Seçim günü yaklaştıkça politik ve dolaysıyla toplumsal ortam giderek ısınıyor. Erdoğan’ın ; Cumhurbaşkanı gibi değil de AKP lideri olarak seçim kampanyasına aktif olarak katılması kendi adaylarına güvenmediğini gösteriyor. Erdoğan; devletin tüm olanaklarını kullanarak bildik söylemleriyle CHP ve adaylarına yükleniyor çünkü rakibinin bu adaylar olduğunu çok iyi biliyor. Üstelik tamı tamına 21 yıldır ( 15 Mart 2003’de başbakan oldu) kendisinin iktidarda olduğunu unutarak ya da unutturarak CHP’ye yükleniyor ve bildik söylemleriyle her şeyin sorumlusu CHP olduğunu söyleyip duruyor.

Bu söylemlerin etkili olduğu sokak röportajlarında net olarak görülmektedir. Mikrofon uzatılan AKP seçmenleri ‘yaşanan tüm ekonomik sıkıntıların sorumlusunun CHP hatta Ekrem İmamoğlu olduğunu’ söyleyebiliyorlar. Vatan, millet, din, İman, bayrak ve ezan gibi hamaset dolu söylemlerin etkisini son seçimlerde hep birlikte gördük.

Olması gereken de bu. Sonuçta siyasi anlamı çok büyük olmasına rağmen bu yerel bir seçimdir.

Bunu bilen Cumhurbaşkanı Erdoğan halkı tehdit ederek ‘ Benim adaylarıma oy vermezseniz devlet olarak size hizmet yok’ diyor. Toplumu tehditle ‘yola getirebileceğini’ düşünen Erdoğan hiç çekişmeden 15 milyon emekliye ‘size de para yok’ diyerek herkesi teslim almaya çalışmaktadır. Önceki seçimlerde bildik hamasi söylemlerle emeklilerin geniş kesimlerini kandırabildiğini gören Erdoğan bu seçimlerde de AKP’li adaylara oy verdiğini görürse bundan böyle çalışan herkese benzer şekilde davranacaktır.

Böyle bir ülkede yaşamak istemeyen insanlar mutlaka bir şeyler yapmalı.

Özellikle kavganın giderek kızışacağı İstanbul, Ankara ve CHP’li büyük şehir belediyelerinde..

Daha önce de bir çok kez yazdım ve söyledim :

Sonrasını konuşmak ise abesle iştigal olacaktır.

Böyle olmasını istemeyen herkes doğru düşünüp doğru karar vermek zorundadır.

Hiç kimsenin son kez yanılma lüksü yoktur ve olmamalıdır.

Bir kez daha söyleyeyim :

Bu yarış siyasal eğilimi ne olursa olsun AKP’nin kazanmasını istemeyenlerle AKP arasındadır.

AKP’nin kazanmasını istemeyenler mutlaka kazanabilecek adaylara oyunu kullanmalıdır.

Sonrası çok daha anlamlı olacaktır.

Yenilgiye uğratılmış bir AKP ve Erdoğan’a karşı mücadele çok daha kolay olacaktır.

Deyim yerindeyse ‘Astığı astık kestiği kestik’ şimdiye dek olduğu gibi istediği her şeyi yapacak ve hiç kimse sesini çıkaramayacaktır.

Bunun farkında olan Erdoğan ilk denemesiyle açtıktan emeklileri test etmektedir.

Hakları ellerinden alınmış ve sürekli hırpalanan diğer kesimler gibi emekliler de bu seçimde gider oyunu AKP’ye verirse herkes oturup düşünmeli :

QOSHE - Neden böyle olduk - Hüsnü Mahalli
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Neden böyle olduk

159 10
07.03.2024

Seçim günü yaklaştıkça politik ve dolaysıyla toplumsal ortam giderek ısınıyor. Erdoğan’ın ; Cumhurbaşkanı gibi değil de AKP lideri olarak seçim kampanyasına aktif olarak katılması kendi adaylarına güvenmediğini gösteriyor. Erdoğan; devletin tüm olanaklarını kullanarak bildik söylemleriyle CHP ve adaylarına yükleniyor çünkü rakibinin bu adaylar olduğunu çok iyi biliyor. Üstelik tamı tamına 21 yıldır ( 15 Mart 2003’de başbakan oldu) kendisinin iktidarda olduğunu unutarak ya da unutturarak CHP’ye yükleniyor ve bildik söylemleriyle her şeyin sorumlusu CHP olduğunu söyleyip duruyor.

Bu söylemlerin etkili olduğu sokak röportajlarında net olarak görülmektedir. Mikrofon uzatılan AKP seçmenleri ‘yaşanan tüm ekonomik sıkıntıların sorumlusunun CHP hatta Ekrem İmamoğlu olduğunu’ söyleyebiliyorlar. Vatan, millet, din, İman, bayrak ve ezan gibi hamaset dolu söylemlerin etkisini son seçimlerde hep........

© Tele1


Get it on Google Play