Hamas militanlarının 7 Ekim’de farklı İsrail hedeflerine yönelik saldırılarını bahane eden İsrail sevdalıları bir çok yalana başvurarak toplumun farklı kesimlerinde İsrail lehine algı geliştirmeye çalıştılar.

Yok ‘Filistinliler toprağını satıp kaçtı’

Yok ‘Araplar Osmanlıyı arkadan vurdu’

Yok ‘Filistinliler ve Araplar KKTC’ni tanımadı’

Yok ‘Karabağ savaşında İsrail Azerbeycan’a destek verdi’

Yok ‘Yahudiler tarih boyunca Osmanlı ve Türk dostuydu’

Yok ‘Hamas radikal İslamcı terör örgütüdür’

Bu köşede ve tele1’deki programlarda bu ‘Yok’ların ne denli yalan, saçma ve İsrail’i kurtarma operasyonlarının birer parçası olduğunu anlatmaya çalıştım.

Önce yakın geçmişten bir örnek.

2011’de herkes ‘Arap Baharı’nı alkışlarken ben tek başıma çıkıp bunun bir ‘bahar’ olmadığını, demokrasi, özgürlük ve insan hakları söylemlerinin emperyalist bir palavra olduğunu ve yakında her yerin perişan olacağını söyledim ve 2011’in sonunda ‘Ortadoğu’da Kanlı Bahar’ kitabımı yazdım.

Ders alan var mı?

Sanmıyorum.

Ya bazıları okumayıp dinlemiyor, ya da okuyup dinliyor ama aklında bir şey tutmuyor ya da anlıyor, aklında tutuyor ama bildik nedenlerden dolayı çaresiz hiç bir şey yapamıyor.

Yapamayınca da herkes karanlığın en zifiri olanına hazırlıklı oldun.

İçeride ve dışarıda herkesin Türkiye ile ilgili bir hesabı var ve herkes fırsat kolluyor.

Yalan söyleyerek yoksul, cahil ve dinsel safsataların etkisi altındaki topumun bazı kesimlerini algı operasyonlarıyla bir yerlere sürüklemek çok kolay.

Olmazsa da satın alınır.

Dönelim şu 7 Ekim olayını.

Hamas ve Filistin halkına karşı olanların İsrail’i savunmada iki argümanı vardı :

1- ‘Hamas saldırmasıydı İsrail Gazze’yi vurmayacaktı’

2- ‘Hamas müzik festivallerinde sivilleri vurmazsaydı İsrail Gazze’de sivilleri öldürmeyecekti’.

İsrail medyası her şeyi yazdı ve yazıyor

1-7 Ekim günü müzik festivalinde öldürülen siviller Hamas militanları tarafından değil daha ilk gün benim söylediğim gibi İsrailliler tarafından öldürüldü.

2- 7 Ekim günü Hamas’ın baskın yaptığı Yahudi yerleşim bölgelerinde hiç kimseye kötü davranmadığı orada yaşayan İsrailliler tarafından anlatıldı.

3- Çoğunluğu askeri üs ve merkezlere yönelik baskınlarda ölen İsrailli askerler çatışmalarda ölmüş ve bazıları bölgeye gelen İsrail helikopterleri tarafından vurulmuş.

4- İsrail yalnızca Gazze’ye saldırmıyor. 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da 219 Filistinliyi öldürdü, 1847’i göz altına aldı ve 560 kadar evi yıktı.

5- 1967’de Batı Şeria ve Gazze’yi işgal eden İsrail 2005’te Gazze’den çekildi ama Gazze’yi kuşatma altında tutuyor ve her canı sıkıldığında dalıyor, saldırıyor, bombalıyor ve binlerce Filistinliyi öldürüyor.2005’den bu yana en az 15 küçük büyük saldırı.

6- Bütün askeri güç üstünlüğüne rağmen İsrail hiç bir zafer elde edemedi. Filistinlilerle her çatışmada İsrailliler onlarca ölü, yaralı, tank ve zırhlı araç kaybıyla çekilmek zorunda kalıyorlar. Sansürlü medyaya rağmen İsrail toplumu yavaş yavaş gerçeği öğrenmeye başladı ve moraller çok bozuk.

7-‘Altında tünel ya da komuta merkezi’ var diyerek Gazze’deki tüm hastane, cami, kilise ve okulları bombalayarak 9 bini çocuk ve kadın 13000 Filistinliyi öldüren İsrailliler palavra montaj görüntülere rağmen hep yalancı çıktılar ve dışarıda olduğu gibi içerde de rezil oldular.

Neyse az kaldı.

Filistin halkı için bedeli çok ağır oldu ama dünya halklarının ezici çoğunluğu İsrail’in ne tür bir terör devleti ve İsrail Krt sevdalılarının nasıl ve ne kadar ilkesiz, karektersiz ve out-let mağazalarında defolu mallar gibi olduklarını gördü ve görüyor.

QOSHE - Diyalektik - Hüsnü Mahalli
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Diyalektik

175 8
20.11.2023

Hamas militanlarının 7 Ekim’de farklı İsrail hedeflerine yönelik saldırılarını bahane eden İsrail sevdalıları bir çok yalana başvurarak toplumun farklı kesimlerinde İsrail lehine algı geliştirmeye çalıştılar.

Yok ‘Filistinliler toprağını satıp kaçtı’

Yok ‘Araplar Osmanlıyı arkadan vurdu’

Yok ‘Filistinliler ve Araplar KKTC’ni tanımadı’

Yok ‘Karabağ savaşında İsrail Azerbeycan’a destek verdi’

Yok ‘Yahudiler tarih boyunca Osmanlı ve Türk dostuydu’

Yok ‘Hamas radikal İslamcı terör örgütüdür’

Bu köşede ve tele1’deki programlarda bu ‘Yok’ların ne denli yalan, saçma ve İsrail’i kurtarma operasyonlarının birer parçası olduğunu anlatmaya çalıştım.

Önce yakın geçmişten bir örnek.

2011’de herkes ‘Arap Baharı’nı alkışlarken ben tek başıma çıkıp bunun bir ‘bahar’ olmadığını, demokrasi, özgürlük ve insan hakları söylemlerinin emperyalist bir palavra olduğunu ve yakında her yerin perişan olacağını söyledim ve 2011’in sonunda ‘Ortadoğu’da Kanlı Bahar’ kitabımı yazdım.

Ders alan var mı?

Sanmıyorum.

Ya bazıları okumayıp dinlemiyor, ya da okuyup dinliyor ama aklında bir şey tutmuyor ya da anlıyor, aklında tutuyor ama bildik nedenlerden dolayı çaresiz hiç bir şey........

© Tele1


Get it on Google Play