettiğini açıkladı.

Ergen ruhu dünyanın kaderini değiştirir mi?

Amerikalı gençler direniyor. Filistin halkının yanında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini gaz, plastik mermi ve göz altılara rağmen dile getirmekten asla çekinmiyorlar. Azgın kapitalizm teorinin dediği gibi kendi sonunu getirecek mi bilmiyoruz. Ama bildiğimiz ergenlerin bunu bekleyecek kadar sabrı yok. Çünkü dünya bir kez daha zalim diktatörlerin elinde. Ve kahramanlık da ergenlerin tekelinde. Şimdi Amerikalı gençler tıpkı 68’li büyükanneleri ve büyükbabaları gibi tüm dünyaya tarafını seç diyor.

Tarih Filistin meselesi üzerinden acı acı gülümsüyor Z kuşağına… Zira Filistin geçmişte de devrimci mücadelenin sembollerinden biriydi. Bugün de dünya ergen vicdanı üzerinden Filistin için hareketleniyor. Protestolara katılan 675 ABD’li üniversiteli gözaltına alındı. Dalga hızla yayılıyor.

Evet Z kuşağı siyasetler ilgilenmez-miş. Ama siyaset onlarla ilgilendiğinde hayır demediler. Bir ergenin en dayanamadığı şeydir, yok sayılmak. Ne yaparsanız yapın bir ergeni yok saymayın. Kaybedecek bir şeyi yoktur. Tıpkı hocaları Edward Said gibi. Yertsiz yurtsuz Said’in yersiz yurtsuz öğrencileri mazlum Filistin halkı için direniyor. Ve biz anlıyoruz ki dünya hala kirletilmez bir ergen inadıyla dönüyor.

Yazı kitabı: Yertsiz Yurtsuz

Yazı Şarkısı: Naci en Alamo

Kaynak: TELE1

QOSHE - Harvard Üniversitesi’nin Hergele Meydanı - Elif Kaleli
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Harvard Üniversitesi’nin Hergele Meydanı

68 0
29.04.2024

İstanbul Üniversitesi’nde edebiyat fakültesiyle fen fakültesini birbirini bağlayan meşhur bir alan vardır. Adına da bayılırdım. Hergele Meydanı. Bizim okulun her şeye rağmen direnen kültürel mirasında adına nazire bu meydanda hergelelik şöyle dursun öğrenciler forumlar yapar, iç politika dış politika tartışmaları dönerdi. Neticede eylem kararı alınırsa buradan başlardı öğrenci hareketi. Ve elbette ben öğrenciliğim boyunca burayı sadece bir yıl açık görebildim. Yıllar yılı Hergele Meydanı kapalı kaldı. Ama öğrenciler eylem yapmaya, bildiri yazıp okumaya devam etti.

Çünkü ergenler pervasız, korkusuz ve masumdur. Ve unutmayın hiçbir yetişkin bir ergen kadar katı gerçekçi olmaz, olamaz. Çünkü hepimizin kaybedecek çok şeyi vardır. Ama bir ergenin kaybedecek hiçbir şeyi yoktur. O nedenle insanlığın kalbi ergen bedeninde atar. Dünyanın vicdanı buradan sorulur.

Bakın Gazze’de tarihsel masumiyet öldü. Ve bu katliamın insanlık için nelere mal olacağının bir tek üniversiteli ergenler farkında. Çünkü herkes korkuyor. İşin içinde para var, güvenlik var, derin mevzular var… Lordon’ın dediği gibi Yahudi Soykırımı’ndan sonra İsrail kendisi hakkında varoluşsal bir masumiyet inşa etti. Ve bu masumiyet üzerinden uluslararası politikada kendi haklılık argümanlarını onlarca yıldır sürdürdü. En seçilmişler en önemliler hayatta kalmalı, diğerleri ‘olmasa da olur’… Ve buna kalbi adalet için barış için atan Yahudiler de dahil. Eğer onlardan değilsen ‘olmasan da olur.’ Tıpkı Holokost’tan kurtulan ve Gazze protestolarına katılan 88 yaşındaki........

© Tele1


Get it on Google Play