Zaman zaman ‘Şeriat isteriz’ diye sokağa dökülenler ya da şeriat propagandası yapan türlü türlü tarikat şeyhleri

iktidardan aldıkları güçle insanların kafasını karıştırmayı sürdürüyorlar. Her sıkıştığında ‘din, iman, vatan, millet, ezan, bayrak’ söylemlerine başvuran iktidar toplumu kandırabilmek için bu tarikat, tekke, zaviye ve benzer oluşumlara her türlü kolaylığı göstererek ‘siz de bana yardım edin’ diyor. Fetö ile olduğu gibi er ya da geç kavga edecekler ama sonuçta 15 Temmuz ve sonrasında olduğu gibi zarar görecek olan yine bu ülke olacak. Tarih boyunca buna benzer kavga ve çatışmalar Müslüman ülkelerin tümünde yaşanmıştır. Aksi takdirde Türkiye gibi bir ülkede neden ve nasıl olur da onlarca irili-ufaklı tarikat şeyhi bulunur!

Siyasal İslamcılar İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD’nin birer aparatı olarak Müslüman ülkelerin tümünde piyasaya sürülmüştü.

Örneğin Afganistan’da Sovyet işgaline karşı örgütlenen Mücahit gruplar, Taliban ve Kaide.

Örneğin kanlı ‘Arap Baharı’ sürecinde ÖSO, NUSRA, IŞİD ve benzeri onlarca örgüt.

Hepsi de Müslüman kanı dökmek için kurulmuş, desteklenmiş, yardım edilmiş sonra da birbirlerini boğazlasın diye programlanmıştı.

Nitekim de öyle oldu.

‘Arap Baharı’ sürecinde ‘özgürlük savaşçısı’ İslamcı örgütlerden hiç biri Filistin halkının ve onlar gibi İslamcı olan Hamas’ın mücadelesine sahip çıkmamıştı. Şimdi bile bu örgütlerin ya da başka isimlerle ortaya çıkan bu örgütlerden hiç biri İsrail’in katliamlarıyla perişan edilen Filistin halkı için hiç bir şey yapmıyor.

Türkiye’deki palavracı şeyhler ve tarikatları gibi.

İktidarı anlatmaya gerek yok çünkü her gün onlarca Filistinliyi öldüren İsrailli askerlerin TÜM ihtiyaçları Türkiye’den karşılanıyor.

Arap ülkelerinin bir çok iktidarı benzer durumda .

Anlaşılan hiç biri Kur’an’ı, Hadisleri ve İslam tarihini okumamış ya da okuduklarından anladıkları işlerine gelmemiş.

Her konuda olduğu gibi..

Yoksa Müslümanların yoğun olarak yaşadığı 57 ülkede 57 farklı dini anlayış, kavgalı iktidarlar, safsatası bol yüzlerce tarikat, bir o kadar din tüccarı ve karanlık odaklar olmazdı.

Böyle olduğu için de Türkiye dahil coğrafyamızın hali ortada. BOP’un devamı olarak ‘Arap Baharı’nda bölgenin tüm ülkeleri farklı oranlarda perişan edildi. En az iki milyon insan yaşamını yitirdi, üç katı yaralandı ya da sakat kaldı, on milyonu ülkesini terk etti ve toplam zarar bir trilyon dolar. Toplumsal zararın telafisi için belki de 50 yıl gerekecek. Saçma sapan söylemler, safsatalara dayalı dini propaganda, cehalet, dini bağnazlık, yoksulluk ve kültürel yozlaşma toplumun bildik tüm insani değerlerini ortadan kaldırmak için zemin yaratmaktadır.

Son 100 yıldır hikaye hep aynı.

QOSHE - Hilafet-Saltanat yolunda - Hüsnü Mahalli
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hilafet-Saltanat yolunda

156 5
04.03.2024

Zaman zaman ‘Şeriat isteriz’ diye sokağa dökülenler ya da şeriat propagandası yapan türlü türlü tarikat şeyhleri

iktidardan aldıkları güçle insanların kafasını karıştırmayı sürdürüyorlar. Her sıkıştığında ‘din, iman, vatan, millet, ezan, bayrak’ söylemlerine başvuran iktidar toplumu kandırabilmek için bu tarikat, tekke, zaviye ve benzer oluşumlara her türlü kolaylığı göstererek ‘siz de bana yardım edin’ diyor. Fetö ile olduğu gibi er ya da geç kavga edecekler ama sonuçta 15 Temmuz ve sonrasında olduğu gibi zarar görecek olan yine bu ülke olacak. Tarih boyunca buna benzer kavga ve çatışmalar Müslüman ülkelerin tümünde yaşanmıştır. Aksi takdirde Türkiye gibi bir ülkede neden ve nasıl olur da onlarca irili-ufaklı tarikat şeyhi bulunur!

Siyasal İslamcılar İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD’nin birer aparatı olarak Müslüman ülkelerin tümünde piyasaya sürülmüştü.

Örneğin Afganistan’da Sovyet........

© Tele1


Get it on Google Play